SEMİHA AYVERDİ FİKRİ VE EDEBİ YÖNÜ KİŞİLİĞİ ESERLERİ HAYATI SANATI, SEMİHA AYVERDİ FİKRİ VE EDEBİ YÖNÜ, ŞAİR VE YAZAR EDEBİ KİŞİLİKLERİ,
Roman , Hikâye , Hatıra, Makale ve inceleme türünde eserler veren Rufailik tarikatı şeyhi Kenan Rufai’nin öğrencisi ve müridi olan kadın yazarımızdır. [1]
Piyade Kaymakamı (Yarbay) İsmail Hakkı Bey ile Fatma Meliha Hanım’ın kızı olarak 1905 yılında Dünya’ya gelmişti. Mimar ve tarihçi yazar Ekrem Hakkı Ayverdi'nin kız kardeşidir. “İlk tahsilini aile çevresi içerisinde yapmış, Anneannesi Hâlet Hanım, onun şifahi kültür ve tarih şuuru kazanmasında, Dedesi ise ciddiyet, dürüstlük, az konuşma gibi değerler noktasında ona örnek olmuştur. Evleri de devrin seçkin bilim ve sanat adamlarının gelip gittiği bir yerdir. Bu ortamın da onun yetişmesinde tesiri olduğu muhakkaktır. “ [2]
Okula başlamadan ve başladıktan sonraları da özel hocalardan ve kendi aile çevresinden dersler alarak yetişen [3]Samiha Ayverdi, resmi anlamadaki ilk eğitimini beş yaşında iken gitmeye başladığı Mahalle mektebinde yaptı. Daha sonra Süleymaniye Kız Numune Mektebi'nde eğitim görmeye başlamıştı. Aynı zamanda özel dersler alarak eğitimini sürdürürken çok iyi derecede Fransızca öğrenip tarih,tasavvuf felsefe alanlarında kendini yetiştirecekti. Tarih,tasavvuf , felsefe ve edebiyatı alanlarında hususi öğrenim görürken, güzel sanatlarla da ilgilenip ve keman çalmayı da öğrenecekti.
Bu derece eğitim alan yazar ruhani ve fikir olarak gelişmesini Rıfai tarikatı Şeyhi Kenan Rif’âî’ ye bağlanması ile geliştiğini ifade Ediyordu. Gerçekten de yazarın Rıfai tarikatına girmesinden sonra hayatında çok önemli bir değişiklik meydana gelecekti. Fatih’teki Ümm-i Ken’an Dergâhı’nın Şeyhi Kenan Rif’âî’ye intisab etmesinden sonra hayatında oldukça önemli gelişmeler yaşanmaya başlamıştı.
13 Mart 1927 yılında girdiği bu dergâh yazarın hayatının merkezi haline gelecek “Kalan bütün ömrünü bu terbiye içerisinde teşekkül eden bir anlayış çerçevesinde okumak, düşünmek ve yazmakla geçirecektir” [4] Bu dergâh onun eğitimini de tamamladığı hatta eğitimine kendi arzusu cihetince yön verdiği bir mekân olacaktı. Nitekim “İslâmî kaynakları, Doğu edebiyatını, bu edebiyatın büyük simalarından Mevlana, Muhiddin-i Arâbî, SA'Dİ ŞİRAZİ , Hâfız-ı Şirâzî,” [5] bu dergâhta inceleyecek ve tanıyacaktı.
Bu eğitimlerini alırken Ağabeyinin de telkin ve tavsiyeleri ile yazmaya başlamıştır. Şeyhi Kenan Rıfai de bu konuda onu desteklemekte ve yönlendirmektedir. Bu telkin çaba ve desteklerle birlikte yazmaya başlamıştır. İlk yazıları ’Necip Fazıl'in çıkardığı Büyük Doğu mecmuasında yayımlanmıştır. Bu dergideki yazılarını Resimli İstanbul Haftası, Fatih ve İstanbul, Türk Yurdu, Havadis, Ölçü, Hür Adam, Anıt, Türk Kadını, Tercüman, Kubbealtı Akademi Mecmuası ve Türk ı Edebiyatı gibi yayın organlarında yayımlanan yazıları izlemiştir.
Yazar ilk romanını ise 1938 yılından itibaren yayınlamaya başlar ve ilk eseri olan “Aşk Budur” adlı romanı yayımlanır. Bu roman edebiyat çevrelerince geniş bir ilgi görecektir. İlk Önceleri Roman ve mensur şiir türlerinde eserler yazmış daha sonra ise cemiyet meselelerine yönelerek hatırat, makale, deneme, tarih, biyografi, mektup türlerinde de ürünler oluşturmaya başlamıştı. Eserlerinde insan ve cemiyete dair hemen her konuda yazılar yazan yazarımız zengin bir yazı külliyatı ortaya koymuştu.
Yazar romanları ve diğer eserleri sayesinde kamuoyu tarafından da bilinen birisi haline gelmiş, edebiyat çevrelerinde ve dergâhtaki tanıdıkları sayesinde popüler bir isim haline gelmiştir. Bu durum sık sık konferanslara katılan ve çağrılan birisi olmasına yol açacaktır. Böylelikle “1969-1980 yılları arasında sağlık sebepleri ve çeşitli tetkikler yapma arzusu dolayısıyla Fransa, İtalya, İsviçre, Macaristan, İspanya gibi ülkelerde bulundu. 1980 yılında Libya tarafından İspanya’nın Sevil şehrinde düzenlenen İslâm Konferansı hazırlık toplantısına katılır.”[6]
Rıfai dergâhında pek çok şair ve yazarla tanışmış ve onlarla dostluk kurmuştu.[7] Necip Fazıl, Nezihe Araz, Cahide Üçok, …[8] Dostlarından ve tanıdıklarından bazılarıdır. Hayatını önemli ölçüde dergâhta geçiren “Ömrünü Türk-İslâm kültürünün yeniden neşv-ü nema bulmasına adayan” Sâmiha Ayverdi, Rıfai Tarikatının bünyesinde sosyal hayatta faal bir yaşam sürmüştü.
“Ayverdi, Kenan Rıfai'ye intisaplı ve O'ndan sonra da bir nevi postnişin olarak cemaatin 'anne'si olmuş, roman, hikâye, deneme, araştırma, sohbet, gezi yazısı ve günce türlerinden pek çok kitap yazmış velut bir sanatkârdır.” [9]
Ayverdi, Kubbealtı Cemiyeti (1970) ve Vakfı’nın (1978) kurucu üyesi olmuştu. Ayrıca, İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul ve YAHYA KEMAL Enstitülerinde faal üyeliklerde bulunmuş, 1966'da Türk Ev Kadınları Derneği'nin (Türk Kadınları Kültür Derneği) kuruluşuna ön ayak olmuş, 1970'de ağabeyi ile birlikte Kubbealtı Cemiyeti'nin kurulmasını sağlamıştı.
22 Mart 1993 tarihinde ölen Sâmiha Ayverdi'nin mezarı, İstanbul Zeytinburnu'ndaki Merkez Efendi Camii'nin bahçesindedir.
Ölümünden sonra İstanbul, Fatih'de Vatan Caddesi üzerinde bulunan Vatan Anadolu Lisesi'nin ismi 2005 yılında değiştirilerek, Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi yapılmıştır. [10]
Yazarın Tüm romanları, Kubbealtı Neşriyatı Yayıncılık (Samiha Ayverdi Külliyatı (40 ürün) tarafından basılmış ve yeni baskıları da gerektikçe yapılmaktadır.[11]
EDEBİ KİŞİLİĞİ VE HAKKINDA YAZILANLAR
Osmanlı’nın son dönemlerini de görüp yaşayan yaar aldığı eğitim ve görgüsü sayesinde batı kültürüne de vakıf aydın bir yazardı. Rıfaiye Tarikatına mensup olması sayesinde mistik heyecanlar edinmiş ve bu heyecanının eserlerine de yansıtmıştır.
Yazar, romanlarını "Tanzimat inkılâbı bünyenin zorlamasıyla değil, siyasî bir zarûret ile Avrupa taklitçiliğine gönül vermiş kişilerin tezgâhından çıkmıştır. Ne yazık ki bunlar fikri bakımdan yetersizdiler. Sosyolojik gerçekleri ihmâl ettiler. Yapılacak ıslahatın devlet ve toplum yapısına ne kadar uygun olduğunu düşünmediler." [12]( Arzu Pala, agy) düşüncesiyle yazmaktadır.
