12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF,
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Ders Notları,12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
doğru konum= derskonum
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları
Ünite / PDF
içeriği:
1-Genel Hatırlatma Bilgiler
2-1923-1950 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı
3-1950-1980 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı
-Toplumcu-
Gerçekçi Roman
-Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Roman
-Milli ve Dini Duyarlılıkları Yansıtan
Romanın
-Modernist Romanın Özellikleri
4-1980 Sonrası Cumhuriyet Dönemi Romanı
-Postmodernist Romanın
Özellikleri
5-Türk Dünyası Edebiyatında Roman
1-Genel Hatırlatma Bilgiler
Roman Nedir ?
İnsanın başından geçen
serüvenleri, iç dünyasını, toplumsal bir olay ya da olguyu, insan ilişkilerini
ve değişik insanlık durumlarını anlatan edebi türe roman denir.Olmuş
ya da olması mümkün olayları ayrıntıya inerek anlatan uzun yazı türüdür..
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
Romanın Yapı Unsurları
•
Tema/Konu
Bir
metinde asıl anlatılmak istenen duygu, düşünce veya hayale; temel çatışmanın
en kısa ve yalın şekilde ifadesine tema denir.
Tema daha genel ve soyuttur.
Konu ise daha özel ve somuttur..
Örnek:
Tema: Aşk-- Konu: Vatan aşkı, Ferhat ile Şirin aşkı
Tema: Özgürlük---Konu: ABD'de siyahilerin
özgürlüğü..
*****Tema
yapı unsurları arasında olmasa da yapının tüm unsurlarını bir araya
getirir.******
Olay/Olay Örgüsü:Metindeki kahramanlar arasında geçen her şey "vakıa" olaydır Edebi metinlerde, eseri oluşturan bütün ögelerin, bir ana tema çevresinde bir araya gelerek belli bir sistem, düzen oluşturmasına olay örgüsü denir.
· Kişi Kahramanlar Anlatılan olayları yaşayanlara denir.İki türü vardır: Tip, Karkter . Tipin toplumsal boyutu vardır. Karakter, birey olarak ele alınır. Toplumsal sorunlar tip üzerinde işlenir.Karakter, kendisine ait olaylarla anlatılır.
·
Mekan: *Olayların
yaşandığı yer.
*Dar- kapalı- İç (9.H.Koğuşu) Geniş-
açık- Dış (Sergüzeşt) Ütopik (H.
Potter)
· Zaman:Olayın gerçekleştiği zamanı ifade eder.
*Belirli-Belirsiz (Zaman
ifadesinin olup olmaması)
*Dar-Geniş (Yaşanılanların
hangi zaman aralığında geçtiği )
· Anlatıcı: Anlatmaya bağlı metinlerde dil, edebi dilin özelliklerini yansıtır. Metinler, ya I. tekil kişinin ağzından ya III. tekil kişinin ağzından anlatılır. I. tekil kişi olayın içindeyken III. kişi ise ya gözlemci ya da tanık olarak kendini ifade eder.
·
Bakış Açısı
*İlahi
(Tanrısal-Hakim) Bakış Açısı: Anlatıcı, olup
bitenlerden haberdardır, olayda geçen kişilerin düşüncelerini, olayın nasıl
sonuçlanacağını bilir. Anlatım 3. kişi ağzından gerçekleşir.
*Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı, olayda geçen kişilerin düşüncelerini ve olayın nasıl
sonuçlanacağını bilmez, sadece 3. kişi olarak olup bitenleri dışarıdan
gözlemleyerek anlatır.
*Kahraman Bakış Açısı: Olaylar 1. kişi ağzından anlatılır; yani kahraman olayı kendisi anlatır.
Okuyucu, olayı yaşayan kişinin kendisinden dinler.
Roman Türünün Tarihi Gelişimi: Miguel de Cervantes‘in (Migel de Sörvantes) Don Kişot‘u 16. yüzyılın sonlarına doğru 17. yüzyılın başlarında yazılmıştır (1605) ve eser roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir.17. yüzyılda İngiltere’de Daniel Defoe (Danyel Döfo) “Robenson Cruze (Robinson Kruzo)”yu, Jonathan Swift (Canıtın Svift) “Guliver’in Gezileri” bu türün ilk örneklerindendir.
Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye
başlanmıştır. Roman bir tür olarak karakteristik
özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19.
yüzyılda kazanmıştır:
Roman türü
özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda gelişmiştir. Bu yüzyıllarda İngiltere, Fransa
ve Rusya romanın en geliştiği ülkeler olmuştur.
Roman türünün
Batı ülkelerinde tanınan bazı yazarlarını sıralarsak :
İspanyol edebiyatında
Cervantes; Don Kişot
Fransız edebiyatında
Victor Hugo’nun Sefiller, Balzac’ın Vadideki Zambak, Flaubert’in Madam Bovary, Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah,
Alman edebiyatında
Goethe’nin Genç Werther’in Acıları,
İngiliz edebiyatında
Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikâyesi, Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe;
Rus edebiyatında
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza, Tolstoy’un
Savaş ve Barış; Gogol’un Ölü Canlar; Gorki’nin Ana;Turgenyev’in Babalar
ve Oğullar;
Amerikan edebiyatında
Jack London’ın Beyaz Diş; John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar, Ernest
Hemingway’in Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor;
Kırgız
Edebiyatında Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi dünya çapında önemli romanlardan bazılarıdır.
Türk Edebiyatında Roman: Türk edebiyatında çağdaş anlamda roman Tanzimat’tan sonra görülür. Nedeni: Türk edebiyatının Tanzimat dönemiyle birlikte Batı etkisine girmesi. Önceki dönemlerde Arap-Fars edebiyatının etkisindeydi. Roman Batı'da ortaya çıkan bir tür olduğu için.Bizde de Batı etkisinde gelişen ilk dönem olan Tanzimat döneminde görülmüştür. Tabi doğal olarak yabancısı olduğumuz bu tür başta çeviri ile edebiyatımıza girmiş daha sonra yerli ürünler verilmiş ve roman kalitesi oturmaya başlamıştır.
Tanzimat’tan
önce roman ve hikâye gereksinimini karşılayan halk hikâyeleri, mesneviler,
meddah hikâyeleri gibi nazım ve nesir halinde eserler vardı.
–
Edebiyatımızda ilk roman bir çeviri eseri olan Kamil Paşa’nın yaptığı Telemak’tır.
–
Edebiyatımızda ilk yerli roman Şemsettin
Sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve
Fitnat adlı eseridir.
–
Edebiyatımızda ilk edebi roman, Namık Kemal’in “İntibah” adlı eseridir
– Edebiyatımızda
ilk tarihi roman, Namık Kemal’in “Cezmi” adlı eseridir.
– Edebiyatımızda ilk köy romanı ve ilk
natüralist roman Nabizade Nazım’ın “Karabibik” adlı eseridir.
–
Edebiyatımızdaki ilk realist roman Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası’dır.
– Edebiyatımızda ilk psikolojik roman, Mehmet Rauf 'un Eylül adlı romanıdır.
–
Edebiyatımızda ilk polisiye roman Ahmet
Mithat Efendi'nin "Esrar-ı
Cinâyât"
–
Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli roman Nabizade
Nazım’ın Zehra adlı eseridir.
-Batılı anlamda
ilk roman ise Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai
ve Siyah" adlı eseridir.
–
Edebiyatımızda ilk kadın romancı Fatma Aliye’dir.
– En
başarılı psikolojik roman yazarımız:
P.Safa / 9.Hariciye koğuşu
– Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman: H.Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek adlı eseridir.
İlk yerli çizgi roman, Türk Kahramanı Köroğlu’dur.(1953)
– Ülkemizde ilk çocuk çizgi roman türü Kara Maske’dir.(1943)
– Edebiyatımızda ilk post-modern roman: Oğuz Atay-Tutunamayanlar
2-1923-1950 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı
*Cumhuriyetin ilanı ile (1923) başlamıştır.
