sponsorlu reklam Admatic -sponsor

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRİ İLE HALK EDEBİYATI ŞİİRİ BENZERLİKLERİ VE FARKLILIKLARI

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRİ İLE HALK EDEBİYATI ŞİİRİ BENZERLİKLERİ VE FARKLILIKLARI, DİVAN EDEBİYATI VE HALK EDEBİYATININ FARKLILIKLARI, DİVAN EDEBİYATI VE HALK EDEBİYATI ARASINDAKİ BENZERLİKLER, 

Benzerliklerini ve farklılıkları
DİVAN EDEBİYATI VE HALK EDEBİYATININ FARKLILIKLARI  

    Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleriyle birlikte dilde,edebiyatta büyük değişiklikler olmuştur.Bunların en başında da alfabesi değişmiştir, dilimize yeni kelimeler girmiştir.Şimdi sizler divan edebiyatıyla halk edebiyatının karşılaştırmasını yapacağız maddeler halinde:

FARKLILIKLAR
1.Divan edebiyatı anlaşılması güç birçok kelimeyle doluyken halk edebiyatında sade bir dil kullanmıştır şairler.

2.Divan edebiyatında olan mana derinliği halk edebiyatında yoktur.

3.Divan edebiyatı çeşitli söz sanatlarının yoğun olduğu kelimelerle doluyken halk edebiyatında daha ziyade kişileştirme,benzetme vb. söz sanatları kullanılmıştır.

4.Divan şairleri şiirlerini aruzla yazarken halk şairleri hece ölçüsüyle şiirlerini yazmıştır.

5.Halk şairleri şiirlerini saz eşliğinde söylerken divan şairlerinde bu durum böyle değildir.

6.Divan şairleri halk şairlerine göre genellikle daha eğitimlidir.

7.İki edebiyatta kullanılan nazım şekilleri birbirinden farklıdır.

8.Divan şairleri nazım birimi olarak beyiti seçerken halk şairleri dörtlükle yazmışlardır.

9.İki türün de işlediği konular birbirinden farklıdır.

10.Halk şiiri ortak kültürün ürünüyken divan şiirine farklı kültürler de girmiştir.,

11.Divan edebiyatına baktığımızda tamamen yazılı ürünlerin olduğunu görürüz ama halk edebiyatında sözlü ürünlere de rastlamak mümkündür.

DİVAN EDEBİYATI VE HALK EDEBİYATI ARASINDAKİ BENZERLİKLER

1.İkisinde de aşk ortak temadır.

2.Allah aşkı ikisinde de işlenmiştir.

3.Atasözlerinden ve özlü sözlerden faydalanılmıştır.

4.İki edebiyatımızda da kurallı şiirler çoğunluktadır.

Aşağıda iki türe de ait eser verilmiştir:


Su Kasidesi

Fuzuli


Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su
Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su

Âb-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvare su

Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak
Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su

Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gül-zare su

Ohşadabilmez gubarını muhharir hattına
Hame tek bakmaktan inse gözlerine kare su

Arızın yadiyhle nem-nak olsa müjganım nola
Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su

Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima
Parmağından verdiği şiddet günü Ensar’e su

Eylemiş her katreden bin bahr-i rahmet mevc-hiz
El sunup urgaç vuzu için gül-i ruhsare su

Hâk-i payine yetem der ömrlerdir muttasil
Başini taştan taşa urup gezer avare su

Zerre zerre hâk-i der-gâhina ister sala nûr
Dönmez ol der-gâhtan ger olsa pâre pâre su

Zikr-i na’tin virdini derman bilir ehl-i hatâ
Eyle kim def’-i humar için içer mey-hâre su

Yâ Habibu’llah yâ hayru’l-beşer müştâkinim
Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvâre su

Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Mirâc’da
Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sâbit ü seyyâre su

Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânıma
Var ümîdim ebr-i ihsânın sepe ol nâre su

Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûli sözleri
Ebr-i nîsandan dönen tek lü’lü-i şeh-vâre su

Hâb-i gafletten olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
Hâb-ı hasretten dökende dîde-i bîdâre su

Umduğum oldur ki Rûz-i Haşr mahrûm olmayam
Çeşme-i vaslın vere ben teşne-i dîdâre su

Gam günü etme dil-i bîmârdan tiğin diriğ
Hayrdır vermek karanu gecede bîmâre su

İste peykânın gönül hecrinde şevkim sâkin et
Susuzum bir kez bu sahrâda benim’çün ara su

Ben lebin müştâkiyim zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yâre su

Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr
Aşık olmuş gâliba ol serv-i hoş-reftare su

Su yolun ol kûydan toprağ olup tutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vâre su

Dest-busı arzusiyle ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağım sunun anınla yâre su

İçmek ister bölübülün kanın meger bir reng ile
Gül budağının mizâcına gire kurtare su

Tînet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
İktida kılmış tarîk-i Ahmed-i Muhtâr’e su

Seyyid-i nev’-i beşer deryâ-yi dürr-i istifâ
Kim sepiptir mu’cizâtı âteş-i eşrâre su

Kılmak için tâze gül-zâr-i nübüvvet revnâkın
Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su

Mu’cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim
Yetmiş andan bin bin âteş-hâne-i küffâre su


ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN

Acep şu yerde var mı ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı, gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim Rum ile Şam'ı
Yukarı elleri kamu
Çok istedim, bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Bendeler garip olmasın
Firkat oduna yanmasın
Hocam kimseler olmasın
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göyner özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Ola garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Emrem Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şare
İste garip bencileyin

YUNUS EMRE

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk