9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup/E-Posta Konu Anlatımı PDF,9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup/E-Posta Ünitesi Ders Notları PDF İndir,
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup/E-Posta Konu Anlatımı PDF, PDF DERS NOTLARI, 9.Sınıf Edebiyat Mektup,E-Posta Ünitesi Ders Notları PDF
derskonum.com 'un değerli öğretmen-öğrenci-eğitimsever takipçileri.
paylaşarak bize destek olabilirsiniz
İçerik:
1-Mektup Nedir ?
Genel Özellikleri
2-Mektup Türleri
3-Mektup Türünün
Tarihi Gelişimi
4-Mektup Örnekleri
5-E-Posta
6-Tutanak
1-Mektup Nedir ?
Genel Özellikleri
Mektup:Bir haber vermek, haber almak, bir şey sormak, istemek, bir duyguyu ya da düşünceyi paylaşmak, bir konuyu tartışmak gibi amaçlarla işi ve kurumların birbiriyle haberleşmek için yazdıkları yazılardır.
Genel Özellikleri:
*Öğretici metinler içerisinde kişisel
hayatı konu alan metinler içerisinde sınışandırılırlar.
*Genellikle yalın sade bir dille
yazılırlar
*Dil göndergesel işlev başta olmak üzere
alıcıyı harekete geçirme ve heyecana bağlı işlevler kullanılır.
*Öğretici-açıklayıcı-emredici
anlatımların yanında betimleyici ve öyküleyici anlatımlar da kullanılır.
*İletişim kurmak amacıyla yazılan
yazılardır.
*İçerik türüne göre değişmektedir.
*Üslup türüne göre değişmektedir.
*Belirli kurallara uygun yazılan
yazılardır.
2-Mektup Türleri
(Mektuplar konu ve üslubuna
göre farklı türlere ayrılır:)
a. Özel Mektuplar
Özel mektuplar, birbirlerini tanıyan kişilerin (akraba, eş dost, ana baba, arkadaş, tanıdık) duygu ve düşüncelerini paylaşmak için birbirlerine yazdıkları mektuplardır. Özel mektuplar, sadece gönderici ve alıcıyı ilgilendirir. Mektup yazan, yazdığı kişinin zevklerini, kültür seviyesini, ilgi duyduğu olay ve alanları genelde bilir.
Konu:Özel mektuplar her
konuda yazılabilir.Yazan kişi ile yazılan kişinin özel durumuna bağlıdır.
Üslup (Dil ve
Anlatım):Özel mektubun anlatımında içtenlik ve doğallık vardır.
Konu; açık, sade ve samimi bir ifadeyle dile getirilir.Gönderici ile alıcının birbirine karşı özel durumu yanında, ele alınan
konu da mektup metninin üslûbunu belirler.
Özel mektuplar şu amaçlar için yazılır: Duygu ve düşünceleri
paylaşmak, teşekkür etmek, özür belirtmek,
tebrik etmek ve
başsağlığı dilemek, nişan, nikâh, düğün, açılış çağrısında bulunmak...
video anlatım aşağıda👇👇
Özel Mektupların
Şekil Özellikleri
* Mektupta kâğıt düzeni
çok önemlidir. Yazılar, kâğıdın kenarlarından boşluklar bırakılarak belli bir
düzen içinde kaleme alınır.
* Mektuplar, beyaz
çizgisiz kâğıda siyah ya da mavi mürekkepli kalemle yazılır. Renkli ya da
kurşun kalemle mektup yazılmaz.
* Kâğıdın sağ üst
köşesine mektubun yazıldığı yer ve tarih yazılır.
* Mektup, yazıldığı
kişiyle ilgi ve yakınlık derecesine uygun bir hitap sözüyle başlar.
Hitap sözü, yer ve tarihin biraz altında, sol üst köşede satır başı
yapılarak yazılır. Hitap sözünde her kelime büyük harşe başlar ve hitabın
sonuna virgül konulur.
* Diğer öğretici
metinlerde olduğu gibi mektuplarda da giriş, gelişme ve sonuç bölümleri
bulunur.
Giriş bölümünde, istekler kısaca
ortaya konur; hâl hatır sorulur. Mektubun niçin yazıldığı, ne istendiği tüm
ayrıntılarıyla gelişme bölümünde anlatılır. Mektubun sonuç bölümü belirli
sözlerle oluşturulur. Bu bölüm, mektubun yazıldığı kişiyle olan duruma uygun
olarak selam ve saygı sözleriyle son bulur. Bu bölümde, yakınlıklar göz önünde bulundurularak
“ellerinizden öperim, gözlerinizden öperim, selamlar, sevgiler, hürmetler,
derin saygılar” gibi kalıplaşmış sözlere çokça yer verilir.
* Mektubu yazanın adı
ve soyadı, metnin sağ alt köşesine yazılır. İmza, ad ve soyadın hemen
altına atılır.
* Mektubun yazarının adresi,
metnin sol alt köşesine yazılır.
* Zarfın üzerine yazılan bütün kelimeler büyük harşe başlar. Zarf, göz kararıyla dörde bölünür. Zarfın sol üst köşesine; gönderenin adı, soyadı ve adresi yazılır. Zarfın sağ alt köşesine; alıcının adı, soyadı ve adresi yazılır.
Sağ üst köşeye pul yapıştırılır, sol alt köşe ise boş bırakılır. Mektupların alıcıya daha çabuk ulaşması için adreslerde il ve ilçelerin posta kod numaraları da yazılmalıdır.
b-Edebi Mektuplar
Sanatçıların birbirlerine edebiyat,
sanat veya kültür gibi konularda görüşlerini bildirdikleri edebî değer taşıyan
mektuplarıdır.
👌Edebî mektuplar da bir tür özel
mektuptur ancak yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri, özelden çok genel
konuları ele almaları yönüyle özel mektuplardan ayrılır.
Genellikle
edebiyatçıların edebî konulardaki görüşlerini, mektubun yazıldığı dönemin
edebiyat ve düşünce olaylarını ele aldığı için edebiyat tarihi ve eleştiri türü için önemli bir kaynaktır.
Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, “Mektûbât (Mektuplar)” adı
altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı.
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
c- İş mektupları
İş Mektupları Nasıl
Yazılır?
* İş mektuplarına, kendisine mektup
yazılan kişi veya kurumun ad ve adresi ile başlanır.
* Kâğıdın sağ tarafına tarih yazılır.
Adres ve tarihten sonra uygun bir aralık bırakılır, paragraf yapılarak doğrudan
istek yazılır. Sona saygı ifade eden bir
söz aşırılığa kaçılmadan eklenir.
* Mektup metninin sağ altında mektubu
yazanın adı, soyadı ve imzası yer alır. İmza, ad ve soyadın biraz
üstüne atılır.
* İş mektupları herhangi bir yanlış
anlamaya meydan vermeyecek şekilde açık ve sade bir dille
yazılır, gereksiz
uzatmalara yer verilmez, kesin
ifadelerle kaleme alınır.
* Kurumlar arasındaki iş mektupları,
kurumların ad ve adreslerini belirten antetli (özel başlıklı) kâğıtlara
yazılır.
* İş mektuplarının bilgisayarla yazılması
gerekir.
İş mektupları göndercinin niteliğine göre ikiye ayrılır:
1. Kişilerin işletmelere gönderdikleri mektuplar:
2. İşletmelerin
kişilere veya başka işletmelere gönderdikleri mektuplar
d- Resmi Mektup
*Resmî dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan
kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılarla; bunların, vatandaşların
başvurularına verdikleri yazılı cevaplara denir.
*Bu mektuplarda tarihin yanı sıra,
mektubun sıra numarası ve konusu da belirtilir. Mektup bir cevap niteliğindeyse
“ilgi” bölümüne cevabı olduğu mektubun sıra ve tarihi; “konu” bölümüne de
“mektubun yazılış amacı” yazılır.
*Birkaç satır boşluk bırakılarak mektup
yazılır.
*Bu tür mektuplarda açık, kesin ve
anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.
👌Mektup üst makama yazılıyorsa “… arz ederim”, “alt makama yazılıyorsa “…
rica ederim.” eşit bir makama
yazılıyorsa “arz ve rica ederim” şeklinde
bitirilir.
👌Resmî mektupların hitap başlığı, yazılan
resmî kurumun “kanun ve tüzüklerdeki tam
adı” olmalıdır.
Dilekçeler,
resmî mektup özelliği taşır.
Dilekçe :Dilek, şikayet veya
ihbar bildirmek için ya da herhangi bir konuda bilgi istemek amacıyla resmî
kurumlara veya özel kuruluşlara sunulan imzalı ve adresli mektuplardır.
👌Eskilerin "arz-ı hal /
arzuhal"dedikleri dilekçeyi her vatandaşın verme hakkı vardır ve bu hak
anayasa teminatı altındadır.
Dilekçede yalın, anlaşılır ve ciddi bir
dil kullanılmalıdır.
İstek veya şikâyetler açık bir şekilde
dile getirilmeli, yanlış anlamalara neden olabilecek kapalı ifadelerden
açınılmalıdır.
Aşırı saygı, sevgi bildiren ifadelere,
kişilerin onurunu zedeleyici sözlere yer verilmemelidir.
Dilekçelerdeki şikâyet ve istekler
yasalara uygun ve kanıtlanabilir olmalıdır.
Dilekçeler ilgili makama bizzat verileceği
gibi posta, kargo, faks veya İnternet yoluyla da gönderilebilir.
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
Dilekçenin
Unsurları
Dilekçenin Biçimsel
Özellikleri:
1. Beyaz, çizgisiz,
temiz ve düzgün A4 kâğıdına yazılır.
2. Daktilo, bilgisayarla
ya da mavi veya siyah mürekkepli
kalemle yazılır.
3. Dilekçenin verileceği
makamın adı ve yeri kâğıda
ortalanarak, kağıdın üst kısmı biraz boş bırakılarak yazılır. Makam ve yer
adının tamamı büyük harşerle yazılabileceği
gibi her sözcüğün sadece ilk harfi büyük
harşe başlanarak
yazılabilir.
4. Makam ve yer adı
yazıldıktan sonra satırbaşı yapılarak
dilekçe metni yazılır. Giriş kısmında
genellikle bir cümleyle
dilekçe sahibi kendini tanıtır.
5. Şikâyet veya istek
açık, anlaşılır, kısa ve net bir şekilde ortaya konur.
6. Dilekçe üst makama yazılıyorsa
“arz ederim”, alt makama yazılıyorsa “rica ederim” eşit bir makama
yazılıyorsa“arz ve rica ederim” şeklinde sonlandırılır.
7. Dilekçe metni
yazıldıktan sonra sağ alt köşeye imza
atılır. İmzanın altına dilekçe sahibinin
adı ve soyadı yazılır.
8. Dilekçenin verildiği tarih ya kâğıdın üst sağ köşesine ya da
sağ alt köşeye (imzanın üstüne) yazılır.
9. Tarih, imza ve
isimden sonra biraz boşluk bırakılarak
sol alt köşeye dilekçe sahibinin adresi yazılır.
10. Dilekçenin ek
belgeleri varsa bunlar adresin altına boşluk bırakılarak EKLER bölümüne yazılır. Ek belgeler, EKLER yazısının altında
numaralandırılarak içerikleriyle birlikte belirtilmeli ve dilekçeye ekli olarak
sunulmalıdır.
e. Açık Mektuplar
Herhangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak
için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından
yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplardır.
Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş
kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır.
Örnek:
Sayın Milli Eğitim Bakanı,
2006-2007 öğretim yılında Türkçe öğretmenliğinden mezun oldum ve mezun olduğum tarihten bu yana (2011)
atama bekliyorum. Bütün çabaları göstererek hazırlandığım sınavda iyi bir puan almama rağmen birçok arkadaşım
gibi açıktayım, hala atanamadım. Atanamama sıkıntısının sadece bizim bölümümüzde olmadığı gayet açıktır. Ancak biz Türkçe öğretmeniyiz, yani bu ülkenin ana dilini öğretmek için yetiştirildik; bu da bizi diğer branşlardan ayrı kılmaktadır. İlköğretimde ana ders olup en fazla ders saati sayısına sahip olan branş bize aitken özellikle son iki yıldır branşımıza çok az kontenjan ayrılmaktadır.
Ben ve arkadaşlarım buna hiçbir anlam verememekle birlikte sizden açıklama bekliyoruz.
Şimdi ben size sormak istiyorum:
1) Haftalık ders saati en fazla olan branş Türkçe olmasına rağmen nasıl oluyor da iki saatlik dersin öğreticileri bizden fazla sayıda alınıyor?
2) Neden öğretmeni olmayan birçok okul açık gösterilmiyor?
3) İki saatlik ders öğreticileri bir okulda birden fazlayken ana ders olan Türkçenin öğreticilerine neden kadro açılmıyor?
4) Hangi sebeple branş sıralamalarımız verilmiyor?
Bu listeyi uzatmak çok kolay Sayın Bakanım ama ben okuyucuları sıkmamak ve konuyu dağıtmamak adına kısa tutuyorum. Sorularımıza yanıt bulacağımızı umuyorum. Amacımıza ulaşana kadar ve bu haksızlığı ortadan kaldırana kadar tüm mağdurlar olarak hakkımızı arama noktasında kararlı olduğumuzu bilmenizi isteriz.
Saygılarımla
Atanamayan Türkçe Öğretmenleri Adına
Nurgül Teke
3-Mektup Türünün
Tarihi Gelişimi
Mektup, yazının
bulunduğu tarihe kadar gidebilen en eski edebiyat türlerindendir. Eldeki en
eski örnekler,
Dünyada mektup türünün ilk örneklerine Mısır’da rastlanmıştır.
Mısır firavunlarının diplomatik
mektupları (MÖ XV-XIV. yüzyıllar) ile Hitit krallarının Hattuşa (Boğazköy)
arşivinde
bulunan mektuplarıdır. Eldeki ilk
mektuplar, Mısır Firavunlarının resmî mektupları ile Hitit Krallarının Hattuşaş
arşivinde bulunan mektuplarıdır.
Hattuşa:
Hitit Başkenti
video anlatım aşağıda👇👇
Batı edebiyatında mektup türünün ilk örneklerini eski Yunan edebiyatında görüyoruz. Mektup, bir edebiyat türü olarak, özellikle Latin edebiyatında gelişip yaygınlaşmıştır. Bu alanda yazanların başlıcaları, nesirle Cicero (MÖ 106-43); nazımla Horatius (MÖ 65-8)’dir. Rönesans’tan bu yana, Avrupa’da çeşitli ülkelerde (İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya...) bu türün yaygınlaştığı görülüyor. Özellikle Fransa’da, XVII ve XVIII. yüzyıllarda mektup türü büyük bir gelişme göstermiştir. O kadar ki yalnız mektup türünde yazan yazarlar (Mme de Sevigne) bile yetişmiştir.
Fransız edebiyatında bu türün en önemli yazarları, Mme de Sevigne (1626-1696), Voltaire (1694-1778), Rousseau (1712-1778), Diderot (1713-1784), vb.; İngiliz edebiyatında Lady Montagu (1689-1762)’dir.
Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Divan edebiyatında nesir biçimindeki yazıya inşâ, nesir yazarına da münşî denmiştir. Nesir hâlindeki yazıların bir araya toplanmasından meydana gelen eserlere de münşeât denir. Münşeâtlarda resmî ve özel mektuplara geniş yer verilirdi. Bunlar, yazı hüneri göstermek amacıyla, çok süslü ve ağır bir dille yazılmış yazılardır.
Fuzuli’nin bu dönemde yazılan “Şikâyetname” adlı eseri, edebiyatımızdaki ünlü bir mektuptur. Şikâyetname, Edebiyatımızda ilk edebi mektuptur. Nişancı Paşa Mektubu da denir. Kendisine bağlanan 9 akçelik maaşı alamadığını Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi'ye yazmıştır.
Tanzimat Dönemi’nden itibaren posta pulu da
kullanılarak ayrı bir kurum oluşturulmuş ve mektup türü yaygınlık kazanmıştır
Şinasi’nin Paris’ten annesine yazdığı mektup bu dönemin ilk örneklerindendir.
Tanzimat edebiyatı döneminde Şinasi’nin öncülüğüyle
başlayan düz anlatım akımı, mektuplarda da etkisini göstermiştir.Tanzimat
döneminde ve sonraki dönemlerde bu türde bir çok eser verilmiştir.
Edebiyatımızdaki Bazı Önemli
Mektuplar
1) Mevlana (13. yy) ® Mektubat (147 mektuptan oluşmuş;
çoğu mektup Selçuklu Emirlerine yazılmıştır.)
2) Fuzuli (16.
yy) ® Şikâyetname (Edebiyatımızda ilk edebi mektuptur.
Nişancı Paşa Mektubu da denir. Kendisine bağlanan 9 akçelik maaşı alamadığını
Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi'ye yazmıştır.)
3) Namık Kemal ® Namık
Kemal'in Hususi Mektupları (3 cilt)
4) Abdülhak Hamit Tarhan ® Mektuplar
5) Ahmet Mithat Efendi-Muallim Naci ® Muhaberat
Muhaverat
6) Ziya Gökalp ® Limni ve Malta
Mektupları
7) Muallim Naci ®
Mektuplarım
8) Cevat Şakir Kabaağaçlı ® Mektuplarıyla
Halikarnas Balıkçısı
(Halikarnas Balıkçısı)
9) Nazım Hikmet Ran ® Kemal
Tahir'e Mahpushaneden Mektuplar
® Cezaevinden
Mehmet Fuat'a Mektuplar
® Bursa
Cezaevi'nden Va-Nu'lara Mektuplar
(Va-Nu:
Ahmet Vala Nurettin) (Veli Nuri)
® Nazım
ile Piraye
10) Cahit Sıtkı Tarancı ® Ziya'ya
Mektuplar
11) Ahmet Hamdi Tanpınar ® Mektuplar
12) Kemal
Tahir ® Kemal Tahir’den Fatma İrfan’a Mektuplar
Mektup türü, Türk edebiyatın öteki türlerini de etkilemiştir.Aynı zamanda mektup şeklinde yazılmış farklı türde eserler de vardır.
Örneğin: Şiir Türünde; Fuzuli "Şikayetname"yi, Abdurrahim
Karakoç "Hasan'a mektuplar"ıNecip Fazıl Kısakürek " Zindandan
Mehmedʼe Mektup" u, Orhan Veli Kanık "Oktayʼa Mektuplar"ı, Halit
Fahri Ozansoy " Bayram Mektubu" nu, Haydar Ergülen Güzel
Mektup"u yazmıştır.
Roman Türünde; Halide Edip Adıvar
"Handan"ı, Hüseyin Rahmi Gürpınar "Mutallaka"yı yazmıştır.
Hikaye Türünde; Reşat Nuri Güntekin "Bir
Damla Gözyaşı, Bir Hazin Hakikat, Yalan" ı Yakup Kadri Karaosmanoğlu
"Millî Savaş Hikâyeleri"ni, Ömer Seyfettin "Sivrisinek,
Lokantanın Esrarı, Memlekete Mektup"u yazmıştır.
Gezi Yazısı türünde ; Cenap Şahabettin "Avrupa
Mektupları"nı Ahmet Rasim " Romanya Mektupları"nı yazmıştır.
4-Mektup Örnekleri
CAHİT
SITKI TARANCI’dan ZİYA OSMAN SABA’ya
Ziyacığım,
Son
mektubunu aldığım zaman –önceki akşam– yemeğe oturmak
üzereydim.
Mektubun güzel bir salata yerine geçti. Bir dost
mektubunun
insanın iştahı üzerinde hayırlı etkileri olabileceğini
bundan
önceki deneyimlerimle bildiğim için şaşmadım. Sadece,
Valery’nin,
ağıza atılan lokmayla o anda duyduğumuz ve
düşündüğümüz
şeyler arasında karşılıklı etki bakımından sıkı
bir ilişki
bulunduğu sözünü hatırlayarak, insan psikolojisine gene
en doğru
gözlemlerin yapılması işine sevindim. Hani şu bahtsız
dünyamızın
yönetimini de şairlere bıraksalar diyeceğim geliyor.
Yeryüzü,
hülya ile gerçeğin birbirinden ayırt edilemeyeceği kadar
gerçek
bir cennete dönerdi.
(...) En
güzel şiirlerimizi daha yazmadığımızı, yaşımız ilerledikçe
yazacağımızı
söylerken, daha keşfedilmemiş birçok güzellik
ilkeleri
olduğunu söylemek istiyorum. Yavaş yavaş hepsini
keşfedeceğiz.
şiirde “form” (biçim)dan ne anladığımı da, sırası gelmişken söyleyeyim. Söylemek
istediğim şeyin –duygu, hayal, düşünce, izlenim, ...vb.– nasıl söylenmek gerektiğini sezerek,
keşfederek, onu o biçimde söylemeye “form” diyorum. Tabii bunun için de,anlatım
aracımız olan sözcüklere gözümüz, kulağımız, elimiz,
ayağımız
imişler gibi davranmak, onları vücudumuzun parçaları
gibi
kabul etmek gerektir. Sözcüklerle bu kadar içli dışlı olduktan
sonra,
hangi duygunun kapalı söylenmesi, hangi düşüncenin
kuvvetle
belirtilmesi, hangi hayalin kırık dökük anlatılması
gerektiğini
sezmek ve ona formu vermek biraz dikkate, biraz
çalışmaya
bağlıdır. “şiirde, hiçbir vezinle, hiçbir ön yargıyla
kolu bağlı
olmamak gerekir.” derken bu düşünceyle hareket
etmekteyim.
Yani “Şiir, şairin kaprisinin, alışkanlığının filan tutsağı
olmayıp
kendi hayatını yaşamalı, istediği form’u şaire zorla
kabul
ettirmelidir ve şair şiirinin bu özlemini sezip ona o form’u
verebilmelidir”
demek istiyorum. Hep aynı vezinle, aynı koşma
ya da
gazel ya da mani biçiminde yazanların yanıldıklarını da
iddia
etmekle kalmayıp kanıtlayabilirim de. (...)
Mektup
uzadı bir kez oldu olacak, sana Hep Yaşadığıma Dair
başlıklı
şiirimi nasıl ve ne gibi kaygı ve zorunluluklarla yazdığımı
kısaca
anlatayım: Çalışma yöntemim ve dolayısıyla şiire karşı
davranışım
üzerine bir düşünce sahibi olmuş olursun:
Bu
bölge, bu yer pazar günü,
Bu şehir,
bu tren sesi,
Gök
bildiğim bu mavilik,
Yeşil
dallardan süzülen;
Oturduğum
rahat koltuk,
Beyaz
örtüsü masanın,
Sigaram,
kahvem, gazetem,
Elimin
çizdiği kavis
Kovmak
için sinekleri,
Ve
esnemem arada bir
.
Zindandan Mehmede Mektup
Zindanda
iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!
Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!
Necip Fazıl Kısakürek
5-E-Posta
Kişilerin
dijital ortamda İnternet üzerinden birbirlerine gönderdikleri mektuplara
e-posta adı verilir. Mektup ve e-posta arasında içerik ve yazıyı kullanması
bakımından benzerlik olsa da kullandıkları araç birbirinden farklıdır. Mektup,
için kâğıt, kalem, zarf gibi somut ögeler kullanılmasına rağmen e-posta için
bilgisayar, akıllı cep telefonu vb. elektronik aygıtlar ve İnternet erişimi
gereklidir, bu sanal bir ortamdır.
E-Postanın genel özellikleri
- E-posta
aslında İnternet dünyasının mektuplarıdır.
- E-posta
beyaz zarf içindeki mektupsa e-posta hesabı da bir posta kutusudur.
- Mektup
nasıl posta kutusuna geliyorsa e-posta da e-posta servis sağlayıcıdan
aldığınız e-posta adresine gelir.
- İnternet
ortamında bir tuşa dokunmak suretiyle muhatabına aktarılan e-posta
kâğıttan tasarruf da sağlar. Ancak mektubun belli bir düzeni vardır,
e-postada böyle bir düzen yoktur.
- E-posta,
mektubun dönüşmüş, değişmiş, daha işlevsel hâle gelmiş ve daha hızlı
gönderilen şeklidir.
- İnternet
ortamında e-posta yazılırken öncelikle konu ve yazma amacı
belirlenmelidir. Bunlar belirlendikten sonra yazacağınız muhatabın
yakınlığına göre bir hitap ifadesi (İyi günler, İyi akşamlar, Merhaba,
Sevgili Arkadaşım, Sayın Yaşar Yaşamaz vb.) ile yazıya başlanır.
- E-posta
adres, bilgi, konu ve metin olmak üzere dört bölümden oluşur. Adres
bölümüne e-postanın gönderileceği kişinin elektronik adresi, bilgi
bölümüne bilgi sahibi olması gereken başka kişi veya kurumlar varsa
onların e-posta adresi yazılır. Konu bölümüne gönderilecek iletiyi
özetleyen birkaç sözcük yazılır. Metin bölümünde ise hitap sözü ile
başlanarak e-posta metni
yazılır. Metnin altına e-postayı yazan kişinin adı, soyadı, İletişim bilgileri eklenir. - E-posta
metni yazıldıktan sonra dikkatlice okunmalı, yazım ve noktalama bakımından
gözden geçirilmeli, görülen eksiklikler düzeltilmeli. Daha sonra muhatabın
e-posta adresi yazılarak ona gönderilmelidir.
E-Postanın Öğeleri
Temel olarak bir e-posta gönderim sayfasında, gönderilen kişinin adresinin yazılacağı satır, iletinin içeriğine ilişkin bir başlık mahiyetinde olan "konu" satırı, iletinin yazılacağı ana metin bölümü, iletiye iliştirilecek doküman ve dosyaların ekleneceği "ekler" ve göndericinin bilgilerinin yer aldığı imza satırı yer alır (bakınız: Şekil
1). Aşağıda genel olarak bir e-posta gönderi sayfasında yer alan ifadeler açıklanmaktadır:
Alıcı: Bu alana elektronik
mektubun gönderildiği kişinin e-posta adresi yazılır. Gönderilecek kişi sayısı
birden fazlaysa adresler arasına virgül konularak alıcı sayısı arttırılır.
Konu: Elektronik mektubun
içeriğine uygun kısa bir tanım yazılır (Örneğin: Türk Dili Ders Ödevi, Ders
Programı vb.)
Cc ekle: Bu alana e-postanın kopyası
başka bir kişiye ya da kişilere gönderilecekse, onların adresleri yazılır.
Cc'nin açılım İngilizce "Carbon Copy (aynen kopya)" ifadesinden
gelmektedir.
Bcc ekle: Cc ifadesi ile aynı işlevi
görür; ancak Cc'den farklı yanı, Bcc özelliği kullanıldığında e-postanın
gönderildiği kişilerin elektronik mektubun kopyasının kimlere gönderildiğini
görememeleridir. Bcc'nin açılım İngilizce "Blind Carbon Copy (görünmeyen
aynen kopya)" ifadesinden gelmektedir.
İmza: İmza, gönderilen her
mektubun sonuna otomatik olarak konulan, içeriği önceden hazırlanmış
dosyalardır. İmza dosyaları, kullanılan elektronik mektup programının bir
parçasıdır.
Elektronik mektup, mektubun
oluşturulma amacından yola çıkılarak yapılan bir sınıflandırmada bir mektup
çeşidi olarak değerlen dirilemez. Çünkü elektronik mektup, oluşturulma işlevinden
değil gönderildiği ortamın özelliğinden ötürü bu ismi almaktadır. Söz gelimi
bir özel mektup, postayla da İnternet’le de gönderilebilir. Bu mektup İnternet
aracılığıyla gönderildi diye özel mektup olmaktan çıkmaz. Sadece elektronik
ortamda gönderildiği için aynı zamanda elektronik mektup olma niteliğini kazanır.
Günümüzde ise
elektronik devrimin geldiği son nokta olan internet ile anında ve etkileşimli
olarak mektubun yerini internet ortamında gönderilen e-posta (e-mail)'lar
almaktadır. Dünya çapında internet kullanım istatistiklerini tutan
"Internet World Stats" adlı şirketin verilerine göre yalnızca 2015
yılında dünya genelinde 17 trilyon elektronik posta gönderilmiştir
(internetworldstats.com). Yine anlık istatistiki verileri tutan
worldometers.info/tr/ adlı web sitesinin verilerine göre tüm dünyada bir saniyede
binlerce e-posta gönderilmekte. Dolayısıyla artık elektronik mektupların kâğıda
dayalı mektupların yerini aldığını söylemek mümkün
PDF LİNKİ SAYFANIN AŞAĞISINDA
video anlatım aşağıda👇👇
6-Tutanak
Meclis, kurul, toplantı, mahkeme
müzakereleri sırasında söylenen sözlerin aynen yazıya geçirilmesi ile meydana gelen
yazılı belge. Ayrıca bir durumun ve veya olayın nasıl meydana geldiğini tespit
edip anlatan, ilgililer tarafından imzalanan belgelere de “tutanak” denir.
Eskiden tutanaklara “zabıt” veya “zabıtname” adı verilirdi.
Tutanak, bir tür
resmî yazışma örneğidir. Tutanak yazılması için mutlaka bir olumsuzluğun
yaşanması gerekmez. Meclis çalışmalarında, mahkemelerde, kurul toplantılarında,
kongrelerde, sınavlarda tutanak düzenlenebilir. Resmî ve özel kurumların
yöneticileri tarafından yasalara ya da mevzuata aykırı görülen tutum ve
davranışlar; tutanak yazma nedeni olabilir. Örneğin tutanak, kamu kurumlarında
suç sayılan bir olayın meydana gelmesi sonucunda yazılacağı gibi yerel yönetim
görevlilerinin iş yerlerini denetlemeleri sırasında yasa ve mevzuata aykırı tutumların
belirlenmesinde de yazılır.
TUTANAĞI OLUŞTURAN UNSURLAR
1-Toplantı adı-yeri-zamanı-saati ifade edilen giriş
bölümü
2-Toplantıda gündemi oluşturan konu ve konuşmaların
yer aldığı gelişme bölümü
3-Toplantı kararlarının yer aldığı sonuç bölümü
4-Toplantıya katılanların imzalarını attığı imza
bölümü
- Tutanak yazısına büyük
harflerle “TUTANAK” şeklinde başlık atılarak başlanır.
- Toplantının,eylemin veya
soruşturmanın tarihi, gerekçesi, amacı belirtilir.
- Olay tutanağında olay, oluş
sırasına göre bir plan içinde anlatılmalı; kişilerin konuşmaları olduğu
gibi yazılmalıdır.
- Tutanak, tutanağı hazırlayan
kişi ve görgü tanıkları tarafından imzalanmalıdır.
- Tutanakta kanaat belirtilmez
ve bir sonuca varılmaz.
- Tutanakta söylenen sözler
eksiksiz yazılmalı, olayla ilgili bilgiler doğru verilmelidir.
- Tutanakta görülen, duyulan
ve yapılanlar olduğu gibi; kararlar, kabul edilen şekliyle yazılır;
değişiklik yapılmaz.
- “Olay tutanağı”, “toplantı
tutanağı”, “ifade alma tutanağı”, “arama tutanağı”, “sınav tutanağı”, “teslim
ve tesellüm tutanağı” gibi pek çok tutanak çeşidi vardır.
- Tutanak yasal belge
hükmündedir.
Kaynak:
·
Türk
Dili ve Edebiyatı MEB Yayınları
·
Türk
Dili ve Edebiyatı Sonuç Yayınları
video anlatım aşağıda👇👇
..
pdf notlar -testler-yazılı
soruları-konu anlatımları için : derskonum.com
DİKKAT: KONU İLE İLGİLİ TEST SORULARI İÇİN TIKLA
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup Ders Notları PDF, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Mektup/E-Posta Konu Anlatımı PDF, PDF DERS NOTLARI,