DİL VE ANLATIM GENEL, NOKTALAMA İŞARETLERİ, Noktalama İşaretleri KONU ANLATIMI DERS NOTLARI YGS, Noktalama İşaretleri KONU ANLATIMI DERS NOTLARI YGS ÖRNEKLİ ANLATIM, NOKTALAMA İŞARETLERİ DERS NOTLARI
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için NOKTALAMA İŞARETLERİ
KONU ANLATIMI DERS NOTLARI TYT-AYT-YKS üzerine bir paylaşım yazacağız.
NOKTALAMA İŞARETLERİ KONU ANLATIMI DERS NOTLARI TYT-AYT-YKS
Noktalama İşaretleri
KONU ANLATIMI DERS NOTLARI YGS
ÖRNEKLİ ANLATIM
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.Nokta ( . )1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu.(Reşat Nuri Güntekin)2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa), sf. (sıfat), vb. (ve başkası, ve benzeri, ve bunun gibi), Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), İng. (İngilizce).3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3. (üçüncü), 15. (on beşinci); II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4. Levent.UYARI: Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur: 3, 4 ve 7. maddeler; XII – XIV. yüzyıllar arasında.4. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:I. 1. A. a.II. 2. B. b.5. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 29.5.1453, 29.X.1923.Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz: 29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.6. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.Tören 17.30'da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır. (Tarık Buğra)7. Bibliyografik künyelerin sonuna konur:Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: 326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500.9. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 4.5=20Virgül ( , )1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.(Halide Edip Adıvar)Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güllerDillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller(Faruk Nafiz Çamlıbel)Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.
(Hüseyin Rahmi Gürpınar)2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış, bir yokmuş.Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez.(Falih Rıfkı Atay)3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
(Mustafa Kemal Atatürk)4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.(Mustafa Kemal Atatürk)6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:Akşam, yine akşam, yine akşam,Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)Kopar sonbahar tellerindenDerinden, derinden, derindenBiten yazla başlar keder musikisi (Yahya Kemal Beyatlı)7. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur: Datça'ya yarın gideceğim, dedi.Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi.(Reşat Nuri Güntekin)8. Konuşma çizgisinden önce konur:Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor.(Yahya Kemal Beyatlı)10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.(Halit Ziya Uşaklıgil)Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.(Reşat Nuri Güntekin)11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.(Mustafa Kemal Atatürk)Sayın Başkan,Sevgili Kardeşim,Değerli Arkadaşım,12. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş).13. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşekkürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı. (Peyami Safa)Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım.(Burhan Felek)Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönülYa lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül!(Yahya Kemal Beyatlı)UYARI: Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:Hem gider hem ağlar.Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.Ne kız verir ne dünürü küstürür.UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / debağlacından sonra virgül konmaz:İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince düzelecek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil!(Yahya Kemal Beyatlı)UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamında zarf-fiil görevinde kullanılan mı / miekinden sonra virgül konmaz:Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense.(Orhan Kemal )Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.(Attila İlhan)UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı. (Reşat Nuri Güntekin)Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete.(Tarık Buğra)UYARI: Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz:Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)
Şimdiye dek, ben
kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde
çobanlık, yanaşmalık etmedi.
(Yaşar Kemal)
Meydanlığa
varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı.
(Necati Cumalı)
Ancak yemekte bir
karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak
konuştu. (Samim Kocagöz)
Noktalı
Virgül ( ; )
1. Cümle içinde
virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur: Erkek
çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül,
Yonca adları verilir. Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında
virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:Sevinçten, heyecandan içim içime
sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. At ölür, meydan
kalır; yiğit ölür, şan kalır.
İki
Nokta ( : )
1. Kendisinden sonra
örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Yeni harfler
alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi
görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!
(Falih Rıfkı Atay)
– Buğdayla arpadan
başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçı sayar:
– Yulaf, pancar,
zerzevat, tütün...
(Falih Rıfkı
Atay)
2. Kendisinden sonra
açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat
ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin
haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
(Mustafa
Kemal Atatürk)
Kendimi takdim
edeyim: Meclis kâtiplerindenim.
(Falih Rıfkı Atay)
Derler: İnsanda
derin bir yaradır köksüzlük;
Budur âlemde
hudutsuz ve hazin öksüzlük.
(Yahya Kemal
Beyatlı)
3. Ses biliminde uzun
ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.
4. Edebî eserlerdeki
karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur:
Bilge
Kağan: Türklerim, işitin!
Üstten gök çökmedikçe
alttan yer delinmedikçe
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro
:
Göğe erer başımız
başınla senin !
Bilge Kağan
: Ulusum birleşip yücelsin
diye
gece uyumadım, gündüz oturmadım.
Türklerim Bilge Kağan der bana.
Ben her şeyi onlar için bildim.
Nöbetteyim
! (A. Turan
Oflazoğlu)
5. Genel Ağ
adreslerinde kullanılır: http://tdk.org.tr
6. Matematikte bölme
işareti olarak kullanılır: 56:8=7, 100:2=50
Üç
Nokta ( ... )
1. Tamamlanmamış
cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki
çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu
yanı...
(Tarık Buğra)
2. Kaba sayıldığı
için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve
bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu
b...tan çıkmaz.
Arabacı B...'a
yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını
çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi
Tanpınar)
3. Alıntılarda;
başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:
... derken şehrin
öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye
başladı...
(Tarık
Buğra)
4. Sözün bir yerde
kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını
göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar
olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz
Çamlıbel)
Binaenaleyh, biz
her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O
noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layık olduğu mevkiye isat
etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha
ziyade takviye etmek...
(Mustafa Kemal Atatürk)
5. Ünlem ve
seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler
yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali... Koca
Ali, be!..
(Ömer Seyfettin)
6. Karşılıklı
konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali
usta?
— Benim!..
— Ne arıyorsun bu
vakit buralarda?
— Hiç...
— Nasıl hiç? Suya
çekicini mi düşürdün yoksa !..
—
!..
(Ömer Seyfettin)
UYARI: Üç nokta yerine
iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
Soru
İşareti ( ? )
1. Soru bildiren
cümle veya sözlerin sonuna konur:
Ne zaman
tükenecek bu yollar,
arabacı? (Faruk Nafiz
Çamlıbel)
Sular mı
yandı? Neden tunca benziyor
mermer? (Ahmet Haşim)
Atatürk bana
sordu:
— Yeni yazıyı
tatbik etmek için ne
düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay)
Soru eki ve soru
kelimesi kullanılmadan ezgili söyleyişlerde soru işareti kullanılır:
Gümrükteki memur
başını kaldırdı:
— Adınız?
2. Bilinmeyen, kesin
olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır: Yunus
Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?).
Türk halk
felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının büyük mümessili
Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşamıştır (1208 ?-1284).
(Türk Dünyası El
Kitabı)
Ankara'dan
Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında
doğan Fuzuli ...
UYARI : mı / mi eki -ınca / -ince anlamında zarf-fiil işleviyle
kullanıldığında soru işareti konmaz: Akşam oldu mu sürüler döner. Hava
karardı mı eve gideriz.
Bahar gelip de
nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış bir saat
huzursuzluğu kaplardı.
(Haldun Taner)
UYARI : Soru ifadesi
taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
Çok yakından mı bu
sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar'dan mı,
Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı?
(Yahya Kemal
Beyatlı)
Ünlem
İşareti ( ! )
1. Sevinç, kıvanç,
acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur:
Ne mutlu Türk’üm
diyene!
(Mustafa Kemal
Atatürk)
Hava ne kadar da
sıcak!
Aşk olsun!
Ne kadar akıllı
adamlar var!
2. Seslenme, hitap ve
uyarı sözlerinden sonra konur:
Ordular! İlk
hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
(Mustafa Kemal
Atatürk)
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve
müdafaa
etmektir. (Mustafa Kemal
Atatürk)
Ak tolgalı
beylerbeyi haykırdı: İlerle!
(Yahya
Kemal Beyatlı)
Dur, yolcu!
Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir
devrin battığı yerdir.
(Necmettin Halil Onan)
UYARI: Ünlem işareti,
seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği gibi cümlenin
sonuna da konabilir:
Arkadaş, biz bu
yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
3. Alay, kinaye veya
küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde
ünlem işareti kullanılır:
İsteseymiş bir
günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
Adam, akıllı (!)
olduğunu söylüyor.
UYARI: Ünlemden sonra üç
nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
Gök ekini biçer
gibi!.. Başaklar daha dolmadan.
(Tarık Buğra)
Kısa
Çizgi ( - )
1. Satıra sığmayan
kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
Soğuktan
mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bil-
mem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri 12'yi geçmiş.
Kanepe- lerde kimseler yok. Tramvay
ne fena gıcırdadı! Tramvaydaki adam bir tanı- dık mı idi acaba? Ne diye
öyle dönüp dönüp baktı? Yoksa
kimsecik- lerin oturmadığı
kanepelerde bu saatte pek başıboşlar mı oturur?
(Sait Faik Abasıyanık)
2. Ara sözleri ve ara
cümleleri ayırmak için kullanılır:
Küçük bir sürü
-dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında
durmuştu.
(Ömer
Seyfettin)
3. Dil bilgisinde
kökleri ve ekleri ayırmak için konur: al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük.
4. Fiil kök ve
gövdelerini göstermek için kullanılır: al-, dur-, gör-, ver-; başar-,
kana-, okut-, taşla-, yazdır-.
5. Eklerin başına
konur: -ak, -den, -ış, -lık.
6. Heceleri göstermek
için kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik,
du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık.
7. Kelimeler arasında “-den...-a,
ve, ile, ila, arasında” anlamlarını
vermek için kullanılır: Türkçe-Fransızca Sözlük,
Aydın-İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri,
Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30,
Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni,
1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 2003-2004 öğretim yılı.
8. Matematikte
çıkarma işareti olarak kullanılır: 50-20=30
Uzun
Çizgi (—)
Yazıda satır
başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir.
Arabamız tutarken
Erciyes'in yolunu:
“Hancı dedim
bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?”
Gözleri uzun uzun
burkuldu kaldı bende,
Dedi:
— Hana sağ indi,
ölü çıktı geçende!
(Faruk Nafiz
Çamlıbel)
Frankfurt'a gelene
herkesin sorduğu şunlardır:
— Eski şehri
gezdin mi?
— Rothshild'in
evine gittin mi?
— Goethe'nin evini
gezdin mi?
(Ahmet Haşim)
Oyunlarda uzun
çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
Sıtkı Bey — Kaleyi
kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.
İslam Bey — Ben
daha ölmedim.
(Namık Kemal)
UYARI : Konuşmalar tırnak
içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz.
Eğik
Çizgi ( / )
1. Yan yana yazılması
gereken durumlarda mısraların arasına konur: Korkma!
Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son
ocak / O benim milletimin yıldızıdır parlayacak / O benimdir o benim milletimindir
ancak.
(Mehmet Akif Ersoy)
2. Adres yazarken
apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur: Altay
Sokağı, Nu.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA
3. Tarihlerin
yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 18/11/1969,
15/IX/1994.
4. Dil bilgisinde
eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır: -a/-e,
-an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden.
5. Genel Ağ
adreslerinde kullanılır: http://tdk.gov.tr
6. Matematikte bölme
işareti olarak kullanılır: 70/2=35
Ters
Eğik Çizgi ( \ )
Bilgisayar
yazılımlarında art arda gelen dizinleri birbirinden ayırt etmek için
kullanılır: C:\Dos>MD \Oyun
Tırnak
İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden
veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır:Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin
ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer
almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk'ü
duygulandırır.
Bakınız, şair
vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak
yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer
uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI : Tırnak içindeki
alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.)
tırnak içinde kalır: “Akıl
yaşta değil baştadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir
gerçeği ifade etmiyor mu?
“İzmir üzerine
dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
(Yahya Kemal
Beyatlı)
UYARI : Uzun alıntılarda
her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
2. Özel olarak
belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni
bir “barış taarruzu” başladı.
3. Cümle içerisinde
kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal'in
bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.
(Ahmet Hamdi
Tanpınar)
“Yazım Kuralları”
bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
UYARI: Cümle içerisinde
özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitapların ve yazıların adları ve
başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla
(italik) dizilerek de gösterilebilir:
Höyük sözü
Anadolu'da tepe olarak geçer.
Cahit Sıtkı'nın Şairin Ölümü şiirini Yahya
Kemal çok sevmişti.
(Ahmet Hamdi
Tanpınar)
UYARI : Tırnak içine
alınan sözlerden sonra kesme işareti kullanılmaz: Yahya
Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?
4. Bibliyografik
künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
Tek
Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
Tırnak içinde
verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için
kullanılır:
Edebiyat öğretmeni
“Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu
güzel şiirini okumaya başladı.
“Atatürk henüz
‘Gazi Mustafa Kemal Paşa’ idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz
istemişlerdi.”
(Falih Rıfkı Atay)
Denden
İşareti (")
Bir yazıdaki
maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin,
söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
a. Etken
fiil
b. Edilgen
"
c. Dönüşlü
"
ç. İşteş
"
Yay
Ayraç ( ( ) )
1. Cümlenin yapısıyla
doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
Anadolu
kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek
için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.
(Nurullah Ataç)
UYARI: Yay ayraç içinde
bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve
sonuna uygun noktalama işareti getirilir.
UYARI : Hakkında açıklama
yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır:
Yunus Emre (1240?-
1320)'nin...
2. Tiyatro
eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve
göstermek için kullanılır:
İhtiyar – (Yavaş
yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da
anlatın...
(Reşat Nuri
Güntekin)
3. Alıntıların
aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Cihanın tarihi,
vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez.
Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya
senindir, ya kimsenin.
(Ahmet
Hikmet Müftüoğlu)
Eşin var, aşiyanın
var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler
koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?
(Mehmet Akif Ersoy)
4. Alıntılarda,
başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konulan üç
nokta, yay ayraç içine alınabilir.
5. Bir söze alay,
kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay
ayraç içine alınır.
6. Bir bilginin
şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan soru
işareti yay ayraç içine alınır.
7. Bir yazının
maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I)
1)
A) a)
II)
2)
B) b)
Köşeli
Ayraç ( [ ] )
1. Ayraç içinde ayraç
kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
Halikarnas
Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da
yazmıştır.
2. Bibliyografik
künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: Reşat
Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.
Server Bedi
[Peyami Safa]
Kesme
İşareti ( ' )
1. Aşağıda sıralanan
özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle
ayrılır:
a. Kişi adları,
soyadları ve takma adlar: Atatürk’üm, Fatih Sultan Mehmet’e,
Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i,
Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir,
Namık Kemal’se.
UYARI : Sonunda p,
ç, t, k ünsüzlerinden
biri bulunan Ahmet, Çelik, Çiçek, Halit,
Mehmet, Mesut, Murat, Özbek, Recep, Yiğit, Bosna-Hersek, Gaziantep, Kerkük,
Sinop, Tokat, Zonguldak gibi
özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen Ahmedi,
Çeliği, Çiçeği, Halidi, Mehmedi, Mesudu, Muradı, Özbeği, Recebi, Yiğidi,
Bosna-Herseği, Gaziantebi, Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı biçiminde son ses yumuşatılarak
söylenir.
UYARI: Özel adlar için
yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan sonra
konur: Yunus Emre (1240?-1320)'nin, Yakup
Kadri (Karaosmanoğlu)'nin.
Ancak cins isimler
için yapılan açıklamalarda yay ayraçtan sonra doğal olarak kesme işaretine
gerek yoktur: İmek fiili (ek fiil)nin geniş
zamanı şahıs ekleriyle çekilir.
UYARI : Özel adlar yerine
kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle
yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
b. Millet, boy, oymak
adları: Türk’üm, Alman’sınız, İngiliz’den,
Rus’muş, Oğuz’un, Kazak’a, Kırgız’ım, Özbek’e, Karakeçili’nin, Hacımusalı’ya.
c. Devlet adları: Türkiye
Cumhuriyeti’ni, Osmanlı Devleti’ndeki, Amerika Birleşik Devletleri’ne,
Azerbaycan Cumhuriyeti’nden.
ç. Din ve mitoloji
ile ilgili özel adlar: Allah’ın, Tanrı’ya, Cebrail’den,
Zeus’u.
d. Kıta, deniz,
nehir, göl, dağ, boğaz, geçit, yayla; ülke, bölge, il, ilçe, köy, semt,
bulvar, cadde, sokak vb. coğrafyayla ilgili yer adları: Asya’nın,
Marmara Denizi’nden, Akdeniz’i, Meriç Nehri’ne, Van Gölü’ne, Ağrı Dağı’nın,
Çanakkale Boğazı’nın, Zigana Geçidi’nden, Uzunyayla’ya, Türkiye’dir, İç
Anadolu’da, Doğu Anadolu’ya, Ankara’ymış, Sungurlu’ya, Ziya Gökalp
Bulvarı’ndan, Yıldız Mahallesi’ne, Taksim Meydanı’ndan, Reşat Nuri Sokağı’na.
UYARI: Yer bildiren özel
isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme
işareti kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’dan.
e. Gök bilimiyle
ilgili adlar: Jüpiter’den, Venüs’ü, Halley’in,
Merih’e, Büyükayı’da, Yedikardeş’ten, Samanyolu’nda.
f. Saray, köşk, han,
kale, köprü, anıt vb. adları: Dolmabahçe Sarayı’nın, Çankaya
Köşkü’ne, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Ankara Kalesi’nden, Horozlu Han’ın,
Galata Köprüsü’nün, Bilge Kağan Abidesi’nde, Çanakkale Şehitleri Anıtı’na.
g. Kitap, dergi,
gazete ve sanat eseri (tablo, heykel, müzik vb.) adları: Nutuk’ta,
Safahat’tan, Kiralık Konak’ta, Sinekli Bakkal’ı, Hürriyet’te, Resmî
Gazete’de, Onuncu Yıl Marşı’nı, Yunus Emre Oratoryosu’nu, Atatürk
Uluslararası Barış Ödülü’nü.
ğ. Kanun, tüzük,
yönetmelik, yönerge ve genelge adları: Millî Eğitim Temel Kanunu’na,
Medeni Kanun’un, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü’nde, Telif Hakkı
Yayın ve Satış Yönetmeliği’nin.
UYARI: Belli bir kanun,
tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılankanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme
işareti kullanılır: Bu Kanun’un 17. maddesinin c
bendi... Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.
h. Hayvanlara verilen
özel adlar: Sarıkız’ın, Karabaş’a, Pamuk’u,
Minnoş’tan.
UYARI: Kurum, kuruluş,
kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz:Türkiye Büyük Millet Meclisine,
Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığına, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne,
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma
Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Mavi Köşe Bakkaliyesinden, Gimanın.
UYARI : Özel adlara
getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler
kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü,
Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak,
Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin,
Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan,
Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün.
2. Kişi adlarından
sonra gelen saygı sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur:Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan,
Mahmut Efendi’ye, Enver Paşa’ya vb.
UYARI: Unvanlardan sonra
gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Cumhurbaşkanınca, Başbakanca, Türk
Dil Kurumu Başkanına göre vb.
3. Kısaltmalara
getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM'nin, TDK'nin, BM'de, ABD'de,
TV'ye.
UYARI : Sonunda nokta
bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür
kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin ve üs
işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır: vb.leri, Alm.dan, İng.yi; cm³e (santimetre küpe), m²ye (metre kareye), 64ten (altı üssü dörtten).
4. Sayılara getirilen
ekleri ayırmak için konur: 1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat;
7,65’lik, 9,65’lik.
1919 senesi
Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım.
(Mustafa Kemal
Atatürk)
5. Şiirde seslerin
ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için kesme işareti kullanılır:
Bir ok attım karlı
dağın ardına
Düştü n'ola
sevdiğimin yurduna
İl yanmazken ben
yanarım derdine
Engel aramızı açtı
n'eyleyim
(Karacaoğlan)
6. Bir ek veya
harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: a'dan z'ye kadar, b'nin m'ye dönüşmesi, Türkçede
-lık'la yapılmış sözler.
UYARI: Akım, çağ ve dönem
adlarından sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz:Eski Çağın, Yükselme Döneminin, Cumhuriyet Dönemi
Türk Edebiyatına.