derskonum.com'un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..
Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için ÖLÜMDEN SONRA ŞİİRİ TEMASI KONUSU AHENK UNSURLARI ZİHNİYETİ üzerine bir paylaşım yazacağız.
Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
Nasıl hatırlamazsın o türküyü,
Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
Alıştığımız bir şeydi yaşamak.
Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
Yok bizi arayan, soran kimsemiz.
Öylesine karanlık ki gecemiz,
Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
Akar suda aksimizden eser yok.
Cahit Sıtkı TARANCI
ZİHNİYET: Şiirde İkinci Dünya Savaşının insan hayatlarında bıraktığı olumsuz izleri görmekteyiz. Bu savaşta, çok fazla insan ölmüş, savaşa girmeyen ülkeler bile bu savaştan çok fazla etkilenmiştir. O zamanın insanları, hayatın pamuk ipliğine bağlı olduğuna şahit olmuşlar, insanların birbirlerini öldürmesinden etkilenerek, karamsarlığa kapılmışlardır. Çağın bunalımı denilen bu zamanlarda insanının dünyadaki yeri, varlığı tartışılmıştır.
Cahit Sıtkı, Paris'te okurken İkinci Dünya Savaşı başlamıştır. Paris, Almanlar tarafından işgal edilmiştir. Şiirde, şairin yaşadıkları etkilidir.
Şiirin birinci biriminde geçen "Öldük, ölümden bir şeyler umarak" dizesi, adeta bu devrin hayat anlayışını özetlemektedir. Ölüm, o kadar sıradanlaşmış, bayağılaşmış ki insanlar ölümden bir şeyler umar olmuştur.
İkinci birimde ölen kişinin dünyadan yavaş yavaş silinmesi anlatılır. Ölenlerin ağzından yazılan bu bölümde, mezar içinde yapayalnız, karanlıklar içinde yatan kişinin, dünyada kendinden bir iz kalmadan yok oluşunu anlatır.
RİTİM-AHENK: Şiir 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Dize sonlarında bulunan redif ve kafiyeler, ahengin oluşmasını sağlamıştır. Şiir iki beşlikten oluşmuştur. Şiirin kafiye düzeni "abbba-cdddc” şeklindedir.
ŞİİR DİLİ: Şiirin dili sade, akıcı ve söz sanatlarından uzaktır. Şiirde günümüzde kullanılmayan, anlamı az bilinen hiçbir kelime yoktur. Şair, ölümün etkisini arttırmak için bu kelimeyle düşünebileceğimiz bazı kelimeleri kullanarak çağrışımlar yapmıştır. Şair, söylemek istediklerini rahat ve aynı zamanda günlük dilde görülemeyecek şairane bir söyleyişle dile getirmiştir.
YAPI: Nazım birimi olarak benttir. Şiirin bütün birimleri, ritim ve ahenk özellikleri, imge, söz sanatları bir sistem içinde şiirin kendine özgü yapısını oluşturmuştur. Şiir hece ölçüsüyle yazılmıştır ve şiirde kafiye ve rediflerin, imge ve söz sanatlarının ahenkli bir biçimde bulunması, yapıyı oluşturmuştur.
TEMA: Şiirin teması ölümdür.
Cahit Sıtkı Tarancı’dan alınan “Gün Eksilmesin Penceremden” başlıklı 4. örnek metnin incelenmesi
ZİHNİYET: Şiirde sosyal hayatta önemli bir değer olan yaşama sevinci ifade edilmektedir. Şair, şiirinde döneminin yaşama sevincinden çok, birey olarak insanın yaşama sevincinden bahsetmektedir.
RİTİM-AHENK: Ritim, 9'lu hece ölçüsüyle sağlanmıştır. Şiirin birinci biriminde "n" sesleri tekrarlanarak aliterasyon yapılmıştır. Şirin kafiye düzeni "abab-cdcd" şeklindedir.
ŞİİR DİLİ: Şiirin dili sade ve akıcıdır. Şiirde günümüzde kullanılmayan, anlamı az bilinen hiçbir kelime yoktur.
YAPI: Şiirin bütün birimleri, ritim ve ahenk özellikleri, imge, söz sanatları bir sistem içinde şiirin kendine özgü yapısını oluşturmuştur. Şiir hece ölçüsüyle yazılmıştır ve şiirde kafiye ve rediflerin, imge ve söz sanatlarının ahenkli bir biçimde bulunması, yapıyı oluşturmuştur.
TEMA: Şiirin teması "yaşama sevinci"dir.
KAYNAK: FEN BİLİMLERİ DERSANESİ 9.SINIF EDEBİYAT KONU ANLATIMLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR.