Batılı Anlamda İlk Hikaye Küçük Şeyler ( Sami Paşazade Sezai)
Sami Paşazade Sezai : "Küçük Şeyler" adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur.
KÜÇÜK ŞEYLER: Sami Paşazade Sezai; hikâye; edebiyatımızdaki Batılı anlamda ilk hikâye eseridir; küçük hikâye türünün ilk örneğidir; yazar bu eserini Alphonse Daudet’in etkisiyle yazmıştır…
Yazınımızda ilk gerçekçi öykülerin ortaya çıktığı bir eserdir.
Küçük Şeyler'de biri Alphonse Daudet'ten çeviri olmak üzere yedi öykü vardır. Yazar, kitabın başına koyduğu ön sözde, "anlatının artık şaşırtıcı olayları çocukça bir anlatımda anlatmaktan çıktığını, doğanın gizlerine karşı bilimlerin ve fenlerin kazandığı zaferlerle ve insanlığın yüreğiyle ilgili olarak yıllarca süren incelemelerin ortaya koyduğu bilgilere dayanarak yazıldığını" söyler ve "Buna,'edebiyat otopsisi bilimi' diye ekler. Bu ön sözdeki anlatı tanımı, Gerçeklilik ve Doğalcılık akımlarının tanımı olarak görülebilir....
GENEL BİLGİLER:
Küçük Şeyler'deki hikayeler küçük insanların sıradan olaylar çevresindeki hayatlarından kesitler olarak sunulmuş anlatımlardır. Küçük, önemsiz, derinliksiz görülen hayatların önemli ayrıntıları, derin teşrihleridir. Sami Paşazade Sezai, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikayelerde, kendi kaygıları, kendi özlemleri, kendi problemleri içinde yaşayan küçük insanları, başkalarına küçük ; ama kendilerince büyük dünyalarında yakalamayı başarmıştır. Onların hülyaları, özlemleri, sevgileri büyüktür. İnsana dikkatli bir bakış vardır. Dilsitan'ın aşkı kendince "latif'tir. Paskal, sanatına uygun olarak, "bütün geceler" sevdiğini güldürmeyi tahayyülle sabahlar. Kediler hikayesinin beyi, kedilerin istila ettiği evde bulamadığı huzuru sokakta nafile arar. Yalnız bir yaşlının dramını bu hikayede derinden duyarız. Kişileri, kendi hayatları, kendi tabii mihverinde yaşarken tanıma fırsatı buluruz. Selim İleri, o "kişileri bireysel serüvenleri çerçevesinde" ele almıştır diye değerlendirir. İsmail Hikmet (Ertayları) ise, onun üslubunu "şeffaf, hassas, bikarar, hatta bazı cihet1erinde nalan" ifadesiyle değerlendirerek, hikayelerin "hemen hepsinde hakikat-i içtimaiyenin bir köşesi tekmil bedahet-i girye-fermasıyla manzurdur" hükmünü verir.
Küçük Şeyler Tanıtım Özeti
Hâlid Ziya, Kırk Yıl adlı anılarında, Yine bir gün kitapçıda, İstanbuldan yeni gelmiş şeyleri gözden geçirirken, Sâmipaşazâde Sezâi Beyin Küçük Şeyler kitabını gördüm. Küçük Şeyler beni çıldırttı. Sanat heyecanım içinde bu kitaptan duyduğum zevke ve neşeye yetişebilecek bir duygulanma bilmiyorum. Bu bana yeni bir ufuk, ülkenin yayın ve sanat göğünde vaadlerle dolu parlak bir doğuş göstermiş oldu. Küçük hikâyelerin tercüme denemeleriyle geçen zamanın ve bu Küçük Şeyler kitabıyle yinelenen temasların bende biriktirmiş olması gereken bir heyecan toplamı, (...) sanki gelecek yılların dölyatağına düşerek hayata çıkmak zamanını beklemeye başlamış bir gebelik tohumunu meydana getirmiş olacak ki, yazı mesleğinde en çok sevdiğim küçük hikâyelerden kim bilir ne kadar yazmış oldum, diyerek kendisini öykü yazmaya yönelten etkenin Küçük Şeyler olduğunu söylemektedir.
Sami Paşazade Sezai : "Küçük Şeyler" adlı eseriyle modern hikâyeyi oluşturmuştur.
KÜÇÜK ŞEYLER: Sami Paşazade Sezai; hikâye; edebiyatımızdaki Batılı anlamda ilk hikâye eseridir; küçük hikâye türünün ilk örneğidir; yazar bu eserini Alphonse Daudet’in etkisiyle yazmıştır…
Yazınımızda ilk gerçekçi öykülerin ortaya çıktığı bir eserdir.
Küçük Şeyler'de biri Alphonse Daudet'ten çeviri olmak üzere yedi öykü vardır. Yazar, kitabın başına koyduğu ön sözde, "anlatının artık şaşırtıcı olayları çocukça bir anlatımda anlatmaktan çıktığını, doğanın gizlerine karşı bilimlerin ve fenlerin kazandığı zaferlerle ve insanlığın yüreğiyle ilgili olarak yıllarca süren incelemelerin ortaya koyduğu bilgilere dayanarak yazıldığını" söyler ve "Buna,'edebiyat otopsisi bilimi' diye ekler. Bu ön sözdeki anlatı tanımı, Gerçeklilik ve Doğalcılık akımlarının tanımı olarak görülebilir....
GENEL BİLGİLER:
Küçük Şeyler'deki hikayeler küçük insanların sıradan olaylar çevresindeki hayatlarından kesitler olarak sunulmuş anlatımlardır. Küçük, önemsiz, derinliksiz görülen hayatların önemli ayrıntıları, derin teşrihleridir. Sami Paşazade Sezai, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikayelerde, kendi kaygıları, kendi özlemleri, kendi problemleri içinde yaşayan küçük insanları, başkalarına küçük ; ama kendilerince büyük dünyalarında yakalamayı başarmıştır. Onların hülyaları, özlemleri, sevgileri büyüktür. İnsana dikkatli bir bakış vardır. Dilsitan'ın aşkı kendince "latif'tir. Paskal, sanatına uygun olarak, "bütün geceler" sevdiğini güldürmeyi tahayyülle sabahlar. Kediler hikayesinin beyi, kedilerin istila ettiği evde bulamadığı huzuru sokakta nafile arar. Yalnız bir yaşlının dramını bu hikayede derinden duyarız. Kişileri, kendi hayatları, kendi tabii mihverinde yaşarken tanıma fırsatı buluruz. Selim İleri, o "kişileri bireysel serüvenleri çerçevesinde" ele almıştır diye değerlendirir. İsmail Hikmet (Ertayları) ise, onun üslubunu "şeffaf, hassas, bikarar, hatta bazı cihet1erinde nalan" ifadesiyle değerlendirerek, hikayelerin "hemen hepsinde hakikat-i içtimaiyenin bir köşesi tekmil bedahet-i girye-fermasıyla manzurdur" hükmünü verir.
Küçük Şeyler Tanıtım Özeti
Hâlid Ziya, Kırk Yıl adlı anılarında, Yine bir gün kitapçıda, İstanbuldan yeni gelmiş şeyleri gözden geçirirken, Sâmipaşazâde Sezâi Beyin Küçük Şeyler kitabını gördüm. Küçük Şeyler beni çıldırttı. Sanat heyecanım içinde bu kitaptan duyduğum zevke ve neşeye yetişebilecek bir duygulanma bilmiyorum. Bu bana yeni bir ufuk, ülkenin yayın ve sanat göğünde vaadlerle dolu parlak bir doğuş göstermiş oldu. Küçük hikâyelerin tercüme denemeleriyle geçen zamanın ve bu Küçük Şeyler kitabıyle yinelenen temasların bende biriktirmiş olması gereken bir heyecan toplamı, (...) sanki gelecek yılların dölyatağına düşerek hayata çıkmak zamanını beklemeye başlamış bir gebelik tohumunu meydana getirmiş olacak ki, yazı mesleğinde en çok sevdiğim küçük hikâyelerden kim bilir ne kadar yazmış oldum, diyerek kendisini öykü yazmaya yönelten etkenin Küçük Şeyler olduğunu söylemektedir.