v
Tanzimat edebiyatının hazırlık dönemi, Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla
başlar Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasına kadar sürer.
v
Tanzimat edebiyatı 1860'ta Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla
başlar, 1896'ya kadar sürer.
v
Batı'dan alınan roman, hikâye, tiyatro, eleştiri, makale gibi türler ilk
kez Tanzimat döneminde kullanılmaya başlanmıştır.
v
Topluluk sanatçıları Fransız Devrimi'nin etkisiyle tüm dünyaya yayılan
vatan, millet, adalet, eşitlik, hürriyet gibi kavramları işlemişlerdir.
v
Topluluk sanatçıları "toplum için sanat"; II. topluluk
sanatçıları "sanat için sanat" anlayışıyla hareket etmişlerdir.
v
Dönem sanatçıları sanatın amacını toplumu eğitmek olarak gördükleri için
yalın bir dili savunmuşlar; ama bunda başarılı olamamışlardır; II. dönem
sanatçılarında dilde sadeleşme amacı yoktur.
v
Tanzimat edebiyatında klasisizmden etkilenmeler olmuşsa da romantizmin ağırlığı
görülür; Tanzimat II. dönemde realizmden de etkilenilmiştir.
v
Tanzimat edebiyatında gazete aracılığıyla edebi, sosyal ve politik
alanlarda yeni düşünceler sunulmuş; makale tiyatro gibi edebi türlerin ilk
örnekleri gazetelerde verilmiştir.
v
Tanzimat edebiyatı sanatçıları çok yönlü sanatçılardır. Hem yazar hem
şair hem devlet adamı hem de gazetecilerdir.
Tanzimat Edebiyatında Gazeteler:
v Türk edebiyatında gazete, Batı'yla ilişkilerin güçlendiği Tanzimat dönemiyle birlikte başlamıştır.
v Tanzimatçılar, halkı aydınlatmak ve onlara yol göstermek amacıyla gazete çıkarmışlardır.
v Gazetelerin yayımlanmaya başlaması makale, roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin edebiyatımıza girmesinin önünü açmıştır.
v Takvim-i Vekayi ilk resmi gazete olarak 1831'de çıkarılır.
v Ceride-i Havadis yarı resmi (yarı özel) İngiliz Churchill tarafından 1840'ta çıkarılır.
v Tercüman-ı Ahval, ilk özel Türk gazetesi olarak 1860'ta Şinasi ve Agah Efendi ile birlikte çıkarılır.
v Tasvir-i Efkâr gazetesi, ikinci özel gazete olarak Şinasi tarafından 1862'de çıkarılır ve gazetenin başyazarlığına Namık Kemal getirilir.
v Tercüman-ı Hakikat gazetesi, Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılır.
v Namık Kemal ile Ziya Paşa yurt dışında (Londra) çıkarılan ilk gazete olan Hürriyet'i yayımlamışlardır.
v Basiret, Basiretçi Ali Efendi tarafından günlük ve siyasi olarak çıkarılmaya başlanan önemli bir gazetedir.
v İttihad, Abdullah Kamil Beyefendi tarafından çıkarılmıştır.
TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ
METİNLER
v
Tanzimat dönemi öğretici metinlerinde toplumsal konular işlenmiştir.
v
Rönesans ve aydınlanma döneminin etkisiyle birlikte Tanzimat dönemi
öğretici metinlerinde eşitlik, hürriyet, bilim, hukuk gibi kavramlar öne çıkar.
v
Genellikle makale türünde eserler verilir. Bir öğretici metin olan
Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi ilk makaledir.
v
Tanzimat dönemi öğretici metinlerinde Arapça ve Farsça sözcükler
kullanılmakla birlikte süssüz, gösterişsiz, seçişiz bir dil kullanılmıştır.
v
Tanzimat dönemi edebiyatı öğretici metinlerinde Doğu - Batı çatışması
temada, dilde, ifade biçimlerinde kendini gösterir.
v
Tanzimat döneminde halkı eğitmek ve bilgilendirmek amacıyla daha çok
gazeteden yararlanılmıştır, öğretici metinler de daha çok gazetelerde
yayımlanmıştır.
v
Türk dili tarihi alanında çalışmalar yapılmış, sözlük çalışmaları ilk
defa bilimsel bir metotla düzenlenmiştir.
COŞKU VE HEYECANI DİLE
GETİREN METİNLER (ŞİİR)
v
Tanzimat şiirinde biçimsel olarak eskiye bağlı kalınmış, içerikte
yenilik yapılmıştır. Başka bir deyişle divan edebiyatı nazım şekilleri kullanılmaya
devam edilmiş, özellikle kasidede bazı değişiklikler yapılmıştır.
v
Batı edebiyatının etkisiyle biçimsel yenilikler yapan II. topluluk
sanatçıları şiir açısından I. topluluğa göre daha yenilikçidirler.
v
Divan edebiyatının "göz için kafiye" anlayışına devam edilmiştir.
Dönemin sonunda Recaizade Mahmut Ekrem "kulak için kafiye" anlayışını
savunmuştur.
v
Eski biçimlerle yeni konular işlenmiştir. Eskiyi ve yeniyi bir arada
bulundurması bakımından şiirlerde bir "ikilik" söz konusudur.
v
Kaside, terkib-i bent, müseddes gibi divan edebiyatı nazım şekilleri
kullanılmıştır. Bu nazım şekillerini kullanmakla birlikte, şiirlerin içerikleri
değişmiştir.
v
Hürriyet, eşitlik, adalet, hukuk gibi yeni temaları işlenmiştir.
v
Divan ve halk şiiri geleneklerinin kalıplaşmış imgeleri (mazmunlar)
kullanılmamıştır.
v
Şiirler Batı düşüncesiyle ve klasisizm
ile romantizm akımlarıyla ilişkilidir.
v
Şiirlerin başlığı içeriğe göre ("Hürriyet Kasidesi" gibi) belirlenmiştir.
v
Divan şiirindeki "parça güzelliği" yerine "konu
birliği" ve "bütün güzelliği" anlayışı benimsenmiştir.
v
Halka yönelik şiirler yazılmıştır, divan şairleri gibi, seçkin bir
kesime seslenilmemiştir.
v
Ağırlıklı olarak aruz kullanılmakla birlikte heceyle de şiirler
yazılmıştır.
v
Divan şiirinin ağır ve sanatlı dili eleştirilmiş, sade bir dil savunulmuş;
ama bu, gerçekleştirilememiştir.
KLASİSİZM
Ø
17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır.
Ø
Akla ve sağduyuya değer verirler.
Ø
İnsandaki tabiata, insanların iç
dünyasına saygı göstermek esastır,
Ø
Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar.
Ø
Kahramanları seçkin kişilerdir.
Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler.
Ø
Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir
Ø
Dil, üslup kusursuz bir şekilde
işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur.
Ø
Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
Ø
Sanatçı eserde kendini gizler.
Ø
Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân)
Ø
Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere ,Corneille, Racine, La Fontaine,
La Bruyere, Daniel Defoe
Ø
Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa ‘dır.
ROMANTİZM
Ø
Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak doğmuştur.
Ø
Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır.
Ø
Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten
ve günlük yaşamından alınır.
Ø
Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler.
Ø
Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler.
Ø
Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir.
Ø
Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem verilir.
Ø
Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi karşıtlıklardan
yararlanırlar.
Ø
Üç birlik kuralı terk edilir.
Ø
Temsilcileri: J. J. Rousseau, Voltaire,
Victor Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George Sand
Ø
Türk edebiyatında ise Namık Kemal, A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi.
REALİZM
Ø 19.yy’ın
ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur.
Ø Konu
gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir
Ø Kişilerin
ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın
tanıtılmasına önem verilir.
Ø Betimlemeler
yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
Ø His ve
hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
Ø Sanat
için sanat görüşünü savunurlar.
Ø Hikâye
ve Romanda uygulanır.
Ø Temsilcileri:
Honero De Balzac, Stendhal, Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest
Hemingvay, Steinbeck
Ø Türk
edebiyatında ise; Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım ,Yakup Kadri Karaosmanoğlu, R. Halit Karay
OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN
EDEBİ METİNLER
A) ANLATMAYA BAĞLI METİNLER
(ROMAN, HİKÂYE)
v
Tanzimat’tan önce Türk edebiyatında olay çevresinde oluşan (anlatmaya ve
göstermeye bağlı) edebi türler şunlardır: Halk hikâyeleri, destanlar,
mesneviler, masallar ve geleneksel halk tiyatroları.
v
Tanzimat’la birlikte olaya bağlı edebi metinlere şunlar da eklenmiştir:
roman, hikâye ve tiyatro.
v
Tanzimat döneminde roman, hikâye ve gazetelerde bölümler halinde yayımlanarak
(tefrika edilerek) okura ulaştırılmıştır.
v
Fransız edebiyatından çevirilerle başlayan roman türündeki gelişmeler,
telif (yazarın kendi yaratımı) romanların yazılmasıyla sürmüştür.
v
Tanzimat edebiyatı romanlarında Doğu-Batı çatışması ile bundan doğan
yıkımlar ve tarihteki başarılar öne çıkan konulardır.
v
Tanzimat edebiyatı romanları teknik olarak zayıftır, yazarlar romanın
akışına müdahale eder, romanı genellikle bir öğütle bitirirler.
v
Roman ve hikâyelerde toplumu eğitme amacı öne çıkar; iyiler çok iyi,
kötüler çok kötüdür, iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır.
v
Roman türünün ilk örnekleri (Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, İntibah, Felatun
Bey ile Rakım Efendi) romantizm akımının özelliklerini taşır, ikinci dönemle
birlikte realist romanlar (Sergüzeşt, Araba Sevdası) yazılmıştır.
v
Roman ve hikâyelerde divan edebiyatına göre sade bir dil kullanılmıştır.
v
Romanlar toplumu eğitmek için bir araç olarak görüldüğünden teknik
bakımdan kusurludur.
v
Romanlarda (Felatun Bey'le Rakım Efendi, İntibah, Sergüzeşt vb.) ilahi
bakış açısı kullanılmıştır.
B) GÖSTERMEYE BAĞLI
METİNLER (TİYATRO)
v
Tanzimat’tan önce Türk edebiyatın geleneksel halk tiyatrosu ürünleri
vardı. Karagöz, meddah, orta oyunu ve köy seyirlik oyunlarının oluşturduğu
geleneksel tiyatro doğaçlamaya dayanıyordu ve genel olarak belirli bir sahnesi,
dekoru yoktu. Tanzimat’la birlikte, Şair Evlenmesi'nin yayımlanmasıyla başlayan
modern tiyatro ise belli bir metne dayalıdır ve bir sahnesi, dekoru ve komedi, trajedi,
dram gibi türleri vardır.
v
I. Toplulukta tiyatro toplumu eğitmede bir araç olarak görülmüştür, II.
toplulukta okunmak için, bireysel konuların işlendiği tiyatrolar yazılmıştır.
v
Birinci dönemde genellikle görücü usulüyle evliliğin yanlışlığı (Şair
Evlenmesi), çokevliliğin yanlışlığı (Eyvah), vatan sevgisi, kahramanlık (Vatan
yahut Silistre),aşk dramı (Zavallı Çocuk, Akif Bey) ve tarihsel konular (Celalettin
Harzemşah) işlenmiştir. İkinci dönemde ise genellikle aşk dramları (Afife
Anjelik, Vuslat yahut Süreksiz Sevinç), töreler (Çok Bilen Çok Yanılır),
tarihsel konular (Tezer, Tarık, İbn-i Musa) işlenmiştir.
v
İlk dönem ürünleri mensur olarak yazılırken Tanzimat'ın ikinci
topluluğunda yer alan Abdülhak Hamit Tarhan'ın tiyatroları manzum olarak da
yazılmıştır.
v
Birinci dönem yazarlarının (Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi)
eserlerinde günlük konuşma dilinden yararlanılmış, sade bir dil vardır. İkinci
dönem yazarlarının (Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan) tiyatro dili
genel olarak sanatlı ve ağırdır.
v
Tanzimat birinci dönemi edebiyatında Şinasi, Ahmet Mithat gibi yazarlar
dilin sadeliği ve diyalogların doğallığıyla tiyatro eserlerini sahneleme
tekniğine uygun yazmışlardır. Bununla birlikte Abdülhak Hamit Tarhan, tiyatrolarını
okunmak için yazdığı için sahne tekniği bakımından zayıf tiyatrolar ortaya
koymuştur, yine ikinci dönem yazarı Recaizade Mahmut Ekrem'in tiyatroları dasahne
tekniğine uygun değildir.
v
Ahmet Vefik Paşa, Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla tiyatroya
büyük katkılarda bulunmuştur.
v
Tanzimat tiyatrosunda, önce klasisizm (Şinasi, Ahmet Vefik Paşa) ve
romantizm (Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan) akımlarının
etkisi görülür.
Tanzimat Dönemi Edebiyatı
I. Topluluk
v
Şinasi - Ziya Paşa - Namık Kemal topluluğu olarak anılır.
v
Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa, Direktör Ali Bey,
Ali Suavi, I. topluluğun diğer önemli sanatçılarıdır.
SANATÇILARIN EDEBİ KİŞİLİKLERİ İÇİN ANASAYFADAN ŞAİR YAZAR EDEBİ KİŞİLİKLERİ SAYFASINA TIKLAYINIZ
TANZİMAT
EDEBİYATINDA İLKLER
İlk yerli roman: Şemsettin Sami'nin
"Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat" adlı eseridir.
İlk çeviri roman: Yusuf Kâmil Paşa'nın
Fenelon'dan çevirdiği "Telemak" adlı eserdir.
İlk tarihi roman: Namık Kemal'in
"Cezmi" adlı eseridir.
İlk edebi roman: Namık Kemal'in
"İntibah" adlı eseridir.
İlk tarihi roman denemesi: Ahmet Mithat
Efendi'nin "Yeniçeriler" adlı eseridir. İlk realist roman: Recaizade
Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı eseridir.
İlk köy romanı: Nabizade Nazım'ın
"Karabibik" adlı eseridir.
İlk psikolojik roman: Mehmet Rauf'un
"Eylül" adlı eseridir.
İlk natüralist roman: Nabizade Nazım'ın
"Zehra" adlı eseridir.
İlk köy şiiri: Muallim Naci'nin "Köylü
Kızların Şarkısı" adlı şiiridir.
İlk pastoral şiir: Abdulhak Hamit'in
"Sahra" adlı şiiridir.
Kafiyesiz şiir: Abdulhak Hamit Tarhan. Şiiri
ise "Validem"dir.
İlk yerli tiyatro eseri: Şinasi'nin
"Şair Evlenmesi" adlı yapıtıdır.
İlk uyarlama tiyatro eserinin yazarı : Ahmet
Vefik Paşa'dır.
Aruz ölçüsüyle yazılan ilk tiyatro eseri:
Abdulhak Hamit Tarhan'ın "Eşber" adlı eseridir.
Hece ölçüsüyle yazılan ilk tiyatro eseri:
Abdulhak Hamit Tarhan'ın "Nesteren" adlı eseridir.
Sahnelenen ilk tiyatro eseri: Namık Kemal'in
"Vatan Yahut Silistre" adlı eseridir.
İlk resmi Türkçe gazete: Takvim-i
Vakayi'dir.
İlk yarı resmi gazete: Ceride-i Havadis'tir.
İlk özel Türkçe gazete: Tercüman-ı
Ahval'dir.
İlk şiir çevirisi yapan şair: Şinasi'dir.
(Tercüme-i Manzume)
İlk Makale: Şinasi'nin "Tercüman-ı
Ahval Mukaddimesi'dir.
Noktalama işaretlerini kullanan ilk yazar:
Şinasi'dir.
İlk antoloji: Ziya Paşa'nın
"Harabat" adlı eseridir.
İlk röportaj örneği: Ziya Paşa'nın
"Rüya" adlı eseridir.
İlk edebi bilgiler kitabı: Recaizade Mahmut
Ekrem'in "Talim-i Edebiyat" adlı eseridir.
İlk atasözleri kitabı: Şinasi'nin
"Durub-i Emsal-ı Osmaniye" adlı sözlüğüdür.
İlk hikâye eseri: Ahmet Mithat Efendi'nin
"Letâif-i Rivayat" adlı yapıtıdır
Batılı anlamda ilk eleştiri yazarı: Namık
Kemal'dir.
İlk mizah dergisi: Teodor Kasap'ın çıkardığı
Diyojen adlı dergidir.
Batılı anlamda ilk öykü örnekleri:
Samipaşazade Sezai'nin "Küçük Şeyler" adlı eseridir.
İlk dergi örneği: Münif Paşa'nın çıkardığı
"Mecmua-ı Fünun"dur.