sponsorlu reklam Admatic -sponsor

On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin Tema, Konu, özeti, olay örgüsü, kahramanları

ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM HİKAYE  TAHLİLİ
On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin özeti,On Dört Yaşında Bir Adam olay örgüsü,On Dört Yaşında Bir Adam kahramanları, ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM, HİKAYE TAHLİL,


derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.


Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için  On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin Tema, Konu, özeti, olay örgüsü, kahramanları üzerine bir paylaşım yazacağız. 

Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum
Hazırlayan: MUSTAFA ŞAHİN ' e teşekkürler.

LÜTFEN DESTEK İÇİN LİNK PAYLAŞIMI YAPALIM.


On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin Tema, Konu, özeti, olay örgüsü, kahramanları

Değerli takipçilerimiz sizler için yine özgün ve yeni bir yazı hazırladık..
Yakup Kadri'ye ait bir hikayenin tahlilini yapacağız.. Enfes bir konu ve çarpıcı bir olay örgüsü ile bu hikayeyi çok beğeneceksiniz..

yazar hakkında bilgiler için tıklaa

ÖZETİ
Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varaca­ğımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Ara­bamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.
Birden arabacının “Ülen, ülen ” diye seslendiğini duydum. Baktım yolun kenarında, sekiz on yaşlarında, sırtında iki çuval bir çocuk gidiyor. Meğer o da şehre gidiyormuş. Yanıma gelmesini, onu da götüreceğimizi söylediğimde inanası gelmedi. Sonra çu­valları arabacının yanına verip, büyük bir saygı ve terbiye ile gelip yanıma oturdu. On dört yaşında, babası askerde şehit düş­müş, yüklediği yemişleri pazarda satmak için götürüyormuş. Her hafta altı saat, sırtında çuvallarla şehre kadar yürüyor, götürdük­lerini pazarda satıyor, ihtiyaçlarını alıp tekrar aynı yolu yürüye­rek köyüne dönüyormuş.
Köyde de anasının ayakları tutmadığı için hemen hemen bü­tün işleri o görüyormuş. Nişanlı olan ablası, bugün yarın gelin gidecekmiş.
“Sen de evlensem.” dedim. Birden mahzunlaştı. Meğer düş­manlar, köylerinden çıkarken köyün diğer kızlarıyla beraber, bunun nişanlısının da ırzına geçmişler. Arkalarından gitmek is­temiş, anası bırakmamış.
Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatının en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçesine bir köşeye sin­miş, otuz dört yaşında toy, ürkek bir küçücük çocuktum. O DA ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM.


Konusu: 
Atlı bir araba ile yola çıkan anlatıcı yolda bir çocuk görür yolu tarif etsin diye arabaya alır ve çocuk hayat hikayesini anlatır.

Teması: 
Anadolu Yaşanan olumsuzluklar, Gerçek yaşanmışlıklar..

Hikaye tarzı/ Türü
Olay hikayesi

Olay Örgüsü:
OLAY ÖRGÜSÜ İÇİN TIKLAYINIZ.

Zaman: 
Milli mücadele yılları
Mekan: 
Anadolu kasabası. Adı ifade edilmemiştir.

Kişiler:
Yazar Aynı zamanda Anlatıcı:
Çocuk
Arabacı

Dil ve Anlatım :
Sade yalın halk dili kullanılmış. Yerel ifadelere yer verilmiştir.

Bakış Açısı:
Kahraman bakış açısı ile kaleme alınmıştır.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk