11.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI
Meb yayınları 11 sınıf edebiyat kitabı cevapları
Meb yayınları 11 sınıf edebiyat kitabı cevapları
DEĞERLİ derskonum.com TAKİPÇİLERİ
YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINDA DA BERABER OLACAĞIZ..
İLK DEFA OKUTULACAK OLAN BU DERSİN KİTAP CEVAPLARI SİTEMİZDE YAYINLANACAKTIR..KİTAP CEVAPLARINI OKUL DERSLERİNE PARALEL ŞEKİLDE YAYINLAMAKTAYIZ.
EĞER ACİL DURUM VARSA YORUM KISMINA YAZINIZ 😁
11.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI
İYİ ÇALIŞMALAR
11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kitap Cevapları Sayfa 53
DİĞER SAYFALARIN TÜM CEVAPLAR İÇİN TIKLAAAAAAA
11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları Kitap Cevapları Sayfa 53
DİĞER SAYFALARIN TÜM CEVAPLAR İÇİN TIKLAAAAAAA
...Hazırlık
İnsanoğlu lakırdıyı keşfettiği günden bu yana, bir şeyleri birilerine anlatma ihtiyacını duymuş.
Tanık olduğu bir olayı, içine biraz da kendi hayal gücünü kattığı bir gerçeği ya da düpedüz bir
düşünü, bir korkusunu, bunalımını, karabasanını... Ve az da olsa kendini dinleyen meraklı kulaklar
bulmuştur. Zamanla anlatışına daha bir çekidüzen, daha bir kıvraklık ve çekicilik katmıştır ki, çevresi
onu sıkılmadan ilgiyle dinlesin.Sanırım hikâyenin kökenini de bu dürtüde aramak gerek.
Haldun Taner
Hikâyenin benim hikâyeci sözlüğümdeki karşılığı; insanı anlatan, insan yaşamından bir kesiti o
insanın (yani o kahramanın) dışında, yine o insana yabancı, başka insanlara (okurlara) aktarmak, örneklemek;o insanın varlığından haberdar etmektir.
Tarık Dursun K.
Hikâyeci, bütün yaşamınca yaşar hikâyelerini yazmadan önce... Nice hikâye tohumları vardır içinde
yeşermiş ya da yeşermeden kurumuş. Notları vardır, yazılmış yarıda kalmış hikâye parçaları vardır.
Oktay Akbal
Zaman zaman, “hikâye benim” diye düşünüyorum. Bütün hikâyeler benimdir. Çünkü “Ben, hikâyeyim”.Hulki Aktunç
Bilmiyorum insan nasıl yazar olur, ne zaman yazar olur, hele öykücü olmak ne demektir? Tanımlanmasıgüç bir durum. Hele anlatı türlerinin birbirlerinin alanlarına nüfuz ettikleri, girip çıktıkları, birbirlerinintanımlarını, araçlarını ödünç aldıkları, harcadıkları ya da el koydukları günümüz edebiyatında.Şiir ile öykü, öykü ile roman, roman ile deneme elbette genel hatlarıyla birbirinden ayrılabilir, amaöyle metinler var ki, bütün bu anlatı türleri bir arada örülmüş. Öylesi metinler ki bunlar, öykünün bittiğiyerde roman başlar gibi olurken araya sanki şiir giriyor, tam biterken yeniden öykü boy gösteriyor.Bu nedenle öykünün herhangi bir karşılığını aramak bana giderek zor geliyor.
Ayfer Tunç
İnsanoğlu lakırdıyı keşfettiği günden bu yana, bir şeyleri birilerine anlatma ihtiyacını duymuş.
Tanık olduğu bir olayı, içine biraz da kendi hayal gücünü kattığı bir gerçeği ya da düpedüz bir
düşünü, bir korkusunu, bunalımını, karabasanını... Ve az da olsa kendini dinleyen meraklı kulaklar
bulmuştur. Zamanla anlatışına daha bir çekidüzen, daha bir kıvraklık ve çekicilik katmıştır ki, çevresi
onu sıkılmadan ilgiyle dinlesin.Sanırım hikâyenin kökenini de bu dürtüde aramak gerek.
Haldun Taner
Hikâyenin benim hikâyeci sözlüğümdeki karşılığı; insanı anlatan, insan yaşamından bir kesiti o
insanın (yani o kahramanın) dışında, yine o insana yabancı, başka insanlara (okurlara) aktarmak, örneklemek;o insanın varlığından haberdar etmektir.
Tarık Dursun K.
Hikâyeci, bütün yaşamınca yaşar hikâyelerini yazmadan önce... Nice hikâye tohumları vardır içinde
yeşermiş ya da yeşermeden kurumuş. Notları vardır, yazılmış yarıda kalmış hikâye parçaları vardır.
Oktay Akbal
Zaman zaman, “hikâye benim” diye düşünüyorum. Bütün hikâyeler benimdir. Çünkü “Ben, hikâyeyim”.Hulki Aktunç
Bilmiyorum insan nasıl yazar olur, ne zaman yazar olur, hele öykücü olmak ne demektir? Tanımlanmasıgüç bir durum. Hele anlatı türlerinin birbirlerinin alanlarına nüfuz ettikleri, girip çıktıkları, birbirlerinintanımlarını, araçlarını ödünç aldıkları, harcadıkları ya da el koydukları günümüz edebiyatında.Şiir ile öykü, öykü ile roman, roman ile deneme elbette genel hatlarıyla birbirinden ayrılabilir, amaöyle metinler var ki, bütün bu anlatı türleri bir arada örülmüş. Öylesi metinler ki bunlar, öykünün bittiğiyerde roman başlar gibi olurken araya sanki şiir giriyor, tam biterken yeniden öykü boy gösteriyor.Bu nedenle öykünün herhangi bir karşılığını aramak bana giderek zor geliyor.
Ayfer Tunç
1. Yukarıda bazı sanatçıların hikâye türüyle ilgili görüşlerine yer verilmiştir. Bu görüşlerden hareketle hikâye türü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
*insanın anlatma ihtiyacından doğmuştur.
*insanı konu alan bir türdür
*amaç insanı insana anlatmaktır.
*yaşanmış olaylardan hareketle yazılır
*hikaye yazarından muhakkak izler taşır
*her sanatçı hikayesinde aslında kendini ifade eder.
*öykü sınırsız bir türdür . tam karşılığını ifade etmek güçtür.
*insanın anlatma ihtiyacından doğmuştur.
*insanı konu alan bir türdür
*amaç insanı insana anlatmaktır.
*yaşanmış olaylardan hareketle yazılır
*hikaye yazarından muhakkak izler taşır
*her sanatçı hikayesinde aslında kendini ifade eder.
*öykü sınırsız bir türdür . tam karşılığını ifade etmek güçtür.
2. Bir edebî eser, yaşamı bire bir yansıtabilir mi? Tartışınız.
yansıtamaz..
çünkü edebi eser sanat ürünüdür.
her sanat ürünü muhakkak sanatçısının fikri ve zihni duygularını içerir.
bu yüzden sanatın ve sanatçının olduğu yerde birebir yansımak imkansızdır.
yansıtamaz..
çünkü edebi eser sanat ürünüdür.
her sanat ürünü muhakkak sanatçısının fikri ve zihni duygularını içerir.
bu yüzden sanatın ve sanatçının olduğu yerde birebir yansımak imkansızdır.