*Cumhuriyet devrimlerini
yeni kurum ve değerler ele alınır.
*Toplumsal
yaşamdaki ve yönetimdeki değişimler ele alınır.
*Milli Edebiyat
sanatçılarının çoğu bu dönemde eser vermeye devam ederler.
*Milli mücadele
yıllarının etkisi ile savaş anıları,savaş sonrası Anadolu'nun hali, Anadolu'da
zor durumda kalan insanlar ele alınmıştır.
* Anadolu insanı,yaşamı,yanlış batılılaşma,batıl
inançlar,hurafeler üzerinde durulur.
*Şehir ve kır
hayatındaki yaşanan durumlar işlenir.
*Romanlardaki
mekan unsuru daha da genişletilmiştir
*Çoğunlukla
gerçekçi gözlemlere dayanan eserler verilir.
*Realizm ve
Natüralizm akımın etkisi vardır.
*Kişi ve çevre
tasviri önemlidir ancak daha çok olay ön plana çıkmıştır.
*Önceki
dönemlere oranla teknik geliştirilmiş, daha kaliteli romanlar
yazılmıştır.
* 1940’lı
yıllarda dünya savaşının açtığı yıkım, iki kutuplu dünyanın ve sanayileşmenin
getirmiş oldukları sıkıntılar ile göç sorunu ele alınmıştır.
Bu dönemde
romanda özellikle konu çeşitlenmesi başlamıştır diyebiliriz.
*Toplumcu-gerçekçi ,
*bireyin iç dünyası,
*milli roman etkisi
*II.Dünya Savaşı
*Köy romanı
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
***Bu dönemdeki önemli temsilciler:**
+Yakup Kadri
Karaosmanoğlu
+Halide Edip
Adıvar
+Reşat Nuri
GÜNTEKİN
+Refik Halit
Karay
+Abdülhak Şinasi
HİSAR
+Sabahattin ALİ
+Ahmet Hamdi
TANPINAR
+Peyami SAFA
+Mithat Cemal
Kuntay
+Aka Gündüz
+Halide Nusret
Zorlutuna
Bu Dönemde Verilmiş Önemli Bazı Romanlar
+Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Sodom ve
Gomore (1928),Yaban (1932),Ankara (1934)
+Halide Edip Adıvar:Ateşten Gömlek 1923 ,Sinekli Bakkal 1936
+Reşat Nuri GÜNTEKİN: Acımak (1928),Yaprak
Dökümü (1930)
+Refik Halit Karay: Yezidin Kızı (1939)
+Sabahattin Ali:Kuyucaklı Yusuf
(1937),İçimizdeki Şeytan (1940),Kürk Mantolu Madonna (1943).
+Peyami SAFA:Dokuzuncu Hariciye
Koğuşu (1930)
+Mithat Cemal Kuntay :Üç İstanbul (1938)
3-1950-1980 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı
Bu dönem romanında dört farklı anlayış/eğilim görülmektedir.
1.
Köy Enstitülerinin açılışı ile "köy romanı" anlayışı ortaya çıkar
ve bu anlayış üzerine fazlaca eserler verilir.
2.
Toplumcu gerçekçiler
eserlerinde büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve sosyalizm
üzerinde durmuştur.
3.
Bu eserlerde siyasi ideolojiler ön plana çıkar.
4.
Marksist ve sosyalist düşünce etkilidir.
5.
Roman ve hikâyelerde çok
sağlam bir kurgu görülmez.
6.
Eserlerde köylü ağızlarına oldukça fazla yer verilmiştir.
7.
Dil sade halk dilidir.Konuşma dili esas alınır.Yerel/yöresel ifadeler yer
alır.
8.
Kahramanlar genellikle sıradan kişilerdir. Özellikle ezilmiş Anadolu insanı
ve büyük şehirlerde yaşayan küçük insanlardır.
9.
Anadolu coğrafyası ve
insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim
yerlerinin sorunları ağa-köylü, öğretmen-imam, zengin-fakir, halk-yönetici,
güçlü-güçsüz, aydın-cahil ve büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler
gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar.
10. Toplumda yaşanan bu
unsurların adaletsizlikleri sorgulanır.
11. Yazar okuyucuyu kendi
doğrultusunda yönlendirmek ister.
12. Roman düşünceleri
aktarmak için bir araç olarak görülür.
13. Yurt gerçeklerini kendi
bakış açılarıyla ele alırlar ve bu düşünceyi empoze etmek isterler.
14. Gözlem çok önemlidir.
15. Realizm ve Natüralizm
etkisi vardır.
16. Sanat eseri belli
görüşleri ifade etmek için araçtır.
17. Halkı aydınlatmak
düşüncesiyle bazı yazarlar bazı bölgeleri özellikle konu edinmiş.
18. Sanat toplum içindir
anlayışı hakimdir.
II-Bireyin İç Dünyasını Esas Alan
Roman Özellikleri
1. Cumhuriyet
Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar da bireyin iç dünyasını (psikolojisini,
ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda önemli eserler vermişlerdir.
2. Psikolojik
roman anlayışı benimsenir ve romanda bireyin psikolojisini yansıtma amaçlanır.
3. Bu
yazarlar, insan gerçekliğini farklı yönlerden anlatma gayreti içine girmişler;
olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin psikolojisini aktarmaya
çalışmışlardır.
4. Bu
yüzden olay örgüsünü önemsememişler, merak unsurunu ikinci plana atmışlar ve
tamamen insanın iç dünyasını ve içsel çatışmalarını gerçekçi tasvirlerle ortaya
koymaya çalışmışlardır.
5. Bu
yazarlar, insanın topluma yabancılaşmasının nedenlerini sosyo-ekonomik
unsurlarda değil bireyin iç dünyasında aramışlardır.
6. İnsan
gerçeği toplumsal açıdan değil psikolojik açıdan ele alınır.
7. Birey
kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.
8. Bireyin
bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
9. Bireydeki
psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
10. Psikoloji
ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh tahlillerine/çözümlemelerine yer
vermişlerdir.
11. Roman
kahramanlarının ruhi portresi yapılır.
12. Modern
hayatın insan üzerindeki etkilerini tespit etmek için psikoloji, psikoanalitik
(psikoanaliz) gibi bilimlerden ve dolayısıyla Freud’un görüşlerinden
faydalanmışlardır
13. Ruhî
bunalım, yabancılaşma, yalnızlık, toplumla hesaplaşma, kendini sorgulama,
bilinçaltı, iç sıkıntısı, gibi konuları
ele almışlardır.
14. Geleneksel
anlatım teknikleri yerine yeni teknikler kullanırlar. İç
konuşma, bilinç akımı gibi teknikleri kullanmışlardır.
15. Sanat
için sanat ilkesine bağlı bir anlayış vardır.
16. Sosyal
yarar beklenmemiştir. Böylelikle okurun bir fikre ulaşması -benimsemesi
istenmemiştir.
17. Genelde
açık bir dil kullanılır.
18. Özellikle
bilinç akışı, iç gözlem, empati tekniklerine başvurulur.
III-Milli ve Dini Duyarlılıkları
Yansıtan Romanın Özellikleri
1.
Milli
Edebiyat dönemi sanatçıları bu dönemde yazmaya devam etmişler ve bu dönem
yazarlarını etkilemiştir.
2. İlk yıllarda milli edebiyat sanat çizgisine paralel
eserler verilmiştir.
3.
Milli kaynaklarından,Türk mitolojisinden,destanlarından
etkilenmiştir.
4.
Milli
mücadele savaşları,Cumhuriyetin kazanımları ve devrimleri Türk
tarihinin milli değerleri ve isimleri anlatılmıştır.
5.
Anadolu ve Anadolu insanı işlenmiştir.
6.
Türkçülük
akımın etkisi büyüktür.
7.
Milli
ve dini olgular önemsenir hatta eserlerde bu unsurlar yüceltilir.
8. Türk tarihinin şanlı zaferleri işlenmiş, tarihi
karakterlerden esinlenilmiş kahramanlara yer verilmiştir.
9.
Genellikle
olay ön plana çıkarılmıştır.
10. Olaylar destansı şekilde ele alınır.
11. Genellikle sosyal-kültürel özellikler üzerinde
durulmuştur.
12. Din olgusu ön
plana çıkarılmış,dini unsurlar ve yaşama biçimi eserlere
yansıtılmıştır.
13. Din olgusunda iç huzur,dinin [İslamın]
birey üzerindeki olumlu etkileri ele alınmıştır.
14. Genelde açık anlaşılır bir dille yazılmıştır.
15. Türkçe cümle yapısına uygun ifadelere yer verilmiş
ayrıca Türkçenin edebi yeterliliği vurgulanmıştır.
16. Realist
bir çizgi vardır.
17. Gerçekçi
gözlemlere yer verilir.
18. Sanat
toplum için anlayışı hakimdir.
· Mustafa Necati Sepetçioğlu,
· Bahaeddin Özkişi,
· Münevver Ayaşlı,
· Emine IŞINSU,
· Sevinç ÇOKUM
· Mustafa Miyasoğlu
· Yahya Akengin
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
IV-Modernist Romanın Özellikleri
Modernizm; yerleşik olanı, geleneksel olanı, kanıksanmış olanı yeni
ortaya çıkana uyarlama eğilimi ve düşünce tarzıdır.
- Modernizm
rasyoneldir ve pozitivisttir,,
- Özünde
insan aklına güvenmek ve insan haklarına saygı yatmaktadır.
- Din,
tarih, ahlak, hukuk, felsefe vb. kavramların sebep sonuç ilişkisi
ekseninde sert eleştirisi mevcuttur,
- Geleneksel
düşünce yapısı ile çatışır; bilimsel bakış açısı ve rasyonel düşünce
hakimdir,
- İnsanlığın
akıl ve bilim temelinde gelişebileceğini ifade eder.
- Hayat
amaçlarının objektif bakış açısıyla belirlenmesi ve bu şekilde yaşanması
gerektiği ifade edilir,
- Kentlilik,
sosyal yaşamın rasyonelleşmesi, bireyselleşme, demokrasi, laiklik,
uzmanlaşma, teknoloji gibi kavramlar hakimdir.
1. Gelenekseli
reddeder, yeniyi oluşturma anlayışını benimserler.Bununla birlikte geleneksel
olanı yeni olana uydurma eğilimi vardır.
2. Kurallara
ve toplum düzenine isyan vardır.
3. Yaşamın
zor, anlaşılmaz ve karmaşık oluşu savunulur.
4. İnsan,
karmaşık bir varlık olarak sunulur.
5. Modernizm,
gerçeğin dış dünyada değil insanın iç dünyasında olduğuna inanır. Bu nedenle
psikolojik olana, bireyin ruhuna, bilinçaltına yönelir.
6. Bireysellik
ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.
7. Anlatıcı
"ben"i ön plana çıkarır.
8. Bireysel
ve toplumsal huzursuzluk geniş biçimde işlenir.Bireyin toplumla olan çatışması
en çok işlenen konular arasındadır.
9. Eserlerdeki
kişiler genelde huzursuz,yalnız, iç dünyasına kapalı,yaşamla mücadele eden
geleneğe karşı çıkan tiplerdir.
10. Modernizme
göre varlıklar, nesneler, durumlar aslında göründükleri gibi değildirler.
11. Yapı
unsurlarının önemi yoktur.Geleneksel roman yapısı önemini yitirmiştir.
12. Olay örgüsü, insana özgü
gerçekliği ve estetik kaygıyı yansıtmalıdır.
13. Eserlerde
kahramanlar yaşanan olaylara alaycı bir tutumla yaklaşırlar.
14. Yapıtlarda
sanatsal boyuta, tekniğe, dilin kullanımına ve biçimine önem verilir.
15. Alegorik anlatımdan ve sözcüklerin çağrışım
gücünden yararlanan şiirsel bir dil kullanılmıştır.
16. Simgelere, mitolojiye ve mistisizme yönelmişlerdir.
17. Genellikle
küçük burjuva aydınlarının bunalımlı hayatı ele alınır.
18. Çoğunlukla
iç çözümle, iç konuşma, iç monolog,bilinç akışı,geriye dönüş teknikleri
kullanılır.
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
Kaynaklar:
12.Sınıf
Edebiyat Kitapları
HAZIRLAYAN: Mustafa Şahin EDEBİYAT
4-1980 Sonrası Cumhuriyet Dönemi Romanı
1-1980’den sonra Türk siyasi ve toplumsal hayatındaki
değişmeler romanları etkiler.
2-Genelde edebiyat bilimcileri ve eleştirmenlerinin 12
Eylül 1980 sonrası edebiyatla ilgili paylaştıkları ortak görüş, romanın bu
tarihten sonra kökünden bir değişim geçirdiği ile igilidir.
3-12 Eylül 1980 darbesi siyasi solu zayıflatmakla beraber
siyasetin dışında, toplumsal duyarlılıktan ve sorumluluktan uzak kayıtsız bir
kuşak yaratmıştır.
4-Darbenin yol açtığı etkiyle beraber, 1980 sonrası
edebiyat eğilimine dünya çapında eşlik eden postmodernizm de önemli bir
faktördür
5-1980 öncesi romanlarında sosyal konuların öne
çıkarılıp, anlatım biçiminin ve tekniklerinin fazla dikkate alınmaması durumu,
80 sonrası tam aksi bir görünüme dönüşmüştür
6-Romanın konusu artık toplumsal içeriklerden
uzaklaşmıştır; genel eğilim psikolojik, fantastik, mistik, yani gerçek üstü
süjelerden oluşmaktadır
7-İhtilâl’in karamsar atmosferi iyi şeylerin doğmasını
engelledi. Dolayısıyla edebi alanda da kısmi kısırlık görüldü. Edebi bir işlev
gücünü yitirdiğinden durgunluk ortaya çıktı. Bu durgun ortam, solun cinselliğe,
bireyselliğe kaymasına, sağın ise tasavvufa yönelimini hızlandırdı.
8-Etnisitenin yüceltildiği, farklılığın, marjinalliğin savunulduğu,
eşitliğin sözünün bile edilmediği romanlar yazılır.
9-80’li yıllar romanında görülen bir başka
konu ise iç göçün hızlanması yanında dış göçün dönen, dönemeyen insanların
başlı başına roman konusu oluşudur. Avrupa’daki ikinci ve üçüncü kuşak
nesillerin sorunları bir yönüyle bu dönemde dile getirildi.
10-Son yılların ağırlıklı romancıları olan kadın yazarlar
kadar, erkek yazarlar da günümüz
Türkiye’sinin aydın kadın davranışlarını yansıtamamışlardır. Karşı cinsle
ilişkilerinde gerçeğe uymayan bir hafiflik, bir “geniş mezheplilik”
görülmektedir.
11-1980 sonrası Türk romanında ideolojik kavgaların
durulması tam bir hesaplaşma döneminin başlamasına yol açmıştır. Eleştirel,
objektif bakış, o kaos geçmişi açık seçik ortaya sermiş, ironik bir anlatıma
sebep olmuştur
12-Seksenli yıllar romanı yakın tarihi, aydın sorumluluğu
gibi işlenmiştir.
13-80 sonrası Türk romanında roman denemeye yakın bir hal
almıştır. Roman“düşünsel-eleştirici” çizgiye yaklaşarak denemeye yakın bir yol takip eder.
14-Bu dönemde roman, insanın iç dünyasına yönelmekle
beraber, yapay iç dökme biçimine dönüştü.
15-Medya pazarında öne çıkarılan yazar/romancı
kimlikleri, ortaya konulan ürünleri(ni)n niteliksel yanlarını gölgeler.
16-1980'den sonra çıkan romanları içerik açısından kabaca
beş ana başlık altında toplayabiliriz:
Tarihselcilik (Batılılaşma sorunsalı, tarihe kaçış), iç göç (kentleşme), ideolojik kimlik bunalımı (sol geçmişin
tasfiyesi), emansipasyon (erkek ve kadın
eşitliği, ilişkiler sorunsalı) ,kuşaklar arası çatışma konusunu işleyen
romanlar.
*Yeni Gelenekçi
romanda
Tarık Buğra, Nezihe Araz, Muhtar Tevfikoğlu, Mustafa
Necati Sepetçioğlu, Emine Işınsu, Tahir
Kutsi Makal, Mehmet Niyazi Özdemir, Sebahat Emir, Sevinç Çokum, Mustafa Kutlu,
Durali Yılmaz, Hasan Kayıhan, Osman Çeviksoy, Necdet Ekici;
* İslami romanda
Hekimoğlu İsmail,
Rasim Özdenören, Ali Haydar Haksal, Sadık Yalsızuçanlar, Şükrü Karaca, Halime
Toros;
*Soyut romanda
Leyla Erbil, Ferit Edgü, Tomris Uyar, Nedim Gürsel;
*Postmodern romanda
ve dönemimiz romanında
Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Selim İleri, Nazlı Eray, Orhan
Pamuk, Buket Uzuner, Nihat Genç, Latife Tekin, Nazan Bekiroğlu, Metin Kaçan,
Kürşat Başar, Elif Şafak, İhsan Oktay Anar(düşsel-gereklik)… yer alır.
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
POSTMODERNİZM
NEDİR? ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ
A) Sözlük Anlamıyla:
Postmodernizm: Post-modern-izm: (Post: Sonraki, sonra gelen /
Modern: Şimdiki, şimdi olan, yaşanmakta olan/ İzm: Belirli düşünce,
doktrin)
B) Terim Anlamıyla:
Modernizmden sonra gelen, onu eleştiren, onun
özelliklerine karşı gelen veya onu tamamlayan bir düşünce hareketidir. Burada
iki nokta vardır. Modernizmden sonra gelmesi ve onun eksik yönlerini
tamamlaması.
ÖZELLİKLERİ
1) Postmodernizm, modernizme, “akıl” ile her şeyi
çözümlemeye çalışan tavra, manevi değerleri reddeden anlayışına karşı çıkar.
2) Postmodernizm arayış sürecidir ve hayatı bir oyun gibi görür.
3) Postmodernizm, klasik roman kurgusunu altüst eder.
Kuralsızlık bu edebiyatın temel özelliğidir.
4) Türler-arası, metinler-arası ilişkiler postmodernizmin
temel özelliğidir.
5) Romanda mizah ve ironi vardır. Postmodern yazar,
modern dünyanın olumsuzlukları, yanlışlıkları ve karmaşası karşısında karamsar
bir tavır değil, onu belli ölçüde kabullenen, ciddiye almayan ve onunla alay
eden bir tavır sergiler.
6) Üstkurmaca da postmodern romanın özelliklerindedir.
Ayrıca "roman içinde roman" da üstkurmacanın özelliğidir.
(Üstkurmaca, genel anlamıyla, romandaki evrenin, kurmaca olduğunun açıkça
vurgulanmasıdır.)
7) Çoğulculuk da postmodernizmin temel özelliğidir.
8) Romanda bilinç akımı tekniği vardır.
Tamamlanmamış, kesik kesik ifadeler modern insanın zihinsel karmaşasını
yansıtır.
9) Postmodern romanda dil, ilkesiz, gelişigüzel, ama
çarpıcı birliktelikler yaratmalıdır. Bunun için postmodernistler, gelenekleşmiş
tür, şekil, anlatım tarzları ve dilin kullanış biçimlerini reddederler.
10) Postmodernizmde dilin, edebiyatın bir oyun olduğu
düşüncesi vardır. Dille olabildiğince oynamak, hayatı değil, oyunu verebilmek
amacı vardır.
