ANLATIM TÜRLERİ VE ÖRNEK METİNLER
Kullanılan Anlatım türü
|
Bu anlatım türüne örnekler
|
Betimleyici
anlatım
|
Kırış kırış bir yüz... Altmış yılın çizgileri... Askerlikten kalma bir kurşun yarası izi... Çukura kaçmış çakır gözler... Dünyanın kahrına dayanmaya çalışan, gelecekten umudu kalmamış bir adam.
|
Öyküleyici
anlatım
|
Yatağın altında yeşil, tahtadan bir sandık duruyordu. Onu açtım. Az daha sevincimden haykıracaktım. Annemin bir hafta önce İstanbul'dan gönderdiği hediyeler içinde çıkan kaşağı pırıl pırıl parlıyordu. Hemen kaptım. Tosun'un yanına koştum. Karnına sürtmek istedim. Rahat durmuyordu.
|
Açıklayıcı anlatım
Edebiyat
Fatihi
|
Divan edebiyatı Arap ve Fars edebiyatının Türk edebiyatındaki uzantısıdır. Hem içerik hem de biçim yönünden tam bir taklittir Divan edebiyatı. İşlenen konulara doğru düzgün bir konu eklenmemiştir. Biçim için de geçerlidir bu. Divan şairi, bu açmazdan kurtulmak için söz oyunlarına başvurmuştur. Bu nedenle Divan edebiyatı bir marifet gösterme edebiyatıdır.
|
Tartışmacı Anlatım
|
Kimi sanatçılar, sanatın amacını içerik olarak görür. Onlara göre iletecek bir şeyi olmayan, tek satır bile yazmamalı. Kimileri ise sanatı biçim olarak algılar. Onlara göre güzel olmayan hiçbir şey sanatsal değildir. Oysa sanatta içerikle biçim etle tırnak gibidir.
|
Lirik anlatım
|
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
|
Düşsel anlatım
Edebiyat Fatihi
|
Hâlâ havada uçmaktaydı Atreju. Kırmızı pelerini arkasında coşkun kıvrımlarla dalgalanıyor, deri bir kemerle yatırdığı simsiyah kıvırcık saçları rüzgârın etkisinde uçuşuyordu. Beyaz uğur ejderhası Fuchur (Fuchır), gökyüzündeki dağınık bulutların ve sisin arasından ağır ağır, dalgalana dalgalana uçmaktaydı. Bir aşağı, bir yukarı; bir aşağı, bir yukarı...
|
Emredici Anlatım
|
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
|
Söyleşmeye Bağlı Anlatım
|
GÖZLEM EVİ MÜDÜRÜ - (Güler.) Vaktiniz varsa hay hay!
YOLCU - (Ağlamaklı) Yok, ne yazık ki, vaktin yok. Çok geç kaldım.
GÖZLEM EVİ MÜDÜRÜ - Çok geç kaldınız!
ARABACI - Bey, hemen gidelim! Ben yıldız da gösteririm size!
YOLCU - (Azarlar.) Görmüyorum dedim yahu, göz doktoru musun sen?
|