- Etkinlik:“Yaşayan Türkçe”, “Öz Türkçe” kavramları çerçevesinde Türkçenin sadeleşme sürecini tartışınız. Ulaşılan sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Bir dilin varlığını sürdürmesi ve gelişilmesi onun yabancı yabancı kelime ve kavramlardan arındırılmasıyla olur. Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte Arapça ve Farsça dilimizi oldukça olumsuz etkilemiş, dönemin sanat ve bilim adamları dil konusunda gerekli hassasiyeti göstermemişlerdir. Bu yüzden Arapçadan ve Farsçadan dilimize oldukça fazla kelime ve dil kaidesi yerleşmiştir. Bu da aydın kesim ile halk tabakası arasında bir uçurum oluşturmuştur.
Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının dili sadeleştirme çabaları sonuç vermiş öz Türkçe anlayışına geri dönülmüştür.
Onlar dilimize Arapça ve Farsçadan girmiş yabancı dil kaidelerini dilden atmışlar, dilimize yerleşmemiş yabancı kelimelerden dili temizlemişlerdir.
- Etkinlik: Günümüzde Türkçe ne tür tehlikelerle karşı karşıyadır? Dilimizin yozlaşmaması, estetik
bir biçimde konuşulması için neler yapılmalıdır? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Günümüzde de dilemiz batı dillerinin etkisi altındadır. Özellikle teknolojinin gelişmesi , yeni kelime ve kavramların hiçbir kurala tabi tutulmadan dilimize girmesine sebep olmuştur. Bu gelecek açısından bir tehdit olma boyutuna gelmiştir.
Bu toplumun Her bir ferdi dili korumak ve yaşatmakla sorumludur. Günlük konuşma ve yazışmalarımızda dili kullanırken onun yapısını bozmamaya dikkat etmeli, kısaltmalardan güdük konuşmalardan kaçınılmalıdır.
- Etkinlik: Toplumda hangi tür yazılara niçin önem verildiğini tartışınız. Elde edilen sonuçları defterinize yazınız.
Toplumda sanatsal yazılara önem verilir. Çünkü bunların edebi değeri vardır. Sözün etkili olması onu iyi kullanmaktan geçer. Edebiyatçılar da iyi kullanan insanlardır. Yazdıkları yazılar bu yüzden dikkate alınır ve okunur.