- COŞKU VE HEYECANA BAĞLI METİNLER (ŞİİR)
- 1.
Edebiyat
tarihçileri ve eleştirmenler, divan şiirimizin son büyük temsilcisinin Şeyh
Galip olduğunu söylerler, tarih 18. yüzyıldır. Divan şiiri, bu büyük ustadan
sonra hayata ve sokağa açılma denemeleriyle bütün güzelliğini ve büyüsünü adeta
kaybetmiştir. Tanzimat yıllarının büyük ustaları sayılabilecek Osman Şems,
Yenişehirli Avni gibi şairler ise Şeyh Galip'in üzerine yeni bir şey koyamamış,
onu aşamamışlardır.
-
- 2.
Batı
kaynaklı birtakım biçim ve içerikler yaratmak isteyen Tanzimat edebiyatçıları,
sürekli bir düşüş yaşayan divan şiirini hedef almışlardır. Divan şiirini
donmuş, kalıplamış olmakla, değişen hayatın koşullarını yansıtamamakla,
toplumdan kopuk olmakla, dilin ağırlığıyla, abartılı ve sanatlı söyleyişle
suçlamışlar, onu yok sayma, ortadan kaldırma çabasına girmişlerdir.
-
- 3.
Divan
şiirine bu yolda ilk darbeyi Namık Kemal vurmuştur. Çeşitli makale ve
eleştirilerinde bu şiiri yerden yere vurmuştur. Ancak o bile divan şiiri nazım
biçimlerini ve aruz ölçüsünü, beyit ve bend birimlerini kullanmaya devam
etmiştir. Yalnızca şiirin içeriğinde değişikliğe gitmiş, giderek değişmekte
olan yaşam koşullarını ve zihniyeti şiirlerine yansıtmıştır.
-
- 4.
Tanzimat
edebiyatı sanatçıları içinde şiirde asıl büyük yeniliği Abdülhak Hamit Tarhan
gerçekleştirmiştir. Divan şiirinin bütün kalıplarını kırmış, hiç duyulmamış
kalıplar, olabildiğince uzun dizeler, kafiyesiz şiirlerle bütün biçimsel yapıyı
alt üst etmiştir.
-
- 5.
Şiirinin
içeriğini ise olabildiğine serbest bir hayal gücü oluşturmuştur. Biçimde ve
içerikte şiirimizin Batılılaşması, tam anlamıyla Servet-i Fünûn Dönemi'nin
şairleri tarafından gerçekleştirilmiştir. MUSTAFA ŞAHİN
- MADDE MADDE ÖZELLİKLERİ
-
Şiir
halka ulaşmada bir araç olarak görülmüştür.
-
şiirde de faydacılık düşüncesi ön plânda olmuştur. (1.DÖNEM)
- İlk dönemde
toplumsal ve felsefi,ikinci dönemde bireysel konular iş. (Tanzimat Dönemi'nin ikinci kuşak şairlerinden Abdülhak
Hamit Tarhan ve Recaizâde Mahmut Ekrem de, toplumsal konuları bir yana bırakıp
bireysel bir anlayışla mistik ve metafizik konulara yönelmişlerdir.)
-
Şiirin
konusu genişletilmiştir.
-
Nazım
birimi çoğunlukla beyit iken ikinci dönemde bu anlayış kaybolmaya başlamıştır.
-
Konu
bütünlüğü ve birliği vardır.
-
Kalıplaşmış
düşsel imgeler yerine gerçekçilik şiire hakimdir.
-
Üsluptan
çok içerik önemlidir.
-
Klasisizme
bağlı Şinasi dışında çoğu sanatçı Romantizmden etkilenmiştir.
- Şinasi
şiirde "medeniyet, hukuk, adalet, kanun, devlet" gibi yeni temaları
ele almış, Namık Kemal de bunlara "vatan ve hürriyet, geri kalmışlık"
temalarını eklemiştir.
- Tanzimat
Dönemi'nin ilk şairlerinin şiirde "Toplum için sanat" anlayışına,
ikinci dönem şairlerinin ise "Sanat için sanat" anlayışına bağlı
kaldıkları görülmüştür
-
Dilde
sadeleşme amacı tam olarak başarılamamış ikinci dönemde ise dil daha da
ağırlaşmıştır.
-
Birinci
dönemde divan şiiri nazım biçimleri ile yeni konular işlenmişken ikinci dönemde
nazım şekillerinde de yenilikler denendi.MUSTAFA ŞAHİN
-
Birinci
dönemde kafiye göz için yapılırken ikinci dönemde kulak içindir.
-
İkinci
dönemde A.H.Hamit kafiyesiz şiirler yazmıştır.