sponsorlu reklam Admatic -sponsor

TYT YKS TÜRKÇE DENEME SINAVI PDF,ONLİNE ÇÖZ 6

TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI
TYT TÜRKÇE, TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI PDF, TYT TÜRKÇE DENEMELERİ, TYT TÜRKÇE ONLİNE DENEME SINAVI, YKS TÜRKÇE DENEME SINAVI, YKS TÜRKÇE DENEME, 


TYT TÜRKÇE DENEME - 6  TÜRKÇE TESTİ
EĞER BU DENEMEYİ PDF OLARAK İNDİRMEK İSTERSENİZ TIKLAYIN

1. Bu testte 40 soru vardır.


1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamının dışında (mecaz anlamıy- la) kullanılmıştır?
A) Bu mevsimde sebzeler pahalı olurdu.
B) Doğrusu, yolcular kazayı ucuz atlatmışlar.
C) Hatalı olduğunu bir türlü kabul etmek is- temiyordu.
D) Gece yarısı tavukların gürültüsüyle uyan- dım.
E) İzciler, kamp yerine ulaşınca hemen ça- dırlarını kurdular.


2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad aktar- ması yapılmıştır?
A) Yazma eserlerin bulunduğu kütüphaneye öğrencilerini de götürecek.
B) Dosyaları incelerken önemli bir bilgiye ulaşmışlar.
C) Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde yola çıkmamalısınız.
D) Avrupa Parlamento’sunda ülkemiz iki sandalye ile temsil ediliyor.
E) Ülkedeki nüfus sayımı, eleman yetersizli- ğinden ağır aksak ilerliyor.


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte kullanılmıştır?
A) Aldığımız son haber, hepimizin üzerinde soğuk duş etkisi yaptı.
B) Hastane köşelerinde bıçak altına yatıp ameliyat olmak kolay mı sanıyorsun?
C) Çocuklar, dedelerinin yanında taş çatlasa iki hafta kalırdı.
D) İşlerini yoluna koyunca memleketine dönmeyi düşünüyordu.
E) Kaşla göz arasında o kadar yemeği nasıl bitirdi anlayamadım.


4. Atatürk, düşünceleriyle, konuşmalarıyla, yap- tığı devrimlerle halkı uykudan uyandırmak istemiştir.
Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumu bilinçli hale getirmek
B) Toplumu uygarlık düzeyine ulaştırmak
C) Topluma çağdaş yaşamı göstermek
D) Toplumun gelişimine katkıda bulunmak
E) Toplumun geçmişten ders almasını sağla- mak


5. (I) Galiba sonbahar geliyor. (II) içimdeki hü- zün gittikçe artıyor. (III) Bu hüzün, ilkin yap- raklarda gösteriyor kendini; koyu yeşil dallara sarılar serpiştiriyor. (IV) Sonra kırmızı renkler giriyor araya. (V) Tabiat bir ressamın şövale- sindeki tablosunu andırırcasına renkli.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetme yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

6. Yaşamı boyunca kendince yapıtlar ortaya koy- mak için çırpındı. Bu, elbette hakkıydı onun. Fakat bugün bu sanatçımız ve ortaya kovduğu eserler hakkındaki bilgileri sadece edebiyat tarihi kitaplarında görebiliyoruz.
Bu parçada altı çizili bölümde, sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özgün ve kalıcı eserler bırakamadığı
B) Yazın alanında yerinin doldurulamadığı
C) Edebiyat tarihiyle ilgili çalışmalarıyla ün kazandığı
D) Herkes tarafından beğenilen eserler ver- diği
E) Yazdığı eserlerle haklı bir üne kavuştuğu


7. Bir usta yazar: “Bir tek kitap yazmak için en az yarım kitaplık okurum.” diyor.
Usta yazar, bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Yazarlığın emek ve zaman isteyen bir uğ- raş olduğunu
B) Çok kitap okumanın, kişinin hayal dünya- sını zenginleştirdiğini
C) Yazmanın, okumaktan beslenen bir etkin- lik olduğunu
D) Yazarların, yazdıklarını mutlaka okuması gerektiğini
E) Okumanın da yazmanın da bir yetenek işi olduğunu


8. (I) Roman, gündelik olayların yeni bir pence- reden görünümüdür. (II) Roman, yaşananları, başka bir açıdan gösterir. (III) Romana yansı- yanlar çoğu zaman kara bir mizah gibi gelir bize. (IV) Bu açıdan romanı okurken, gülmek- le ağlamak arasında bir çizgide gider geliriz.
(V) Hiç kuşku yok ki okuyuş sırasında yazarın tasarladığı çizginin dışına da çıkarız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirlerine en yakın- dır?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.