Eserlerinde sosyal ve dini faydaları önde tutan yazarın romanlarında bu düşüncelerini yansıtan bilge bir karaktere sahiptir. Bu bilge karakter eserlerinin sonuna kadar özelliğini ve tutumunu okura hissettirmektedir. Eserlerinde bir arayış içinde olan karakterleri beşeri aşktan ilahi aşka doğru yönelen bir gidişat serüveni içindedirler. Beşeri aşk ile meşgul olan beyinler ilahi gerçeği hissetmeye başlayarak ilahi aşka doğru yönelirler. Olaylar tasavvufi bir mecradan başlayarak ilahi aşka dönüşüm sürecine doğru giden kurgulamalar içindedir. Beşeri aşk çilesinden ilahi aşk sürecine ulaşan kahramanların yol göstericileri eserlerindeki bilge kişilerdir. Asli kahramanların aşkları çoğu kez kavuşamamak şeklinde gerçekleşir. Kavuşsalar dahi bu macera onlar için imtihan vesilesidir. Yazarın romanları bu yönleri ile divan edebiyatında yazılmış olan tasavvufi şekilde mesnevilerin kurgusuna benzemektedir.
Romanlarında doğu ve batı kültürünün harmanlandığı konaklarda yaşayan beşeri aşktan ilahi aşka yönelen insanların nostaljileri dile gelmektedir. Medeniyat değişiminin sancılarını çeken bu insanlar bilgelerin yordamıyla düştükleri bunalımlardan kurtulup ilahi aşk ile kavuşmaları ele alınmıştır. “Kendisi de bir İstanbul Hanımefendisi olan Sâmiha Ayverdi, eserlerinde, İstanbul’un gündelik hayatının yanı sıra, küçük yaşında itibaren idrak etmeye başladığı dönemin siyasi, iktisadi, içtimai hayatının şahitliğini de yapmıştır.” [13](. Zeynep UYMUR, age)
“Samiha Ayverdi'nin, hayatı Tasavvuf anlayışı içerisinde ele almasının yansımaları, kendisinin eserlerinde ve bilhassa romanlarında görülmektedir. Yazar, sanatkârı insanlara hakikati anlatmada bir vazifeli olarak görmüştür. Zaten kendisi için yaşadığı bir hayatı olmamıştır.” [14](4 Arzu Pala, agy)
Yazarın edebi kişiliği hakkındaki so sözleri de Arzu Pala’ya bırakalım: “İnsanın mânevî değerlerinin unutulduğu vetasavvuf a ait meselelerin pek itibar görmediği bir dönemde güçlü üslûbuyla romanlarını kaleme almıştır.” [15](4 Arzu Pala, agy)
Ödülleri
1978’de Türkiye Millî Kültür Vakfı Armağanı; 1984’te Millî Kültür Vakfı tarafından verilen Türk Millî Kültürüne Hizmet Şeref Armağanı; 1985’de Yeryüzünde Birkaç Adım isimli eseri nedeniyle Boğaziçi Yayınları tarafından Boğaziçi Başarı Ödülü almıştır. 26 Nisan 1986’da, Türk Edebiyat Vakfı tarafından kendisine "Millî Sanata Hizmetleri"nden ötürü bir plaket sunulmuştur. 1988 yılında yayınlanan “Hey Gidi Günler Hey” isimli eseri nedeniyle, Türkiye Yazarlar Birliği'nce kendisine Yılın Dil Ödülü verilmiştir. 1990'da Başbakanlık aile araştırma kurumu kendisine bir şükran plaketi sunmuştur. 1992 yılında Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği'nce (İLESAM) verilen Üstün Hizmet Ödülü'nü almıştır.
Eserleri
Samiha Ayverdi, 1938'de ilk romanı Aşk Budur'u yayınladı. 1946'dan itibaren daha çok fikir ve tarih eserlerine ağırlık verdi.
Yapıtlarında, tarihi yoğun biçimde kullanmıştır. İnceleme yazıları ve romanları İstanbul üzerinedir. Tasavvuf Düşüncesi ve tarih özellikle romanlarında canlanmış, Kenan Rifai'yi eserleri yoluyla okuyuculara tanıtmaya çalışmıştır.
"Batmayan Gün" ve "İnsan ve Şeytan" adlı romanları geçmişi arayışının ürünleridir. Geçmişe duyduğu özlemi en iyi yansıtan romanı "İbrahim Efendi Konağı"'dır.
Yusufçuk, “günümüzde tasavvufi neşveyle yazılmış, mecaz ve mazmun dünyasıyla, diliyle, kurgusuyla, tarz-ı beyanıyla sufiyane denilebilecek bir metinler toplamıdır. Kısa, açık uçlu, trajiği olmayan, dramatik bir kurguyla ilgisi bulunmayan bu mesellerin ilkine Ayverdi, Feta'nın ilk olarak karşısına 'kâinat Kitabı’nı çıkardığını, açtığını ve 'Oku!' dediğini söyleyerek girer. Kitaptaki meseller boyunca, Yazar kâinat kitabının sayfalarını okumaktadır. Her kıssa, bu kitaptan bir sayfa, bir cümle, bir kelime gibidir.” [16]
Kubbealtı Neşriyat tarafından Samiha Ayverdi Külliyatı adıyla çıkan kitapların sayısı 36 adettir. [17]
Yayınlanan Kitaplarının Listesi
- Aşk Bu İmiş 1938,
- Batmayan Gün 1939,
- Mâbette Bir Gece 1940,
- Ateş Ağacı 1941,
- Yaşayan Ölü 1942,
- Son Menzil 1943,
- Yolcu Nereye Gidiyorsun 1944,
- Yusufcuk 1946,
- Mesihpaşa İmamı 1948,
- Ken'an Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık 1951,
- İstanbul Geceleri 1952,
- Edebî ve Mânevî Dünyâsı İçinde Fâtih 1953,
- İbrâhim Efendi Konağı 1964,
- Boğaziçi'nde Târih 1966,
- Misyonerlik Karşısında Türkiye 1969,
- Türk-Rus Münâsebetleri ve Muhârebeleri 1970,
- Bir Dünyâdan Bir Dünyâya 1974,
- Türk Târihinde Osmanlı Asırları 1975,
- Millî Kültür Meseleleri ve Maârif Dâvâmız 1976,
- Âbide Şahsiyetler 1976,
- Türkiye'nin Ermeni Meselesi 1976,
- Hâtıralarla Başbaşa 1977,
- Kölelikten Efendiliğe 1978 (Arapça ve İngilizce 1979, Urduca 1981),
- Dost 1980 (İngilizce 1995),
- Yeryüzünde Birkaç Adım 1984,
- Rahmet Kapısı 1985,
- Mektuplardan Gelen Ses 1985,
- Ne İdik Ne Olduk 1986,
- Hancı 1986,
- Bağ Bozumu 1987,
- Hey Gidi Günler Hey 1988,
- Küplüce'deki Köşk 1989,
- Ah Tuna Vah Tuna 1990,
- Dile Gelen Taş 1999,
- Râtibe 2000,
- İki Âşinâ 2003
- Ezelî Dostlar 2004,
- Mülâkatlar 2005,
- Dünden Bugüne Ne Kalmıştır 2006
KAYNAKÇA
- [1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Samiha_Ayverdi
- [2] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,samihaayverdi.org/hayati-fikirleri-eserleri.html, son erişi 11-11-2013
- [3] Dr Alsan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, ANK. 2005, SHF, 88
- [4] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,samihaayverdi.org/hayati-fikirleri-eserleri.html, son erişi 11-11-2013
- [5] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,samihaayverdi.org/hayati-fikirleri-eserleri.html, son erişi 11-11-2013
- [6] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,samihaayverdi.org/hayati-fikirleri-eserleri.html, son erişi 11-11-2013
- [7] http://tr.wikipedia.org/wiki/Samiha_Ayverdi
- [8] edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/869-cahit_ucuk%28cahide_ucok_%29.html
- [9] Sadık Yalsızuçanlar, Samiha Ayverdi'nin Yusufçuk'u Üzerine, amihaayverdi.org/samiha-ayverdi-hakkinda-yazilanlar.html
- [10] http://tr.wikipedia.org/wiki/Samiha_Ayverdi
- [11] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,www.ideefixe.com son erişi 11-11-2013)
- [12] Arzu Pala, Samiha Ayverdi Romanlarındaki Tasavvûfî Karakterler , http://www.samihaayverdi.org/eserleriyle-ilgili-yazilanlar.html
- [13] Zeynep UYMUR, Samiha Ayverdi'nin İstanbul'u, samihaayverdi.org/samiha-ayverdi-hakkinda-yazilanlar.html
- [14] Arzu Pala, Samiha Ayverdi Romanlarındaki Tasavvûfî Karakterler , http://www.samihaayverdi.org/eserleriyle-ilgili-yazilanlar.html
- [15] Arzu Pala, Samiha Ayverdi Romanlarındaki Tasavvûfî Karakterler , http://www.samihaayverdi.org/eserleriyle-ilgili-yazilanlar.html
- [16] Sadık Yalsızuçanlar, Samiha Ayverdi'nin Yusufçuk'u Üzerine, amihaayverdi.org/samiha-ayverdi-hakkinda-yazilanlar.html
- [17] Anonim, Sâmiha Ayverdi ,www.ideefixe.com son erişi 11-11-2013)