Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları Çalışma Kağıdı,
Anlatım Biçimleri Çalışma Kağıdı, Düşünceyi Geliştirme Yolları Çalışma Kağıdı, ÇALIŞMA KAĞITLARI,
Aşağıdaki metinleri anlatım biçimleri ve başvurulan düşünceyi geliştirme yolları açısından değerlendiriniz.
1. Rabia'nın gözleri babasını buldu. Baba Tevfik, kendisine yer arayan bir kadının çocuğunu oyalıyordu. Rabia'yı görünce çocukla koştu. Aralarındaki çocuğu adeta ezerek kucaklaştılar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
2. İki katlı ahşap bir evin arka bahçesindeyiz. Kuş cıvıltıları ile kuşatılmış bir ortam... Yemyeşil, yumuşacık çimenlerde baharın tadına varıyoruz. Güneş, tatlı tatlı ısıtıyor bizi.
9. Günlerdir bir şey yazmıyorum günlüğüme. Oysa o günlerde de yaşadım ben. Bir şeyler yaptım; gezdim, dolaştım, konuştum, okudum, düşündüm. Ama yazmamışım. Yazmayınca, yaşanmamış gibi oluyor her şey.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
10.Romanın kurgusu ve dili üzerinde büyük bir sabırla çalışan, toplumsal değerlendirmelerinde ve eleştirilerinde yaygın yargılara kapılmayıp doğru olanı araştıran; roman kişilerini psikolojik gerçeklikle yaşatan, romancıdır. Romanlarında ele aldığı kişiler hem yaşayan kişiler hem toplumsal anlamı, toplumsal temsil niteliği olan kişilerdir.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
11. Siyah simokini, bağlı olduğu baştan bağımsız ayrı bir canlı gibi kıvır kıvır uçuşan saçları ve kalın gözlükleriyle piyanonun başına gelip parçayı çalmadan önce gözlüğünü çıkartarak keskin bir bıçak gibi simsiyah parıldayan piyanonun üstüne koyan o genç çocuğun, dokunduğu her notayla geleceğinden ve hayatından bir parçayı tuşlara bıraktığı o konserde, olağanüstü bir duyarlılıkla çaldığı parçayı dinlemeliydiniz.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
12. Sadece mesaj vermek amacıyla yazılan kitaba roman denir mi? Bir yazar yalnızca propaganda amacıyla ortaya çıkarsa yazdıkları kuru ve yavan olur. Çehov, orta tabaka insanlarının bunaltısını, yaşamlarının anlamsız yanlarını belirtmek amacıyla öykülerini yazmaya başlasaydı bunaltıyı, o anlamsızlıkları bu kadar güzel, güçlü anlatabilir miydi?
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
13. Kendi güçsüzlüklerini 'Ben toplumcu sanat yapıyorum, toplumsal kaygı çekiyorum.' diye gizlemeye kalkışanlar var. Böyle yazarlar, bir öykü anlatmıyor, bir kanıyı anlatmaya çalışıyor; onlar için önemli olan öyküleri değil, yaymaya çalıştıkları düşünceleri.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
14. Bazı aydınlarımızın belli bir konu üzerinde düşünme, bu konuyla ilgili eski sözlere kendi düşüncelerini katma çabalarını pek görmüyoruz. Güç geldiğinden olmasa gerek. Daha çok 'yanılırsak halimiz nice olur, bize ne derler?' kaygısı. Bunlar kendilerine tehlikesiz bir iş bulmuşlar, başkalarının yazıları hakkında yazılar yazmak. Bunu, yeni bir sorunu dile getirmek, eksikleri tamamlamak için yapsalar, neyse...
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
15. Bizden öncekilere kızıp duruyoruz ya, bizim de kendi gerçeklerimizi pek incelediğimiz yok. Biz de işin kolayına kaçıyoruz. Ondan sonra gelsin kesin konuşmalar, kestirip atmalar. Ama öbür yanda kendi gerçeklerimiz başlarını alıp gitmişlerdir. Kimsenin umurunda değil!
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
16. Anadolu, pek az topraklarda görülebilecek kadar değişik, karmaşık medeniyet, dil, inanç, kısacası, insan örneklerini bir araya toplamış; tarih öncesinden bu yana bilinen bütün kültürlerle yakından kucaklaşmış; Doğu ile Batı arasında son yıllara kadar bir çeşit kültür köprüsü, uğrak ya da buluşma yeri olmuştur.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
17. Büyük başlı, iri ve atletik yapılı, dalgın bakışlı bir delikanlıydı. Evde kimin nesini bulursa sırtına geçirir, hatta sokağa onunla çıktığı olurdu. Yüzü gözü sivilce içindeydi ve en aşağı üç günlük sakalı vardı. Ağır ağır, varılacak yere kesin varmayı kafasına koymuş gibi konuşurdu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
18. Sabahtan beri yürüyorduk. Düşe kalka geçtiğimiz sarp keçiyolları, bazen sık fundalıklardan ayrılarak, dibinde sivri sivri çam tepeleri görünen karanlık çukurlara sapıyordu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
19.Rutubet kokan bu sofada şimdi her tarafından yumuşacık pamukları fırlamış iki eski koltuk ile bir ayağı kırık, ceviz bir orta masadan başka eşya namına bir şey kalmamıştı. Bucevizden masanın üstünde uzun zamandan beri çalışmayan, pirinçten bir antika saat duruyordu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
20. Mağaranın ağzı büyük değildi o kadar. Üç insan gövdesi girecek büyüklükteydi. Mağara derindi. Uzundu. Tabanı un gibi yumuşak, kömür tozu gibi kara bir topraktı. Toprağın üstü kuş gübreleriyle doluydu. Duvarlar damar damar beyaz çizgilerle örtülüydü.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
21. Bir balıkçı motoru geçiyor. Kumsalda bir adam yürüyor. Çocuklar parkta uçurtma uçuruyor. Bir kadın çocuklara sesleniyor, bir şey soruyor.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
22. Kent, ardımdaydı artık. Veriştiriyor, onu batırıyordum. İki yanımızdan beyaz köpüklü ırmaklar akıyordu. Gökyüzünde tek karartı, fabrika dumanı, baca isi yoktu. Otobüs penceresinden giren duru havayı içime dolduruyordum.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
23. Fantastik edebiyat; bilimkurgu ya da polisiye gibi bir iki asırlık bir tür değildir. Kökü ta Odysseia'ya, mitolojilere dayanır. Tüm fantastik yolculuk öykülerinin ve bilinmeyen bir dünyayı araştırdıktan sonra eve dönüp yazılan öykülerin toplamıdır fantastik edebiyat. Bilinmeyenden, tekinsiz olandan kaçmaz; tersine, onların üstüne üstüne gider. Hep yeni, keşfedilmemiş topraklarda dolaşır; yeni haritalar çizer, akıl dışına ve doğa ötesine kolaylıkla yelken açar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
24.Eski saatler zemberekliydi. Çalışması için kurulmaları gerekliydi. Genellikle ihtiyarlar tarafından kullanılırdı. Bu saatler, denize daldırılmış tekne çabası gibi yelek cebine zincirle sallandırılırdı. Günün bir vaktinde saatin kaç olduğunu öğrenmek için, zincirinden tutularak cepten çıkarılır, varsa kapağı açılır, göz ucuyla bakıldıktan sonra yerine konurdu. Bir günü yirmi dörde bölen bu saatlerden bir tane edinmek, zamanı saptamak bakımından kaçınılmazdı.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
25.Bodrum'un bozulmamış doğasıyla insanı etkileyen Çiftlik bölgesinde ağaçlar içinde bir taş ev... Bölge sakinlerini buraya çeken en önemli şey yörenin doğası ve bu taş ev olmuş. 2000 yılında tamamlanan evin mimarı, eski Bodrum göçmenlerindenmiş. Dış mekânlar yazlık, iç mekânlarsa kışlık yaşama biçimine uygun olarak düzenlenmiş. Evin etrafını
çevreleyen çiçekle bezeli bahçenin gerisinde zeytin ve meyve ağaçları uzayıp gidiyor. Kısaca, yöre sakinleri bu bölgede yalnızlığın tadını çıkarıyorlar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
26. Her yerde kuş cıvıltıları, şırıl şırıl akan dere ve biz yürüyoruz. Yosunların kendine özgü acımsı kokusu kaplamış etrafı. Dere boyunca sıralanan çeşit çeşit meyve ağaçlarının dallarındaki meyveler tam olgunlaşma döneminde. Kızılcıklarsa yeni yeni kızarıyor. Tatları henüz ekşimsi. Anlaşılan, olgunlaşmaları için on ile on beş günlük bir süreye ihtiyaçları var.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
27.Gölün sığlıklarındaki nilüferlerin altın sarısı çiçekleri arasından yükselen kurbağa seslerine karıştı kazların coşkulu vakvakları. Köyün delikanlıları sırtlandıkları serpme ağlarıyla nehir kıyısına ulaştı. Nehrin kuytu köşeleri gözlendi dikkatle. Ağ ustalıkla saçıldı, öğle yemeğine yetecek kadar balık evlandı. Ormandan toplanan odunla ateş yakıldı, közde
nar gibi kızaran balıklar, kaymaklı tandır ekmeğine yeşil soğan eşliğinde sarıldı. Yemyeşil çimenler üzerine halılar serilip masmavi göğün altında kuş cıvıltıları eşliğinde öğle yemekleri yendi
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
28.Eleştiri, yazınsal yapıtın gerçek yaşamdaki karşılığını yine dil içinde bulmaya çalışır. Roland Barthes'in yaklaşımıyla, eleştiri bir yapıtın gerçekliğini açığa çıkarmak değil, dil ve konu bütünlüğünün sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmektir. Yapıtın kendi türündeki söyleşiye uygun olup olmadığını araştırmaktır. Yoksa eleştiri yapıtın gerçeklere bağlılığı derecesini ölçen bir termometre değildir.
Anlatım Biçimleri Çalışma Kağıdı, Düşünceyi Geliştirme Yolları Çalışma Kağıdı, ÇALIŞMA KAĞITLARI,
Aşağıdaki metinleri anlatım biçimleri ve başvurulan düşünceyi geliştirme yolları açısından değerlendiriniz.
1. Rabia'nın gözleri babasını buldu. Baba Tevfik, kendisine yer arayan bir kadının çocuğunu oyalıyordu. Rabia'yı görünce çocukla koştu. Aralarındaki çocuğu adeta ezerek kucaklaştılar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
2. İki katlı ahşap bir evin arka bahçesindeyiz. Kuş cıvıltıları ile kuşatılmış bir ortam... Yemyeşil, yumuşacık çimenlerde baharın tadına varıyoruz. Güneş, tatlı tatlı ısıtıyor bizi.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
3. Geri döndü. Pazar yerini tekrar dolaştı, bu sefer gördü. Abdi Hoca, halkın selâmlarına yarı buçuk karşılıklar vererek ağır ağır gidiyordu. Koştu, bir şeyler söylemek ister gibi önünde durdu. Elleri göğsünde, gözleri yerde bekledi.
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
3. Geri döndü. Pazar yerini tekrar dolaştı, bu sefer gördü. Abdi Hoca, halkın selâmlarına yarı buçuk karşılıklar vererek ağır ağır gidiyordu. Koştu, bir şeyler söylemek ister gibi önünde durdu. Elleri göğsünde, gözleri yerde bekledi.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
4. Bu uzun boylu, iri yapılı, esmer tenli marangozun sert bir yüz ifadesi vardı. Tanımayanlar, onun çok aksi, barut gibi bir adam olduğunu sanırlardı. Oysa sevgi dolu, yumuşak bir kalbi, engin sabrı ve hoşgörüsü vardı.
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
4. Bu uzun boylu, iri yapılı, esmer tenli marangozun sert bir yüz ifadesi vardı. Tanımayanlar, onun çok aksi, barut gibi bir adam olduğunu sanırlardı. Oysa sevgi dolu, yumuşak bir kalbi, engin sabrı ve hoşgörüsü vardı.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
5. Divan şiirinde, Arap edebiyatından alınmış olan "aruz ölçüsü" kullanılmış. Bu ölçü, bir dizede belli bir düzenle sıralanan açık-kapalı hecelere göre oluşur. Arapça ve Farsça'dan dilimize pek çok sözcük girmesinde bu ölçünün etkisi vardır.
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
5. Divan şiirinde, Arap edebiyatından alınmış olan "aruz ölçüsü" kullanılmış. Bu ölçü, bir dizede belli bir düzenle sıralanan açık-kapalı hecelere göre oluşur. Arapça ve Farsça'dan dilimize pek çok sözcük girmesinde bu ölçünün etkisi vardır.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
6. Okumayan bir toplum, yaşayamaz. Düşünceyi küçümsediğimiz için okumuyoruz. Kitaba harcadığımız parayı, at yarışları için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine geçmemiz gerekmez mi? Kitap sevene "kitap delisi" diyoruz ama kimseye "at delisi" denmiyor. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. At uğruna insanlar perişan oluyor.
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
6. Okumayan bir toplum, yaşayamaz. Düşünceyi küçümsediğimiz için okumuyoruz. Kitaba harcadığımız parayı, at yarışları için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine geçmemiz gerekmez mi? Kitap sevene "kitap delisi" diyoruz ama kimseye "at delisi" denmiyor. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. At uğruna insanlar perişan oluyor.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
7. Zengin kültür mirasımızı yüklenmesi gereken çocuklarımız, ne gariptir ki çeşitli yarışmalarda Batılı masal kahramanlarının ismini bilmekle puan alıyor. Bizim masal kahramanlarımızın ne adı var ortada ne kendileri... Unutturmuşlar adeta. Yabancılaşma işte böyle başlıyor.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
7. Zengin kültür mirasımızı yüklenmesi gereken çocuklarımız, ne gariptir ki çeşitli yarışmalarda Batılı masal kahramanlarının ismini bilmekle puan alıyor. Bizim masal kahramanlarımızın ne adı var ortada ne kendileri... Unutturmuşlar adeta. Yabancılaşma işte böyle başlıyor.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
8. Bazıları bir edebiyat dergisinde birkaç şiiri yayımlanınca hemen şair olduklarını düşünmeye başlıyorlar. Oysa şairlik, "şiir yazarlığı" değildir, insan önce şiiri içinde duymalı, yaşamalıdır. Yıllarca pişmeden, kavrulmadan, şiirin çilesini çekmeden şair olunamaz.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
9. Günlerdir bir şey yazmıyorum günlüğüme. Oysa o günlerde de yaşadım ben. Bir şeyler yaptım; gezdim, dolaştım, konuştum, okudum, düşündüm. Ama yazmamışım. Yazmayınca, yaşanmamış gibi oluyor her şey.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
10.Romanın kurgusu ve dili üzerinde büyük bir sabırla çalışan, toplumsal değerlendirmelerinde ve eleştirilerinde yaygın yargılara kapılmayıp doğru olanı araştıran; roman kişilerini psikolojik gerçeklikle yaşatan, romancıdır. Romanlarında ele aldığı kişiler hem yaşayan kişiler hem toplumsal anlamı, toplumsal temsil niteliği olan kişilerdir.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
11. Siyah simokini, bağlı olduğu baştan bağımsız ayrı bir canlı gibi kıvır kıvır uçuşan saçları ve kalın gözlükleriyle piyanonun başına gelip parçayı çalmadan önce gözlüğünü çıkartarak keskin bir bıçak gibi simsiyah parıldayan piyanonun üstüne koyan o genç çocuğun, dokunduğu her notayla geleceğinden ve hayatından bir parçayı tuşlara bıraktığı o konserde, olağanüstü bir duyarlılıkla çaldığı parçayı dinlemeliydiniz.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
12. Sadece mesaj vermek amacıyla yazılan kitaba roman denir mi? Bir yazar yalnızca propaganda amacıyla ortaya çıkarsa yazdıkları kuru ve yavan olur. Çehov, orta tabaka insanlarının bunaltısını, yaşamlarının anlamsız yanlarını belirtmek amacıyla öykülerini yazmaya başlasaydı bunaltıyı, o anlamsızlıkları bu kadar güzel, güçlü anlatabilir miydi?
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
13. Kendi güçsüzlüklerini 'Ben toplumcu sanat yapıyorum, toplumsal kaygı çekiyorum.' diye gizlemeye kalkışanlar var. Böyle yazarlar, bir öykü anlatmıyor, bir kanıyı anlatmaya çalışıyor; onlar için önemli olan öyküleri değil, yaymaya çalıştıkları düşünceleri.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
14. Bazı aydınlarımızın belli bir konu üzerinde düşünme, bu konuyla ilgili eski sözlere kendi düşüncelerini katma çabalarını pek görmüyoruz. Güç geldiğinden olmasa gerek. Daha çok 'yanılırsak halimiz nice olur, bize ne derler?' kaygısı. Bunlar kendilerine tehlikesiz bir iş bulmuşlar, başkalarının yazıları hakkında yazılar yazmak. Bunu, yeni bir sorunu dile getirmek, eksikleri tamamlamak için yapsalar, neyse...
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
15. Bizden öncekilere kızıp duruyoruz ya, bizim de kendi gerçeklerimizi pek incelediğimiz yok. Biz de işin kolayına kaçıyoruz. Ondan sonra gelsin kesin konuşmalar, kestirip atmalar. Ama öbür yanda kendi gerçeklerimiz başlarını alıp gitmişlerdir. Kimsenin umurunda değil!
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
16. Anadolu, pek az topraklarda görülebilecek kadar değişik, karmaşık medeniyet, dil, inanç, kısacası, insan örneklerini bir araya toplamış; tarih öncesinden bu yana bilinen bütün kültürlerle yakından kucaklaşmış; Doğu ile Batı arasında son yıllara kadar bir çeşit kültür köprüsü, uğrak ya da buluşma yeri olmuştur.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
17. Büyük başlı, iri ve atletik yapılı, dalgın bakışlı bir delikanlıydı. Evde kimin nesini bulursa sırtına geçirir, hatta sokağa onunla çıktığı olurdu. Yüzü gözü sivilce içindeydi ve en aşağı üç günlük sakalı vardı. Ağır ağır, varılacak yere kesin varmayı kafasına koymuş gibi konuşurdu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
18. Sabahtan beri yürüyorduk. Düşe kalka geçtiğimiz sarp keçiyolları, bazen sık fundalıklardan ayrılarak, dibinde sivri sivri çam tepeleri görünen karanlık çukurlara sapıyordu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
19.Rutubet kokan bu sofada şimdi her tarafından yumuşacık pamukları fırlamış iki eski koltuk ile bir ayağı kırık, ceviz bir orta masadan başka eşya namına bir şey kalmamıştı. Bucevizden masanın üstünde uzun zamandan beri çalışmayan, pirinçten bir antika saat duruyordu.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
20. Mağaranın ağzı büyük değildi o kadar. Üç insan gövdesi girecek büyüklükteydi. Mağara derindi. Uzundu. Tabanı un gibi yumuşak, kömür tozu gibi kara bir topraktı. Toprağın üstü kuş gübreleriyle doluydu. Duvarlar damar damar beyaz çizgilerle örtülüydü.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
21. Bir balıkçı motoru geçiyor. Kumsalda bir adam yürüyor. Çocuklar parkta uçurtma uçuruyor. Bir kadın çocuklara sesleniyor, bir şey soruyor.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
22. Kent, ardımdaydı artık. Veriştiriyor, onu batırıyordum. İki yanımızdan beyaz köpüklü ırmaklar akıyordu. Gökyüzünde tek karartı, fabrika dumanı, baca isi yoktu. Otobüs penceresinden giren duru havayı içime dolduruyordum.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
23. Fantastik edebiyat; bilimkurgu ya da polisiye gibi bir iki asırlık bir tür değildir. Kökü ta Odysseia'ya, mitolojilere dayanır. Tüm fantastik yolculuk öykülerinin ve bilinmeyen bir dünyayı araştırdıktan sonra eve dönüp yazılan öykülerin toplamıdır fantastik edebiyat. Bilinmeyenden, tekinsiz olandan kaçmaz; tersine, onların üstüne üstüne gider. Hep yeni, keşfedilmemiş topraklarda dolaşır; yeni haritalar çizer, akıl dışına ve doğa ötesine kolaylıkla yelken açar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
24.Eski saatler zemberekliydi. Çalışması için kurulmaları gerekliydi. Genellikle ihtiyarlar tarafından kullanılırdı. Bu saatler, denize daldırılmış tekne çabası gibi yelek cebine zincirle sallandırılırdı. Günün bir vaktinde saatin kaç olduğunu öğrenmek için, zincirinden tutularak cepten çıkarılır, varsa kapağı açılır, göz ucuyla bakıldıktan sonra yerine konurdu. Bir günü yirmi dörde bölen bu saatlerden bir tane edinmek, zamanı saptamak bakımından kaçınılmazdı.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
25.Bodrum'un bozulmamış doğasıyla insanı etkileyen Çiftlik bölgesinde ağaçlar içinde bir taş ev... Bölge sakinlerini buraya çeken en önemli şey yörenin doğası ve bu taş ev olmuş. 2000 yılında tamamlanan evin mimarı, eski Bodrum göçmenlerindenmiş. Dış mekânlar yazlık, iç mekânlarsa kışlık yaşama biçimine uygun olarak düzenlenmiş. Evin etrafını
çevreleyen çiçekle bezeli bahçenin gerisinde zeytin ve meyve ağaçları uzayıp gidiyor. Kısaca, yöre sakinleri bu bölgede yalnızlığın tadını çıkarıyorlar.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
26. Her yerde kuş cıvıltıları, şırıl şırıl akan dere ve biz yürüyoruz. Yosunların kendine özgü acımsı kokusu kaplamış etrafı. Dere boyunca sıralanan çeşit çeşit meyve ağaçlarının dallarındaki meyveler tam olgunlaşma döneminde. Kızılcıklarsa yeni yeni kızarıyor. Tatları henüz ekşimsi. Anlaşılan, olgunlaşmaları için on ile on beş günlük bir süreye ihtiyaçları var.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
27.Gölün sığlıklarındaki nilüferlerin altın sarısı çiçekleri arasından yükselen kurbağa seslerine karıştı kazların coşkulu vakvakları. Köyün delikanlıları sırtlandıkları serpme ağlarıyla nehir kıyısına ulaştı. Nehrin kuytu köşeleri gözlendi dikkatle. Ağ ustalıkla saçıldı, öğle yemeğine yetecek kadar balık evlandı. Ormandan toplanan odunla ateş yakıldı, közde
nar gibi kızaran balıklar, kaymaklı tandır ekmeğine yeşil soğan eşliğinde sarıldı. Yemyeşil çimenler üzerine halılar serilip masmavi göğün altında kuş cıvıltıları eşliğinde öğle yemekleri yendi
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
28.Eleştiri, yazınsal yapıtın gerçek yaşamdaki karşılığını yine dil içinde bulmaya çalışır. Roland Barthes'in yaklaşımıyla, eleştiri bir yapıtın gerçekliğini açığa çıkarmak değil, dil ve konu bütünlüğünün sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmektir. Yapıtın kendi türündeki söyleşiye uygun olup olmadığını araştırmaktır. Yoksa eleştiri yapıtın gerçeklere bağlılığı derecesini ölçen bir termometre değildir.
Anlatım biçimi:.........................................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................
Düşünceyi Geliştirme yolları:..............................