11.Sınıf Hikaye Ünitesi Konu Anlatımı PDF İndir,11.Sınıf Hikaye Ünitesi Ders Notları,11.Sınıf Hikaye Ünitesi Konu Anlatımı,PDF DERS NOTLARI,
2.ÜNİTE : HİKAYE /ÖYKÜ
PDF
İÇERİĞİ
A-
GENEL BİLGİLER (9-10 . sınıf tekrarı)
1-Hikaye
Nedir?
2-Hikaye Yapı Unsurları
3-Hikaye
Planı
4-Hikaye
Türünün Özellikleri
5-Hikaye
Türleri
6-Hikaye Türü Tarihi Gelişimi
B-1923-1940 Arası Cumhuriyet Dönemi Hikayesi
C-1940-1960
Arası Cumhuriyet Dönemi Hikayesi
PDF LİNKİ ve KONU ANLATIM NOTLARI AŞAĞIDA
VİDEO ANLATIM 👇👇
1923-1940 Arası Cumhuriyet
Dönemi Türk Edebiyatında Hikaye
*Millî Edebiyat
sanatçılarının da eser vermeye devam ettiği Cumhuriyet Dönemi’nin ilk
yıllarında daha çok, gözlemci gerçekçiliğe dayalı hikâyeler yazılmıştır.
*Milli Edebiyat döneminde önemli olan olay hikâyesi yerini durum
hikâyesine bıraktı.
*Dili
sadeleştirme düşüncesinden dolayı konuşma dili ile yazı dili arasındaki fark
ortadan kalkmaya başladı.
*Eğitim ve
öğretimin yaygınlaşmasıyla okur yazar oranı arttı.
*Milli Edebiyat
döneminde başlayan Anadolu’ya yöneliş hız kazandı.
*Halkın
dertlerini, problemlerini ve Anadolu’nun güzelliklerini işlediler.
*Anadolu
efsanelerinden, masallarından ve mitolojiden yararlandılar.
*Halk arasında
yaşayan her türlü kültür unsurunu sanat eserlerinde işlediler.
*Bu dönemde
roman, hikaye, tiyatro, gezi ve hatırat türlerinde de bir sadeleşme, kültür
varlıklarımızdan yararlanma göze çarparken; roman ve hikayede gerçekçilik akımı
ön plana çıkar.
*Genellikle
Cumhuriyet devrimleri, ağa- köylü, patron- işçi, kadın- erkek çatışması gibi
konular işlenmişti.
*Bu dönemde bazı
sanatçılar hikâyelerinde toplumsal konuları, Cumhuriyet devrimlerini, yeni
kurum ve değerleri ele alırken bazıları da bireyin iç dünyasını esas alan
hikâyeler yazmıştır.
Örnek
hikayeler:
·
Reşat
Nuri Güntekin’in Leyla ile Mecnun;
·
Fahri
Celalettin Göktulga’nın Telak-ı Selase;
·
Ercüment
Ekrem Talu’nun Teravihten Sahura;
·
Nahid
Sırrı Örik’in Eski Resimler;
·
Sadri
Ertem’in Bacayı İndir Bacayı Kaldır;
·
Memduh
Şevket Esendal’ın Otlakçı, Pazarlık;
·
Sabahattin
Ali’nin Ses, Kamyon;
·
Sait
Faik Abasıyanık’ın Son Kuşlar, Lüzumsuz Adam adlı eserleri tanınmış hikâye
örneklerindendir.
1940-1960 Arası Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayeciliği
*Bu dönem milli mücadelenin, Kurtuluş
Savaşı'nın ve Cumhuriyet devrimlerinin hemen akabindeki dönemdir. Bu yüzden bu
olay ve durumlar dönemin anlayışını etkileyen en önemli ögeler arasındadır.
*Genel olarak milli mücadele-
modernleşme çabaları- halkın içinde bulunduğu koşullar- köylü / şehirli -
alt/üst- tabaka çatışması hikayenin temel kaynağıdır.
* Bunların dışında 2. Dünya Savaşı da
önemli etkiler uyandırır..
*Hem olay hem durum öyküleri
yazılmıştır.
* Modern hikaye bu dönemde ortaya
ortaya çıkar.. 1950'lerden sonra bu öykü edebiyatımıza yer edinmiş ve
yaygınlaşmıştır.
*1950'lerden sonra özellikle bireyin iç dünyasını esas alan eserler
yazılmıştır.
* Farklı edebi akımların etkisi vardır
( romantizm-realizm-natüralizm gibi)
* Bu dönemde farklı eğilimler görülür bunlar :
1-Milli
-dini duyarlılığı yansıtan hikayeler
*Milli Edebiyat dönemi sanatçıları bu dönem hikaye
yazarlarını etkilemiştir.
*Milli kaynaklarından,Türk mitolojisinden,destanlarından etkilenmiştir.
*Genellikle olay hikayesi [Maupassant] tarzı öykü
yazılmıştır.
*Hikayelerde genellikle sosyal-kültürel özellikler
üzerinde durulmuştur.
*Milli mücadele savaşları,Cumhuriyetin kazanımları
ve devrimleri Türk tarihinin milli değerleri ve isimleri
anlatılmıştır.
*Din olgusu ön
plana çıkarılmış,dini unsurlar ve yaşama biçimi eserlere
yansıtılmıştır.
*Din olgusunda iç huzur,dinin [islamın]
birey üzerindeki olumlu etkileri ele alınmıştır.
*Hikayeler genelde açık anlaşılır bir dille
yazılmıştır.
*Klasik hikaye planına uygun
yazılmıştır.[Serim-Düğüm-Çözüm]
*Türkçe cümle yapısına uygun ifadelere yer verilmiş
ayrıca *Türkçenin edebi yeterliliği vurgulanmıştır.
*Sanat toplum içindir anlayışından hareketle sanata
toplumsal bir işlev yüklemişlerdir.
Dönemin ve zihniyetin temsilcileri :
Hüseyin Nihat ATSIZ Mustafa
Necati SEPETÇİOĞLU
Rasim ÖZDENÖREN Emine
IŞINSU
Semiha AYVERİ Sevinç
ÇOKUM
Örnek hikayeler:
Eğik
Ağaçlar, Bölüşmek, Derin Yara (S.Çokum)
Dönüş,
Şehidlerin Duası, Erkek kız,(H.N.Atsız)
Ahdürrezzak
Efendi ,Menekşeler Ölmemeli , Bir Büyülü Dünya ki (M.N.Sepetçioğlu)
Çok
Sesli Bir Ölüm, Gül Yetiştiren Adam, Çözülme, Hastalar ve Işıklar, Yer
Düzeninin Sefaleti (R.Özdenören)
2-Toplumcu
Gerçekçi Hikaye
* Toplumcu
gerçekçilik (sosyal realizm), toplumcu dünya görüşü üzerine temellendirilmiş
bir edebiyat akımıdır.
*Bu
akım, toplumu sosyal sınıflar arasında gerçekleşen çatışma alanı olarak değerlendirir.
*Amacı,
söz konusu sınıfsal çatışmayı ve bu çatışmanın toplumda yol açtığı etkileri ve
sorunları yansıtmanın yanında bu sorunlara toplumcu çizgide çözüm yolunu da
göstermektir.
*Toplumcu
gerçekçiler eserlerinde büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve
sosyalizm üzerinde durmuştur.
*Bu
eserlerde siyasi ideolojiler ön plana çıkar.
*Roman
ve hikâyelerde çok sağlam bir kurgu görülmez.
*Toplumcu
gerçekçi eserlerde realizm ve natüralizm etkileri vardır.
*Eserlerde
köylü ağızlarına oldukça fazla yer verilmiştir.
*Anadolu coğrafyası ve insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları ağa-köylü, öğretmen-imam, zengin-fakir, halk-yönetici, güçlü-güçsüz, aydın-cahil ve büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar
*Yazar okuyucuyu kendi doğrultusunda yönlendirmek ister.
*Sanat eseri belli görüşleri ifade etmek için araçtır.
*Halkı
aydınlatmak düşüncesiyle bazı yazarlar bazı bölgeleri özellikle konu edinmiş.
*Toplum
için sanat ilkesine bağlı olarak edebiyata eğitici bir işlev yüklerler.
*Rus
edebiyatında Maksim Gorki, Mihail Şolohov; Amerikan edebiyatında Jack London,
John Steinbeck (Con Ştaynbek) bu akımın başlıca temsilcileridir.
TEMSİLCİLERİ
Sabahattin Ali, Sadri Ertem, Samim Kocagöz,
Kemal
Bilbaşar, Orhan Kemal, Kemal Tahir,
Yaşar
Kemal, Fakir Baykurt, Aziz Nesin,
Rıfat
Ilgaz. Necati Cumali Dursun Akçam
Örnek hikayeler:
Telli Kavak ,Sığınak ,Sam Amca (S
Kocagöz)
Ekmek Kavgası ,72. Koğuş,Cemile,Mahalle
Kavgası(O.Kemal)
Değirmen,
Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk (S.Ali)
Sarı Sıcak(Y.Kemal)
Anadolu’dan
Hikâyeler, Irgatların Öfkesi(K.Bilbaşar)
Göl
Saatleri(K.Tahir
3-Bireyin iç dünyasını esas alan
hikayeler
Bireyi
sosyal (toplumsal) yönüyle değil psikolojik (ruhsal) yönüyle ele alıp
anlatmışlardır. Cumhuriyet Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar da bireyin iç
dünyasını (psikolojisini, ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda
önemli eserler vermişlerdir.
* Bireyin psikolojisini yansıtmayı amaçlayan
yazarlar, her şeyden önce eserlerinde olay örgüsünü insana özgü bir gerçekliği
anlatmak için oluşturmuşlardır. Bu yazarlar, insan gerçekliğini farklı
yönlerden anlatma gayreti içine girmişler; olaylardan ve insanlardan hareketle
bireyin psikolojisini aktarmaya çalışmışlardır.
* Bu yazarlar, insanın topluma
yabancılaşmasının nedenlerini sosyo-ekonomik unsurlarda değil bireyin iç
dünyasında aramışlardır. Bu yüzden olay örgüsünü önemsememişler, merak unsurunu
ikinci plana atmışlar ve tamamen insanın iç dünyasını ve içsel çatışmalarını
gerçekçi tasvirlerle ortaya koymaya çalışmışlardır. İnsan gerçekçiliğinin
farklı yönleri ele alınmıştır.
*
Çehov tarzı hikâyeler yazmışlardır.
*
Birey kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.
*
Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
*
Bireydeki psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
*
Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille
ruh tahlillerine/çözümlemelerine yer vermişlerdir.
*
Ruhî bunalım, yabancılaşma, yalnızlık, toplumla hesaplaşma, kendini sorgulama,
bilinçaltı, kozmik alem, iç sıkıntısı, ruhi bunalım gibi konuları ele
almışlardır.
*
Eserlerinde özellikle geleneksel anlatım teknikleri yerine yeni teknikler
kullanırlar. İç konuşma, bilinç akımı gibi teknikleri kullanmışlardır.
*
Sanat için sanat ilkesine bağlı
*
Merak unsuru geri plandadır daha çok ruh tahlilleri yer alır.
*
Hikayelerde sosyal yarar beklenmemiştir. Böylelikle okurun bir fikre ulaşması
-benimsemesi istenmemiştir.
Bu
anlayışta olan yazarların önemlileri şunlardır:
Peyami Safa Ahmet
Hamdi Tanpınar
Tarık Buğra Samiha
Ayverdi
Mustafa Kutlu Abdulhak
Şinasi Hisar
Sabahattin Kudret Halikarnas
Balıkçısı
Örnek hikayeler:
Ortadaki
Adam , Gönül İşi,Yokuşa Akan Sular , Yoksulluk İçimizde ,Ya Tahammül Ya Sefer ,Sır (M.Kutlu)
Abdullah
Efendi'nin Rüyaları ,Yaz Yağmuru (A.H.Tanpınar)
Oğlumuz
,Yarın Diye Bir Şey Yoktur ,İki Uyku Arasında(T.Buğra)
4-Modernist
Hikayeler,Modernizmi Esas Alan Hikayeler:
Modernizm, geleneksel
olanı yeni olana tabi kılma tavrı,
yerleşik
ve alışılmış olanı yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi olarak tanımlanabilir.
Modernizmle birlikte özellikle gerçeklerin göründükleri gibi olmadığı, yerleşik
kurallara ve toplumun bayalığına isyan düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
.
Modernist yazarların temsilciliğini Franz Kafka, Albert Camus, J.P.
Sartre’nin yaptığı varoluşçuluktan etkilendikleri görülür. Bu akım
bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli
olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların oluşturduğunu ve bu
yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini savunur. Burjuva toplumuna karşı
isyancı yaklaşımı destekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva
aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur. Modernist edebiyat
bu yüzden “bunalım edebiyatı” olarak
da adlandırılmıştır.
“Modernizm”i esas alan eserlerde;
-İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.
-Bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.
-Bireysel ve toplumsal huzursuzluk geniş biçimde işlenir.
-İnsanın geleneklere isyanı ve toplumdan kaçışı ele alınır.
-Bireyin
bunalımları, toplumla çatışmaları ve huzursuzlukları anlatılır.
* Modernist hikâyede gerçeklik karşısında
kuşkucu ve tedirgin olan, iç dünyasına çekilen, yabancılaşan, toplumla çatışan,
karamsar, bunalımlı, zayıf birey ele alınmıştır.
* Bu tarz hikâyede kronolojik zamanda geriye
dönüşlerle geleneksel anlatım ve yapıdan uzaklaşılmış, olay örgüsü ve mekân
geri planda kalmıştır.
*Eserlerde “bilinç akışı” tekniği kullanılır; diyaloglara ve hikaye etmeye pek yer verilmez.
*
Kişilerin psikolojik özellikleri ön plandadır, toplum içindeki statü ve rolleri
pek önemsenmez.
*
Anlatımda geleneksel yapı reddedilir.
*
Anlatımda sıradan bir zaman akışı kullanılmaz, anlatı kişisi aynı zaman dilimi
içinde değişik zaman dilimlerini yaşar.
* Bu eserlerde
insan duygu, düşünceleriyle karmaşık ve çok yönlü bir varlık olarak tanıtılır.
*
Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışına çıkılır, anlatıcı birey
bilinciyle kendi “ben”ini öne çıkarır.
*
Anlatımda şiirsel bir söyleyiş amaçlanır.
*
Bireysel yalnızlık ve toplumdan kaçış eserlerde işlenen kahramanların
karakteristik özelliğidir.
*
Olayın temel alındığı anlatılarda “çağrışım”a çok yer verilir.
*
Klasik romanda temel alınan “olay, karakter ve çevre” unsurları
önemsizleştirilmiş; “simge, imge ve bakış açısı” gibi öğeler öne çıkarılmıştır.
*
Alegorik (simgesel) bir anlatım görülür.
*
Batı edebiyatında bu türün önemli temsilcileri şunlardır: James Joyce, Robret
Musil, Virgina Wolf, Henry James, Marcel Proust
*
Türk edebiyatında önemli modernist sanatçılar ise şunlardır: Bilge Karasu,
Yusuf Atılgan, Orhan Pamuk, Fürüzan, Oğuz Atay, Rasim Özdenören, Adalet
Ağaoğlu, Vüs’at O. Bener, Ferit Edgü, Nezihe Meriç, Elif Şafak vs.
Örnek hikayeler:
Korkuyu
Beklerken (O.Atay),
Yüksek
Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi,(A.Ağaoğlu),
Troya’da Ölüm
Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı (B.Karasu),
Bozbulanık,
Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı (N.Meriç),
Kaçkınlar, Bir
Gemide, Bozgun, Av, Ressamın Öyküsü (F.Edgü)
11.SINIF TÜM ÜNİTELER İÇİN TIKLAAA