12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları ANKA KUŞU YAYINEVİ
12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları ANKA YAYINLARI, 12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları, Kitap Cevapları, 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
doğru konum= derskonum
.ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. 1950’lerden başlayarak Türk edebiyatında etkili olan varoluşçuluğun, pek çok yeni tema ve kavramın (varoluş, bireyleşme, ölüm, intihar, yabancılaşma, başkaldırı, toplumdan kopukluk vb.) edebî metinlere girmesine kapı araladığı söylenebilir. Bundan daha önemlisi de söz konusu temaları işleyen yazarların yeni durum ve olguları “yeni anlatım biçimleri”yle sunma çabası içinde olmasıdır. Dolayısıyla değişen yalnız konular değil, ele alınan birey ile bu bireyi dile getiren anlatım dili ve bakış açısıdır. O yıllarda edebî metinlerin içeriğinde ve anlatım özelliklerinde yaşanan bütün bu değişimler Türk edebiyatının tarihî akışı içinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Mustafa KURT, Varoluşçuluğun Türk Edebiyatına Girişi ve İlk Etkileri
Parçaya göre 1950’lerden itibaren Türk edebiyatına bireyleşme, yabancılaşma, başkaldırı gibi temaların girişinin nedeni nedir?
- Cevap: Varoluşçuluğun ve felsefesinin Türk edebiyatında etkili olmasının etkisiyle bu kavramların edebiyat dünyamıza da girmeye başladığı kabul edilmektedir.
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
2-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Küçürek öyküler üzerine çalışırken zamanla onların bende bir çığlık izlenimi uyandırdığını sezinledim.
Bu çığlık kimin çığlığıydı, nereden gelmekteydi, niçin atılmıştı ve neye yönelikti? Doğrusu çığlığın yönü
olmaz’dı, amacı ve yeri de. O, başlı başına bir yurtsuzluğun öne sürümü idi; zamana sığamayışın, yerini
kabullenemeyişin, kendi olamayışın, kaçırılan fırsatların vb.
Küçürek öykü yazarı, sıradan ama yoğun ve özgün yaşantıları daha çok simgesel düzeyde bize anlatır.
Zira bir yoğunlaştırma göstergesi olan simge, daima kendisi olmayandır ve hep ötelere, derin anlamlara
çağrıda bulunur. Temelde görselleşen bir dünyada ve süre/hız faktörlerinin kıskacında yaşamaya çalışan 20.
yüzyıl insanı, zaman yoksuludur; uzun romanlar okumaya vakti yoktur. Dolayısıyla bu gereksinimi giderecek
“fast food” tarzı bir anlatı türü, geçmiş deneyimleri de arkasına alarak kendiliğinden gündeme gelir. Hızlı
tüketim çağının ürünü olan küçürek öyküler, bu çağın ruhuna uygun bir biçimde; anlatısını tip, olay ve betimlemeden
olabildiğince arındırır ve yaşamın sonsuz derinliğini, şimşek gibi anlık parıldamayla bir noktadan aydınlatmaya, göstermeye çalışır.
Ramazan KORKMAZ, Kavram ve İçerik Boyutuyla Küçürek Öykü
- Cevap: Çünkü küçürek öykünün başlı başına bir yurtsuzluğun öne sürümü olduğuna inanmakta ve zamana sığamayışın, yerini kabullenemeyişin, kendi olamayışın, kaçırılan fırsatların bir izdüşümü olduğunu savunmaktadır.
3. Parçada küçürek öykünün ortaya çıkışı hangi koşullara bağlanmıştır?
- Cevap: 20. yüzyıl insanı, zaman yoksuludur; uzun romanlar okumaya vakti kalmamasından ötürü küçürek öyküye yönelmiştir görüşünü savunan yazarın bundan dolayı ortaya çıktığını savunduğunu okuruz.
4. Parçada küçürek öykünün hangi özelliklerine değinilmiştir? Açıklayınız.
- Cevap: Parçaya göre yazar küçürek öykünün bu çağın ruhuna uygun bir biçimde; anlatısını tip, olay ve betimlemeden olabildiğince arındırdığını ve yaşamın sonsuz derinliğini, şimşek gibi anlık parıldamayla bir noktadan aydınlatmaya, göstermeye çalıştığını anlatmaktadır.
.
.
DİĞER TÜM SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.
Neden cevapları yok
YanıtlaSilCevaplari niye yazilmamis
YanıtlaSil