CÜMLEDE ANLAM
Bir duyguyu, düşünceyi,
dileği ya da haberi tam olarak anlatan sözcük gurubuna cümle denir.
Yargı: Cümlede
bildirilen duygu, düşünce, bilgi, haber, oluş yada hükümdür.
Cümlecik: Birden
çok yargı bildiren cümlelerde yargılardan her birini içeren söz öbeğidir.
ANLAM BAKIMINDAN CÜMLELER
→Eş Veya Yakın Anlamlı Cümleler
Aynı düşünce yada yargıyı farklı sözcükler ve söz
dizimiyle dile getiren cümlelerdir.
I. Gösterişli söyleyişi, gerçek şiire yakıştıramam.
II. Söz sanatlarının cafcafına yaslanan şairin
yazdığı, bence şiir olmaktan uzaktır.
III. İyi şiir, sözü aleladelikten kurtarıp sanatlı
hale getirmekle elde edilir.
1. I. Çocukların her isteğine karşı çıkmak ya da
bunları bütünüyle yerine getirmek, kimi sorunlar yaşanmasına
yol açabilir. II.
Çocuklara, güçlerini aşmayacak sorumluluklar yükleyerek onların
kendilerine güvenmelerini sağlamak gerekir.
IIL Çocuklara kazandırılan davranışlar ileriki
dönemlerde de varlığını korur.
IV. Yanlış
yapacağı korkusuyla kendisine sürekli yardım edilen çocuklarda, çekingen,
kendini kanıtlayamayan bir kişilik yapısı oluşur,
Yukarıdaki numaralı
cümlelerin hangilerinde aynı düşünce farklı biçimlerde dile getirilmiştir? 2003
A) I. ve II. B) I. ve IIL C) II. ve III. D) II. ve IV. E) III.
ve IV.
2. (l) Jules
Verne'in serüven tutkusu, denizcilik, tarih, coğrafya gibi alanlardan aldığı öğelerle beslenerek
yazdıklarının çekirdeğini oluşturur. (II)
Sayısı iki yüze yaklaşan romanları çeşitli bilim dalları üzerine
temellenmiştir. (III) Yazar bu bilim
dallarına ilişkin bilgilerini, saatlerini
geçirdiği kütüphanelerdeki binlerce kitaba borçludur. (IV) Hiçbir bilim dalında
uzman olmadığı halde yaşadığı dönemdeki her türlü gelişmeyi ve değişmeyi yakından izler. (V) Böylece hem çağını çok iyi
tanır hem de çağının getirdiği yenilikleri özümseyerek geleceğe yönelik
öngörülerde bulunur.
Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangileri anlamca
birbirine en yakındır? 2003
A) I. ve II. B) l. ve IV. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V.
→Birbirinin Anlamını İçeren Cümleler (
Kapsayan C.)
Aynı konuyu işleyen cümleler; sonuçta aynı yargıya ulaşılmasını
sağlıyorsa yakın anlamlıdır. Bunlardan biri kapsam yönünden genişse öbürünün
yargısını da içerir.
I. Yazarlar, eleştirmenlerden farklı olarak konularını
edebiyat yapıtlarından değil de yaşamdan seçerler.
II. Eleştirmeni öteki yazarlardan ayıran en önemli
nokta, eleştirmenin, konusunu yazından almasıdır.
III. Yazarla eleştirmenin alanları farklıdır.
IV. Eleştirinin konusu yaşam
değil yapıttır. I ve II, 3 ve 4’ü
3. Yahya Kemal: "Şiir düşünceyi duygu haline
getirinceye kadar
yoğurmaktır." der.
Ozanın, bu
sözüyle anlatmak istediği düşünceyi içeren
cümle
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde
düşüncenin payı duygudan daha fazladır.
B) Duygular, şiirle etkili bir biçimde
anlatılır.
C)
Şiir, düşüncenin, duyguların özsuyunda eritilmesiyle oluşur. D) Şiir, duyguların toprağını
besleyip zenginleştirir. E) Şiirin
etki gücü içerdiği düşünceye bağlıdır.
(2003)
→ Farklı
Düşünceleri İşleyen Cümleler
Aynı konuyla ilgili cümlelerde
farklı yargı ve düşünceler olabilir.
I. İlim
Çin’de bile olsa gidip, alınız. II.
Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir.
III. Bilim, ümit ile olsaydı, dünyadaki bütün insanlar bilgin olurdu. IV. Bilim ahlaksız bir adamın elinde kötülük
için çok güçlü bir silahtır. 4 farklı yargı
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir düşünce dile getirilmiştir? 2003
A) Üslup, insanın konuştuklarını ve yazdıklarını
biçimlendiren kişisel bir öğedir. B) Bir sanatçının üslubu, o sanatçının kendisidir.
C) Sanatçı, sözcükleri seçip yan yana
getirirken onlara kendi damgasını vurur.
D) Üslup, sanatçının kişiliğini
yansıtan bir aynadır. E) Bir sanatçı, yarattığı yapıtın türüne güre üslup kullanır.
→ Birbiriyle Çelişen
Cümleler
Yargıları birbiriyle bağdaşmayan, birbiriyle çelişen,
birbirini çürüten cümlelerdir.
I. Aynı temayı işleyen ozanların, farklı şiirler
yazmaları doğaldır.
II. Beşeri aşkı anlatan bütün şairlerin, aynı şeyleri
söylemleri gerekmez.
III. Aynı konuyu ele aldıklarına göre, iki ozanın
dizeleri arasındaki benzerlik olağan karşılanmalıdır.
5. Aşağıdaki
özdeyişlerden hangisi anlamca ötekilere ters düşmektedir?
A) İnsan hiçbir yerde kendisinden iyi dost bulamaz.
B) Dost, rahatlık veren bir merhemdir.
C) Kuşun yuvası, örümceğin ağı; insanın dostları
vardır.
D) Dostluk, iyi kimseler arasında çarçabuk kurulur,
güçlükle yıkılır.
E) Vefalı dost, kişinin kalkanıdır.
6 a. “Türk resmi Alplerin ötesinde değil
Torosların eteğinde aranmalıdır.”
Bu görüşte olan bir ressamın
hangisini söylemesi beklenemez?
A)
Önce Anadolu’yu tanımalı, orada mevsimlerin renk cümbüşüne katılmalısın.
B)
Yerli renklerden, yerli motiflerden de evrensel boyutlara varılabilir.
C) Uzağa gitmeye ne gerek var; penceredeki
menekşeye, bahçendeki salkım söğüde bak yeter.
D) Yaşadığın yerin pek önemi yok; canın neyi
isterse, onu tuvaline almalısın.
E)
Türk köyünü konu alan tabloları duvarımdan hiç eksik etmem.
→ Neden Sonuç Cümleleri
Bir eylemin hangi gerekçeyle
veya hangi nedenden dolayı yapılmasıdır. Bunu bulmak için yükleme "NİÇİN"
sorusu sorulur.
Soğuktan tir tir titriyordu.
Ayrıca iki yargının birbirine NEDEN-Sonuç ilişkisiyle
bağlandığı cümleler olarak adlandırılır.
Bu dilekçe kabul edilmez, imzasız.
Gazete yazıları güncel konuları işlediğinde kısa
ömürlüdür.
6 b. Aşağıdakilerin hangisinde yargının
nedeni belirtilmemiştir? A) Ülke
toprakları yanlış kullanım yüzünden yok olup
gitmektedir. B) Ülkede tarımsal üretimi geliştirmeye yönelik çalışmalar
yıldan yıla azalmaktadır.
C) Tarıma
yeterince önem verilmediğinden bu ülke. pamuk,
sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasında gerilerde yer almaktadır. D) Kimi
ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir biçimde yapılmaması, halk
sağlığı bakımından tehlike oluşturmaktadır.
E) Çevre bilincinin yeterince gelişmemiş olması, hava ve
su kirliliğine yol açmaktadır. 2003
→ Amaç
Cümlesi
Yargılardan birinin, diğer yargının gerçekleştirilmesi ile ulaşılmak
istenen gayeyi ifade etmesidir. NE AMAÇLA sorusu amaç – sonuç ilişkisini bulmamızı sağlar.
23 Nisan törenlerini izlemek üzere köyden yola çıktılar.
Değişik bir ses yakalayabilmek için yeni söyleyişlere yöneldi.
7. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde amaç sonuç ilişkisi vardır
A) Beyaz ayının yavrularından biri annesini
emmek için ayağa kalkıyor.
B) Arkadaki yavru yiyeceğin çoğunu, güçlü
kardeşlerine kaptırdığı için zayıf kalmış.
C) Benim parmaklarımı donduran soğuk, anne ayı
için pek sorun değil galiba.
D) Anne ayı, kıyıda gördüğü foklar için pek iyi
şeyler düşünmüyor sanırım.
E) Avladığı fokun etinin yavruları için ayırdığı
bölümünü kara gömecek.
NOT: Amaç-sonuç ilişkisi içeren cümlelerde neden- sonuç ilişkisi de
sezilir; ancak tüm neden–sonuç cümlelerinde amaç–sonuç söz konusu değildir.
Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için özel bir
gözlük aldı.
→Koşul Cümlesi
Asıl yargının gerçekleşmesinin bir koşula bağlı olduğu
cümlelerdir.
Akşama dönmek üzere gidebilirsin.
Hava bir parça serinlese de yola çıksak.
Sevgi olmayınca, gönül ne işe yarar?
Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında
ölebilirim.
8. (I) Edebiyat dilinin eğretilemeli
ve değişmeceli bir yapısı vardır. (II) Gazete dili ise günlük yaşamdan gelen
doğal dildir. (III)Gazeteci bu doğal
dili yakalamadıkça okuruna seslenemez. (IV) İletisini ona ulaştırıp amacına
ulaşamaz. (V) Estetik kaygılarla dili doğallıktan çıkarmak, gazeteciyi,
hedefinden uzaklaştırır.
Parçadaki
numaralanmış cümlelerin hangisinde koşula bağlılık vardır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
→ Karşıtlık Bildiren
Cümleler
Birbirine karşıt durumları veya yargıları birlikte
veren cümlelerdir.
Adamın yüzündeki yumuşak ifade bizi görünce birdenbire
sertleşti.
Sanatı yaşatan baskıdır, zorlamadır; öldüren ise
özgürlüktür.
9.
Hangisinde bir varlığa ait karşıt durumlar söz konusudur?
A) Önümüz, arkamız, dört yanımız ova
Dümdüz,
uçsuz bucaksız bir ova
B) Tıkırdıyor trenin rayda tekerlekleri
Devrilerek
geçiyor telgraf direkleri
C) Bugün ikinci günü yolculuğumun
Günler
uzun, yollar uzun, sabır kısa
G) Durdu tren gecenin ortasında, indi köylüler
Gündüzki
mahşer bitti, ıssızlaştı ortalık
E) Kımıldadı kalktı tren, yılan gibi aktı tren…
Ah bu tren, bu tren! Yaktı beni bu tren!
NOT: Bir düşünce olay ya da durumun olumlu ve olumsuz yanlarıyla verilmesi
de Karşıt Durumları Dile Getiren Yargılar olarak adlandırılır.
Bu vakitte herkes yatıyor ama ben ayaktayım.
Herkes düğüne gitti fakat biz gitmedik
→Üstelik Anlamlı
Pekiştirme Cümlesi
Bir yargının diğerini
“üstelik, bundan başak, fazla olarak” anlamıyla pekiştirdiği cümledir.
İhaleyi kazandık, hatta bu
hafta işe başladık.
Büyük kızı everdik, torunumuz
bile oldu.
10. Aşağıdakilerin hangisinde “Kasabaya gittim, üstelik
kaymakamlıktaki işi de hallettim.” Cümlesine
altı çizili sözün kattığı anlam yoktur?
A)
Anlamasına anladım da , pek aklıma yatmadı.
B)
Evet, resmi yapmış; hem de ne resim.
C)
Seçmelere katıldığı gibi finale de kaldı.
D)
Yüzmeyi on günde öğrendi, hatta kardeşine de öğretti.
E) Şımardı
da tepemize bile çıkıyor.
→ Açıklama Cümlesi
Yargılardan
birinin diğerini anlamca açıkladığı cümlelerdir.
Kar yağdı, yol kapandı.
Adalet,
kutup yıldızına benzer, her şey onun çevresinde döner.
Çocuk yine mızmızlanmaya başladı, anlaşılan oyun istiyor.
11. (I) Ceyhun Atuf Kansu’nun şiirlerine girişi
Vecihi
Timuroğlu yazmış. (II) Timuroğlu, Kansu’nun şiirinin
genel niteliklerini saptayıp, genel yargılar ortaya atmaktansa, onun şiir
gelişimini, kitapları boyunca incelemiş.
(III) Timuroğlu, ayrıca şairin yaşamı ile şiiri arasındaki paralelliğe
dikkat çekiyor. (IV) Başka bir deyişle, yaşantısının onun şiirini nasıl
etkilediğini vurgulamak istiyor. (V) Gerçekten de Kansu’da bu paralellik
sarsılmaz bir sağlam bağlantıyı simgeler. (VI) Bunun için, kitabı okumak
isteyen geç okurlara, önce şairin yaşamını araştırmalarını öneririm.
Yukarıdaki
parçada numaralanmış cümlelerin hangisi kendinden önceki cümlenin
açıklamasıdır?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER
Cümlede anlam yargını gerçekleşip, gerçekleşmemesiyle
ilgilidir.
→Biçimce ve Anlamca Olumlu Cümle
Aşk,
akıllıyı aptal; aptalı akıllı eder.
Kara
kazanın yanında durana is bulaşır.
→Biçimce Olumsuz, Anlamca Olumlu Cümle
Buna
rağmen verilecek cevap yok değil.
Şiirinizi
beğenmedim, demiyorum
→ Biçimce ve Anlamca Olumsuz Cümle
Benim
aradığım kitap bu değildi.
Sanma
bir gün geçer bu karanlıklar
→ Biçimce Olumlu, Anlamca Olumsuz Cümle
Sanki
sen dedin diye hemen getirecek.
Gel
de çık işin içinden.
→Çok yargılı cümlelerde anlam için Temel Yargıya bakılır.
Önceki maçta iyi oynamadı ama bu maçta golleriyle
kendini affettirdi.
12. Hangisinde yüklem olumsuz
olduğu halde cümlenin anlamı olumludur?
A) O
saate kadar kek mek bir şeyler hazırlayamaz mısın?
B) Boynuna
altın madalyayı takmayı hangi sporcu istemez ki?
C)
Tam çağlayana yaklaşırken küreklerden biri kırılıversin mi!
D)
Teklifimizin reddedilme olasılığını düşünmek bile istemiyorum.
E)
Arkadaş grubunca niçin dışlandığını hâlâ anlayamamış.
