sponsorlu reklam Admatic -sponsor

Milli Edebiyat Akimini Hazirlayan Kosullar

Milli Edebiyat Akımını Hazırlayan Koşullar:MİLLİ EDEBİYAT, Milli Edebiyat Akimini Hazirlayan Kosullar, Milli Edebiyat Akımını Hazırlayan Koşullar, MİLLİ EDEBİYATIN OLUŞUMUNU HAZIRLAYAN, 
II. Meşrutiyet dönemi Osmanlı toplumunda Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük ol­mak üzere dört ana siyasal görüş vardı. Bunlar­dan Batıcılık, Osmanlı İmparatorluğunu kurtar­mak için her alanda Doğu uygarlığından çıkıp Ba­tılı değerleri benimseme çabası idi. Osmanlıcılık, imparatorluk sınırları içinde yaşayan Türk, Arap, Yunan, Ermeni, Arnavut, Sırp, Bulgar... uluslarını Osmanlılık ruhu içinde eritmeyi amaçlıyordu. İs­lamcılık ise İslam dinine mensup olan her ulusu bir araya toplayarak büyük bir İslam devleti kur­mayı öngörüyordu.

II. Meşrutiyet'in ilanıyla (1908) birlikte, Os­manlı devleti sınırlan içinde yaşayan çeşitli ulusla­rın bağımsızlık istekleri çoğaldı. Bulgaristan'ın ba­ğımsızlığını ilan etmesi. Girit'in Yunanistan'a katıl­ması, Yemen'in ayaklanması ve Aravutluk'un başkaldırması gibi olaylar birbirini izledi. Avrupalı­ların kışkırtmalarıyla doruk noktasına ulaşan bu isyanlar ve milliyetçilik hareketleri, Osmanlı devle­tinin dağılması sürecini hızlandırdı. Osmanlıcılık ve İslamcılık görüşleri böylece geçersiz duruma geldi. Batıcılık düşüncesi de artık pek ilgi görmü­yordu; çünkü her alanda Batı'yı taklit eden Os­manlı devleti Batı'nın sömürgesi durumuna düş­müştü. İşte bütün bu gelişmelere tepki olarak Türkçülük ya da Türk milliyetçiliği düşüncesi güç kazandı ve bu durum edebiyat alanında Milli Ede­biyat akımının doğmasını sağladı.
Milli Edebiyat akımının kökleri aslında Tanzi­mat dönemine kadar götürülebilir. Ahmet Vefik Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Cevdet Paşa... gibi sanatçılar tarafından başlatılan dil ve tarih çalış­maları 20. yüzyılın başlarından itibaren siyasal bir akım niteliği kazanmış ve Türkçülük düşüncesinin doğmasına yol açmıştı.
Milli Edebiyat akımının doğusundaki etken­lerden biri de Mehmet Emin Yurdakul'un şiirleri­dir. 1876'da Sırpların ayaklanmasıyla başlayan ve 1897'deki Osmanlı - Yunan savaşına kadar meydana gelen olaylar bir dizi tepkiyi doğurur. Meh­met Emin Yurdakul, bu savaşla ilgili olarak Sela­nik'teki Asır gazetesinde "Cenge Giderken" baş­lıklı şiirini yayımlar:
"Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur
Sinem, özüm ateş ile doldur
İnsan olan vatanın kuludur
Türk evladı evde durmaz giderim..."
dizeleri hem milliyetçilik düşüncesini hem de dil konusundaki bir anlayışı dile getirmektedir. Üste­lik halkın konuştuğu dille yazılan bu şiirde hece ölçüsü kullanılmıştır. Bütün bunlar Fecr-i Âti'nin o ağdalı, sanatlı diline ve aruz ölçüsüne bir karşı çı­kıştır.
Mehmet Emin Yurdakul'un şiiri Meşrutiyet'in ilanından sora bilinçli bir çizgiye oturur ve bir akım niteliği kazanır. Milli Edebiyat adıyla anılan bu akımı asıl başlatanlarsa, Selanik'te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp'tir. Nisan 1911'de yayımlanan Genç Kalemler'in ilk sayısında yer alan ve Ömer Seyfettin tarafından yazıldığı belli olan -aslında imzasız- "Yeni Lisan" başlıklı yazı. bu edebiyatın bildirgesi gibidir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk