sponsorlu reklam Admatic -sponsor

NASRETTİN HOCA FIKRALARINDAN ÖRNEKLER

Nasreddin Hoca'nın evine hırsız girmiş nesi var nesi yoksa toplayıp götürürken, onu gizlice göz­leyen Hoca geri kalan birkaç parça eşyayı sırtlamış, hırsızın peşinden hırsızın evine kadar beraber gitmiş. Tam hırsızın ardından onun girdiği eve girerken hırsız şaşkınlıkla ne istiyorsun; diye sorunca, Hoca, bu eve göç etmedik mi, demiş.
Nasreddin Hoca'nın bir parça parası çalınmış. Hoca çok üzülmüş, Yarabbi senin neye ihtiyacın vardı ki benim param! Ellere aldırdın, diye feryat ederek camiye gitmiş sabaha kadar ağlamış. Bu arada denizde bir gemi fırtınaya tutulmuş, içindekiler, eğer selamete erişirsek Hoca'ya biraz para verelim ahdimiz olsun demişler. Allah'ın inayetiyle gemi selamete erişince parayı Hoca'ya vermişler. Hoca, Allah Allah, bir gece camide açıkta yatıp ağlamakla benim paralan gönderdi, demiş.
Bir gün Nasreddin Hoca tavuklarını bir kafese doldurup Sivrihisar'a götürüyormuş. Kafeste hap- soldular diye üzülmüş tutmuş hepsini salıvermiş, tavukların her biri bir tarafa kaçmış. Hoca eline bir değnek alıp horozu önüne katmış, gece yarısı sabah olduğunu bilirsin de gündüz yolu niçin bitmezsin, der kovalarmış.
Nasreddin Hoca'nın iki kızı kendisini ziyarete gelmişler. Kocası kiremitçi olan, eğer yağmur yağ­mazsa kocam bana esvap yapacak demiş. Kocası çiftçi olan kızı ise eğer yağmur yağarsa kocam bana esvap yapacak deyince, Hoca, birinizin hali harap ama hanginiz bilemem, demiş.
Bir defasında Nasreddin Hoca gece vakti Sivrihisar'a vardığında büyük bir kalabalığın durup aya baktıklarını görür. Hoca, bizim beldede araba tekerleği kadar ayı görürler de kimse itibar edip bakmaz­ken burada hilal kadar küçük aya ne kadar kalabalık toplanıp bakıyorlar, demiş. (Eskiden Ramazanın başlaması hilal gözlenerek yapılıyordu)
KAYA ERGİNER, NASREDDİN HOCA, ARBA YAYINLARI,
İSTANBUL 1990, s.104-105.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk