DİĞER TÜM DENEMELER İÇİN TIKLAAA
1. (I) Attila İlhan'ın bütün şiirlerini okuyanlar, Sisler Bulvarı'nda usta bir şairin eserleri ile karşı karşıya olduklarını anlar. (II) Ama sonradan onun gerek imge oluşturmada gerek şiir kurmada daha yükseklere tırmandığını kabullenirler. (III) Şiirlerinin sonuna konulan "Meraklısı için notlar", o şiirin nasıl yazıldığıyla ilgili bilgi içermez. (IV) Ancak bu notlardan onun şiirlerindeki hareket noktası kolayca sezilebilir. (V) Onun sentezci hayal gücünün işleyiş mekanizması, daha yakından anlaşılabilir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisi yansız bir söylem içermektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
2. (I) Edebî eserler, ister bireyi ister toplumu konu edinsin tarihten teolojiye, sosyolojiden psikolojiye, felsefeden eğitime varıncaya kadar birçok alanla kurmuş olduğu bağı yansıtır ve bu alanlar için de zengin bir malzeme sunar. (II) Edebiyatın asıl işlevi bu değildir tabii ki, ancak edebiyat, temelde insanı irdelediği için bu alanlara yönelik durumlar da edebî eserin bünyesinde varlığını sürdürür. (III) Edebiyat ve eğitim arasındaki bağ, diğer alanlardakinden daha güçlüdür. (IV) Edebiyat da eğitim de insanı merkeze alır. (V) Ayrıca edebiyat, farklı insan modelleri ve yaşam tarzları sunarak insanların eğitiminde önemli bir rol üstlenir. (VI) Edebiyat tarihi bunun çeşitli örnekleriyle doludur.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragrafın numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlaması uygun olur?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
3. Artık rehberler, İstiklal Caddesi'nin altında 120 santimetre genişliği ve 180 santimetre yüksekliği olan bir tünel var, diyecek. Yeni bulunan bu tünelde güçlendirme yapılıyor. Çünkü tünel, tarihî tramvay hattının tam altındaki zeminin oynak olmasına neden oluyor. Tramvay, parke taşlarını sürekli oynatıp zemini bozuyor.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü daralması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz yumuşaması
D) Ünsüz türemesi
E) Ünsüz benzeşmesi
4. Kitaplar, sadece okunmak için (I)değildir. Onlar, (II)hasretin paylaşıldığı en iyi arkadaştır. Sevdiklerimizin fotoğraflarını saklar bazen yıllarca. Aralanır kitabın sararmış yaprakları, (III)hasret gelip çattığında. Bazen de vazodaki iki üç günlük ömründen sonra çiçeklerin saklı bahçesi olur(IV)kitaplar. Bazen de kitapların, dalından kopuveren bir yaprağın yuvası olduğuna (V)şahit olursunuz.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerden hangisi cümlenin bir öğesi olarak doğrubelirlenmemiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
5. (I)Güzel demlenmiş lezzetli bir çay elde etmek için doğru demleme yapmak (II)şarttır. Çay uzmanları, iyi çay demleyebilmek için suyun mümkünse önce başka bir kapta kaynatılıp çaydanlığa aktarılmasını salık veriyorlar. (III)Ardından çayın eklenip karıştırılmadan (IV)on beşdakika kadar demlenmesini beklemenin güzel dem tutması için vazgeçilmez bir şart olduğunu da(V)ekliyorlar.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi aşağıda verilen açıklamaylauyuşmamaktadır?
A) I. söz, edat grubudur.
B) II. sözcük, ek eylemin geçmiş zaman kipiyle çekimlenmiştir.
C) III. sözcükte ünsüz yumuşaması vardır.
D) IV. söz, sayı grubudur.
E) V. sözcükte, ünlü daralması vardır.
6. Anlam, değer ve ihtiyaçlar; zamana ve mekâna, toplumlara ve kişilere göre değişiklik gösterir. Her tarihsel zamanda ve her toplumsal yapıda özgün bir form ve içerik edinir. Fakat tüm zamanlarda ve her yerde insanın mutluluk arayışı, evrensel bir yasa hatta bir zorunluluktur. Araçları, yöntemleri, biçimleri değişse de tüm insanlığın buluşacağı ortak zemin, mutluluk arayışıdır. İdeale ulaşma arzusu, gerçekliği dönüştürme becerisi, enerjisi ve cesareti bilgiyle ve düş gücüyle buluştuğunda; ulaşılmaz hedef, aşılmaz mesafe yoktur. İşte edebiyat, tiyatro ve sinema da insanın bu evrensel mutluluk arayışında vazgeçilmez kutup yıldızlarıdır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Eleştirinin sanat alanındaki göreceliğini ortadan kaldırıp sanata yeni boyutlar kazandırılabileceği
B) Toplumun isteklerinin, sanat alanında iyi ve kötü yapıtları ayırmada belirleyici olduğu
C) İnsanların mutluluğu aramaları gerektiği ve sanatın bu konuda insanlara yol gösterici olduğu
D) Kötü yapıtları sıradan okuyucuların fark edemediği
E) Sezgi gücüyle sanatsal yapıtların yeni bir anlamda değerlendirilebileceği
7. Öykü Günleri adlı etkinlik, öykücülüğümüze büyük hareket getirmişti. Öyküler okunuyor, eleştiriler paylaşılıyordu. Etkinliklerden birinde bir akademisyenimiz, öykü kuramları üzerine çok ayrıntılı bir konuşma yaptı. Salon tıka basa dolmuş, insanlar yerde oturmak zorunda kalmıştı. Paneli dinleyenler arasında şimdi aramızda olmayan iki büyük isim de vardı: Fethi Naci ve Erdal Öz. Onlar da konuşmayı dikkatle takip ediyordu. Bir ara Erdal Öz eğilip Fethi Naci'ye "Yahu bu kadar şey bilseydim, hayatta bir şey yazamazdım!" dedi.
Bu parçada altı çizili sözle sanatçı, aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Yazarın sanat özgürlüğünün kısıtlanamayacağını
B) Her sanatçının yazdıklarını sağlam bir temele oturtması gerektiğini
C) Sanat alanındaki bilgilerin sürekli yenilenmekte olduğunu
D) Sanatın belli kurallara bağlı olarak yapılmasının mümkün olmadığını
E) Yazın dünyasındaki kuralları bilmenin yanında bunları uygulamanın önemli olduğunu
8. En önemli nedenlerden biri Türk romanıyla özellikle 1950 sonrası romanımızla hesaplaşmak ise öteki ve bence daha önemlisi kısa sürenin -buna "an" diyebilirim- anlatımını gerçekleştirmekti. Bunu asıl Romantik Bir Viyana Yazı adlı yapıtımda yakalayabildim. Ölmeye Yatmak'la çeşitli kaygılarım vardı. Romanın kurgusunu ve anlatım biçimini değiştirecektim ve çeşitli anlatı türleri kurgulanan roman sahnesinde rol sahibi olacaktı, kronolojik anlatı bitecekti. Romanımı bunları gerçekleştirmek için yazdım. İlk adımda, an'ı yazmadım ama bir saat 20 dakikanın romanını yazdım. Roman kendisiyle hesaplaşırken kahramanın da kendisiyle hesaplaşmasını sağlamaya çalıştım.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Günümüzde yayın dünyasındaki kısırdöngüyü nasıl değerlendiriyorsunuz?
B) Romanın son zamanlarda yeniden ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?
C) Sizi roman yazmaya iten nedenler nelerdir?
D) Kısa romanların daha çok ilgi görmesinin nedenleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
E) Yapıtlarda ideolojik yaklaşımların yer alması yapıtın okunurluğuna gölge düşürür mü?
9. Alanya Kalesi'nin içi bir (I)açık hava müzesini andırıyor. Kalenin denize bakan (II)yamacındakibinlerce yıllık kalıntılar sizi bekliyor. Tarihî (III)yarımadanın (IV)Batı kanadında bulunan Damlataş Mağarası, ışıl ışıl aydınlatılmış yürüyüş (V)platformlarıyla rahatça gezilebiliyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
10. Türk seyirlik oyunları başlıca iki gruba ayrılır (I): Sözsüz oyunlar ve sözlü oyunlar (II). Sözsüz oyunlar (III), söze dayanmayan oyunlardır. Bu oyunlarda çeşitli gösteri insanları vardır: cambazlar, gözbağcılar, köçekler, mıtrakbazlar, parendebazlar, şişebazlar (IV)… Sözlü oyunlar ise yazılı bir metne dayanmadan (V), hemen her yerde oynanabilmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işteş fiil yoktur?
A) Aldıkları cevap karşısında gülüştüler.
B) Sepetindeki bütün taze meyveleri bizimle paylaştı.
C) Sarsıntıyla beraber evdekiler dışarı kaçıştı.
D) Arkadaşıyla kitapçıya öğleyin gitmek için sözleşti.
E) Ödev konusunu gün boyu araştırmışlar.
12. Bu kitap, arkasında kocaman bir şiir birikimi taşıyor, sırtını dağ gibi bir şiire yaslamış. Ama bu yaslanış gelenek veya Türk şiir tarihi değil, doğrudan İlhan Berk'in yetmiş beş yıllık şairliğidir. O, bir ipte durmayan cambaz tavrını, değişimi şiirinin anayasası yapmıştır. "Uç beyi" sıfatıyla şiirin bütün kıyılarını yoklamış, bütün sınır boylarında dolaşmış ve uzun bir şiir koşusunun sonunda gelip durduğu gölgeliktir bu kitabı. Öylesine bir dinginliğe erişmiştir. Kitap, "Dedim Ota", "Keçi Yolu", "Yol Boyu", "Ketumdur Taş" ve "New York" başlıklarını taşıyan beş bölümden ve toplam on dokuz şiirden oluşuyor. Hepsi de Japon haikularını anımsatan doğanın anlık değişmelerini derin hisler ve gözlemlerle aktaran şiirler. Her şeyi ilk defa görmüş gibi bir şaşkınlık duygusu içinde ve öylesine çarpıcı.
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve kitabıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisiçıkarılamaz?
A) Yeniliklere açık olduğu
B) Dünya edebiyatını yakından takip ettiği
C) Görselliğe yer verdiği
D) Etkileyici bir anlatıma ulaştığı
E) Sanat gücünü kendinden aldığı
13. Ahmet Hamdi Tanpınar, öykülerinde hep bir "güzellik" peşindedir. Çünkü ona göre öykü, hayat güzelleşsin diye yazılmalıdır. Rüyanın, sanatı güzelleştirdiğini düşünür ve öyküsünü bu öğeye yaslar. Onun genelde sanatının, özelde de öykülerinin şifresini çözmede izaha muhtaç ilk kavram kuşkusuz budur. Kendi deyimiyle tam bir "hülya adamı" olan Tanpınar'da rüya, anlam alanı oldukça geniş bir kavramdır. Bu yüzden rüya kavramı üzerine çok düşünmüş, onu sanatının kaynağı yapmıştır bir bakıma.
Bu parçada Ahmet Hamdi Tanpınar'la ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamın katı gerçekliğinden rüyalara sığındığı
B) Yapıtlarında konu yelpazesini geniş tutmadığı
C) Daha çok, öykü üzerinde yoğunlaştığı
D) Sanatını rüya kavramı üzerine temellendirdiği
E) Yapıtlarında yaşam gerçeklerine yer vermekten kaçındığı
14. Bir sözlüğün temel niteliği, eksiksiz ve kapsayıcı olmasıdır. Dillere her gün binlerce sözcüğün girdiği bir süreçte bu gelişmeye ayak uydurmak kolay değildir. Sözlüğe yeni sözcükler girerken kullanımdan düşen birçok sözcük de sözlükten çıkarılıyor. Örneğin çağdaş bir sözlükte artık kullanımdan düşmüş "tepki"nin karşılığı "aksülamel"in, "yankı"nın karşılığı "aks-i sadâ"nın yer almaması, bir eksiklik sayılmamalıdır. Kuşkusuz biri çıkıp "kullanımdan düşmüş sözcükler sözlüğü" yapabilir. Eskimiş de olsa her sözcüğün düşünce tarihinde bir yerinin olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ne var ki sözlükçünün işi, modern çizgide kalarak bu ince ayarı iyi yapmaktır. Gereksiz sözcüklerle şişirilmiş bir sözlük nasıl işe yaramazsa eksikliği bulunan sözlük de gereksinimi karşılamaz.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözcüklerin kullanımda kalması, dilin işlerliğine ve sözcüklerin yapısal özelliklerine bağlıdır.
B) Sözlükler dildeki anlam karmaşasını giderecek bir nitelikte çok yönlü bir yapıya sahip olmalıdır.
C) Sözlükler, eğitim ve öğretimde başvurulan temel kaynaklardan biri olarak dikkat çeker.
D) Bir sözlükte soyut ve somut kavram tanımlamalarının örneklerle pekiştirilmesi gerekir.
E) Bir sözlük oluşturulurken sözlüğün doyurucu ve güncel bir şekilde oluşturulmasına dikkat edilmelidir.
15. Bütün bir edebiyat serüveni neredeyse Dublin kenti etrafında şekillenen James Joyce, "Dublin günün birinde yok olursa benim sayfalarımdan yeniden meydana getirilebilir." demiştir.
Sanatçının, bu sözüyle anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dış dünyayı, yapıtlarına olduğu gibi yansıttığı
B) Yapıtlarında belli bir konuya yoğunlaştığı
C) Yapıtlarında öykülemeden çok, betimlemeye ağırlık verdiği
D) Yapıtlarını hazırlarken yaşadığı çevrenin etkisinden kurtulamadığı
E) Gerçek yaşamdaki sıradan mekânları, yapıtlarında etkileyici görünümlere kavuşturduğu
16. İstanbul ile Ankara'nın ortasında yemyeşil bir ada görünümündeki Taraklı'da yıl içinde dört mevsimin tüm özelliklerini yaşamak mümkün. Yüzde 60'ı ormanlarla kaplı ilçe, tescil edilmiş 100'den fazla tarihî ev ve konağa sahip. Genellikle üç katlı ve bahçeli olan Taraklı evleri, kafesli pencereleri, ahşap cumbaları, tarihî alınlıkları ve ilginç figürlere sahip kapı tokmaklarıyla geleneksel mimarinin zarafetini gözler önüne seriyor. 500 yıllık Yunus Paşa Camii ise bir Mimar Sinan eseri. İlçenin Arnavut kaldırımlı daracık sokaklarında gezinirken her an bir tarihî han ve hamamla karşılaşmak zor değil. Geçmişte bölgenin savunulmasında önemli bir yere sahip olan hisar, tarihin 4 bin yıllık izleriyle sizi selamlıyor. Buradaki sarnıç ve sur kalıntıları insanda adeta bir kale görünümü uyandırıyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Söz sanatlarından yararlanılmıştır.
B) Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılara yer verilmiştir.
C) Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır.
D) Niteleyici sözcükler sıkça kullanılmıştır.
E) Sayısal verilere yer verilmiştir.
17. Abant Gölü, Bolu'nun 34 kilometre güneyinde bulunan bir botanik parkı. Bölgedeki pek çok göl gibi Abant da heyelan sonucu oluşan, yüzölçümü 125 hektarı bulan bir set gölü. Dört tarafı çam ve köknar ağaçlarıyla çevrili olan göl, 1350 metre yükseklikte ve derinliği de 18 metre civarında. Gölden çıkan alabalık türü, literatüre Salmo trutta abanticus olarak girmiştir. Batı Karadeniz ormanlarının oluşturduğu enfes manzaradan dolayı gölün özellikle de yaz aylarında çok ziyaretçisi var. Kışın kısmen sessizleşse de hafta sonları kışı doyasıya yaşamak ve ağaçların oluşturduğu sanatsal manzarayı seyretmek için insanlar geliyor buraya.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kanıtlanabilir bilgilerden yararlanıldığı
B) Açıklayıcı bir anlatıma yer verildiği
C) Örneklerle anlatımın somutlaştırıldığı
D) Gerekçesiyle belirtilen yargıların kullanıldığı
E) Terimlere yer verildiği
18. Biz fotoğrafçılar; geceleyin sabah çıkacağı yolculuğun, yolculuk esnasında çekebileceği fotoğrafın hayaliyle; akşamüstü de sabahki yolculuğunun yorgunluğu ve çektiği fotoğrafın büyüsüyle uyuyamayan ve heyecandan yüzleri sürekli gülümseyen insanlarız aslında. Eline yüzüne şeker bulaştıran afacan çocuklar gibi dolaştırırız fotoğraflarımızı ellerimizde ve yanımızda hep bunlara bakan biri olsun isteriz. Cep telefonlarımızda, bilgisayarlarımızda, hafızalarımızda yer etmesini isteriz sevdiğimiz karelerin. Biz fotoğrafçılar "En iyi fotoğraf akılda kalan fotoğraftır." cümlesini sıkça kullanırız. Çekilmemişi arar, çekilmişe kendimizce yorum katıp taklit eder, bazen de malzemeleri değiştirip aynen kopyalarız. Aslında fotoğrafın büyülü lekeleriyiz hepimiz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tahminlerde bulunma
B) Benzetme yapma
C) Alıntı yapmaya başvurma
D) Kişisel görüşlere yer verme
E) Devrik cümleler kullanma
19. (I) Göl kenarında biraz yürüyüp birer bardak sıcak çay içtikten sonra kaleye doğru yol aldık. (II) Taksiden iner inmez istediğimiz her dilde buranın tarihini anlatabileceklerini söyleyen çocuklar etrafımızı sardı. (III) Girişte örnek Van evlerinden biri vardı, kapalı olduğu için evi sadece dışarıdan görebildik. (IV) Van Valiliği tarafından geleneksel Van evlerinden Öğretmen Hilmi Gürler'in evi, koruma altına alınmış. (V) Sonra çocuklar bizimle birlikte yürüyerek tepeye kadar geldi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisiyanlıştır?
A) I. cümlenin yüklemi birleşik yapılı eylemdir.
B) II. cümlede, zarf-fiil grubu zarf tümleci görevinde kullanılmıştır.
C) III. cümle, öge ortaklığı olmayan sıralı bir cümledir.
D) IV. cümlede, içinde unvan sıfatı bulunan olumlu bir eylem cümlesidir.
E) V. cümle, bir sözcük ayrılma durumu eki almıştır.
20. Son dönemlerde sinema alanında işler iyi gidiyor. Ama şöyle bir manzara da fark edilmiyor değil. İki film izleyen, tutup film çekmeye kalkıyor. Olacak iş değil. "Burada güzel para var, biz de girelim bu piyasaya." diye düşünüyorlar sanırım. Sinemacı olmak o kadar kolay mı? Bu yıl 70 tane film yapıldı, çoğu dökülüyor. Seyircimiz hangisini izleyip izlemeyeceğini o kadar iyi biliyor ki! Bir film ilk haftada on sekiz bin seyirci alıyor, ikinci hafta kalkıyor gösterimden. Kısaca —-.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) her sanat dalında olduğu gibi bu alanda da yenilikçi bir yaklaşım sergilemek gerekiyor
B) bu alanda yaşanan zorluklan seyircilerin bilmesi mümkün değildir
C) sinema filmleri yapılsın ama işinin uzmanı insanlar tarafından yapılsın
D) sinema alanında bazı teşviklerin verilmesi daha nitelikli yapıtların ortaya çıkmasını sağlayacaktır
E) kullanılan malzeme ve teknik imkânların iyileşmesi sinemaseverleri sevindiriyor
21. Mevsimler hızla geçer bu yörede. Göz alabildiğince uzanan mısır tarlaları var. Güneşin altında aydınlık, rüzgârda dalgalanan mısır tarlaları… Sarp yamaçlar var, vahşi, derin; deniz var, inatçı, simsiyah. Takaların poyrazda yelkenleri şişer, şenlikli mi şenlikli. Gölgeli fındık ormanları delidir, kokular içinde, ferahlatıcı. Kerempe Burnu'nda dalgalar minare boyundadır, azgın mı azgın. Yağmur yağar, sel alır götürür şehri. Konuşmayı sever insanları. Havada sürekli bir ıslaklık, bir türbe serinliği… Akşam olurken sobalar tutuşturulur, duman kokusu serseri gibi dolaşır sokaklarda. Ağlar dolusu balık, bereket çıkar suyundan, renk renk yeşil fışkırır toprağından.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yinelemeler kullanılmıştır.
B) Abartmaya yer verilmiştir.
C) Kişileştirme yapılmıştır.
D) Kahraman bakış açılı anlatıma başvurulmuştur.
E) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
22. Günlük hayatta meydana gelen iletişim kazalarında hep yanlış anlaşılmaktan şikâyet ederiz. —-. İletişimde temel bir kural vardır: Ne kadar konuşursanız konuşun, söylediğiniz karşı tarafın algıladığıyla sınırlıdır. Dolayısıyla iletişimde temel unsur alıcıya mesajı amaca uygun olarak gönderebilmektir. Bu noktadan hareketle sağlıklı bir iletişimde dilin sadece söz dizimi veya kurallara uygunluk boyutuyla yetinmek doğru bir yaklaşım değildir. Sağlıklı bir iletişim için bu unsurları tamamlayacak olan pragmatik boyutu da göz ardı etmemek gerekir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Gelişen çağa uygun iletişim yöntemlerinin gelişmekte olduğu açıkça görülüyor
B) Ancak "Acaba kendimizi yanlış mı ifade ettik?" diye pek düşünmeyiz
C) İletişimi ayrıntılı olarak irdelediğimizde karşımıza çok daha karmaşık bir yapı çıkmaktadır
D)Farklı kültürler arasında yaşanan iletişim kazaları, aynı kültürden insanlar arasında da yaşanmaktadır
E)Demek ki davranış biçimlerimizde ailemizden edindiğimiz görgü kurallarının önemli yeri vardır
23. (I) Bu sanatçımız, tabir yerindeyse satır satır altı çizilerek okunması gereken yazarlardandır. (II) Romanları ve denemeleri zengin imgelemi, düş gücü ve kıvrak diliyle de geniş okur kitlelerini etkiliyor. (III) Kitaplarından kimi cümleleri okurları tarafından ezberleniyor; kimi zaman internetin bir sayfasında, kimi zaman bir ünlü kişinin sözlerinde karşımıza çıkıveriyor. (IV) Romanlarında güncel olanın nabzını tuttuğu kadar tarihî sorunlara da eğilen bir yazar o. (V) Yazarlığının başından bugüne, yazının zor ve çetrefilli patikalarını yürüye yürüye genişleterek kendine ait bir güzergâh belirlemiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisiyanlıştır?