11) Postmodernizmde;metinler arasılık,kolaj,pastiş,üst
kurmaca, parodi gibi anlatım teknikleri kullanılır.
KISACA *1970'lerden
sonra görülür *Öneki anlayışları reddetme vardır. *Konu
değil şekil/işleniş önemlidir. *Modernizmin
insanda oluşturduğu yıkım anlatılır. *Yeni
anlatım teknikleri kullanılır. *Dil oyunlarına başvururlar. *Gizem
ve farkındalık yaratma amaçlanır |
Dünya Edebiyatında Post-Modernizm Temsilcileri
❖
Roland Barthes
❖ Virginia
Woolf
❖
Alain Robbe-Grillet
❖ Octavio
Paz
❖ Robert Musil
❖ Umberto
Ece
❖ Franz
Kafka
❖ James
Joyce
❖ Max Frisch
❖ İtalo Calvin
❖ Albert Camus
Genel olarak ismi anılan yerli postmodern yazarlar ve
yapıtları şöyledir:
*Oğuz Atay, ( Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanalar, Korkuyu
Beklerken)
*Orhan Pamuk, ( Benim Adım Kırmızı, Kara Kitap)
*Hasan Ali Toptaş, ( Bin Hüzünlü Haz)
*Metin Kaçan, ( Fındık Sekiz)
*Latife Tekin, ( Sevgili Arsız Ölüm)
*Bilge Karasu, ( Gece, Troyoda Ölüm Vardı)
*Murat Gülsoy, ( Bu Kitabı Çalın, Bu Filmin Kötü Adamı
Benim)
*Elif Şafak, ( Mahrem, Pinhan)
*Sema Kaygusuz, ( Yere Düşen Dualar, Sandik Lekesi)
*İhsan Oktay Anar, ( Puslu Kıtalar Atlası, Afrasiyab'in
Hikayeleri)
*Süreyya Evren, ( Kanlar Ülkesinde Karnaval, Ur
Lokantası, Postmodern Bir Kız
*Bunlara Ek: İhsan Oktay, Nedim Gürsel, Bilge Karasu,
Pınar Kür,Selim İleri, İnci Aral, Buket Uzuner.
5-Türk Dünyası Edebiyatında Roman
Türkiye dışında yaşayan Kırgız, Kırım, Türkmen, Azeri,
Özbek, Tatar gibi Türk boylarının oluşturdukları edebiyattır.
- Bu boylar,
uzun süre Sovyetler Birliği’nin idolojik ve siyasi baskısı altında
kalmışlardır.
- Sovyetler
Birliği içerinde yaşayan bu boylar dil ve anlatım yönünden başarılı
eserler vermişlerdir.
- Sovyetler
Birliği içerinde yaşamanın verdiği bir sonuç olarak Rus edebiyatının izleri
görülür.
- Sovyetler
Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsız birer cumhuriyet hâline gelirler.
- Roman ve
hikaye türlerin ortaya çıkışında halk hikâyelerinin, destanların,
efsanelerin, mesnevilerin, Batılı eserlerin ve bazı Rus
- yazarların
etkisi vardır.
- Eserlerde
genellikle savaş,aşk, halkın yaşantısı gibi konular işlenmiştir.
- Sovyetler
Birliği’nin dağılmasından sonra özellikle milli kimlik, Tükçe ve Türklük
bilinci, baskı altında geçen dönemin olumsuz izleri,Sovyet Rusya'nın
yaptığı olumsuz yönetim anlayışları (işkenceler,dil yasakları,eğitimden
mahrum etme,soykırım) gibi konular işlenir.
Türk dünyası
edebiyatının önemli temsilcileri:
Azeri edebiyatı : Neriman
Nerimanov, İsa Hüseynov ,Sabir Ehmedov, Seyid Hüseyin
Tatar edebiyatı : Musa Akyiğit, Muhammed Zahir Bigi
Kırım edebiyatı : Cengiz Dağcı, İsmail Gaspıralı
Kırgız edebiyatı : Cengiz Aytmatov, Ali Tokombaev
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları |