DENEME TÜRÜ KONU ANLATIMI,
DENEME TÜRÜ KONU ANLATIMI, DENEME TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ, Deneme Yazılarının Amaçları, DENEME YAZARININ ÖZELLİKLERİ, Deneme ile Sohbet arasındaki farkı, Edebiyatımızda Deneme Türünde Bazı Önemli Eserler
Serbestçe seçilen bir
konuda, düşündürücü, öğretici, yazarın içtenliğinden gücünü alan, inandırıcı ve
ufuk açıcı özellikleri olan metin türüne
deneme denir.
DENEME
TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
èDeneme “ben”in ülkesidir.
Deneme “ben” merkezli bir yazıdır, yani denemede yazarın çıkış noktası kendisidir.
Denemede her şey, deneme yazarının kişisel duygu, düşünce ve dünya görüşü
açısından değerlendirilir.
èDenemede, konu sınırı yoktur.
Yazar, serbestçe seçtiği bir konudaki duygu ve düşüncelerini ortaya koyar.
èDenemeyi diğer türlerden
ayıran en önemli nokta, denemenin dil ve söyleyiş özellikleridir:Denemede;
felsefî, sosyolojik, ilmî, tarihî temalar ve olaylar bireysel dilin sağladığı rahat
ve duygu yönü olan bir söyleyişle ortaya konur. Bayağılaşma noktasına inmeyen
bir içtenlikle terim ve felsefî kavramların ağırlığından uzak bir ciddiyet, denemenin üslubunu birlikte
belirler.
èDenemede açık, duru ve
akıcı bir anlatım kullanılır.
èYazar; söylediklerini kanıtlama,
belgeleme yoluna gitmez ve öne sürdüğü düşünceleri kesin
yargılara bağlamaz. Bu durumda
denemelerin inandırıcılığı yazarın
içtenliğinden gelir. İspatlama amacının olmaması denemeyi makaleden
ayıran önemi bir özelliktir.
èDeneme türünün kurucusu
kabul edilen Montaigne denemeyle ilgili şöyle söyler: Herkes önüne bakar ben
içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir; hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım.
èBu türün dünya
edebiyatındaki öncüsü “Denemeler” (Essais) adlı ünlü eseriyle 16. yüzyıl
Fransız yazar Montaigne’dir. Ayrıca Fransız edebiyatında Alain (Alen), İngiliz
edebiyatında Bacon (Beykın), Charles Lamb (Çarls Lamp) önemli deneme
yazarlarıdır.
èTürk edebiyatında Fecr-i Ati
Dönemi sanatçılarından Ahmet
Haşim’in “Bize Göre” ve “Gurabâhâne-i Laklakan” adlı yapıtlarındaki kimi
parçalar deneme türünün
ilk örnekleri sayılabilir.
Deneme türünün edebiyatımızdaki en
başarılı temsilcisi ise Nurullah Ataç olarak bilinir.
èDeneme türünün
diğer önemli temsilcileri
arasında Suut Kemal Yetkin,
Ahmet Hamdi Tanpınar,
Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Fethi
Naci, Vedat Günyol, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anday ve Selim İleri sayılabilir.
èDeneme yazılarında farklı anlatım
türleri bir arada kullanılabilir; genelde açıklayıcı, söyleşmeye bağlı ve
düşsel anlatım türleri kullanılır.
èDenemede dil genelde
göndergesel ve heyecana bağlı işlevlerde kullanılır.
Deneme
Yazılarının Amaçları
èZevk vererek okuyucuyu
düşünmeye yöneltmek; pratik hayatın gerçekleriyle kişi ilişkisini ortaya
koymak; kültür alanındaki değişme ve gelişmelerle, zamanın akışını gözden uzak
tutmadan, insanın nasıl zenginleştiğini ifade etmek; insanın birey olarak zaman
ve toplum karşısındaki tavrını felsefeye özgü ciddiyetle, bilimsel yazılara
özgü kesinliğe yer vermeden dile getirmek. Denemeler, rahat okunabilen düşünce
yazılarıdır. Denemede; kanıtlama, düşünceleri okuyucuya benimsetme, belge sunma
gibi amaçlar güdülmez. Denemenin inandırıcılığı, ele alınan konunun içtenlikle
anlatılmasından kaynaklanır.
DENEME
YAZARININ ÖZELLİKLERİ
èBaşarılı bir deneme yazarı;
dili doğru ve güzel kullanan, düşünce ufku açık, duyguları yücelmiş, kültür
alanına özgü bilgi birikimine sahip, kendi doğrularının dışında da doğruların
varlığını kabul edebilen bir kişidir.Bu özellikleri taşıyan denemecilerin
kaleminden çıkan yazılar okurun genel kültürünü artırır, onun önüne daha önce
bilmediği veya sezemediği düşünce ve duygu ufukları açar.
èDeneme yazarı birtakım
felsefe öğretilerinden, edebiyat akımlarından ve sanat görüşlerinden
yararlanmakla birlikte daha çok, kişisel yaşantılarından, gözlem ve
deneyimlerinden esinlenir.
èDeneme yazarı devamlı bir
yoklayış ve arayış içerisindedir. Kendi iç dünyasına ve dış dünyaya karşı bir gözlemci
pozisyonundadır. Denemeci hep “ben”inden, yani kendi dünyasından hareket eder;
olayları ve insanları anlatırken hep kendisiyle karşılaştırmaya girer.
èDenemeci, içten bir üslupla
gözlem ve deneyimlerinden yola çıkarak kendisiyle konuşur gibi, hatta yanında
biri var da duygu ve düşüncelerini onunla paylaşıyormuş gibi yazar. Kendisini
anlatıyormuş gibi yapar fakat aslında diğer insanların duygu ve düşüncelerine
ışık tutmak amacındadır. Kişisel duygu ve düşüncelerine yer verir ama bunları kanıtlamaya
kalkışmaz.
Deneme ile Sohbet arasındaki fark:
Denemede yazarın kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir anlatımı söz konusudur; sohbette ise yazarın okuyucuyla konuşuyormuş gibi bir anlatımı vardır.
Deneme yazarı; dilin inceliklerinden yararlanarak edebî bir dil ve etkili bir anlatım sergiler; sohbette ise günlük konuşma dili ve yalın bir anlatım vardır.
Edebiyatımızda
Deneme Türünde Bazı Önemli Eserler
Salah Birsel è Ah
Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Kahveler Kitabı, Elmas Boğaziçi,
Halley Kimi Kurtarır, İstanbul-Paris, Kahveler Kitabı, Şiir ve Cinayet,
Sergüzeşt-i Nono Bey
Ahmet Haşim è Bize
Göre, Gurabâhâne-i Laklakan
Nurullah Ataç èArarken,
Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Dergilerde, Okuruma Mektuplar, Sözden Söze
Yahya Kemal Beyatlı èAziz
İstanbul (deneme, makale, söyleşi),Edebiyata Dair (deneme, makale, söyleşi),
Eğil Dağlar (deneme, makale, söyleşi)
Ahmet Hamdi Tanpınar è Beş
Şehir, Yaşadığım Gibi
Suut Kemal Yetkin è Düşün
Payı, Edebiyat Üzerine, Günlerin Götürdüğü, Sanat Meseleleri
Falih Rıfkı Atay èEski
Sanat, Niçin Kurtulmak, Pazar Konuşmaları