Divan Edebiyatında Orta Nesir Örnekleri
KAYNAK:CEMALAKSOY
Risale
Ne bir alim ne bir edebiyatçı ne de bir tarihçi olan Koçi Bey; devlet yönetimindeki aksaklıklar hakkında IV. Murat’a sunduğu risaleleri ile ünlenmiş bir kişidir. Osmanlı’nın geçmişteki başarılarının nedenlerini detaylıca araştıran Koçi Bey risalelerinde, hali hazırdaki yönetimin ne tür değişiklikler yapması gerektiğini dile getirmiştir
“İmdi ma’lum-ı hümayun ola ki şer-i şerifin bekası ilimledir ve ilmin bekası ulema iledir ol cihetten ecdâd-ı izâları zamanında ilme ve erbabına olan hürmet ve izzet bir devlette olmamıştır. Ve anlara olan riayet semeresiyle nice asar-ı cemîle müşâhade etmişlerdir. İntizam-ı Hâl-i ulema, mühimmat-ı din ve devlettir bu esnada gayet muhtel ve müşevveş olup hâlleri diğer- gün olmuştur.”
Mir’âtü’l-Memâlik
Seydî Ali Reis(1498-1562)in bu eseri Türk edebiyatındaki en eski ve önemli gezi hatıra kitaplarından biridir. Kanuni döneminde mısır kaptanlığı görevine getirilmiş bir denizci olan Seydi Ali Reis, bu eserinde Mısır kaptanlığı görevine getirilmesinden başlayarak Hindistan yolculuğuna, oradan da İstanbul’ a dönünceye kadar başından geçen olayları anlatır. Hint Okyanusu’nda Portekizlilerle savaşan, ardından büyük bir fırtınaya yakalanan, karaya çıktıktan sonra Hindistan, Afganistan, Maveraünnehir, Horasan, İran , Irak’ta ilginç olaylarla karşılaşan Seydi Ali Reis, üç buçuk yıl süren bu maceralı yolculuğun sonunda İstanbul’a ulaşır. İşte ”Mir’âtü’l-Memâlik”in konusu, bu yolculuktur.
“Mirza hoş-hal olup ve atasının fermanlarını görüp ve ruhsat verip Kabil’e bir miktar adem ile dört big gönderip bizi dahi onlara konuşup yine Lahor’ gelinip ve şah Ebu’l-Me’ali’yi tutup bent ile kal’-i Lahor’a gönderip hapsettiler ve bu hakire tarih caizesi için pervane verip beherden bir lak harçlık Himmet edip bigler ile Lahor’da cem olup gitmek tedarikinde olduk ve hind’ün acayibin ve ğarayibin seyr edip cümle-i ğarayibinden biri dahi budur ki: Keferesine, Ehl-i Gücarat-ı bani yan ve Ehl-i Hindistan-ı Hindu anlar kitabi değillerdir. Kıdem-i aleme kayillerdir.Bir ölse ölüsü dirisine yüklenip daya kenarına gelip ölülerin ateşe yakarlar.”