12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Şiir Ünitesi Ders Notları PDF İndir,12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı PDF,12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Şiir,PDF DERS NOTLARI
ŞİİR ÜNİTESİ İÇERİĞİ
PDF İÇERİĞİ
2-Cumhuriyet
Sonrası Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir (1923-1960)
3-
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir
4-Birinci
Yeni Şiiri (Garip Akımı)
5-İkinci
Yeni Şiiri
6- Dinî
Değerleri, Geleneğe Duyarlılığı ve Metafizik Anlayışı Öne Çıkaran Modern Şiir
7-1960
Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir
8-1980
sonrası Türk şiiri
9-
Cumhuriyet Sonrası Halk Şiiri
10-Bu
Dönem Şiirlerinde Görülen Edebi Akımlar
11-Konu
ile İlgili Önemli İsimler
Saf (Öz) Şiir
*Fecriatî Dönemi’nde başlayıp Millî Edebiyat
ve Cumhuriyet Dönemleri'nde etkili olan “saf şiir geleneği”nin genel
özellikleri şunlardır:
* “Saf (öz)”sözcüğü; var olan bir şeyin
katıksız, arı, halis, has olma haline denir. Saf şiirise “şiirin şiirsel
olmayan unsurlardan ayıklanarak saflaştırılmış bir duruma getirilmesi”
demektir.
*Türk edebiyatında saf şiirin ilk ve en
önemli temsilcileri Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı’dır.
* Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu
şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir yazmaktır. Bu anlayışla kendilerine
özgü özel imge düzeni oluştururlar.
*Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin
mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak
bir yapıya sahiptir.
*Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir
yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.
*Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak
düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
*Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu
şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar.
*İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel
insan tecrübesini dile getirirler.
*Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde
dize ve dil baş tacıdır.
*Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis
şiir yazma endişesi kendisini hissettirir.
*Şairlerde sembolizm akımının izleri görülür.
*Gizemselcilik bireyselcilik, ruh, ölüm,
masal, mit temaları yoğun olarak işlenir.
TEMSİLCİLERİ
• Ahmet Haşim • Yahya Kemal Beyatlı
• A.Hamdi Tanpınar • C.Sıtkı Tarancı
• Ahmet Muhip Dıranas
• Necip Fazıl Kısakürek
• Behçet Necatigil • Asaf Halet Çelebi
• Özdemir Asaf • Fazıl Hüsnü Dağlarca
• Ziya Osman Saba
Yedi Meşaleciler
Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir
*Toplumcu gerçekçi şiir, serbest
nazım özellikleri taşır.
*Toplumcu
gerçekçi şiir, ideolojik içerikli bir şiirdir.
*Toplumcu
gerçekçi şiir, o güne kadar görülmemiş, denenmemiş bir görsellik, karmaşık
biçimli teknikler barındıran bir şiirdir.
*Politik
bir içerik taşıması şiirin etkileme ve belirleme gücünü yükseltmiştir.
*Materyalist
ve Marksist bir dünya görüşü üzerinde temellendirilmiştir.
*Toplumcu
gerçekçi edebiyat, halkçılık, köycülük kavramları ile hümanist bir düşünce
etrafında şekillenen bir edebiyattır.
*Toplumcu
gerçekçi anlayışın ekseninde "insan, toplum ve üretim ilişkileri"
vardır.
*Toplum için sanat anlayışı vardır.
* Sanatkâr toplumun ruh mühendisidir.
* Toplumcu gerçekçi edebiyat eğitsel bir
işlevle yüklüdür. Sosyalist bireyselliğin geliştirilmesi bu edebiyatın ana
amacıdır.
* Sanat her türlü dinsel ve töresel bağlardan
kurtulmalıdır.
*Toplumcu gerçekçi edebiyat, programa dayalı
ve tezi olan bir edebiyattır.
*Şiirdeki paralel, simetrik akışlar ve
kırılmalar Rus şair Mayakovski'den gelen yansımalardır.
*Bu edebiyatta insanı belirleyen en temel öğe
kolektivizmdir.
XX. yy.da ortaya çıkan Fütürizm
(gelecekçilik) etkili olmuştur.
Serbest Nazım (Şiir):
Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan,
dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir.
Servetifünûn’dan sonra kullanılmaya başlanan
bu nazım şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştır. .
1940 Garipçilerle birlikte edebiyatımızda
önemli bir yer edinir
Ölçü ve kafiye şiire ahenk verir.
Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon
ve asonanslarla sağlanır.
Serbest nazmın, şairlerin kullanışlarına göre
pek çok çeşitleri vardır.
Bunun için de henüz belirginleşmiş bir kuralı
yoktur.
BU
ŞİİR ANLAYIŞININ TEMSİLCİLERİ
*Nazım Hikmet
*Rıfat Ilgaz *Aziz Nesin
*Ceyhun Atuf Kansu *Ahmed Arif *Ercüment Behzat Lav *Hasan Hüseyin
Korkmazgil *Arif Damar
*Şevket Süreyya *Ömer Faruk Toprak
*Vedat Nedim Tör *Enver Gökçe
*Şükran Kurdakul
*Mehmet Başaran
Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir
*Bu anlayışı benimseyen şairler için önemli
olan, Anadolu insanı ve *Anadolu coğrafyasıdır. Bu iki temel unsur çevresinde
cereyan edecek her şey onlar için son derece ilgi çekicidir.
*Şiirlerde Anadolu insanını ve coğrafyasını
milli duyarlıkla ifade etme amacı gütmüşlerdir.
*Sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak
olmayı tercih ettiler.
*Memleket manzaraları ile ilgili söyleyişlere
yer verilir.
*Halk arasından seçilmiş sıradan insanların
yaşamı işlenmiştir.
*Mahalli ve milli unsurlar halk şiirinden
farklı olarak temanın anlatılmasında bir araç olarak kullanılmıştır.
*Kelimeler ilk anlamlarıyla kullanılır.
*Milli hisler ön plandadır.
*Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve
millet sevgisini işler.
*Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir.
*Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle
Türk diline büyük önem verilmiştir.
*İmge, ses akışı ve ritim açısından modern
Türk şiirinden faydalanılmıştır.
*Şiirlerinde hece ölçüsünü kullandılar.
*Beş Hececiler, Anadolu ve Anadolu insanını
anlatmışlardır.
*Hisar dergisi mensupları, Türk şiirini
yozlaştıranlara karşı çıkmış ve çözüm olarak halk edebiyatı kaynaklarını
işaret etmişlerdir.
Bu
gruptaki sanatçılar:
*A.Nihat Asya
*H.Nihal Atsız
*A Kutsi Tecer *Kemalettin Kamu
*Orhan
Şaik Gökyay
*Zeki Ömer Defne,
*Ömer Bedrettin Uşaklı
*Behçet Kemal Çağlar
*İbrahim Alaettin Gövsa
*Necmettin Halil
*Şükufe Nihal Başar
*Mithat Cemal Kuntay
Kaynak: derskonum.com / Hazırlayan : Mustafa Şahin EDEBİYAT
PDF SAYFANIN AŞAĞI KISMINDA
TÜM ÜNİTELER İÇİN TIKLAYINIZ
Garipçiler
/ I. Yeniciler
*Akım, adını üç şairin şiirlerinin yer aldığı ve 1941 yılında yayımlanan Garip adlı kitaptan almıştır
*Ölçü ve kafiyeye karşı çıkmışlardır.
*Günlük konuşma dilini şiire uygulamaya
çalışmışlardır.
*Mecaza,süse ve suniliğe karşı
çıkıp;yalnızlığa önem verdiler.
*Onlara göre edebî sanatlar ve konuşma
dilinden farklı, süslü bir edebiyat dili gereksizdir
*Halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden
faydalandılar.
*O güne kadar şiirimizde kullanılmayan bir
takım sözcükleri kullandılar.
*Garip şiir anlayışında okuru “şaşırtma” öne
çıkan öğelerden biri olmuştur.
*Sıradan insanlar şiire konu olmuştur.
*Yaşama sevinçlerini fazlasıyla şiire
yansıtmışlardır.
*Kaynağını batı şiirinden alan Garip akımı
eskiye ait olan her şeyin karşısında olup özellikle şairane söyleyişin
karşısında olmuşlardır.
*Şiirde söz ve anlam oyunları bırakılmıştır.
Temsilcileri:
*Orhan Veli Kanık,
*Melih Cevdet Anday ve
*Oktay Rifat Horozcu’dur
II.YENİCİLER
√ Garip hareketine tepkin olarak doğmuştur.
√ 1950’den sonra ortaya çıkan bir akımdır.ikinci yeni ismini
Muzaffer Erdost “Pazar Pastası”
√ Dergisinde ilk defa kullanılmıştır.
√ İkinci yeninin doğuşunu sağlayan kitap cemal süreya’nın “
Uvercinka” adlı eseridir.
√ Hayale,soyut kavramlara,duyguya,yalnızlık,insanların sıkıntısı
gibi konular işlenmiştir.
√ Sebk-i hindi akımına benzer.
√ Şiirde anlam kapalığı ve soyut olmasıdır ilkesi vardır.
√ Söyleşe önem vermişlerdir.
√ İmgeye önem vermilşlerdir.(semboller vardır)
√ Edeb sanat özgürlük vermişlerdir.
√ Sürrealizm temel alınmıştır.
√ Karışık cümle yapısı ve farklı sözcükler kullanmışlardır.
√ Şiirde öyküleştirmeye karşıdırlar.
√ Konuşma dilinden uzak bir dil kullanmışlar
√ Bu şairler şiirde benimsedikleri dille, yaşanan gerçekler
arasındaki bağlantıyı koparmıştır.
√ Amaç şiirde hissettirmektir.
√ XX. yy.da ortaya çıkan sürrealizm ve dadaizm akımları etkili
olmuştur.
Önemli temsilcileri:
*Ülkü Tamer
*Cemal Süreya
*Edip cansever
*Sezai Karakoç
*Ece Ayhan
*Turgut Uyar
*İlhan Berk
Kaynak: derskonum.com / Hazırlayan : Mustafa Şahin EDEBİYAT
Dinî
Değerleri, Geleneğe Duyarlılığı ve Metafizik Anlayışı Öne Çıkaran Modern Şiir
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde, dinî
duyarlılıkları şiirine yoğun bir şekilde yansıtan ilk isim Mehmet Akif Ersoy
olmuştur. Ondan sonra ise Necip Fazıl Kısakürek, bu şiir anlayışının öncülüğünü
yaparak kendisinden sonra gelen şairler üzerinde etkili olmuştur. 1960-1980 yılları arasında ise Sezai Karakoç
başta olmak üzere Asaf Halet Çelebi, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu, Erdem
Bayazıt, Nuri Pakdil , Ebubekir Eroğlu gibi isimler Türk edebiyatında dinî
değerleri, geleneğe duyarlılığı ve metafizik anlayışı öne çıkaran bir anlayışa
sahip sanatçılardır.
Bu şairlerin eserleri, “mistik, metafizik,
geleneğe yaslanan şiir” olarak da bilinmektedir. . Bu şairlerin “mistik şiir
anlayışı”ndan ve “sezgicilik” akımından etkilendikleri görülmektedir.
Mistik
Şiir
Cumhuriyet Dönemi Türk şiirindeki önemli
anlayışlardan biri de mistik şiirdir. Metafizik düşünceleri
şiirin merkezine yerleştiren bu anlayış, akıl
yoluyla elde edilemeyen bilgileri, kalp ve
sezgi yoluyla elde etme yöntemi olarak tarif
edilir. Gerçeklik, varlık ve yokluk, din-insan ilişkisi
ve öte dünya kavramları mistisizmin
tartıştığı konular arasındadır. İnsanın iç dünyasının ihmal
edilemez olduğunu savunan bu anlayış, mutlak
hakikati güzellik yoluyla aramaktadır.
Sezgicilik
Sezgicilik H. Bergson’un felsefi düşüncelerinden
doğmuştur. Sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme
karşısında hem öncelik hem de üstünlük
tanıyan bu felsefi düşünce, mutlak hakikate
ancak sezgiyle ulaşabileceğini savunmuştur.
İnsanın sezgi gücünü hayallerinin ve duygularının
belirlediğini savunan sezgiciler, varlığın
buna bağlı olarak şekillendiğini öne sürmüşlerdir. Sezgicilik akımı, Türk
edebiyatında Cumhuriyet Dönemi’nde mistik şiirin gelişiminde etkili olmuştur.
1960
Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir
Cumhuriyet Dönemi şiirinde 1940’lı yıllardan
itibaren Nâzım Hikmet’ten etkilenen ve onun temsil ettiği siyasal hareket
içinde yer alan toplumcu gerçekçilik çizgisinde çok sayıda şair tarafından
birçok şiir yazılmıştır.1960 sonrası Türk şiirindeki anlayışlardan biri de
toplumcu eğilimleri yansıtan şiir anlayışıdır.
“1960 sonrası toplumcu kuşak” olarak bilinen
Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe,
Kemal Özer, Refik Durbaş ve Nihat Behram gibi
sanatçılar bu anlayışla şiirlerini kaleme almışlardır.
“Yeni Gerçek”, “And”, “Halkın Dostları”,
“Militan” gibi dergiler etrafında toplanan şairler, şiir anlayışlarını ve
ideolojilerini bu dergilerde açıklamaya çalışmışlardır.
Çeşitli dergiler etrafında bir araya gelen bu
şairler “İkinci Yeni” hareketinin şiir anlayışını
kıyasıya eleştirmiş, toplumcu şiiri
savunmuşlardır. Bu anlayışla toplumsal olayları, toplumun aksayan
yönlerini diyalektik bir bakışla ele
almışlardır. Bu şairler şiirlerinde toplumcu öğelere yer vererek kent,
kentleşme, eşitsizlik, işsizlik, adaletsizlik, özgürlük gibi temalar etrafında
döneminsosyal ve siyasi sorunlarını işlemişlerdir. Bu şairlere göre
“toplumculuğun yegâne amacı halkı yüceltmek ya da övmek değil, halkın içinde
bulunduğu çelişkileri ortaya çıkarmak ve bunlarla hesaplaşmaktır.” Toplumcu
şairler, açık bir anlatımı benimseyerek toplumun sözcülüğünü üstlenmişlerdir.
Şiirde biçimsel özelliklerden çok içeriği
önemsemişlerdir. İkinci Yeni şiirlerine hâkim olan karamsarlık bu dönem
toplumcu şairlerin şiirlerinde yerini umut, güzel günlere inanç, kararlılık ve
direnme duygularına bırakır.
Bu
gruptaki sanatçılar:
Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Nihat Behram,
Refik Durbaş, Süreyya Berfe, Metin Eloğlu,Özdemir Asaf, Can Yücel, Gülten Akın,
Hasan Hüseyin, Ahmet Oktay, Hilmi Yavuz,Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok...
1980
Sonrası Türk Şiiri
1980 sonrası meydana gelen siyasi ve sosyal
olaylardan Türk edebiyatında en çok etkilenen alanlardan biri şiirdir. Bu dönem
şiiri, geleneğin devamlılığını yansıttığı gibi gelenekten kopuş ve geleneğe
protestoyu da barındırmaktadır. 1980 sonrası Türk şiiri, “toplumcu, imgeci,
geleneksel, mitolojik, metafizik” gibi farklı eğilimlerin ve şiir
anlayışlarının görüldüğü bir dönemdir. 1980 sonrası şairlerin eserlerinde halk
ve divan şiiri, saf şiir, Garip ve İkinci Yeni şiiri ve toplumcu eğilimlerden
etkilendikleri gözlemlenmiştir.
1980 sonrası Türk şiirinde şairlerin genel
yaklaşımı “Türk şiirinin bir bütün olduğu, bu şiirin hiçbir ayrım gözetilmeden
sahiplenilmesi gerektiği” şeklindedir. Bu dönemde “kent kimliği, şehirleşme”
tema olarak öne çıkmıştır. 1980 sonrası şiir kuşağının en önemli özelliği tek
bir şiir anlayışından değil, çeşitli şiir anlayışlarından söz edilebilmesidir.
“Çok seslilik” bu kuşağın belirleyici özelliğidir.
1980 sonrası kuşakta politik ve toplumsal
konular arka planda kalırken bireysel kaygılar ön planda olmuştur.
Dönemin koşullarının yarattığı ortamda şairler,
şiirlerinde genellikle toplumsal temalardan uzaklaşıp bireysel temalara
yönelmişlerdir. Şiirin bir araç olmayıp bir amaç olduğunu kabul ederek
ideolojik söylemlerden kaçınmışlardır. Bu dönemde ortak hareket eden edebî bir
topluluk oluşmamış, şairler bireysel olarak kendi şiir anlayışlarını takip
etmişlerdir. Bu yüzden 1980 sonrası
Türk şiirinde tema, dil ve üslup bakımında
şairler arasında bir bütünlük yoktur. Bu dönemle ilgili yapılan
değerlendirmelerde şairlerin içe dönük, imgenin yoğunlaştığı bir şiir anlayışı
geliştirdikleri fikri ağır basmaktadır. İçerikle birlikte şiirin yapısına ve
söyleyişine de önem veren genç şairler uzak çağrışımlardan ve imgelerden
faydalanmışlar, şiiri düzyazıya yaklaştırmışlardır.
Şiirlerinde anlatım süslü ve sanatlıdır.
1980 sonrası Türk şiiri, gelişme ortamını
dergilerde bulmuştur ve aynı dergide farklı şiir anlayışında şairler birlikte
ürünler verebilmiştir. Bu kuşak için önemli dergiler olarak Üç Çiçek, Poetika,
Şiir Atı, Fanatik, Sombahar, Broy, Yönelişler dergileri sayılabilir. Haydar
Ergülen’in yayımlanmasında yer
aldığı Üç Çiçek, uzun ömürlü olmasa da
dönemin etkili dergilerinden biri olmuştur.
“60
kuşağı” olarak bilinen; Ataol Behramoğlu, Özdemir İnce, İsmet Özel, Süreyya
Berfe gibi şairler bu dönemde eser vermeye devam ederler.
Bu kuşakta yer alan şairler arasında ; Haydar
Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Şükrü Erbaş, Sunay Akın,Tuğrul Tanyol, Ahmet Telli,
Nurullah Genç, Enis Batur, Metin Celal, Lale Müldür, Seyhan Erözçelik, Şavkar
Altınel, Roni Marguiles, İhsan Deniz, Adnan Özer, Osman Hakan A., Akif
Kurtuluş, Enver Ercan, Turgay Fişekçi, Hüseyin Ferhad, Sina Akyol, Şükrü Erbaş,
Salih Bolat, Birhan Keskin, Ebubekir Eroğlu, Murathan Mungan, Küçük İskender,
Metin Cengiz, Akgün Akova, Melisa Gürpınar, Ahmet Erhan, Yaşar Miraç
sayılabilir.
1980 şiirindeki eğilimleri şöyle
sınıflandırabiliriz:
1. İmgeci şiir: Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celal, Mehmet Müfit,
Akif Kurtuluş, Seyhan Erözçelik, Ahmet Güntan...
2. Anlatımcı şiir: Turgay Fişekçi, Roni Margulies...
3. Folklorik ve mitolojik şiir: Yaşar Miraç, Adnan Özer, Hüseyin Ferhad,
Murathan Mungan...
4. Mistik-metafizikçi şiir: Hüseyin Atlansoy, Ali Günvar...
5. Gelenekselci şiir: Osman Hakan A., Sefa Kaplan...
6. Toplumcu gerçekçi şiir: Ahmet Erhan, Salih Bolat, Şükrü Erbaş, Metin
Cengiz, Ali Cengizkan, Nevzat Çelik...
7. Yeni garipçi şiir: Sunay Akın, Oğuzhan Akay
8.Mrjinal Şiir (Beatnik) : Küçük İskender
Cumhuriyet
Sonrası Halk Şiiri
Cumhuriyet’le birlikte Türk halk müziği, dili
ve folkloru üzerine bilimsel
araştırmaların yapılması ve halk kültürünün
önemsenmesi halk şiirinin bu dönemde güçlenerek
gelişmesini sağlamıştır. Bunların yanında
kitle iletişim araçlarıyla iletişim imkânlarının artması
da halk şiirimizi olumlu yönde etkilemiştir
Halk şairleri eski geleneğe bağlı olarak
usta-çırak ilişkisi içinde yetişmeye devam etmişlerdir.
sade dil kullanma, halk kültüründen
uzaklaşmama, hece ve dörtlük nazım birimini kullanma gibi özellikleri bu
dönemde de sürdürmüşlerdir.
Genel olarak saz eşliğinde ve belli bir ezgi
ile şiir söyleme geleneğinin takipçisidirler.
Saz çalma geleneğine uymayıp sadece şiir
yazan şairler de vardır. (Abdurrahim Karakoç gibi)
Bu dönem halk şairleri, şiirlerinde
geleneksel konuların yanında güncel konuları da işlemişlerdir.
19. yüzyıl halk şiirine göre Cumhuriyet
dönemi halk şiirleri daha sade bir dille söylenmiştir.
20. yüzyıl Türk halk şiirinde Divan şiiri
etkisi ve Arapça-Farsça sözcüklerin kullanımı oldukça azalmıştır.
Daha önceki yüzyıllardan farklı olarak bu
dönemde şiirler, nazım şekillerinin (koşma, semai, destan…) adlarıyla
anılmamış;
her şiir için özel başlık kullanılmıştır.
Bunlardan bazıları şunlardır: Âşık Veysel, Abdurrahim Karakoç, Âşık
Mahzuni Şerif, Âşık Feymani, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Neşet
Ertaş, Ali İzzet Özkan, Davut Sulari, Âşık
Daimi, Sefil Selimi, Feymani...
Kaynak: derskonum.com / Hazırlayan : Mustafa Şahin EDEBİYAT