9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük/Blog Konu Anlatımı PDF,9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük/Blog Ünitesi Ders Notları PDF İndir,
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük/Blog Konu Anlatımı PDF, PDF DERS NOTLARI, 9.Sınıf Edebiyat Günlük/Blog Ünitesi Ders Notları PDF
derskonum.com 'un değerli öğretmen-öğrenci-eğitimsever takipçileri.
paylaşarak bize destek olabilirsiniz
doğru konum= derskonum
: Hazırlayan : MUSTAFA ŞAHİN
İÇERİK
1-Günlük
Nedir ? Özellikleri
2-Günlük
Türünün Tarihi Gelişimi
3-Günlük
Türleri
4-Günlük
Türünde Önemli Eser-Yazar
5-Günlük
Örnekleri
6-Blog
Nedir ? Özellikleri
7- Blog
Türleri
8-Günlük
ve Blog Karşılaştırma
1-Günlük Nedir ? Özellikleri
Yaşananların ve görülenlerin günü gününe yazılması
sonucu ortaya çıkan, inandırıcı olan ve yazıldığı günün tarihini taşıyan
metinlere günlük denir. Başka bir ifade ile: Bir kimsenin düzenli
olarak, günlük olaylarla ilgili yorumlarını,
bunlardan kaynaklanan o günkü anlayışlarını, düşüncelerini,
üstüne tarih atarak kaleme aldığı kısa yazılara “günlük”
veya “günce”denir
Eski
edebiyatımızda(Divan Ed.) ruznâme, Tanzimat Dönemi’nde jurnal olarak adlandırılmıştır.
Günlük Yazmanın Kişisel
Gelişim Açısından Önemi
Günlüklerde duygu ve düşünceler
kaydedilirken kişi, kendisini yeniden gözden geçirir.
Günlük yazmak, kendini ifade etme,
geliştirme ve keşfetme bakımından oldukça etkili ve güçlü bir yoldur.
Günlük yazan kişi, yazma yeteneğini
geliştirir.
Yazma yeteneği gelişen bir kişiden
gelecekte usta bir şair ya da yazar doğabilir.
Yazma alışkanlığı kazanma ile günlük tutma arasında
ilişki vardır: Günlük tutularak yazma alışkanlığı kazanılabilir.
Günlük Türünün Özellikleri
** Günlüklerde, olaylar
ve düşünceler günü gününe yazılır; yaşanan ve görülenle yazıda dile
getirilen arasında
herhangi bir zaman farkı olmaz. Yani
günlükler, yazıldığı günün tarihini taşır.
** Yazar, günlükleri kendisi için yazar; günlükler,
kişisel ve özeldir.
** Günlükler yazarının ağzından aktarıldığı
için birinci kişili anlatımla
yazılır.
Bu nedenle günlüklerde yazarlar,
gördükleri ve yaşadıklarıyla ilgili duygu ve düşüncelerini içtenlikle ifade
ederler.
** Günlükler, yazarların kendi kendileriyle
konuşma, dertleşme ihtiyacından
doğmuştur.
** Günlükler, bir anlamda yazarının kendisiyle ve hayatla hesaplaşmasıdır.
** Yaşananlar, genellikle kronolojik
sırayla verilir.
** Bu durumda günlüklerde okuyucu düşünülmez;
yani yazar, “İleride bu yazıları yayımlarım.” endişesi taşımaz. Bu şekilde
yazılması, günlüklerin samimi (içten) ve inandırıcı bir nitelik
taşımasını sağlar.
** Günlüklerde konu sınırlaması yoktur. Tarihli gün içindeki herhangi bir olay,
günlüğün konusu olabilir.
** Günlüklerde gözlem ve kişisel
dikkat çok önemlidir. Gözlem, çevredeki her şeyi dikkatli bir şekilde
incelemektir.
**
Tanık
olunan olayların anlatıldığı özel günlüklerde genelde öyküleyici, betimleyici
ve açıklayıcı anlatım türleri kullanılır.Edebî nitelik taşıyan,
düşünce ağırlıklı günlüklerde ise kanıtlayıcı, açıklayıcı ve tartışmacı
anlatım türlerine başvurulur.
** Günlüklerde dil genelde göndergesel ve heyecana bağlı işlevlerde
kullanılır.
** Edebî nitelik taşımayan günlüklerde
genelde içten, akıcı, duru ve yalın bir anlatıma başvurulur.
Özellikle devlet adamları, yazarlar ve ünlü kişilere ait günlükler; yaşadıkları döneme ışık tutan birer kaynak ve belge niteliğindedir.
** Günlükler hatıra (anı), gezi yazısı,
roman gibi metin türlerinde kullanılabilir.
2-Günlük Türünün Tarihi Gelişimi
Dünyada
ilk günlükler (modern anlamdakine yakın) Japonlar tarafından oluşturulmuştur.
Bir Japon kadın olan Sarashina (1009-1059) küçük yaşta başladığı günlük yazmayı
kocasının ölümüne kadar sürdürmüştür.
Günlükler o dönemlerin
aynı zamanda tarihi belgeleridir. Örneğin 1409 – 1431 yılları arasında Fransız
bir papanın tutuğu ” Parisli Bir Burjuvanın Günlüğü” VI. ve VII. Charles
dönemini araştıran tarihçiler için önemli bir kaynaktır. İngiliz Günlük yazarı
John Evelyn’in “Diary” ( günlük ) adlı günlüğü 17. yüzyıl İngiltere’sinin
toplumsal ve kültürel yapısına ışık tutar.
Batı’da, Rönesans’tan bu yana pek çok sanat, düşünce ve siyaset adamı günlük türünde eser vermiştir. Edebiyat alanında yalnız günlük yazmayı meslek edinmiş yazarlar da vardır.
Batı’da günlük türünde eser verenlerin başlıcaları şunlardır:
İngiliz edebiyatında: Pepys
, Mansfield , Woolf
Amerikan edebiyatında : Thoreau , Anais Nin
Alman edebiyatında: Goethe , Hebbel , Franz Kafka
Osmanlı merkez teşkilatında günlük olayların ve savaşların, bu işle özel olarak görevlendirilmiş kişiler tarafından kaydedildiği “şehname”, “vekayiname”, “ruzname” adları verilen defterler, resmî de olsa bir çeşit günlük niteliğindedir.
Bunlar arasında III.
Selim’in sır kâtibi Ahmed Efendi tarafından tutulan Ruzname,
1791-1802 yıllarını içine alan siyasi olaylarla beraber padişahın günlük
hayatını, saray ve çevresini, yenileşmekte olan İstanbul’dakiyaşayışı
yansıtması bakımından önemlidir. Sahaflar Şeyhi Esad Efendi de Osmanlı
padişahları arasında ilk defa memleket gezilerine çıkan II. Mahmut’un Çanakkale
ve Edirne seyahatine ait günlük notlarını Sefername-i Hayr ve 1837’de yapılan
Rumeli seyahatiyle ilgili günlüğünü Ayatül-Hayr adıyla kitaplaştırmıştır. Osmanlı
dönemi özel günlükleri ise eldeki bilgilere göre daha az sayıdadır. Bir Sünbülî
şeyhi olan Seyyid Hasan Efendi’nin 1660-1664 yılları arasında dergâhta
tuttuğu günlüklerinden oluşan “Sohbetname”, hem şimdilik en eski günlük
olması hem de XVII. yüzyılda bir dergâhtaki günlük hayatı yansıtması bakımından
dikkat çekicidir. Sadreddinzade Telhisî Mustafa Efendi tarafından
tutulmuş bir günlük de döneminin siyasi ve sosyal olayları ile günlük sahibine
ait özel bilgi ve yaşantıları içermektedir. II. Mahmut devri
şeyhülislamlarından Ahmed Reşid Efendi’nin babası Mehmed (Mustafa)
Sıdkı’nın kaleme aldığı tahmin edilen 1749-1756 yıllarında genç bir
müderrisken medreseler, dersler, imtihanlar ve kısmen sosyal hayatla ilgili
olayları anlattığı günlük de içeriği bakımından önem taşımaktadır.
Direktör Âli Bey’in Düyun-ı Umumiye
müfettişi olarak 1885-1888 yıllarında Güneydoğu Anadolu, Musul, Bağdat ve
Hindistan’a yaptığı seyahatlerin notlarından oluşan “Seyahat Jurnali (1314)” ise modern anlamda ilk günlük örneğidir.
Yazarın, kitabın adına “Jurnal” demesi, türün Batılı benzerlerinden
kaynaklandığını göstermektedir.
Ancak Batılı ölçülerde ilk edebiyat günlüğü sayılabilecek eser, Şair Nigar Hanım’ın yazdığı ve şairin
ölümünden 40 yıl sonra, 1959 yılında yayımlanan Hayatımın
Hikâyesi adlı eserdir.
Bunlardan başka Lütfi Simavi’nin “Sultan Mehmed Reşad Han’ın ve Halefinin Sarayında Gördüklerim”, Ömer Seyfettin’in “Balkan Harbi Ruznamesi” olarak bilinen notları, Mahmud Muhtar Paşa’nın Balkan Savaşları’nı anlatan “Üçüncü Kolordunun ve İkinci Şark Ordusunun Muharebatı (1331)”, Ahmed Refik’in “Kafkas
Yollarında Hatıralar ve Tahassüsler (1919)”, Mahmut
Şevket Paşa'nın “Günlüğü (1988)” Cumhuriyet öncesinin önemli
günlüklerindendir.
GÜNLÜK (GÜNCE)
“Günlük” terimini ilk kez Falih Rıfkı Atay
kullanmıştır. Cumhuriyet
Dönemi’nde yayımlanan ilk günlük kitabı Günlük (1955) adıyla Salah Birsel’e aittir.
3-Günlük
Türleri |
|
1. İçe Dönük
Günlükler (özel, ruhbilimsel günlük): Yazarın bir bakıma
kendi kendisiyle konuşmasıdır. Yazar, içinde bulunduğu doğal ve toplumsal
çevreden, kaderinden yakınır. Bu metinlerde
yazarın yaşadığı duygusal coşkunluğu bulabileceğimiz gibi, çeşitli kavramlar
hakkındaki düşüncelerin yazarın bilincindeki açılımlarını da bulabiliriz. Stendhal'ın
günlüğü, Rus yazar Puşkin'in "Gizli Günce"si bu metinlere örnek
gösterilebilir. Fransız edebiyatında Andre Gide ve Türk edebiyatında Nurullah Ataç bu türün önemli temsilcilerindendir. |
|
2.
Dışa Dönük Günlükler: Bu tip günlüklerde yazar, alaycı bir
tavırla dönemin olaylarını, siyaset, sanat ve edebiyat adamlarını ya da
gündelik sıkıntılarını öykü tekniği kullanılarak anlatır. Yazar kendi zaman
dilimi içindeki tutum ve davranışlardan, düşünsel akımlardan haber verir. Bu
nedenle de bu günlükler birer belge değeri taşır. Ünlü ressam Paul Gaugin'in
o dönemde Fransız kolonisi olan Markiz adalarında yazdığı günlük, dışa dönük
günlüklere örnek gösterilebilir. Yaşadığı hayat kesitlerini, çeşitli
konulardaki izlenimlerini öykü tekniği ve zengin betimlemeler aracılığıyla
günlüğüne yansıtan ünlü öykücümüz Tomris Uyar'ın günlükleri de dışa dönük niteliğe sahiptir. |
4-Günlük Türünde Önemli Eser-Yazar
5-Günlük Örnekleri
22 Haziran 1957
Kaç gündür İstanbul’dayım. Ne güç bu şehirde yaşamak. Bir işin mi var? Uzun uzun gideceksin. İstanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar. Ben adada oturduğum için “Bana mı öyle geliyor?” diye düşündüm. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde oturabilir. Bütün gün bir taşıt arkasından koşacak: tramvay, otobüs, dolmuş... İnsanlar, bir yerde duruyorlar, geçen dolmuşlara “Taksim?”, “Aksaray?” diye soruyorlar; oralara gitmediğini öğrenince yine bekliyorlar. Çeyrek saat, yarım saat, daha da çok bekliyorlar. Çekilir mi bu? Biliyorum, İstanbul’a yerleşsem çabucak ben de alışırım buna. Alışırım ya, istemem buna alışmayı. Şunun şurasında nedir yaşadığımız? O kısa günlerin yarısını da taşıt beklemekle geçirmek olur mu?
(Nurullah
Ataç, Günce)
29
Ocak 1977
Bu deftere herhâlde hastanede düşündüklerimi, hissettiklerimi gördüklerimi yazacaktım. 4 Ocak’ta St. Teresa’dan çıktım, 17 Ocak’ta ışın tedavisi başladı. Geçen hafta sonunda nezle, sonra öksürük... Yine de soğuk kış günlerini ayakta geçirmeye çalışıyorum. Hafta sonları dışında her gün Surrey’e tedavi için gidiyorum. Bu arada çok mektup geldi İstanbul’dan: Berber İlhami’ye, Engin Ardıç’a kadar herkes yazdı. Birçokları benim iyileştiğimi, “Eylembilim (Oğuz Atay’ın romanı)”e filan devam ettiğimi düşünüyor (Ben de bunları istiyorum doğrusu). Herhâlde hayat-ölüm-trajedi gibi karmaşık ilişkileri olan şeyler bekleniyor. Oysa çoğu anlarda her şey -acıklı da olsa- çok sade ve basit geçiyor. Mesela ameliyat günü -24 Aralık- sabah önce zenci bir berber geldi, bütün saçlarımı tıraş etti; bir de takke giydirdi. Sonra genç bir hemşire -güzeldi- bir iğne yaptı. Soyundum bu arada. Bir garip gömlek gibi bir şey giydim. Ameliyathanenin kapısında, “Şimdi bir iğne daha yapacağız, hemen uyuyacaksın.” dediler. Pek inanmadım ama yine de düşündüm: Şimdi, dedim; uyusam ve ameliyatta ölsem hiçbir şey duymayacağım. Hepsi bu kadar... Çok kötü hissetmedim. Ve nasıl uyuduğumu, yani bayıldığımı bile hatırlamıyorum. Kendime gelince “Intensive Care Unit” denilen bir odadaydım. O sırada Sevin, Maurice, Papi ve başhemşire geldiler. Onlarla konuştum. Sonra on beş dakikada bir tansiyon, nabız, ateş kontrolü, sürekli serum... Sonunda hemşireye söylendim: Biraz uyumak istiyorum. 25 Aralık sabahı tekrar koğuşa döndüm (22 Aralık’ta yatmıştım hastaneye). Boynundan ameliyat olanın dışında, koğuştakiler genelde ağır hastaydı. Sargılarım pazar günü çıkarıldı (26 Ocak) ve dikişler alındı.
(Oğuz
Atay, Günlük)
6-Blog Nedir ? Özellikleri
İnsanların, ileri
düzey teknik bilgilere sahip olmadan, duygu ve düşüncelerini, istedikleri
bilgileri yazı, grafik, ses, resim, video vb. ile destekleyerek yazdıkları
günlüğe benzer İnternet sitelerine blog denir.
Blog”, İngilizce “weblog” kelimesinin kısa ve yaygınlaşmış ismidir. Türkçede “açık günlük”, “ağ günlüğü”, “e-günlük” gibi bazı isimler önerilse de, kelimenin yaygın kabul görmüş bir karşılığı henüz bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu da henüz bir karşılık önermemiştir.
PDF İNDİRME LİNKİ AŞAĞIDA👇
Blogun
genel özellikleri:
· İçerikleri günceldir.
· Hem içerik hem dil hem de tasarım olarak kişiye özeldir.
· İnternet kullanıcılarının gündelik deneyimlerini, düşüncelerini, duygularını paylaşmasına dayanır.
· Genellikle her yazının altında yazarın adı ve gönderi zamanı yer alır.
· Okuyucular, bloglardaki yazıların altına blog sahibinin isteğine bağlı olarak yorumlarını ekleyebilir.
· Kişisel düşüncelerin paylaşımından eğitim, siyaset ve iş dünyasına kadar çok geniş alanda kullanılabilir.
· Kişilerin ailesi, yakın çevresi ve arkadaşları ile İnternet yoluyla hızlı ve ucuz şekilde iletişim kurmasına olanak sağlar.
· Yaşananlar yalın ve içten bir üslupla kaleme alınır. Dil, sanatsal ya da göndergesel işlevde kullanılabilir.
· Bloglarda kişisel konular, kültür, gezi, teknoloji, yemek, ekonomi, fotoğraf gibi konular işlenir.
· Sağladığı kolaylıklar sayesinde diğer web uygulamalarından daha çok tercih edilmektedir.
· Blogda yayımlanan yazının sonunda gönderme zamanı yer alır.
· Blog yöneticisi ve takipçiler arasında iletişimin kurulabileceği sayfalar ve yorum kısımları vardır.
· Blogda paylaşımlar genellikle güncelden geçmişe doğru sıralanır.
7- Blog Türleri |
Kişisel Blog: Genel Ağ üzerinde
bireysel olarak oluşturulan, genel veya belli bir odak noktası olan
blog çeşididir. Büyük oranda blog yazarının ismini veya takma adını
alır. Yazarın bireysel günlüğü olması dışında, gündemi kendi kalemi
ile yansıttığı ortamdır. Kişilerin günlük yaşamda yaşadıkları
olayları, karşılaştıkları durumları okurlarıyla paylaşmasını sağlar. |
Tematik Blog: Sadece belirli
bir alanda yazılan gönderilerin yer aldığı, belirli bir konuda uzman
kişilerin yazdığı ve düzenlediği bloglardır. Politika, pazarlama, yemek, Genel Ağ,
ekonomi, tasarım, fotoğraf, programlama dilleri ve benzeri konularda
odaklanmış bloglar bulunmaktadır. |
Topluluk Blog: Üyelik
sistemine sahip olan ve bu üyelerin yazdıkları gönderilerden meydana gelen
bloglardır. Komünite olarak da adlandırılan bu türdeki blogların çoğu kendi
sunucularındaki blog yazılımını kullanmaktadır. |
Kurumsal Blog: Şirketlerin kendileri ile ilgili haber ve
duyurularını daha samimi bir şekilde halka açtıkları bloglardır. Türkiyeʼde az sayıda olsa da bazı
şirketler, şirket bloglarını hizmete sunmaya başlamıştır. |
8-Günlük ve Blog Karşılaştırma
DİKKAT: KONU İLE İLGİLİ TEST SORULARI İÇİN TIKLA
.
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Günlük/Blog Konu Anlatımı PDF, PDF DERS NOTLARI,