12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları ANKA KUŞU YAYINEVİ.
12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları ANKA YAYINLARI, 12. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları, Kitap Cevapları, 12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları,
derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
doğru konum= derskonum
.
.
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 229 Cevapları Anka Yayınevi
DİL BİLGİSİ
1. Düşe Çağrı ve Doğruluk Kaygısı metinlerindeki günümüz yazım kurallarına uymayan kullanımları belirleyerek bu durumun nedenini açıklayınız.
- Cevap:
2. Batı’ya Yönelmek, Kendimizi Bulmak metninden alınan aşağıdaki cümlelerde iki noktanın kullanım amacını belirleyiniz.
a. Yüz elli yıldan bu yana sorup duruyoruz: Batı’ya mı yönelelim, yoksa kendimize mi dönelim?
- Cevap:
b. Yahya Kemal, önemli bir ilke koymuştu: Okuldan ülkeye dönelim, diyordu.
- Cevap:
c. Sartre’ı anımsayalım: “İnsan çevresiyle tutsaktır.” diyordu.
- Cevap:
3. Batı’ya Yönelmek, Kendimizi Bulmak metninden alınan aşağıdaki cümlelerdeki noktalama yanlışlarını belirleyiniz.
a. Giderek, “insan, insan kişiliğiyle de tutsaktır.” diyebiliriz.
- Cevap:
b. Ne var ki Divan Şiirimizi de böyle görebilmek için Yahya Kemal’in Batı’lı gözü gerekmiştir.
- Cevap:
c. Anımsatmakta yarar var: Andre Gide (Andre Cid), genç sanatçıya öğüdünde, “Öykünmekten korkma, kişiliğin yoksa ne denli kaçınsan öykünmenin içinde bulursun kendini, kişiliğin varsa o zaman iş başka, öykündüğün nesne kişiliğinde erir, giderek biler senin kişiliğini” demişti.
- Cevap:
4. Düşe Çağrı adlı metinden alınan paragraftaki örnekle hangi düşünce vurgulanmıştır?
… Madame Rachilde’in (Madam Raşild) “Güneş Satıcısı”nı (le Vendeur du Soleil) bir türlü unutamam, çok anlattım onu okurlarıma, bir kez daha anlatayım: Paris’in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir acaba o adamın sattığı? En sonunda söylüyor: “Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran, ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın! bakın! sizin bütün hulyalarınızdan güzel değil mi?” Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor, ancak bir iki kişi: “Sahi! ne de güzelmiş!” diyorlar.
- Cevap:
5. Aşağıdaki paragrafın ana ve yardımcı düşüncelerini belirleyiniz.
insan aklı üşengeçtir, yeniliği sevmez, çocuklar bile gelenekçidir çeşidinden kestirip atmalar, gerçekliğe haksızlık etmektir bence. Tam tersine bebekle, taşla, çamurla oynar gibi seve seve dille oynuyor, sözcükleri birbirine çatarak yepyeni bileşimler kuruyor çocuklar. Bunu da zor bir iş yaparmış gibi değil kolayca ger- çekleştiriveriyorlar. Kurala sarılmalarıysa, öğrenci tutumlarından çok oynama olanaklarını sınama özgürlükleriyle aydınlatılabilir. işte bu özgürlüklerinin engellendiğini görünce canları sıkılıyor çocukların. Yaşları ilerledikçe dilde kuralların tek değil çok olduğunu, bu durumun da başlı başına bir özgürlük olduğunu anlayıp seviniyorlar. Belki de onun için, sözcükleri serbestçe sözcüklere yakıştırmaları duralıyor bir süre, özellikle okula başladıkları ilk yıllarda; ondan sonra açılıyorlar gene. Tek bir kalıba göre değil, çeşitli kalıplara göre “uyduruyorlar” artık. Ne var ki o zaman da herkesçe bilinip kullanılanı, yani daha önce başkalarının bulduğunu bulmuş oluyorlar.
Nermi UYGUR, Güneşle
- Cevap:
DİĞER TÜM SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.
Cevaplar yok
YanıtlaSil