→ Soru Cümlesi
Soru
soran, cevap isteyen cümlelerdir. Soru edatı, soru sıfatları, zarfları,
zamirleri cümleye soru anlamı katar.
Şimdiye
kadar kaç kişi geldi?
Yarın
toplantıda kimler konuşacak?
Not: Bazı cümlelerde soru kelimesi
olduğu halde soru anlamı yoktur bu tür cümlelere SÖZDE SORU CÜMLESİ denir.
Böyle
güzel bir kitap okunmaz mı?
Bu kadar iş üç günde biter mi?
→Ünlem Cümlesi
Sevinç, hüzün, şaşma gibi
duyguları ya da seslenmeleri ifade eden cümlelerdir.
Bravo, güzel resim yapmışsın!
İmdat! Yüzme bilmiyorum
Aman yarabbi! Ne güzel
rastlantı!
CÜMLELER YÜKLEMLERİNİN
BİLDİRDİĞİ ANLAMA GÖRE DEĞİŞİK ANLAMLAR KAZANABİLİR
Bu
testleri bugün bitirmeliyim
Bu
testleri bugün bitir. Bu testleri
bugün bitireceksin
Bu testleri bugün bitireyim. Bu testleri bugün bitirsem
İLETTİĞİ
DUYGU, DÜŞÜNCE VE DURUMA GÖRE CÜMLELER
→Öneri
İçeren Cümleler
Bir işin içinden çıkmak, sorunu gidermek için öne
sürülen teklif veya tavsiyeleri anlatan cümlelerdir.
Raporlarınızın sonunda somut kanıtlara dayalı kesin
hükümlere yer vermeniz yerinde olur.
Bilimsel konulardakiler neyse de, eğitimle ilgili
yazılarınızda ve kitaplarınızda halk diline yaklaşmanız yararlı olacaktır.
,
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde önerinin gerekçesi
de açıklanmıştır?
A) Daha az konuşup, daha çok
iş yapın.
B) Başarının bir parçası
olun, eleştirmeni değil.
C) Sabır erdemdir, sakın
ondan vazgeçmeyin.
D) Çabalarla amaçları
birbirine karıştırmayın.
E) Başkalarını eleştirdiğiniz
kadar kendinizi de eleştirin.
14. (I) Bu
şiirlerin tadına varabilmem için, oldukça fazla çaba harcamam gerekti. (II)
Bunların bir yanı ne kadar açık ve yalınsa bir yanı da o kadar karmaşık ve
yoğun. (III) Bu noktada, sanatçının öyküleriyle benzerlik görülüyor. (IV)
Kitabın sonuna, şiirlerin sezgisel dünyasını ortaya koyacak notların eklenmesi yararlı
olabilirdi. (V) Yine de sanatçının şiirlerinden bir demetin Türkçe’ye
kazandırılması çok olumlu bir çalışma.
Yukarıdaki cümlelerin hangisi bir öneri ifade
etmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
→Öğüt
İçeren Cümleler
Birine yol göstermek için söylenen sözleri,
nasihatları içeren cümlelerdir.
Maşa varken elini ateşe sokma.
Arzularını ve korkularını ortadan kaldır; artık senin
için zulüm korkusu olmadığını anlayacaksın.
NOT: Öneri
ile öğüt birbirine yakın anlamlarda kullanılan sözcüklerdir. Şu var ki öneri
somut durumlarla öğüt ise soyut durumlarla ilgilidir. ÖSS’de bu konuda
karmaşaya mahal vermemek için genellikle “öneri” ifadesi kullanılır.
Sevgili kızlarım, siz siz
olun, kendini sadece fiziğiyle güzelleştirmeye çalışanlardan olmayın.
→ Önyargı İçeren Cümleler
Bir
konu, eser veya kişi hakkında esaslı bir değerlendirme yapmadan önceden
edinilen izlenimlere bağlı olarak olumlu ya da olumsuz bir yargıda bulunmak önyargı ya da peşin hüküm olarak adlandırılır.
O,
roman türünde de tiyatrodaki başarısını sürdürecektir.
Filmin,
uluslarası arenada ödül alması imkansız.
15. (I) Bu oyunu izlerken gülümsüyorsunuz. (II)
Yumruklarınızı sıkmıyorsunuz, öfkelenmiyorsunuz. (III) Yalnızca yansıtılmak
istenen bir güzelliği algılıyorsunuz. (IV) Güzel bir oyun izlemenin coşkusuz
sevincini ve rahatlığını duyuyorsunuz. (V)Biliyorum, çok fazla seyirci
toplamayacak bu oyun, ama salt o rahatlığı yaşamak adına görülmeye değer.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde önyargı söz konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
→
Tasarı Bildiren Cümleler
İleride gerçekleştirilmesi düşünülen işlerle ilgili
projeleri ifade eden cümlelerdir.
Karalamalarının bir bölümünü okuduğun son romanım vardı
ya; işte onu iki perdelik bir oyuna dönüştürüp sahnelemeyi düşünüyorum.
Eren’le Beyoğlu’nda açtığımız sergiyi, daha da
zenginleştirilmiş olarak Ankara’da da açmayı düşünüyoruz.
16. (I) Halka ulaşmamız, operanın halka seslenen bir sanat olduğunu anlatmamız
gerekiyor. (II) Bu da büyük ölçüde halkla daha yakından iletişim kurmamıza bağlıdır.
(III) Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi ve sahnelenmeye değer
görülen eserleri sahnelemeyi düşünüyorum. (IV) Eğer katılım sağlanırsa, bu
tür yarışmaları ileride daha da çeşitlendirip zenginleştirerek sürdürmek
istiyorum. (V) Bu tür etkinlikler Türk seyircisini, yavaş yavaş da olsa, operaya
yaklaştıracak, ona operayı sevdirecektir.
Yukarıdaki numaralanmış
cümlelerin hangilerinde bir “tasarıdan” söz edilmektedir?
A)
I-II B) II-III C) III-IV
D) III-V E) IV-V
→Varsayım Anlatan Cümleler
*Olmayan bir eylemi olmuş
kabul ederek ifade eden yargılardır
Tut ki krediyi aldık,
fabrikayı nereye kuracağız.
Diyelim ki projemiz yönetim
kurulundan olur almadı; o zaman ne yapacağız.
17.Aşağıdakilerden hangisi bir varsayımı ifade
etmektedir?
A) O, çarşamba günü geziden
dönebilir.
B) Diyelim ki bu olay gerçek
değildir.
C) İstediğini veririm, yeter
ki sen çalış
D) Belki onu sen de tanırsın.
E) Yarın akşam yemeğine onlar
da gelebilir.
→Olasılık – Tahmin Anlatan Cümleler
Akla
ve bazı verilere dayanarak bir olayın veya olgunun sonucunu kestirmeye “tahmin”
; bu değerlendirme sonucu olabileceğine hükmedilen sonuçlara “olasılık” denir.
Işıklar
yanmıyor, herhalde evde yoklar.
Böyle
bir takıma bence üç metre bez gider.
O,
derslerine iyi çalışmıştır; sınavlardan yüksek not alabilir.
18. (I)
Anadoluhisarı’nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye dayanıyor. (II) Kaynaklara
göre, Anadoluhisarı, Boğaz’dan geçişleri kontrol etmek amacıyla Yıldırım
Bayezıt tarafından yaptırılmış. (III) Yapılırken kullanılan malzemeler
arasında, Bizans yapılarında alınmış taşlar da var. (IV) Bu durum, burada eski
bir Zeus Tapınağı’nın bulunduğu yönündeki düşünceleri daha da güçlendiriyor.
(V) Boğaz’ın en dar yerinde, Göksu deresi kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün
olduğu gibi, Osmanlı öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı çeşitli
kaynaklarda belirtiliyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
belirtilenler tahmin niteliği taşımaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
→Sezgi Bildiren Cümleler
Sezgi
cümleleri tahmine benzer ancak sezgide akıl ve deneyimden çok hissediş, içe
doğuş söz konusudur.
Bir
dümen peşinde olduklarını anlamıştım.
Bu
adam işi kıvıramaz gibi geliyor bana.
→Eşitlik Anlatan Cümleler
Birden
çok şeyin nitelik veya nicelik bakımından eşit olması durumudur.
Sobanın
başında birer bardak çay ikram ettiler bize.
İki
takım yenişememiş, yine puanları paylaşmışlardı.
19. Aşağıdakilerin hangisinde
eşitliğin olmayabileceği bir durumun bir durumun gerçekleştiği
anlatılmaktadır?
A)
Tabaklarına konan çorbayı bitirip, kalktılar.
B)
İki ucunu bir araya getirip, ipi ortadan kesti.
C) Bu
sıralardan her birine on beşer fidan dikilecek.
D)
Ekmeklikte bulduklarını kardeş payı edip çantalarına yerleştirdiler.
E)
Kendi .ocuğuna verdiği harçlığı, aynen yeğenine de verirdi.
→ Eleştiri İçeren Cümleler
Bir
sanatçının, eserin veya bir topluluğun olumlu, olumsuz yönlerinin bildirildiği
cümlelerdir.
Eleştiri
sözcüğü günlük hayatta “olumsuz görüş belirtme” olarak düşünülürse de ÖSYM bu
konuda “olumsuz eleştiri, olumlu görüş bildirme, beğenme” gibi ifadelerle soru
kökünü anlaşılır hale getirmektedir.
Anlatımındaki
sıradanlık, kurgudaki tekdüzelik öyküyü bozmuş.
Genç
kuşakların bilime ve bilgiye eğilmeleri güzel; ama sanat ve edebiyat
konularında aynı şeyi söylemek mümkün değil.
20.
(I) Öykücülüğümüzün bugün belirli bir çizgiye
ulaştığını
ve o çizgide seyrettiğini söylemek oldukça güç. (II) Hatta bazı dönemlerde
geçmişteki düzeyini bile koruduğu söylenemez. (III) Günümüzün genç öykücüleri
eski öykü örneklerini ya hiç okumuyorlar ya da yarım yamalak tanıyorlar. (IV)
Bu yüzden, geçmişle kan bağı taşımayan, yaratıcılıktan yoksun, son derece
yetersiz ürünlerle karşılaşıyoruz. (V) Bu
durum, ister istemez, okurlarda öyküye karşı ilgisizlik ve küçümseme
yaratıyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisindeki eleştiri, öykücülerin yazdıklarına yöneliktir?
A) I
B) II C) III D) IV E) V
21. (I) Yazar, konuların gerektirdiği şiirselliği ya da gülmeceyi
yerli yerinde kullanıyor; özlemi, öfkeyi aynı güçle
duyumsatıyor (II) Sıradan insanların her günkü yaşamından sahnelere yer
veriyor. (III) Yalnızlığın, sevgisizliğin sık sık sözünü ediyor (IV)
Bunun yanında, kişilere, onların serüvenlerine, özlemlerine magazin öykücüsü
gibi yaklaşmaktan kurtulamıyor. (V) Anlatımı da sıradan; daha ilk öyküde cümleler birbirinin üzerine yığılıyor.
Yukarıdaki eleştiride kaçıncı cümleden başlayarak, sözü edilen yazarın
yapıtlarındaki olumsuz yönlere değinilmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
22. (I) Sanatçı, öykülerinde daha çok toplumumuzun kırsal
alanlarda yaşayan insanlarının yaşamını, onların doğa ve çevre ile olan
ilişkilerini yansıtır.(II) Anlatımda günlük konuşma dilinin inceliklerinden
ustaca yararlanarak, kısa ve anlamca yoğun cümleler kurmaya büyük bir özen
gösterir (III) Zaman zaman, doğup büyüdüğü Trakya yöresinin yerel sözcüklerini
de özgün biçimleriyle kullanır. (IV) Yerel dili, yerel sözcükleri kullanacağım
derken, yadırgatıcı olmaktan
kaçınır, hiçbir zaman yapaylığa düşmez. (V)
Onun bu sözcükleri kullanmadaki amacı, okurlarına, dilimizin sözcük yönünden
ne kadar zengin olduğunu göstermektir.
Yukarıda
numaralanmış cümlelerin hangilerinde
beğenme söz konusudur?
A)
I-II B) II-III C) II-IV D) III-IV E) IV-V
→DEĞİŞİK KAVRAM VE DUYGULAR
ANLATAN CÜMLELER
Bir
de odasını adam gibi toplamayı öğrense. (Yakınma)
Toplum
olarak kendimizi küçük görme alışkanlığından ne zaman kurtulacağız bilmem.
(Yakınma)
Bu
işin bu şekilde sonuçlanacağını nasıl düşünemedik. Hayıflnma
Avlağa
girmeden silahlarınızı doldurmayın
(uyarı)
Eksik
olmasınlar bir gün bile gelip kapımızı tıklatmadılar. Sitem
Onun
günde on defa bağırıp, çağırmasına aldırmıyordu. Kanıksa.
23. Hangisinde “yakınma” anlamı yoktur?
A)
Seyyah oldum şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu.
B)
Baştan ayağa yareyim
Hangi derde yanayım
C)
Sakın incinmeyin nazlı bacılar
Kenardan geçeyim, yol sizin olsun
D)
Gurbet elde baş yastığa gelince
Gayet yaman olur işi garibin
E)
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu.
Eğri kılıç kında paslanmalıdır.
24. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bir yakınma söz konusudur?
A) Dergiye girecek yazıların
daha önce yayınlanmamış ve özgün olması gerekir.
B) Konudan konuya atlayan,
başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok yormaktadır.
C) İsteklerimizden biri de
gönderilen yazıların, yazı makinesiyle çift aralıklı olarak yazılmasıdır.
D) Alt alta dizilmiş
cümlelerin şiir sayılamayacağı herkesçe bilinen bir gerçektir.
E) Daha güzel, daha nitelikli
bir dergi çıkarabilmek için okurla iş birliği şarttır.
25. Hangisinde
gerçekleşmemiş bir beklenti söz konusudur?
A) Geldiğini duyunca beni
arar sanmıştım.
B) Boyu uzun olduğu için
basketbol takımına girdi.
C) Geçen yılın şampiyonu bu
yıl da başarılı olmalı.
D) Bu sene bitireceğini
umuyorum.
E) Geç kaldığı için treni
kaçırdı.
26. Aşağıdakilerin hangisinde uyarma ifadesi vardır?
A) İzin verirseniz bu konuyu
sonra tartışalım.
B) Arkadaşlar, biraz sessiz
olabilir miyiz?
C) Hemen okula gitmek
zorundayım.
D) Ben nöbeti alınca siz
gidersiniz.
E) Bu kitapları okuyunca
arkadaşınıza verirsiniz.
27. (l) Yabancı yazarlar, bizdeki fıkra yazarlarının
gazetede her gün, hiç ara vermeden yazdıklarını duyunca çok şaşırıyorlar. (II)
Onlar için bu için yapılamayacak, inanılmaz bir iştir. (III) Onlarda, bizdeki
fıkra yazarı yerine, yorumcu denilen yazarlar vardır. (IV) Bunlar ancak kendi
uzmanlıkları içine giren konularda, haftada iki, en çok üç gün yazarlar. (V) Oysa bizler, bilmediğimiz hiçbir konu
olmadığından, hangi taşı kaldırsanız altından çıkar, her konuda görüş bildiririz.
Yukarıdaki parçayı oluşturan cümlelerin hangisinde bir "alaya alma" söz
konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
28. (I)Onun
şiirinin temelini halk türkülerinden alınan öğeler oluşturur. (II)Şiirinde bu
öğeler öne çıkar ve lirik bir söyleyişe ulaştırır şairi. (III)Fakat lirizm onun
şiirinde bir güz güneşi gibidir. (IV)Kimi zaman gökyüzü pırıl pırıldır, güneş
sırtını ısıtır şiirin. (V)Kimi kez de gökyüzü bulutlanır; sözcükleri duygusal
değerlerinden soyan, kuru, bilgilendirmeye yönelik söyleyiş öne çıkar. (VI)Bu
söyleyiş son şiirlerinde kendini belli eder daha çok.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “öğretici” şiire
olumsuz bir bakış sezilmektedir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
28b. Romanını okuyup bitirdim. Hele
biraz zaman geçsin, hazmedeyim. Neler kaldı, neler gitti? Bunları saptadıktan sonra
bildireceğim görüşlerimi.
Böyle diyen bir kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Düşüncelerini
açıklamadan önce, başkalarıyla tartışarak doğrulamak ister.
B) Ayrıntılı olarak
düşünmenin gereğine inanır.
C) Zaman içinde görüşlerin
değişebileceğini düşünür.
D) Düşüncelerini hemen
açıklamaktan kaçınır.
E) İzlenimlerini yorumlayıp değerlendirme eğilimindedir.
→DEĞİŞİK DURUMLAR ANLATAN CÜMLELER
Havalar
ısındıkça tarlalar, bahçeler, kırlar renkten renge bürünür.
Yeni
kuşağın şairleri, yıldan yıla soyuta yönelip, toplumdan uzaklaşıyorlar.
Yaylada
kaldıkları üç günde çocukların benizlerine kan geldi.
Cenap
Şahabettin’in dediği gibi; insan tükenir, şiir tükenmez.
Gökteki
yıldızlar gibi, yerde henüz ışığı insanlara ulaşmamış şiirler vardır.
Emlak
vergisi yatırma süresini en az iki ay uzamasını bekliyorduk.
Kooperatifin
evleri yıl sonuna kadar bitireceğini umuyoruz.
Bütün
olanların benim başımın altından çıktığını sanıyor.
Kendinden
başka doğrusu olmayan kişiye nasıl objektif denir ki?
Erdem;
kendi çıkarını kamu yararından üstün görenin yanaşamadığı bir durumdur.
29. Aşağıdaki
cümlelerden hangisinde anlamı belirginleştirmek
için karşıt durumlardan yararlanılmıştır?
A) Film o kadar sıkıcı idi
ki sonunu beklemeden televizyonu kapattı.
B) Mademki sözümü
dinlemiyorsunuz, ben de bir daha bu konuda isteseniz de konuşmam.
C) Sanki suçlu kendisi
değilmiş gibi sakin sakin etrafını süzüyordu.
D) Öğretmenin sorduğu son
soruya en çalışkan öğrenci bile cevap veremedi,
E)
Dışarısı günlük güneşlik, sımsıcak, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.
İLETTİĞİ YARGIYA
GÖRE CÜMLELER
→Üslûba İlişkin Cümleler ( Yazar Nasıl anlatmış?)
Bir sanatçıya özgü anlatım
özellik ve tekniklerin tümüdür. “konuya yaklaşım tarzı, sözcük seçimi, dilin
yalın ya da sanatlı oluşu halk söyleyişlerine yer verip vermemesi, cümlelerin
uzunluğu kısalığı” gibi anlatımı ilgilendiren tüm özellikler ÜSLÛP’tur.
Ömer Seyfettin hikâyelerini,
genellikle kısa ve özlü betimlemeler, hareketli olaylar ve diyaloglarla
oluşturur.
Şiirlerinin önemli bir
özelliği de sokağın diline yakın bir dil kullanmasıdır.
30. (I) İlk öykülerini
dergilerde yayımlamaya başladığı zaman on sekiz yaşındaydı. (II) Bu ilk
öykülerinde sıfatlardan, söz sanatlarından kaçınan yalın dili ve ayrıntıları
gözlemlemedeki ustalığı ile dikkati çekti.
(III) Yazın yaşamı boyunca ülkesinin insanlarından söz etti. (IV) Çağdışı, insanlık dışı
olaylara karşı savaşmaktan bir an geri
durmadı. (V) Bu savaşını öykü türünün sınırları içinde kalarak gerçekleştirdi.
Yukarıdaki
cümlelerin hangisinde sözü edilen yazarın üslup özelliği belirtilmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
31. (I) Bu eleştirmen
yapıtları değerlendirirken kendini öne
çıkarmaya çalışır. (II) Eleştirilerin beğenilmesini sağlayan da bir
bakıma onun bu tutumudur. (III) O, kendisinden söz ettiği bir sanatçıyı
yargılayıp değerlendirirken sözcük seçimine, bunların kullanımına büyük bir
özen göstererek okuyucunun ilgisini kamçılar. (IV) Bu yolla, okurları,
incelenen yapıtın değişik yönleri üzerinde düşündürür. (V) Onun bu tutumu eleştirilerini
asık suratlı olmaktan kurtarır ve onların kolayca okunmasını sağlar.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden
özellikle hangisi, sözü edilen eleştirmenin üslubuyla ilgilidir?
A)
I B) II C) III D) IV E) V
32. (I)Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler dünyasında
gezinmek isteyenler için keyifle okunabilecek bir kitap. (II)Yazar, yirmi beş
yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek hayatında edindiği izlenimleri
okurlara duyurmak istemiş. (III)Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü yanlarını
dile getirmeye çalışmış. (IV)Çok akıcı bir dili var. (V)Kişilerin belirleyici
özelliklerini en ince ayrıntısına değin, somut bir biçimde yansıtmış.
Bu parçadaki
numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A)I ve II B)I ve V C)II ve III D)II ve IV E)IV ve V
33. Aşağıdakilerden hangisi üslupla ilgili bir
yargıdır?
A) Genellikle oyunlarının
konusu, günlük hayattaki çatışmalar ve sorunlardır.
B) İkinci romanında da halk
masallarına özgü yapıyı yinelemiştir.
C) Kişilerin iç dünyasını,
onların olaylar karşısındaki tepkileriyle ortaya koymuştur.
D) Olayları yönlendiren
sosyolojik ve psikolojik etkenler üzerinde durmuştur.
E) Yaşanılan gerçekleri hiç
değiştirmeden, alaysamalı bir tutumla işlemiştir.
→ İçerikle (Konu) İlgili Cümleler ( Yazar Neyi Anlatmış?)
İçerik
(konu) bir eserde ele alınan duygu, düşünce ve durumlardır.
Ataç,
o yazısında şiir dili üzerine görüşlerini anlatıyordu.
Mektubunuz
o kadar insanca ve içten yazılmış ki, onu ikimiz de gözyaşları içinde okuduk.
Kitaba
yazdığı önsözde; şairler, yazarlar ve onların sanat hayatları hakkında, özlü ve
doyurucu bir dille bilgiler veriyor, görüşlerini aktarıyordu.
34. (I) Bu kitabın dört bölümü aslında birer uzun
makale olarak düşünülmüş. (II) Dördü de ayrı ayrı temaları işliyor. (III) Bu
temalar; Osmanlı-Türk müziğinin öğretimi, icra üslubu, makamları ve bunları
kuşaktan kuşağa aktarma yöntemleri...(IV) Yani Türk müziğinin belirleyici
özellikleri... (V) Bütün bunlarla, geleneksel Osmanlı-Türk müziğinin çeşitli
yönlerine ışık
tutuyor ve onun belirgin nitelikleri ortaya konuyor.
Yukarıdaki
numaralanmış cümlelerin hangisi sözü edilen kitabın
içeriğiyle ilgili değildir?
A) I
B) II C) III D) IV E) V
35.
(I) Bu kitap, dünyada ve Türkiye'de, başlangıcından bugüne kadar tiyatro tarihinde önemini koruyan beş yüze yakın kişiyle
ilgili bilgileri içeriyor. (II) Bu kişiler arasında, oyun yazarları, tiyatro kuramcılar
yönetmenler ve sahne tasarımcıları var. (III)
Kitapta, sözü geçen kişilerin yaşam öyküleri de anlatılmış. (IV) Bunlar
anlatılırken, onların sanatsal kişiliklerine, eserlerine ve sahne
uygulamalarına da yer verilmiş. (V) En yeni kaynaklardan yararlanılarak
hazırlandığı için, bu yapıt güncelliği olan bir boyut kazanmış.
Yukarıdaki parçada sözü edilen kitabın
içeriğiyle ilgili en geniş bilgi, numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) I
B) II C) III D) IV E) V
ANLATIM ÖZELLİKLERİNE GÖRE
CÜMLELER
→Tanımlama Cümleleri (…… nedir?)
Bir
kavram veya varlığı temel nitelikleri ile tarif etmektir.Öznel veya nesnel
tanımlamalar yapılabilir.
Müzik,
duyguları ya da hayalleri anlatmak için sesleri melodi, armoni gibi biçimlerde
düzenleme sanatıdır.
Müzik
evrensel bir dildir.
Müziğin
amacı insanları mutlu etmektir.
36. Aşağıdakilerin
hangisinde tanımlama vardır?
A) Lirik şiir, akıldan çok
düşünce gücüne, düşünceden çok
duyguya yaslanır.
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
getirilir.
C) Lirik şiirde şair,
sözcükleri seçerken, onların ses ve görüntü
gücünü göz önünde tutar.
D) Lirik şiir, duyguların,
çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile
getirildiği şiir türüdür.
E) Lirik şiirde yıllar yılı,
aşk, ölüm, din gibi belirli temalar
işlenmiştir.
37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir tanımlama yapılmıştır?
A) Nerede insan varsa orada sanat vardır.
B) İnsanoğlu, hep sanata sığınmış ve ondan güç almıştır.
C) Sanat, yüceltici gölgesiyle kendimizi
bulmamıza yardım eder.
D) Okumayı öğrenmek, sanatların en güç
olanıdır.
E) Sanat, hayatı yüceltme ve daha anlamlı kılma
çabasıdır.
→Karşılaştırma Cümleleri
Bir düşünceyi ya da kavramı
daha anlaşılır hâle getirmek için onu, başka bir düşünce veya kavramla herhangi
bir yönden, benzer ya da farklı yönden kıyaslamadır.
En iyi arkadaş kitaptır.
Söz gümüşse, sükut altındır.
Kalem kılıçtan keskindir.
38. (I)Roman
yazarken konuşmalara yer vermek çoğunlukla kaçınılmazdır. (II)Hatta salt
konuşmalardan oluşan romanlar bile vardır. (III)Bu romanlarda herhalde amaç,
tip yaratmaktır. (IV)İki satırlık bir konuşma, bir karakteri on sayfalık bir
betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. (V)Bunun başarılı örneklerine
M. Şevket Esendal’ ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı yapıtında rastlıyoruz.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
karşılaştırma yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
39. Hangisinde “karşılaştırma”
söz konusudur?
A) İyi bir şair ve yazar
olmasına karşın çok tanınmış biri değildi.
B) Öykülerinde betimlemeyle
birlikte mizahi bir anlatıma da yer verirdi.
C) Sözcükleri değişik
anlamlarda kullanmaktan kaynaklanan çarpıcı bir anlatımı vardı.
D) Betimlemelerinde abartmaya
kaçan romantik bir tutum görülürdü.
E) Öykülerini de okudu ama
bunları şiirleri ve oyunları kadar beğenmedi.
40. (l) Güneye doğru
indiğimizde göz alabildiğine uzanan bir ovayla karşılaştık. (II) Ova, güneşli
ve dalgasız bir denizden daha düzdü.
(III) Yolda gelirken gördüğümüz, çılgınca esen rüzgârların oluşturduğu
tepecikler burada yoktu. (IV) Uzaklarda, bir insan boyu yükseklikte,
kubbeleştirilmiş, küçük küçük toprak yığınları vardı. (V) Merakla bu yığınlara
yaklaştık. (VI) Bunların, bizim evlerimizdekinden çok daha küçük
pencerelerinden bakınca, içinde yaşayan insanları gördük,
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde "karşılaştırma" yoktur?
A) I-III B) I-V C) II-III D) II-IV E) IV-VI
→Örneklendirme Cümleleri
Bir
cümlede yer alan yargı, düşünce, bilgi veya özelliğin somutlaşması için onunla
ilgili olarak yer ve kişi adlarının, olayların, eserlerin söylenmesidir.
Cumhuriyet
yıllarında edebiyatımızda Kurtuluş Savaşı sıkça işlenmiştir. Yaban, Ateşten
Gömlek Küçük Ağa gibi romanlar bu savaşla ilgili romanların sadece üçüdür.
41. (I) Bu kasaba insanının farklı olduğunu kabul etmek
lazım. (II) Biraz da coğrafyanın payı var herhalde bunda. (III) Yıllarca orada oturan, mezarı da orada
bulunan şair Can Yücel “dünyanın en büyük açık hava tımarhanesi” diye
bahsedermiş buradan. (IV)Gerçekten de
halkın anlattıklarını dinledikçe, ben de kasaba halkında tatlı bir delilik
olduğuna inanıyorum. (V) Âşık bir
müezzinin minareye çıkıp “ Nereden sevdim o zalimi…” şarkısını söylediğini
anlatıyorlar ki ben Türkiye’nin başka bir yerinde böyle bir olay dinlemedim.
Parçadaki numaralı cümlelerin
hangisinde bir örneklendirme yapılmıştır?
A)
I B) II C) III D) IV E) V
→Öznel
ve Nesnel Anlatımlı Cümleler
- Kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen, doğruluğu herkes tarafından kabul edilmiş,
kişiden kişiye değişmeyen yargılar NESNEL
yargılardır.
- Kişisel duygu, düşünce ve eleştirilere yer veren, doğruluğu kişiden kişiye değişen yargılar
ÖZNEL yargılardır.
Hangisinde öznel (nesnel) bir değerlendirme söz
konusudur (vardır) ?
Hangisinde yazarın duygularına yer verilmiştir (verilmemiştir)
Hangisi söyleyenin kişisel düşüncesini içermektedir
(içermemektedir) ?
Hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?
Hangisi kanıtlanabilir bir yargıdır ( yargı değildir)
?
Hangisi bir kanı niteliği taşımaktadır
(taşımamaktadır)
Hangisinde yorum söz konusudur ( değildir)
gibi sorular Öznellik Nesnellik sorar
Kültür Bakanlığı eski müsteşarlarından Mehmet Sınav;
şiirler yazmış, sanat tarihi, folklor ve kültür üzerine araştırmaya dayalı
eserler yazmış bir yazardır.
“Sinekli Bakkal” “Yaban”dan daha başarılı, uzun
soluklu, akıcı, başarılı bir romandır.
42. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatımı nesnel bir
nitelik taşımaktadır?
A) Tiyatro, sinemaya göre
daha eğlencelidir.
B) Deniz kenarında yaşamaya
doyum olmaz.
C) Güneşin batışını izlemek,
insana mutluluk verir.
D) Kentlere göç edenlerin
sayısı yıldan yıla artmaktadır.
E) Resim sergisi önemli bir
sanat etkinliğidir.
43. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde öznel bir değerlendirme söz konusudur?
A) Romanda anlatılanlar
Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
B) Öyküdeki kişilerin dördü
erkek, üçü kadındır.
C) Romanın sonunda
kahramanların hepsi ölüyor.
D) Kitaptaki ilk öykünün
konusu köy yaşamıdır.
E) Öykülerin anlatımında bir
kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor.
44. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik
açısından ötekilerden farklı bir nitelik taşımaktadır?
A) Bu sanatçının resimleri,
duygu ve düşünceyi görselliğe dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür.
B) Sanatçı kendine özgü
çağdaşlık anlayışını ve eleştirel tavrını
bu dizide de sürdürüyor.
C) Sanatçı, bu resimlerinde
gerçekleri, değişik yorum ve
çağrışımlara açık biçimde
vurguluyor.
D) Sanatçının son resimleri
insanı etkileyen ve duygulandıran
bir anlatımla, inceden inceye
işlenmiştir.
E) Sanatçının sarı ve yeşil renkleri ağırlık olarak
kullandığı kırsal kesim resimlerinde, çalışan köylüler görülüyor.
45. (l) İhtiyar Adam ve Deniz, Ernest Hemingway'e
Nobel ödülü kazandıran romanlarından biri. (II) Psikolojik yönü ağır basan ve
sinemaya uyarlanması neredeyse olanaksız görünen bu roman, ünlü bir yönetmence
sinemaya uyarlanmış. (III) Filmde, balıkçılıkla geçinen ihtiyar bir adamın yaşamı, ilgi çekici bir biçimde anlatılmış. (IV) Uzun süredir balık
yakalayamayan ihtiyar adamın, son kez şansını denediğinde büyük bir balık
avlaması ve onu karaya çıkarmak için gösterdiği insanüstü çaba, izleyiciyi
oldukça etkiliyor. (V) İhtiyar Adam ve Deniz, izlenmeye değer en iyi filmlerden
biri.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde öznellik yoktur?
A) V
B) IV C) III D) II E) I
46. Aşağıdaki cümlelerden hangisi söyleyenin kişisel düşüncesini içermemektedir?
A) Sanatçılar arasındaki olağanüstü uyum, onların oda müziğine olan
eğilimlerinin bir kanıtıydı.
B) Sanatçılar, iki bölümden oluşan bu yapıtı, yarın da bu salonda
seslendirecekler.
C) Bestecinin üslûbunu bütün yönleriyle yansıtan bu yapıtı, yepyeni
bir yorumla sundular.
D) Bu konserde dinlediğimiz ezgiler, içimizde yepyeni bir yaşama sevinci
uyandırdı.
E) Yapıtın ezgilerindeki kıvraklık, onu seslendirenlerin katkısıyla
dinleyicileri adeta büyülemişti.
47. (I)
Önceleri yazınsal türlerin en etkilisinin roman olduğunu sanıyordum. (II)
Sonra tiyatronun romandan daha güçlü, daha etkili bir tür olduğunu anladım. (III) 1940'lardan sonra da
tiyatroya yöneldim. (IV) Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım. (V) Yazdıklarım,
çok büyük
bir ilgi gördü ve çeşitli sahnelerde oynandı.
Yukarıda
numaralanmış cümlelerin hangilerinde
nesnellik söz konusudur?
A) I-II B) II-III C) II-V D) III-IV E) IV-V
48. Nesnel sanat olmadığı
gibi nesnel eleştiri de yoktur, iyi bir eleştirmen, değerlendirmeye
çalıştığı yapıtlarda kendi ruhunu gezdiren,
kendi serüvenini yaşayan kişidir.
Yukarıda öne sürülen
eleştiri anlayışına en yakın yargı, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her yapıt kendine
göre bir eleştiri yöntemi gerektirir.
B) Eleştiride öznel
ölçütler kadar nesnel ölçütler de kullanılır.
C) İyi bir eleştirmen
eleştirdiği yapıtı, yaratıldığı dönem içinde ele alır.
D) Eleştirmen, yapıtı bahane
ederek gerçekle kendi
düşüncelerini anlatır.
E) Usta eleştirmenler
yapıta bağlı kalmaktan hoşlanmazlar.
→Doğrudan (Düz)
ve Dolaylı Anlatım
Cümle içinde başkasına ait
bir sözü, cümleyi söyleyenin, kendi söyleyişine göre değiştirerek aktarmasıdır.
Örnek : Kardeşim bana "Kitap okuyacağım." dedi. ( Söz değiştirilmediği için düz bir anlatımdır. )
Kardeşim bana ders çalışacağını söyledi. ( Söz değiştirildiği için dolaylı anlatımdır. )
Örnek : Kardeşim bana "Kitap okuyacağım." dedi. ( Söz değiştirilmediği için düz bir anlatımdır. )
Kardeşim bana ders çalışacağını söyledi. ( Söz değiştirildiği için dolaylı anlatımdır. )
49. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, dolaylı anlatıma örnek olabilir?
A) Şöyle bir olayları
anımsar, üzülürüz ve "İşte bu dünya böyledir.” diye düşünürüz.
B) Öğretmen, Ali'ye:
"Arkadaşına söyle, yarın ödevini
mutlaka getirsin!" dedi.
C) Paul Valery, şiir yazma yönteminden söz
ederken "İlk dize Tanrı vergisidir, ondan sonrası da çaba..." demiş.
D) Tiyatrodan çıktığımızda arkadaşım,
Hazım'ın sahnede canlandırdığı prensin gerçek hayatta da yaşamış olduğunu söyledi.
E) Önce,
tiyatronun öğelerini, hangi sanatların bir araya gelerek tiyatro gerçeğini
ortaya koyduğunu düşünelim.
→ Tümevarım Cümlesi
Parçadan
bütüne yani tekil veya özel olan durumdan genel sonuçlar çıkarmaktır.
Aydınlar,
yurt bilinci gelişmiş kişilerdir.
Dünyanın
her yerinde köyde yaşayan insanlar emeğe saygılı insanlardır.
→ Tümdengelim Cümlesi
Düşüncenin
genelden özele, bütünden parçaya doğru sıralandığı cümlelerdir.
Çocuk
olur da oyun oynamaz mı, o da oynuyor işte.
Bütün
babalar gibi onun da amacı çocuğuna iyi bir gelecek hazırlamaktı.
50. Kimi yargılar genel bir
nitelik taşır. Şu örnekte olduğu gibi “Deniz insanı kıvrak ve uyanık olur.” Bu
tür yargılar zihnin genel düşünceler üretmesinin ya da özelden genele gidişin
bir sonucudur.
Aşağıdakilerin hangisi bu
parçadaki yargı türüne örnek olamaz?
A)
Gelişmiş toplumlar kültürel hareketlilik bakımından zengin ve hareketlidir.
B)
Hazır dağ mı dayanır, bir gün tükeniverir.
C)
Yazı, sözün işaretlerle yüzey üzerine sabitleştirilmesidir.
D)
Anlatımı önemsemeyen yazarlar erken havlu atmak zorunda kalır.
E)
İhtilallerin tümünde iç hesaplaşma yer alır.
CÜMLEDE BOŞ BIRAKILAN YERİN
TAMAMLANMASI
Bu
işlemi yaparken verilen cümle veya cümlelerin konusuna, işlediği düşünceye,
düşüncenin akışına dikkat etmek gerekir.
51. Şiir sanatı üzerine çok
düşünmüş ve bu sanatı her şeyden üstün tutmuş biri olan Paul Valery, şiir …………
yazılır, demiş. Bu sözüyle şiire özene ve çok iyi bir ressam olan Degas’ya,
şiirin malzemesinin ……….. olduğunu anlatmak istemiş. Tıpkı resmin malzemesinin
kuşlar, ağaçlar, insanlar değil, renkler ve şekiller olduğu gibi.
Bu parçada boş bırakılan
yerlere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)
sözcüklerle – duygu ve düşünceler değil sözcükler
B)
benzetmelerle – şairin yaratıcılığıyla ilgili
C)
duygularla – herkesçe anlaşılır nitelikte, açık seçik
D)
olgunluk döneminde – özgün ve yoruma açık
E)
uzun sürede – şairin yaşantısına değil, düş gücüne bağlı
52. (I)Bütün dünyada geleneksel olandan, halk
hikâyesi ve destandan yararlanma yoluna gidilmiştir. (II) Müzik, resim, roman,
öykü, şiir, tiyatro ve sinema gibi sanat
dallarının hepsinde böyledir. (III) Ben de böyle yapmak, geleneksel olanı
çağdaş öykü sanatına taşımak istiyorum. (IV) Bu yöntemi ülkemiz yazınında ustaca uygulayan Yaşar Kemal’in izinde
yürümek isteyişimin özünde de işte bu yatıyor. (V) Nitekim son yapıtımda
geleneksele yönelişim açıkça
görülebilir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde amaç söz konusudur?
A) I-IV B) I-V
C) II-III
D) III-IV E) IV-V
53. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde "takdir
etme, beğenme" söz konusudur?
A) Sanatçı, son oyunundaki kişilerin çoğunu,
çıkarını gözeten, kurnaz insanlar arasından
seçmiş.
B) O,
tiyatro ve sinemaya ilgi duyan, bu alanlarda kimi çalışmaları bulunan, kendi
halinde, sıradan bir yazardır.
C) Bu yazar, sorunlara
çözümleyici ve iyimser bir tavırla yaklaşan, değişik görüşlere açık bir insandır
D) Bu yazarın oyunları,
kimi çevrelerde olumlu, kimi çevrelerde de olumsuz eleştirilere konu olmuştur.
E) Yazar, bu yapıtında toplumsal sorunları
yansıtmayı amaçladığını söylüyor.
54. . (I) Çeviri, kültürler arası etkileşimdeki önemli
etkinliklerden biri. (II) Kültürleri zenginleştiren bir öğe. (III) Son
yıllarda, çok sayıda bilimsel ve yazınsal eser dilimize çevrildi. (IV) Bu, Türk
kültürü açısından büyük bir kazanç. (V) Ne var ki, bu çeviri metinlerinin bir
çoğunda özgün metnin tam olarak yansıtılıp yansıtılmadığı ya da kullanılan
Türkçe’nin niteliği tartışılabilir.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde bir kaygı söz
konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
55. (l)
Eleştirmeni öteki yazarlardan ayıran en önemli nokta, eleştirmenin konusunu
yaşamdan değil, yazından seçmesidir (II) Çünkü eleştirmenin temel işlevi,
okuyucuların yazınsal ürünleri daha iyi anlayıp değerlendirmelerini sağlamaktır. (III) Bu
yönden, okuyucuyu göz önünde bulundurma
eleştirmen için bir zorunluluktur. (IV) Eleştirmenin düşüncelerini
olabildiğince somut ve yalın biçimde dile getirmesi gerekir. (V) "Yalınlıkla" kastedilen, düşüncelerin
akıcı, kolay anlaşılır cümlelerle dile getirilmesinin yanında bunların
birbirleriyle olan bağlantılarıdır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, “eleştirmenin
yapıtla okuyucu arasında köprü
oluşturma” görevinden söz edilmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
56. (l)
Aydın kesimi, tiyatro sanatına, bu sanatın değerine, sorumluluklarına karşı duyarlıdır. (II) Tiyatro seyircisinin çoğunluğu ise tiyatro sevgisini yalnızca bir alışkanlık
olarak sürdürmektedir. (III) Bu sanatı oluşturan dil, sahne, ışık ve müzik gibi
öğeler konusunda fazla bilgisi yoktur. (IV) Onun için, seyirciye her zaman
daha iyisini, daha doğrusunu, daha güzelini götürmek, tiyatro sevgisini ince
bir beğeniyle donatmak, düşünceyle yoğurmak gerekir (V) Bu da ancak
tiyatro sanatçılarının, bu sanatçıları yetiştirenlerin, inançlı ve sürekli
çabalarıyla gerçekleşir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilenler, tiyatro sanatıyla uğraşanlar için bir "görev" olarak nitelendirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
57. (I)
Konu "kitap" oldu mu herkes bir şeyler söylüyor.(II) Bana ters gelen bir
görüş ise bugünlerde oldukça yaygın. (III) O da şu: Kitap konusunda yetişkin
ve çocuk ayrımı yapılamaz. (IV) Çünkü iyi bir çocuk kitabı, mutlaka
yetişkinlere de seslenir. (V) Bu düşüncenin doğruluğuna inanmıyorum. (VI) Nedeni
de şu: Çocukların severek okuyacakları nitelikli bir kitap, yetişkinlere pek bir şey söylemeyebilir ya da yetişkinlerin severek okuyacağı bir kitap, çocukları
hiç de heyecanlandırmayabilir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden
hangileri, "çocuklarla
yetişkinlerin aynı kitaplardan hoşlanmayacağı" düşüncesine ters düşmektedir?
A) I-III B) I-IV C) I-VI D) III-IV E) IV-VI
58. (I) Uykudan önce çocuklara okunacak kitapları
onların
yaşlarına ve ilgilerine göre seçmek gerekir.(II) Yatak başında, kitapları
okurken çocuklarla yapılacak sohbetler, bir bakıma onların çocuksu sırlarını ve duygularını
değişik açılardan yansıtır. (III) Bir kitap kahramanının hayranlık uyandıran bir yanı üzerine
çocukları konuşturma ya da düşündürme onlarla olan ilişkiyi pekiştirip
derinleştirir. (IV) Bunun için
de çocuklar, bu sohbet saatlerinin tadına
doyamazlar. (V) Daha da ileri giderek denebilir ki yetişkinlik döneminde de
uykudan önceki bu saatler özlemle
anımsanır.
Bu parçada
numaralanmış cümlelerin hangilerinde, kitabın, “çocukları tanıma ve onlarla yakınlık kurma”daki işlevinden söz
edilmektedir?
A) I-II
B) I-III C) II-III D) II-IV E) IV-V