A) I. cümlede, yazarın ayrıntılı bir okumaya tabi tutulması gerektiğinden söz ediliyor.
B) II. cümlede, olumlu bir değerlendirmeye yer veriliyor.
C) III. cümlede, yazarın cümlelerinin aynı dil özelliğini taşımadığından söz ediliyor.
D) IV. cümlede, yapıtlarının içeriğine dair bilgi veriliyor.
E) V. cümlede, özgün bir sanatçı olduğuna değiniliyor.
24.
Cennet yeşili yamaçlarda
Kavalıyla, kuzularıyla, koyunlarıyla
Baş haşadırlar güneş batana değin
Söz değil, yanık nağmelerdir dağılan etrafa
Hüzünler yumağıdır çoban dediğin
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Satirik
B) Pastoral
C) Epik
D) Didaktik
E) Dramatik
25. Mehmet Âkif Ersoy ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Şiirlerinde dini lirizm ağırlıktadır.
B) Aruzu Türkçeye ustalıkla uygulamıştır.
C) "Küfe", "Mahalle Kahvesi", "Seyfi Baba" toplumsal konuları işlediği manzum öykülerinden bazılarıdır.
D) "Safahat" şiirlerinin bölümler halinde yer aldığı yapıtıdır.
E) Manzum öykülerinde hece ölçüsü kullanmıştır.
26. Aşağıdakilerden hangisi orta oyununun yardımcı karakterlerinden biri değildir?
A) Zenne B) Çelebi C) Balama
D) Kambur E) Kavuklu
27. Realizm akımıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Yapıtlarda yaşamdaki olaylar anlatılmıştır.
B) Pierre Corneille, kurucularından biridir.
C) Sanatçılar, yapıtlarında kişiliklerini gizlemişlerdir.
D) Yapıtlarda biçimsel güzelliğe önem verilmiştir.
E) Gözlem ve belgelere önem verilmiştir.
28. —-, şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu olmuştur. Ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. "Memleket İsterim" şiiri tanınmış şiirlerindendir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Nâzım Hikmet
B) Cenap Şehabettin
C) Ahmet Muhip Dıranas
D) Ziya Osman Saba
E) Cahit Sıtkı Tarancı
29.
I.
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası
Muradiye, sabrın acı meyvası
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer
Türbeler, camiler, eski bahçeler
Şanlı hikâyesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengâmelerin
Nakleder yâdını gelen geçene
Bu hayâle uyur Bursa her gece
II.
Ebedi âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde
Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış
Aldan, geçmiş olsa bile ümitsiz kış
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen âşığın serptiği çiçekler
Aşağıdakilerden hangisi yukarıda verilen şiirlerin ortak özelliği değildir?
A) Redif kullanma
B) İmgelere yer verme
C) Bentlerle yazılma
D) Aynı uyak düzeniyle oluşturulma
E) Söz sanatlarından yararlanma
30.
Ocaklar yansın her dem bacada is olmasın
Gökyüzü mavi kalsın ufukta sis olmasın
Kötülük yansın yıkılsın lale gül kesilsin dünya
Her şeyde terhis olsun aşkta terhis olmasın
Bu dizeler biçim ve içerik özelliklerine göre aşağıdaki şiir biçimlerinin hangisinden alınmış olabilir?
A) Şarkı
B) Rubai
C) Gazel
D) Murabba
E) Müstezat
31. —-, İstanbul'daki işgalci güçlere karşı yapılan mitinglerde ve Kurtuluş Savaşı sırasında hitabetin etkili örneklerini vermiştir. "Dağ Yolu" adlı yapıtında bu konuşmaları yer almaktadır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Halide Edip Adıvar
B) Mehmet Âkif Ersoy
C) Ziya Gökalp
D) Hamdullah Suphi Tanrıöver
E) Halide Nusret Zorlutuna
32.
Sözün bilmez bazı nadan elinden
Erkân ağlar, usul ağlar, yol ağlar
Bülbülün feryadı gonca gülünden
Gülşen ağlar, bülbül ağlar, gül ağlar
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Farklı uyak türleri vardır.
B) Tenasüp sanatı yapılmıştır.
C) Tekrir ve teşhis sanatına başvurulmuştur.
D) Bütün dizelerde redif kullanılmıştır.
E) Birden çok ulama vardır.
33. (I)Cenap Şahabettin, (II)Edebiyat-ı Cedide'nin en önemli şairlerinden biridir. (III)Aruz ölçüsüyle şiirler yazmış, sözcüklerin müzikalitesinden yararlanmaya özen göstermiş, karın yağışını anlattığı (IV)"Takdir-i Elhan" adlı şiirini bu anlayış doğrultusunda kaleme almıştır. Şiirin yanında (V)tiyatro, gezi yazısı ve özdeyiş gibi düzyazı türünde yapıtlar da yazmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
34. Edebiyatımızda bazı sanatçılar, bazı türlerde verdikleri yapıtlarla ünlenmiştir. Tarihî oyunlarıyla —-, epik şiirleriyle —-, manzum öyküleriyle —-, destansı romanlarıyla —- bu sanatçılarımızdan bazılarıdır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan yerlerden birine getirilemez?
A) Turan Oflazoğlu
B) Haldun Taner
C) Mehmet Âkif Ersoy
D) Fazıl Hüsnü Dağlarca
E) Yaşar Kemal
35. Ömer Seyfettin'in yapıtlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kaşağı'da, kardeşine iftira atıp onun ölümünden sonra vicdan azabıyla yanıp tutuşan bir çocuğun dramı anlatılmaktadır.
B) Pembe İncili Kaftan'da, kişinin, yaptığı fedakârlıkla hiçbir zaman övünmemesi gerektiği tezi işlenir.
C) Forsa'da, tutsak olarak korsan gemilerinde çalıştırılan Kara Memiş'in yurt özlemi dile getirilir.
D) Primo Türk Çocuğu'nda, vatansever bir çocuğun vatanı için ortaya koyduğu üstün gayret anlatılır.
E) Yalnız Efe adlı öyküsünde, İstanbullu Hoca milli mücadeleye katkılarıyla ön plana çıkarılmıştır.
36.
I. Şimdi bomboştur sahiller, elem dağıtır akşam
II. Hatıralar çıkagelir uzak iklimlerden sessiz sedasız
III. Kavuşanlara sürür olur zaman, ayrılanlara gam
IV. Kimi kalpler bahtiyar, ah kimi eylül gibi hazin daim
V. Yalnızlık için vefalıdır derler, inanma o bile vefasız
Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangisinde ulama yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
37. Klasik tragedya ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?
A) Koro ve diyalog bölümlerine yer verilmez.
B) Bayağı olaylar sahnede gösterilmez.
C) Sadece nesir biçiminde kaleme alınır.
D) İlk örneklerini Fransız sanatçılar vermiştir.
E) Üç birlik kuralına uyulmaz.
38. —-, postmodern romanın önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir. Bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını işleyen bir yazardır. Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç-inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavramları imgesel bir dille anlatır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Orhan Asena
B) Bilge Karasu
C) Refik Erduran
D) Sadri Ertem
E) Fakir Baykurt
39.
Anlatalım
Düşündüklerimizi birbirimize
Sevinç egemen olsun her yerde
İnsanca
Bir kaygı
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Yağsın
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Dilek ve umut söz konusudur.
B) Uyak kullanılmıştır.
C) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
D) Dramatik şiire özgü nitelikler taşımaktadır.
E) Evrensel bir duyarlık içermektedir.
40.
I. Edebiyatla ilgili yapıtlarının yanında bilim ve dil alanında çalışmalar yapmış, sözlük ve ansiklopedi türünde yapıtlar vermiştir.
II. Birçok yazınsal türde, iki yüzü aşkın yapıt vermiş, edebiyatımızda yazı makinesi olarak tanınmıştır.
III. Usta diyalogları ve canlı anlatımıyla herkesin kolayca okuyup anlayabileceği yapıtlar yazmıştır.
IV. Sokağı edebiyata getiren sanatçı olarak nitelendirilir.
V. Romanlarının bir özelliği de sosyal eleştiriye yer vermesidir ancak bu eleştiri mizahi yolla yapılır.
Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangileri Hüseyin Rahmi ile ilgili olaraksöylenemez?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V.
41. (I)Ziya Paşa, yeniliğe hem düşünce yönüyle bağlıdır hem de uygulama yönüyle. Edebiyatımızın Batılılaşmasını yürekten savunmuş; (II)roman, tiyatro, makale, eleştiri ve tarihalanlarında yapıt vermiştir. (III)"Toplum için sanat" anlayışıyla (IV)"özgürlük, vatan, yasa, hak, adalet, ahlak" konularını işlemiştir. (V)"Vâveylâ" ve "Hilâl-i Osmanî" gibi kimi şiirlerinde dil, konuşma diline yaklaşmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
42.
(I)Gül-i ruhsarına karşı gözümden (II)kanlı akar su
Habîbim (III)fasl-ı güldür bu (IV)akarsular bulanmaz mı
Bu beyitte I. ile III. ve II. ile IV. bölümler arasında ilgi kurulmuştur.
Yukarıda görüldüğü gibi, beyit içerisinde birinci dizede bulunan öğelerle ikinci dizedeki öğeler arasında ilgi kurma sanatına ne ad verilir?
A) Nida
B) İstiare
C) İstifham
D) Leff ü neşr
E) Hüsn-i ta'lil
43. Türkü ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Anonim ürünlerdir.
B) Bent ve kavuştak bölümlerinden oluşur.
C) Yalnızca aşk konusu dile getirilir.
D) Zamanla biçimsel değişikliklere uğrayabilir.
E) Hece ölçüsüyle söylenir.
44. —-, 1885-1900 yılları arasında Fransa'da yaygınlaşan ve özellikle şiir sanatını etkileyen bir akımdır. "Şey"lerin görünenden öte, görünmeyen yüzlerini ortaya çıkarma çabası denilebilir. Sanatın her döneminde görülmüş ancak yukarıda belirtilen tarihlerde yazın alanında yeni teknik ve biçimlerin oluşturulması sağlanmıştır. Resim sanatında, müzik sanatında, yazın alanında hep aynı iç sıkıntıları ve karamsarlık görülür. Olguları doğrudan doğruya anlatmaktan öte onları sözcüklerle, seslerle, kimi çağrışımlarla, benzeşimlerle dinleyenin veya okuyanın sezgi gücüne dayanarak sunar. Gizil anlamların anlaşılır hâle dönüştürülmesini ve okuyucuyla paylaşılmasını amaçlar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Simgecilik
B) Gerçeküstücülük
C) Coşumculuk
D) Dışavurumculuk
E) Varoluşçuluk
45. Ulusal şiirin ilk temelini Tanzimat Dönemi'nde Şinasi atmıştır fakat asıl uygulayıcısı 1911 'de Mehmet Emin Yurdakul olmuştur. Onu, Genç Kalemler dergisinde yazan Ziya Gökalp izlemiştir. Ziya Gökalp, Türkçülüğü benimsetmede Mehmet Emin'den daha başarılı olmuştur. Aynı yıllarda Servet-i Fünun, Fecr-i Âti gibi topluluklarda yer alan kimi şairlerin değişik görüşlerde yeni topluluklar kurdukları görülür. Bunlardan biri olan —- ulusallaşmayı ulusal geçmişe bağlanmakta arayarak Mevlana'yı, Yunus Emre'yi anlamaya çalışırlar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Nevyunanîler
B) Beş Hececiler
C) Nayiler
D) Yedi Meşaleciler
E) Hisarcılar
46. Bir duygunun, bir düşüncenin, bir hayalin, bir isteğin yazı ile anlatılmasına yazılı anlatım denir. Yazılı anlatım da kendi içinde türlere ayrılır. —-, bu türlerden biridir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) deneme
B) mektup
C) söylev
D) makale
E) günlük
47. (I)Orhan Asena, (II)Sağırlar Sövüşmesi adlı oyununda devlet kurumlarıyla halk arasındaki kopukluğu yansıtırken (III)Hacivat Politikacı oyununda, politikacıların çıkarcılığını vurgular.(IV)Fadik Kız adlı (V)romanında ise başkasıyla evlendirilmek istenen fakat sevdiğine kaçan bir kızın yaşamını ortaya koyar.
Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
48. Reşat Nuri Güntekin, bu romanının merkezine, Anadolu'da yaşamayı seçen idealist, aydın Türk kadınını yerleştirmiştir. Bu romanı, ilkin "İstanbul Kızı" adıyla oyun olarak yazmış ancak savaş koşullarında sahneleme olanağı bulamayınca roman olarak yayımlamıştır.
Bu parçada sözü edilen yapıt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Acımak
B) Dudaktan Kalbe
C) Akşam Güneşi
D) Çalıkuşu
E) Yaprak Dökümü
49. Tanzimat yazarları, romanın gerçeği vermesi gerektiği görüşündedirler. Çünkü amaçları toplumsal yarar sağlamaktır. Özellikle —- bu düşünceyi otuzu aşkın romanına uygulayarak öne çıkan isimdir. Ona göre roman, toplumsal yarar sağlamak için bir araçtır. Dönemin diğer roman ve öykü yazarları yapıtlarında gerçekçi konuları işlerler. Fakat işleyiş biçiminde romantizmin ağır bastığı görülür. Gerçekçilik ve doğalcılığın doğru tanımını ve uygulamasını yalnızca Nabizade Nazım'da görebiliriz. Yazar, —- adlı yapıtının ön sözünde gerçekçiliğin ve doğalcılığın ne olduğunu anlatır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?
A) Ahmet Vefik Paşa – Zehra
B) Namık Kemal – Zavallı Çocuk
C) Ahmet Mithat – Karabibik
D) Samipaşazade Sezai – Sergüzeşt
E) Şemsettin Sami – Zavallı Kız
50. —-, hiciv ağırlıklı on yedi bendlik ünlü "terkibibend"iyle kendisine şöhret sağlamıştır. Şiir, başarılı bir sosyal hiciv örneğidir. İnsanların zayıf ve eksik yanlarını büyük bir ustalıkla yeren şairin bu şiiri kendisinden sonraki pek çok şair tarafından tanzir edilmiştir. Raşid, Sümbülzade Vehbi, Muallim Naci ile Ziya Paşa bu şiire nazire yazmışlardır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bağdatlı Ruhi
B) Nail-i Kadim
C) Taşlıcalı Yahya
D) Ali Şir Nevai
E) Hoca Dehhani
51.
I. Koçyiğit Köroğlu ve Köşebaşı adlı piyesleri, tiyatrolarda ilgiyle izlenmiştir.
II. Döneminde "Anadolu şairi" olarak ünlenmiş, şiirlerinin önemli bir bölümü bestelenmiştir.
III. Çoğunlukla ulusal konuları işleyen lirik şiirler kaleme almış, Bu Vatan Kimin şiiriyle ünlenmiştir.
IV. Şiirlerinde Atatürk devrimleri, Atatürk sevgisi, ulusal duyguları, yurt ve vatan sevgisi gibi konuları işlemiş, Ankaralı Âşık Ömer mahlasını kullanmıştır.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisiyle ilgili bir açıklama yukarıda verilmemiştir?
A) Arif Nihat Asya
B) Ömer Bedrettin Uşaklı
C) Orhan Şaik Gökyay
D) Behçet Kemal Çağlar
E) Ahmet Kutsi Tecer
52.
I. Araplara Türk dilini öğretmek amacı güdüldüğünden, Arapça olarak kaleme alınmıştır.
II. Türk "sözlü edebiyatının yazıya geçen ilk örnekleri (koşuk, sagu, sav ve destan) bu yapıtta toplanmıştır.
III. Türk boyları ve Türk coğrafyası ile Türklerin örf ve gelenekleri üzerine önemli bilgiler içermektedir.
IV. Mesnevi biçiminde yazılmış, yer yer dörtlüklere yer verilmiştir.
V. Toplumsal bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yollan bulmak; bu yolları devrin hükümdarına öğütler hâlinde göstermek için yazılmıştır.
Yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri Divanü Lügati't Türk ile ilgili olaraksöylenemez?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) III. ve V. E) IV. ve V.
53.
I. Ayrıntılarla beslediği canlı anlatımı, karakterleri işleyişindeki derinlikle dikkat çekmiştir.
II. Almanya incelemelerinden sonra da göçmen ve gurbetçi işçi sorunları üzerinde durmuştur.
III. Öykü ve romanlarında başkahramanlar, genellikle ezilenler, gurbet çeken insanlar, doğru bildikleri için savaşırken engellenenlerdir.
IV. "Korsan Çıkmazı" adlı romanında; iki küçük kız, modernleşmekte olan bir ülkenin çehresini oluşturan bir evde, erdemli insanlar olarak büyütülürler.
V. Değişik tekniklerden yararlanmadaki başarısıyla dikkat çekmiş, ilk romanı "Ölmeye Yatmak"tan itibaren tüm yapıtları yoğun tartışmalara konu olmuştur.
Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangisi Füruzan için söylenemez?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V.
54. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) Sevinç Çokum, Gece Rüzgârları adlı romanında, 50'li yıllarda geçen olayları, ideolojilerin yerini alan yeni değerleri, ideolojik kargaşalar içinde yönünü ve değerlerini kaybetmiş toplumun ikiyüzlülüğünü, mizahi ve ironik bir üslupla eleştirir.
B) Nazlı Eray, imparator Çay Bahçesi ve Aşkı Giyinen Adam'da okuru düş ile gerçeğin kesiştiği birbirinden tamamen farklı mekânlarda dolaştırarak varlık sorununu ve ötesini sorgular.
C) Nezihe Meriç, ilk romanı Ölü Erkek Kuşlar ve Yeni Yalan Zamanlar'da, kadın duyarlığını, kadın kimliğini, geleneksel ahlâkî değerler karşısındaki özgürlük sorunlarını anlatır.
D) Elif Şafak'ın, tarih ile fantastiğin karıştığı Pinhan adlı romanını, değerler çatışması yaşayan ve bunalan kent insanının iç çatışmalarını işlediği Şehrin Aynaları, Mahrem romanları izler.
E) Nedim Gürsel, ilk romanı Uzun Sürmüş Bir Yaz'dan başlayarak bütün eserlerinde farklı anlatım tekniklerini denemesiyle ve şiirsel üslubuyla dikkati çeker.
55.
I.
Bâd-ı sabâ sevdiğime gidersen
Ol güneş yüzlüye var selam söyle
Sevap kazanırsın hizmet edersen
Aman karşısında dur selam eyle
II.
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı
Birincisi Gevheri'den ikincisi Fuzuli'den alınan bu iki parça için, aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Divan mazmunlarından yararlanılmıştır.
B) Şiir biçimleri ve şiir birimleri farklıdır.
C) İkisi de lirik bir duyarlık içermektedir.
D) Birincisi hece, ikincisi aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
E) İkisi de alındıkları şiirlerin son birimleridir.
56.
I. Dönemindeki aksaklıkları ele almış, değersiz yöneticileri ve ham sofuları yerden yere vurduğu taşlamalarıyla tanınmıştır. (Seyrani)
II. Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirme çabası karşısında, devlete karşı başkaldıranlarla birlik olmuş, çoğu şiirinde bu mücadeleleri dile getirmiştir. (Dadaloğlu)
III. Şiirlerinde çağının önemli tarihsel olaylarını yansıtmış, destanlar ve ağıtlar düzmüş bir Yeniçeri ozanıdır. (Kayıkçı Kul Mustafa)
IV. Hecenin yanı sıra aruzla da şiir yazmış, divan edebiyatının ifade ve dil özelliklerinin âşıklar arasında yayılmasına öncülük etmiştir. (Karacaoğlan)
V. Divan şiirinden etkilenmemiş, bütün şiirlerinde halk şiirinin şekil ve söyleyiş özelliklerine bağlı kalmış; şiirlerinde, tasavvufa ve dinî konulara yer vermemiştir. (Âşık Ömer)
Yukarıda numaralanmış cümlelerle birlikte verilen sanatçı adlarından hangi ikisi yer değiştirirse bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III. D) III. ve V. E) IV. ve V.
CEVAP ANAHTARI
1-C 2-B 3-E 4-A 5-B 6-C 7-D 8-C 9-D 10-E 11-E 12-B 13-D 14-E 15-A 16-B 17-C 18-A 19-E 20-C 21-D 22-B 23-C 24-B 25-E 26-E 27-B 28-E 29-D 30-B 31-D 32-A 33-D 34-B 35-E 36-D 37-B 38-B 39-D 40-A 41-A 42-D 43-C 44-A 45-C 46-C 47-E 48-D 49-C 50-A 51-A 52-E 53-E 54-C 55-E 56-E