Öyküleyici anlatım özelliği taşıyan metinlerden örnekler
DİKKAAATTT GERÇEK BİR HİKAYE ÖYKÜLEYİCİ
ANLATIMA MÜKEMMEL ÖRNEK OKUMAK
İSTERSENİZ TIKLAAA
Öyküleyici Anlatım Örneği
1.ÖRNEK
Köyde on gün kaldıktan sonra dostlar ve çocuklarımla vedalaşıp yola çıkıyorum. İlk durak uzak yaylalar olacak. Uzun ve biraz da yorucu bir yolculuktan sonra Teyran tepesine geldim. Epey yol aldıktan sonra at da ben de yorulmuştuk. Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü. Sonra uzaklaştı.
Köyde on gün kaldıktan sonra dostlar ve çocuklarımla vedalaşıp yola çıkıyorum. İlk durak uzak yaylalar olacak. Uzun ve biraz da yorucu bir yolculuktan sonra Teyran tepesine geldim. Epey yol aldıktan sonra at da ben de yorulmuştuk. Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü. Sonra uzaklaştı.
2.ÖRNEK
Paşa, Iğdır Ovası’ndan Başköy’e geçti. Ahuri Koyağına çıktı, oradan Ahuri yaylasına geçti. Hiç kimseyle, ne bir çobanla ne bir yolcuyla, ne bir eşkıyayla karşılaşmadı. Bir kuş, bir ayı, bir tilki, bir kaplan, hiç bir canlıyla da karşılaşmadı. (Ağrı Dağı Efsanesi, Yaşar Kemal)
Paşa, Iğdır Ovası’ndan Başköy’e geçti. Ahuri Koyağına çıktı, oradan Ahuri yaylasına geçti. Hiç kimseyle, ne bir çobanla ne bir yolcuyla, ne bir eşkıyayla karşılaşmadı. Bir kuş, bir ayı, bir tilki, bir kaplan, hiç bir canlıyla da karşılaşmadı. (Ağrı Dağı Efsanesi, Yaşar Kemal)
3.ÖRNEK
Ben minderin üstünde sırt üstü yatıyorum; etrafımın telâşını seyrederken kendimi unutuyorum. Hatta bazen kendimi hepsinden fazla sakin buluyorum fakat bu kalabalıklar dağılıp da felâketimle baş başa kalınca dehşet… (Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa)
Ben minderin üstünde sırt üstü yatıyorum; etrafımın telâşını seyrederken kendimi unutuyorum. Hatta bazen kendimi hepsinden fazla sakin buluyorum fakat bu kalabalıklar dağılıp da felâketimle baş başa kalınca dehşet… (Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa)
4.ÖRNEK
Nuran’ın gitmesiyle zihni hayatı durmuş gibiydi. Sanki genç kadın bu mazi rüyasının bütün canlı ve güzel taraflarını beraberinde götürmüş, yerinde tıpkı Mümtaz’ın hayatı gibi bir kül yığını kalmıştı. O kadar dikkatle hazırladığı, beraberinde yaşadığı kahramanlar, bir daha dirilmelerine imkân olmayan gölgeler, sıska ve cansız kuklalar olmuşlardı. (Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar)
DİKKAAATTT GERÇEK BİR HİKAYE ÖYKÜLEYİCİ
ANLATIMA MÜKEMMEL ÖRNEK OKUMAK
İSTERSENİZ TIKLAAA