Mânileri yapısı ve konuları yönlerinden çeşitlere ayırabiliriz.
I. Yapı Bakımından Mâni Çeşitleri
A. Düz ya da Tam Mâni: Yedişer heceli dört dizeden oluşan manilere düz ya da tam mâni denir.
Gel bakma kimseye hor
Halkı yorma kendin yor
Yıkmak için çok düşün
Yıkmak kolay yapmak zor
B. Kesik ya da Cinaslı Mâni: Birinci dizesindeki hece sayısı yediden az olan manilerdir. Dizeler cinaslı uyaklarla kurulur. Bunun için bunlara cinaslı mani de denir. Cinas, söylenişleri aynı, anlamları ayrı olan sözcüklerle yapılan bir sanattır:
Bağ bana
Bahçe sana bağ bana
Değme zincir kâr etmez
Zülfün teli bağ bana
Kesik manilerde birinci dize, cinaslı uyağı oluşturan sözcük ya da sözcük öbeğidir. Anlamlı da olsa anlamsız da olsa düşünceye bir giriş ve uyağa başlangıç niteliğinde olduğundan mâninin yapısında ve anlamında bir aksaklığa yol açmaz. Kimi mânilerde aradaki iki dizeyi çıkarmakla da mâninin kuruluşu bozulmaz. Çünkü kesik manilerde anlam birliği beyittir.
Mâninin altılı biçimi: Mâninin ikinci ve üçüncü dizeleri atılmış biçimi:
Sarayım Sarayım
Bülbül bekler Sarayım Yıktı kalbim Sarayım
Bir haine dil verdim Bergüzarı istemem
Yıktı gönlüm Sarayım Seni bir yol Sarayım
Bergüzarı istemem
Seni bir yol Sarayım
Kesik manilerde birinci dize yedi heceli olursa, "doldurmalı kesik mâni" ya da "ayaklı mâni"adını alır:
Ah demedi demedi
Elinde gül demedi
Ben nasıl güleceğim
Yâ bana gül demedi
Cinaslı ya da cinassız kesik mânide, kimi zaman tam mânilerde, mâni metninden önce bir ünlem, bir seslenme sözü söylenir, buna da mâninin uyak kelimesi koşulur. Bu ünlem sözü bölgeye ve mâninin konusuna göre değişiktir: Azizim, azizem, azziyem, men aziz, bala, balacan, ele mi, geç gönül, var geç gönül, gör bir âfet, âşık, âşık der, baba, baba der, lala der... İstanbul "Meydan Kahveleri" geleneğinde bu ünlem sözleri "adam aman"idi.
Adam aman yâr asar Adam aman kuzusu
Hekimsen bak nabzıma Çay kuru çeşme kuru
Cerrah isen yara sar Nerden içsin kuzu su
Beni kimse asamaz Beni yakıp bitiren
Asar ise yâr asar Bir ananın kuzusu
C. Yedekli ya da Artık Mâni: Düz manilerin sonuna uyakları aynı olan iki dize daha getirilerek yapılan manilere denir. Bunların kesik mâniden ayrılan yönü uyakların cinaslı olmayışı ve ilk dizelerin bir anlam taşımalarıdır:
Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yâreliyim
Gülerim sağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi .
D. Karşılıklı Mâni (Deyiş): İki kişinin karşılıklı olarak söyledikleri manilere deyiş adı verilir. Bunlar sorulu cevaplı biçimde düzenlenir. Böyle mânilerde kimi zaman mâninin kimin ağzından söylendiği belirtilir:
Ağa - Adilem sen nâçarsın Âdile - Ağam derim nâçarım
İnci mercan saçarsın İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca Dünya deniz olunca
Gülüm nere kaçarsın Ben kuş olup uçarım
E. Katar Mani: Bir konu bütünlüğü içinde birbiri ardı sıra gelen mânilere katar mâni denir. Kilisli Rıfat Bilge’nin "Maniler" adlı eserinde 'İsmail Aleyhisselâm Hakkında Olan" başlığı altında 43 mâniden oluşan katar mâni örneği vardır. Aşağıya bu mânilerden ilk iki tanesi alınmıştır:
Baharı benzer yaza
Şahini mail baza
Bu bir katar ma'nîdir
Bir bir diyelim size
Evvel Allah adına
Şükürler bir yâdına
Mil çekilsin ol göze
Hor bakar üstadına
Selasettin kuşudur
Kiremitlere giren.
Ona atmaca derler
Aşar dumanlı dağı
F. Karşı-beri: Yukarıdaki mani çeşitleri dışında karşı-beri bazı kaynaklarda mani çeşidi olarak geçmektedir. Karşı-berilerde karşılıklı olarak ve sıra ile kişiler iki dize söylerler; ikinci dizeler kendi arasında uyaklıdır:
Beriki : Kuşlardan hangi kuştur
Karşıki: Yavrusuna süt veren?
Beriki: Kuşlardan hangi kuştur
Karşıki: Boynunda var yel bağı?
A. Niyet, fal (yorum) manileri: Bunlar Hıdrellez, bahar bayramı ve kış geceleri yapılan sohbet toplantılarında söylenir.
B. Sevda manileri: Anadolu'nun bazı yerlerinde bahar ve Hıdrellez törenlerinde oğlanlarla kızlar karşılıklı olarak mani söylerler.
C. İş manileri: Köy ve kasabalarda kışlık hazırlık işlerinde, imece usulü çalışan kişiler arasında söylenen manilerdir.
D. Bekçi davulcu manileri: Gece bekçileri ve ramazan davulcularının söyledikleri manilerdir.
E. İstanbul sokaklarında satıcıların söyledikleri maniler: Gezici satıcılar mısır-buğday, keten helvası, macun gibi şeyler satarken maninler söyleyerek mahalle halkının dikkatini çekmeye ve onları eğlendirmeye çalışırdı.
F. İstanbul meydan kahvelerinin cinaslı manileri: Eski İstanbul’daki meydan kahvelerinde, külhanbeyi şairlerinin karşılaşmalarının bu çeşit bir ustalık yarışı olduğunu Tahir Alangu söyler.
G. Doğu Anadolu'da hikâye manileri: Doğu Anadolu bölgesindeki hikâyelerin içindeki türküler arasına yerleştirilen bu tür mânilere Kars'ta "Peşrevî" denir. Bu geleneğin Türkmenistan'daki Türkmenler arasında da yaşadığı söylenir.
H. Mektup manileri: Gurbet, özlem, kavuşma, mahpusluk, ayrılık durumlarında birbirlerinden uzak kalanların birbirlerine yazdıkları mektuplara giren manilerdir.