9. (I) Dil uzmanları, ihtiyaç duyulan alanlarda çok rahatlıkla yeni sözcükler türetebilir. (II) Türkçenin üretken bir yapısı var çünkü. (III) Yaşam koşulları birtakım sözcükleri sildiğin- den bazı boşluklar oluşmaktadır dilimizde.
(IV) Bu boşlukları tamamlamak uzmanların sözcük çalışmalarıyla hayata geçirilebilir. (V) Ancak bu çalışmalar bir yerde başlayıp bir yerde biten türden olmamalı. (VI) Bitti sanılan yerde yeniden başlamalı, süreklilik göstermeli bu çalışmalar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, kendinden önceki yargının gerek- çesidir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.


10. Bu sanatçımız, herkesin yürümekten eskittiği yollardan giden biri değil. O, kendisinden önce hiç kimsenin gitmediği bir yolda yürüyen, sı- radışı bir kişilik.
Bu sözlerle sanatçının hangi yönü vurgu- lanmaktadır?
A) Kalıcılığı
B) Özgünlüğü
C) Üretkenliği
D) Etkileyiciliği
E) Alçakgönüllülüğü


11. (I) Küçük bir makine düşünün, makinenin her tarafına yağ gitmezse, o bölgeler bir şekilde paslanır. (II) insan vücudu da bir makine gibi- dir. (III) Oksijen de bu makinenin yağıdır. (IV) Doğru solunumla oksijeni bütün vücudumuza yaymazsak bir süre sonra çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkacaktır. (V) Güç kaybı, çabuk yorul- ma, sürekli yorgunluk hissi, sık sık dengesini kaybetme bunlardan bazılarıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin han- gilerinde koşula bağlılık söz konusudur?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve V.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.

12. (I) Usta yazar, öykücülüğümüzün kilometre taşlarından biri. (II) Yazdığı öykü kitapları, yayınlandığı andan itibaren hep büyük bir il- giyle karşılandı. (III) Kendine özgü ifadelerle kurduğu öyküler, doğal bir akışla ilerliyor. (IV) Hayatın gözden kaçmış ayrıntılarına yer veri- yor öykülerinde. (V) Bu ayrıntılar onun öykü- leriyle birlikte yaşarlık kazanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde, sözü edilen yazarın üslubuyla ilgili bilgi verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


13. Alttan alta bu kitap bir Nurullah Ataç araştır- masıdır. Ataç’a yöneldim. O ne yapmış, neleri beğenmiyor, neleri zevksiz buluyor, yanlış bu- luyor? Bir araştırma yaptım. Bu yönden bütün kitaplarını yeniden okudum. Günümüzde ne gibi dil yanlışları yapılıyor, ona baktım. Tabii bunlarla da yetinmedim, bir de kamuoyunu, özellikle yazarları rahatsız eden dil yanlışla- rını derleyip, toparladım ve bütün bunları sı- nıftaki deneyimlerimle, gözlemlerimle birleş- tirdim. Bütün bunların bir harmanlamasıdır Öğretemediğimiz Türkçe.
Bu parçanın bütününde yazar, aşağıdakile- rin hangisinden söz etmiştir?
A) Öğretemediğimiz Türkçe kitabının neler içerdiğinden
B) Nurullah Ataç üzerinde araştırmalar yap- tığından
C) Nurullah Ataç’ın dil üzerine çalışmalarını incelediğinden
D) Öğretemediğimiz Türkçe kitabını niçin yazdığından
E) Yazarların yaptığı dil yanlışlarının neler olduğundan


14. Eski TDK, Yazım Kılavuzu’na yeni bir kural koydu mu birileri hemen açardı ağzını. Yok efendim, durmadan kural değişir miymiş? Ar- kadaşlar, dil durağan bir varlık değil ki. Daima değişen ve gelişen bir varlıktır dil. Dilin de bilimi var, dil sürekli değişiyorsa, onun yeni kuralları da elbette olacaktır. Bunun adı kural değiştirmek değil, dili geliştirmektir.
Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerden hangi- sine karşı çıkmaktadır?
A) Dilin kurallarının sık sık değiştirilmesine
B) Dilin kurallarına uyulmamasına
C) Dilin kurallarla ayakta tutulmasına
D) Dil eğitiminin yeterli düzeyde olmaması- na
E) Dilin donmuş, kalıplaşmış bir yapı olarak görülmesine


15. Günümüzde televizyon, dilin gündelik kulla- nımında ana belirleyici durumunda. Televiz- yonda yapılan herhangi bir yanlış, ertesi gün çarşıda pazarda, okul koridorlarında defalar- ca yinelenerek yaygınlaşıyor. “Herıld yani, kal gelmek, dermişim” gibi söyleyişler hep tele- vizyon yüzünden yayıldı. Çıkış yeri televizyon olan bu tür söyleyişler, kendisini yineleyerek çoğalmakta, televizyon izlemeyenlerin de dili- ne düşebilmekte; bir anlamda kendini çoğalt- makta.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir?

A) Dil yanlışlarının televizyon aracılığıyla yaygınlaştığı

B) Televizyonların kültürel yayınlara ağırlık vermesi gerektiği

C) Televizyon izlemeyenlerin toplumsal ge- lişmelerden uzak kaldığı

D) Televizyon programlarının gençleri daha fazla etkilediği

E) Dil yanlışlarının düzeltilmesinde televiz- yonlardan yararlanılabileceği





16. Çok insan tanıdım. Her birinin ayrı ayrı yete- nekleri vardı; ama bunu sergileyecek ortam bulamamışlardı. İçlerinden yakından tanıdık- larım da vardı. Hepinizin çevresinde böyleleri vardır. Onları anlatarak, bir anlamda onlara vefa borcumu ödedim. Bizim edebiyatımızda bu tür kişileri anlatan eserler çok az.
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangi- sinden söz etmektedir?

A) Başarılı kişilerin yaşam öykülerinin ede- biyat dünyasında bilinmemesinden

B) Yeteneğini gösterme olanağı bulamamış kişileri yazılarında anlatma gerekçesin- den

C) Sıradan insanların yazılara konu edilme- sinin yanlış görülmesinden

D) Yetenekli gençlerin edebiyata soğuk bak- masından

E) Yazmaya yeni başlayanların genellikle kendi çevrelerini yansıtmasından



17. Kral, akıllı ve iyi yaradılışlı bir adamsa, mutlu- luğuna krallığının kattığı şey pek azdır. Böyle bir kral tacın, tahtın ne kadar yalancı, aldatı- cı şeyler olduğunu görür; hatta belki de Kral Seleukos (Selefkos) gibi düşünerek der ki: “Hükümdar asasının ne kadar ağır olduğunu bilen, onu yolda bulsa, ona elini sürmez geçer.” Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Örneklendirme

B) Tanık gösterme

C) Açıklama

D) Tanımlama

E) Karşılaştırma


18. Bir Türk romanı niçin yoktur? Önce bu so- runun iyi anlaşılması gerekir. Kuşkusuz bir Tük romanı vardır; üstelik oldukça geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmektedir. Bununla birlikte, Batı dillerinden birini bilen, yabancı ülkelerde bu sanatın iyi örneklerini okuyan ve yaşam üzerinde az çok fikir sahibi olan okur- yazarlarımızın, büyük bir zevkle tattığı roma- nımız henüz yoktur.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden han- gisidir?

A) Çeviri romanlar

B) Eleştiri

C) Dünya romanları

D) Türk romanı

E) Sanat


19. Reklamı farklı ve unutulmaz kılan pek çok et- ken var şüphesiz. Her dönem kendi başarı kri- terlerini oluştursa da, reklam bugün gittikçe teknolojiye yaslanıyor. Yalnızca müzik, fotoğ- raf ya da sinemadan değil, teknolojinin bütün olanaklarından yararlanıyor. Parlak fikirlerle ortaya çıkan bir iki reklamın dışında bugünün en başarılı reklamları, teknolojiyi en iyi kulla- nanlar arasından çıkıyor.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir?

A) Reklamların düşünsel bir altyapısının ol- duğu

B) Her yönetmenin amacının, başarılı rek- lamlar çekmek olduğu

C) Sıra dışı düşüncelerle ortaya çıkan rek- lamların, daha çok ilgi gördüğü

D) Teknolojinin reklam çekimlerinde kolay- lık sağlasa da niteliği düşürdüğü

E) Günümüzde teknolojiden olabildiğince yararlanılarak çok güzel reklamların çe- kildiği




20. İnsan, genellikle kendi hatalarını görmek iste- mez. Başkaları, bu hatalarını kendisinin yüzü- ne vurduğunda da hemen öfkelenir, inat eder, hatalı olduğunu kabul etmek istemez. Ancak olgunluğa erişmiş insanlar öyle değildir. Onlar, kendi hatalarını görür, eleştirileri hoşgörüyle karşılar.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her insan, yaşanın belli dönemlerinde hata yapar.

B) İnsanın, kusurlarını kabullenmesi olgun- laşmasına bağlıdır.

C) Eleştiriye açık insanlar birbirleriyle uyumlu yaşarlar.

D) İnsanlar, kendilerinin değil, başkalarının hatalarını açığa çıkarmak ister.

E) Hatasını kabul eden insanlar, iş yaşamın- da başarılı olur.



21. Buna hayır diye cevap vermem sanıyorum çok zor. Çünkü benim kitaplarımı okuyanların ço- ğunluğu genç kitle, özellikle üniversite öğren- cileri. Gençliğin de verdiği psikolojiyle çabuk yön değiştiriyorlar. Aradıklarını bulamadıkla- rı zaman hemencecik sizi okumayı bırakıyor- lar. Yani benim okur kitlem biraz kırılgan. Bu nedenle de yapıtlarımı oluştururken, elbette gözetiyorum onların isteklerini.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?

A) Yapıtlarınızı her kesimden insan okuyor mu?

B) Kitaplarınızda, okur kitlenizin isteklerini dikkate alıyor musunuz?

C) Okur kitlesinde yaşın önemli olmadığını mı düşünüyorsunuz?

D) Okurlarınızla aranızda iyi bir iletişim ku- rabiliyor musunuz?

E) Okur kitlenizin her geçen gün genişlediği- ni söyleyebilir misiniz?





22. Yalnız okunan kitapların seçiminde değil, her konuda popülerlik aranıyor günümüzde. Ül- kemizde de, dünyada da gidiş böyle. Elbette bunu önleyemeyiz, ama öte yandan kalıcı ki- taplar, her zaman değerini koruyacak kitaplar da olmalı ve bu tür kitaplar var. Bunlardan biri ötekinin yerine geçmemeli. Hızlı yaşamanın, modern hayatın sunduğu renkli ve cazip seçe- neklerin karşısında okurların bir bölümü po- püler kitaplara yönelebilir. Buna bir sözümüz yok. Ancak bu,…
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir?

A) kalıcı nitelikteki kitapların hiç okunmadı- ğı anlamına gelmez

B) benim, popüler kitaplara karşı olduğum anlamına gelmez

C) modaya uygun olmayan kitaplara ilgi gös- terileceğini göstermez

D) hiçbir zaman, okurun hangi kitaplardan hoşlandığını göstermez

E) popüler kültürün kötü bir şey olduğu an- lamına gelmez


23. …Bu, hiç kuşku yok ki onun, edebiyatı daha iyi kavramasını, özümsemesini sağlar, ufkunu ge- nişletir. Nasıl ki klasik batı müziği seven biri zaman zaman Türk sanat müziği dinlemek isterse edebiyat okuru da zaman zaman ede- biyat dışı türlere kayabilir. Bu, onun dünyasını zenginleştirir; okuma biçiminde bile yeni yön- temler geliştirmesini sağlayabilir.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir?

A) Edebiyat okurunun edebiyat dışı kitaplar- la da kendini beslemesi gerekir

B) Edebiyat okurunun başka alanlarda oku- duklarının kendisine bir yararı yoktur

C) Edebiyat okurunun, edebiyat dışı kitap- larda da edebi tat araması boşunadır

D) Edebiyat okuru, okuduklarının gerçeğe uygun olup olmadığını tartması gerekir

E) Edebiyat okuru, bir romanla bir felsefe kitabını okumanın aynı şey olmadığını bilmelidir



24. 1964’ten beri birçok çevirinin altında imzası vardır onun. Jean Paul Sartre, Albert Camus gibi sanatçıların yapıtlarını Türkçeye o ka- zandırdı. Dilin, edebiyatın, sanatın, hayatın güzelliklerini arayan, bulduklarını okurlarıyla paylaşmanın coşkusunu yaşayan, aydınlatıcı, zenginleştirici bilgiler aktaran bir denemeci o. Sanattan yola çıkarak aydınlık yaklaşımıyla gi- riştiği çabalarla bir yaşama sanatı ustası... Dil, yazın ve çeviri ustası olarak Türk okuyucuları- nı doyuran bir sanatçı...
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Birçok yabancı eseri Türkçeye kazandır- dığı

B) Yapıtlarında, sanatın ve yaşamın güzel yönlerini yansıtmaya çabaladığı

C) Çevirilerinde doğal ve akıcı bir anlatım kullandığı

D) Denemelerinin zengin bilgilerle yüklü ol- duğu

E) Birtakım güzellikleri okurlara aktarmak- tan mutluluk duyduğu



25. (I) Yazar, sokağındaki insanları, kendi çocuk dünyasının penceresinden bakarak anlatmış bu romanda. (II) Karakterleri tüm canlılığıyla vermesi, romanı daha da gerçekçi kılmış. (III) Karakterlerin yaşadığı yoksulluğu komik öğe- lerle desteklemesi ise romanı sıkıcılıktan kur- tarmış. (IV) Yazarın yoksulluk sorununu irde- lediği son romanı, on yedi bölümden oluşuyor.

(V) Bu on yedi bölümden on altısı, sokaktaki bir karakterin yaşamöyküsü olarak tasarlan- mış. (VI) Son bölümde ise yazar, anlatıcının uzak bir kente okumaya gidişini konu etmiş. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar?



A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.



26. Bu roman, yazarın yaşadığı sokağı bir fotoğ- raf gerçekçiliğiyle yansıtıyor. Yazar, sokağında yaşananlara kendini bir çocuk yerine koyarak, olaylara bir çocuk gibi bakıp aktarıyor. Bir ba- kıma çocukça anlatıyor yaşananları. Sokakta- ki her kişi için bir bölüm yer alıyor romanda. Bu bölümler kendi içinde bütünlük taşıyor. Bunlar, bağımsız bir öykü niteliğine sahip. Bu durum, romanı sıkıcılıktan kurtarıyor, çabuk okunur kılıyor.
Bu parçada sözü edilen romanla ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Sokağa tutulan bir ayna olduğu

B) Farklı bölümlerden oluştuğu

C) Sorunlara çözüm yolları önerdiği

D) Çocuksu bir bakış açısıyla yazıldığı

E) Kolay okunur nitelikte olduğu


27. Akıcı, yalın dili sayesinde zevkle okunacak nitelikte bir kitap bu. Diğer yandan, bu kitap, okuyucu için yeni pencereler açıyor. Yazarın derinlikli bilgi birikiminin de etkisiyle okur- lar için, aydınlatıcı ve yol gösterici bir niteli- ğe sahip bu kitap. Hiç de yabancı olmadığımız şeyleri yeni bir yöntemle, yeni bir bakışla an- latıyor.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir?

A) Açık ve anlaşılır bir anlatımının olduğuna

B) Okura farklı bakış açıları kazandırdığına

C) Keyifle okunabilecek nitelikte olduğuna

D) Yazarının çok yönlü bir kültür adamı ol- duğuna

E) Bilinen konuları yeni bir bakış açısıyla an- lattığına


28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru an- lamı farklı türden bir sözcükle sağlanmış- tır?

A) Bu kitapları sana kim verdi?

B) Bu şiiri hanginiz okumak istersiniz?

C) Kimden aldın o güzelim menekşeleri?

D) Bu çocuklar erkenden nereye gidiyor?

E) Onların evi buraya kaç kilometre uzaklık- taymış?



29. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yükle- mi geniş zamanın hikâyesi biçimindedir?

A) Bizi okulun karşısındaki durakta bekleye- cekti.

B) Sevmediği şairlerin şiirlerini hiç okumaz- mış.

C) Eleştirilerden olumlu sonuçlar çıkarırmış.

D) Uzunca bir şiiri bile kısa sürede ezberler- di.

E) Çocuğun şiir okuyuşunu çok beğenmişti.


30. Aşağıdaki dizelerin hangisinde altı çizili sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır?

A) Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar

B) Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar

C) Gidiyorum, gurbeti gönlümde duya duya

D) Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı

E) Asıldı arabamız bir dağın yamacına


31. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yüklemine göre diğerlerinden farklıdır?

A) Bütün kitapları dolaba koydum.

B) Ben bunu söyleyebilecek biri miyim?

C) Sen olmazsan ne yaparım tek başıma?

D) Bunları hep sizin oralardan topluyorlar.

E) Seninle okuluna kadar geleyim.


32. I. Çalışma masasının üzerinde eski yıllardan kalma şiir dergileri vardı.

II. Ünlü yazar gazetedeki köşesinde güncel ko- nularla ilgili görüşlerini açıklıyor.

III. Kentin en yüksek tepesinde bulunan veri- ciler halk sağlığını tehdit ediyor.

IV. Yurtdışından gelen bir grup öğrenci bize ülkemizle ilgili izlenimlerini anlattı. Yukarıdaki cümlelerden hangileri öğeleri- nin sıralanışı yönünden aynıdır?



A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.

D) II. ve IV. E) III. ve IV.





33. (I) Köyceğiz’de, her şey yemyeşil. (II) Kavak- lar, salkım söğütler, okaliptüsler, günlükler, çınarlar ve çamlar baharı erken karşılamış bu- rada. (III) Etrafta rengârenk çiçekler... (IV) Çi- menler üzerinde kuzular otluyor. (V) Onların az ötesinde yere yan yatmış beyaz bir oğlak güneşleniyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yan- lıştır?

A) I. cümlede bileşik yapılı bir sözcük vardır.

B) II. cümlede birden fazla özne vardır.

C) III. cümle eksiltili bir cümledir.

D) IV. cümlenin yükleminde ünlü daralması olmuştur.

E) V. cümlenin yüklemi türemiş bir fiildir.

34. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anla- tım bozukluğu vardır?

A) Akşam karanlığında köy yolunda güçlükle ilerliyorduk.

B) Hiç vakit geçirmeden hemen olay yerine hareket ettik.

C) Elektrikler kesilince konuşmasına bir süre ara verdi.

D) Köy halkı, önerilerimizi büyük bir dikkat- le dinliyordu.

E) Pancar tarlalarının arasından, su kuyula- rının olduğu bölgeye geldik.





35. Anlattıklarımı elbette anlamazsın, hâlbuki sen beni dinlemiyorsun.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun ne- deni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yanlış ilgeç kullanılması

B) Öznenin belirtilmemesi

C) Yanlış bağlaç kullanılması

D) Yüklemlerin olumsuz olması

E) Anlamca çelişen sözlerin birlikte kullanıl- ması


36. İşlerin zamanında bitirilmesi için önceden planlanmalıdır.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun ne- deni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mantık hatasının bulunması

B) Bir sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

C) Gereksiz sözcük kullanılması

D) Özne eksikliği

E) Anlamca çelişen sözlerin bulunması


37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anla- tım bozukluğu vardır?

A) Not tutmanın aydın bir kişi olabilmemiz- de büyük payı vardır.

B) Tutulan notlar, üzerinden fazla zaman geçmeden temize çekilmelidir.

C) Not alırken özel işaretler ve kısaltmalar kullanılabilir.

D) Notlar, konularına göre sınıflandırılmalı ve dosyalara yerleştirilmelidir.

E) Not alırken ayrıntıya girilmeden konunun özeti kısaca not edilmelidir.



38. Ufkun dört duvarına kanadını vurarak

Rüzgâr sürüklenirken derinlerden derine Gü- müş yelkenlerini yüksekte savurarak

Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?

A) Ünsüz yumuşaması

B) Hece düşmesi

C) Ünlü daralması

D) Ünsüz benzeşmesi

E) Kaynaştırma ünsüzü


39. (I) Cumhuriyet Caddesi’nde ilerlerken sadece karnınızı doyurmazsınız (II) tabii ki. Burada

(III) art arda dizilmiş, güzellikte âdeta (IV) biribiri ile yarışan tarihi (V) eserleri de göre- bilirsiniz.
Yukarıdaki numaralanmış sözlerden han- gisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


40. Öğretmen (I) öğrencilerin okudukları kitapları değerlendirmekle kalmamalı (II) öğrencilere bir kitabı değerlendirmede dikkat edecekleri noktaları (III) eserlerin planını (IV) düşünce yapısını (V) olumlu ve olumsuz yönlerini be- lirlemeleri konularında da yol göstermelidir. Bu parçada numaralanmış yerlerden han- gisine noktalı virgül (;) getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.





CEVAP ANAHTARI:



1-B 2-D 3-B 4-A 5-E 6-A 7-C 8-A 9-A 10-B

11-B 12-C 13-A 14-E 15-A 16-B 17-B 18-D

19-E 20-B 21-B 22-A 23-A 24-C 25-C 26-C

27-D 28-E 29-D 30-E 31-B 32-D 33-A 34-B

35-C 36-D 37-E 38-C 39-D 40-B

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk