12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları ANKA KUŞU YAYINEVİ
12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları ANKA YAYINLARI, 12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları, Kitap Cevapları, 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları ANKA KUŞU YAYINEVİ üzerine bir paylaşım yazacağız.
Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.
İyi çalışmalar..
doğru konum= derskonum
doğru konum= derskonum
12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları ANKA YAYINLARI Sayfa 27
DİL BİLGİSİ
1. Aşağıdaki parçada günümüz yazım kurallarına uymayan kullanımları tespit ederek bu durumun nedenini açıklayınız.
Bugüne kadar gereğince gerçekleştiremediğimiz iyi, düzenli ve amaca uygun bir anadili eğitim-öğretimi her vatandaş için kaçınılmaz bir gereksinmedir. Bunun karşılanmasıyla, radyo, televizyon ve yazılı basında
Türkçe metinlerin hazırlanmasından okunup yayımlanmasına, söylenişine kadar göze çarpan yanlışlık ve bozukluklar, özellikle, yeterli öğrenim görmüş kimselerin görevlendirilmeleriyle, yavaş yavaş ortadan kalkabilir. Bugüne kadar kötü film çevirileri ve genellikle bozuk çeviri örnekleri anadilimizde aptal kitap,
sanırım hastayım, olamaz! gibi pek çok yozlaşmış anlatım biçimlerinin yerleşmesine neden olmuştur.
Doğan AKSAN, Yabancı Dillerin Baskısına Karşı Türkçenin Gücü
2. Aşağıdaki parçada üç noktanın (…) kullanıldığı cümleleri inceleyerek bunların metindeki işlevlerini belirleyiniz.
“Hiçbir şey düşünmüyordu. Yalnız, birbirleriyle bağlantısı olmayan, dağınık birtakım düşünceler, veya düşünce kırıntıları kafasında uçuşuyor, daha çocukluğunda gördüğü, ya da şurada burada ömründe bir sefer ömründe bir sefer karşılaştığı ve hiçbir zaman hatırlayamıyacağı birtakım insan yüzleri, gözü önüne geliyordu. V… kilisesinin çan kulesi; meyhanede bir bilârdo masası ve onun başında bir subay, bodrum katında bir tütüncü dükkânındaki püro kokusu, bir birahane, çirkef sularıyla kirletilmiş her yanı yumurta kabuğu içinde kapkara tamamiyle karanlık bir merdiven, bir yerlerden gelen çan sesleri… bütün bunlar, bir kasırga gibi dönüyor, değişiyordu. Bunlardan bazıları hoşuna bile gidiyor, onları yaşatmaya çalışıyordu,
ama bunlar çabucak kayboluyor, sönüyordu. Hem genel olarak içinde, onu ezen bir şeyler vardı… Ama pek de öyle fazla değil... Hattâ bazen hoşlandığı bile oluyordu. Hafif ürpermeler henüz dinmemişti. Bunu duymak bile biraz hoşuna gidiyordu.”
Dostoyevski, Suç ve Ceza
3. Aşağıdaki metinden kelimelerin gerçek, yan ve mecaz anlamlı kullanımlarına örnekler gösteriniz.
“Her edebî eser, izahlı veya izahsız, bir felsefe görüşü ihtiva eder. (Mevlânâ’nın ve Yunus’un Mistik, Nedîm’in Epikürcü, Hedonist, Tevfik Fikret’in Materyalist oluşu gibi). Şair veya romancı bunu eserinde izah ettiği takdirde, tenkidcinin keşfetmesine lüzum kalmaz. Fakat görüşünü izah etmez de, bâzen kendi
de farkında olmadan, özdeyişlerinin gizli manâsı halinde (şiirde heyecan ve romanda hayat halinde) ifade ederse, onun mensup olduğu felsefe sistemini bulup bir çığıra mal etmek vazifesi tenkidciye düşer. Ondokuzuncu asrın ikinci yarısından sonraki Avrupa romanlarında muharririn felsefî (Metafizik, Sosyal veya Psikolojik) düşüncesi, roman şahıslarının konuşmalarında veya iç diyaloglarında gittikçe daha izahlı şekiller almağa başlamıştır. Yirminci asırda, Proust (Pırost), Gide (Jid), Huxley (Haksliy), Sartre (Sartır), Simone de Beauvoir (Simon dö Bouva), Koestler (Keslır) ilh… gibi romancıların eserlerinde fikirler gıda maddelerindeki vitamin gibi gizli değil, sandöviç ekmeğindeki peynir gibi bellidir. Dünyanın hemen bütün büyük şair ve romancılarında felsefî düşünce açık bir temayül veya izah halinde görünür.
.
.
.
.
DİĞER TÜM SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.