Nabizade Nazım (1862-1893)
Edebi Kişiliği
·
Tanzimat edebiyatının gerçekçi yazarlarından biri olan Nabizade
Nazım, realizmin edebiyatımızdaki ilk önemli temsilcilerinden biri olarak köye
yönelik ilk romanımız olan Karabibik'in yazarıdır.
·
Karabibik'te Antalya'nın bir köyündeki hayat anlatılır.
Kırsal kesim gerçeğine ilk kez değinilen bu roman; romandan çok uzun hikaye
özelliği göstermektedir.
·
Sanatçının diğer önemli eseri Zehra'dır. Zehra'da İstanbul'daki
bir Türk ailesinin yaşamı anlatılır.
·
Zehra, edebiyatımızın ilk tezli romanıdır. Bu roman, psikolojik
çözümlemeler içermesi bakımından önemlidir. Ayrıca romanda, karakterlerin
tasvir ve tahlilleri de oldukça başarılıdır.
·
Şiirlerinde ölüm, tabiat, tanrı gibi temaları
işlemiştir. Şiirde çok başarılı olduğu söylenemez. Zaten kendisi de bunlara
“Heves Ettim” adını vermiştir.
·
Nabizade Nazım eserlerinde sade bir dil kullanmaya
çalışmıştır.
·
1891′de çıkmaya başlayan ve o sırada bir bilim
dergisi niteliğinde olan Servet-i Fünun dergisinin de ilk yazarlarındandır.
Eserleri
·
Roman: Karabibik,
Zehra
·
Öykü: Yadigârlarım,
Haspa, Hala Güzel, Sevda, Zavallı Kız, Bir Hatıra
·
Şiir: Heves
Ettim
Nabizade Nazım Eser Özetleri
Karabibik: Edebiyatımızdaki
ilk köy romanıdır. (uzun öykü) Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Beymelik köyünde
yaşayan Karabibik, babadan kalma tarlasının dört dönümünü komşusu Kara Durmuş’a
satarak askerlik borcunu ödemiştir; geri kalan sekiz dönümünü ele geçirmek
isteyen öbür komşusu Yosturoğlu ile kavgalıdır. Elindeki bu küçük tarlayı
sürmek için her yıl Koca İmam’ın öküzlerini kiralamaktadır. Kızı Huri’yi
İmam’ın kayınçosu Sarı İsmail’e vererek öküzleri bedava kullanmayı düşünür.
Sarı İsmail’in başka bir kızla evleneceğini öğrenince Temre köyündeki tefeci
Rum tüccardan yüksek faizle borç alıp iki öküz edinir. Artık çift sahibi olduğu
için kızını nasıl olsa birinin alacağını düşünür. Tarla yüzünden kavgalı
bulunduğu Yosturoğlu’nun yeğeni Hüseyin, Huri’yi sever, onunla evlenir.
Zehra: Psikolojik
özellikleri ağır basan bir romandır. Karakterlerin tasvir ve tahlili son derece
başarılıdır. Zehra, küçük yaşta annesiz kalmış, babası tarafından
büyütülmüştür. Zehra, annesizliğin verdiği müthiş bir kıskançlıkla rahatsızdır.
Babasının kâtiplerinden biriyle evlenir. Fakat gözünden bile kıskandığı
kocasının evdeki hizmetçi Sırrıcemal’le ilgilenmesi, kocasının başka bir ev
tutarak onunla yaşaması kendini çileden çıkarır. İntikam almak için genç ve
güzel bir Rum kızını kocası Suphi’ye musallat eder. Suphi, bu Rum kızı uğruna
Sırrıcemal’i terk ettiği gibi olanca parasını da bu yolda sarf eder ve günden
güne kötü duruma düşer. Yaşayabilmek için tulumbacı olur. Nihayet bir türlü
unutamadığı Rum kızını intikam almak için öldürür. Kendi de birçok ıstıraptan
sonra ölür.