AHMET PAŞA FİKRİ VE EDEBİ YÖNÜ KİŞİLİĞİ ESERLERİ HAYATI SANATI, AHMET PAŞA EDEBİ FİKRİ YÖNÜ KİŞİLİĞİ ESERLERİ, AHMET PAŞA EDEBİ KİŞİLİĞİ, ŞAİR VE YAZAR EDEBİ KİŞİLİKLERİ,
AHMET PAŞA (15. YÜZYIL)
AHMET PAŞA (15. YÜZYIL)
Ahmed Paşa, 15.yüyılda yüzyılda Şeyhi’den sonra yetişen en büyük Divan şairidir.
Doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
Kuvvetli bir medrese tahsili gördü. Bursa Muradiye Medresesinde müderrislik (hocalık) yaptı. Daha sonra 1451 yılında Edirne’ye kadı (hakim) oldu. Aynı zamanda İkinci Murad Hanın şehzadelerine hocalık yaptı. Fatih Sultan Mehmed Han, Hocası’na hürmet ederek onu vezir rütbesiyle yanında bulundurdu.
Padişah’ın nedimlerinden birine ilgi duyduğu şeklindeki bir söylenti üzerine hapse atılan Ahmed Paşa, “Kerem kasidesi”ni yazarak Fatih’e kendini affettirmiştir.
Onun Kerem kasidesi Şeyhî’ye, Güneş kasidesi Atâî’ye, Gönül murabbaı da Melîhî’ye naziredir. Gönül murabbaına ayrıca Fatih tarafından muhammes şeklinde bir nazire yazılmıştır.
İkinci Bayezid devrinde Bursa sancak beyi oldu. Bu görevde iken 1497 yılında vefat etti. Türbesi, Bursa’da yaptırdığı medresenin yanındadır.
Bazıları onu Şeyhi’den de üstün görmektedir. Şiir dilinin sadeliği ve sanat yönü ile devrindeki şairlerin üstünlerindendir.
Kendisinden sonra gelen Abdülbaki ve Necati gibi şairlerde tesirleri görülmektedir. Devrinde sadece Anadolu’da değil aynı zamanda İran ve Türkistan’da da tanınmış ve zevkle okunmuştur.
Şiirlerinde dini konulara az yer vermiştir.
Aşağıdaki şu gazeli, sanatı için bir örnek teşkil edebilir.
Ey fitnesi çok kavli yalan yandım elinden
Bir nazile bin gönlüm alan yandım elinden