SAYFA 76
1. Öğretici
metinlerde dilin, edebî metinlerdeki işleviyle kullanılmasının olumlu ve
olumsuz yönlerinin
neler
olabileceğini tartışınız. Sonuçları tahtaya yazınız.
Öğretici metinlerde dilin, sanatsal bir biçimde kullanılması, anlatılmak istenenin karmaşık bir hal alıp anlaşılmamasına sebep olabilir. Belirli bir düzeyde sanatlı anlatım ise öğretici metinleri, anlatım bakımından daha estetik kılabilir.
Öğretici metinlerde dilin, sanatsal bir biçimde kullanılması, anlatılmak istenenin karmaşık bir hal alıp anlaşılmamasına sebep olabilir. Belirli bir düzeyde sanatlı anlatım ise öğretici metinleri, anlatım bakımından daha estetik kılabilir.
2. a. Günlük
yaşantınızda eleştiri yapıyor musunuz? Neleri, niçin eleştirirsiniz?
a. Günlük yaşantınızda eleştiri yapıp yapmadığınızı ve neyi, niçin eleştirdiğinizi belirtiniz.
a. Günlük yaşantınızda eleştiri yapıp yapmadığınızı ve neyi, niçin eleştirdiğinizi belirtiniz.
b. Sizce eleştirinin
amacı ne olmalıdır? Sözlü olarak ifade ediniz.
Eleştirinin amacı, olumlu ve olumsuz yönlerin ortaya konarak, daha "iyi"nin ortaya çıkmasını sağlamaktır.
Eleştirinin amacı, olumlu ve olumsuz yönlerin ortaya konarak, daha "iyi"nin ortaya çıkmasını sağlamaktır.
3. Hatıra ve
gezi yazılarının, kaleme alındıkları tarihten sonraki dönemler için önemi
nedir?
Sözlü olarak
ifade ediniz.
Hatıra ve gezi yazıları, kendilerinden sonraki dönemler için birer tarihi belge niteliği taşırlar.
Hatıra ve gezi yazıları, kendilerinden sonraki dönemler için birer tarihi belge niteliği taşırlar.
4. Tarih
derslerinde edindiğiniz bilgilerden hareketle Servetifünun Döneminin sosyal ve
siyasi
şartlarıyla
ilgili neler söylenebilir? Sözlü olarak ifade ediniz.
Servet-i Fünun Döneminde, II. Abdülhamit'in baskıcı yönetimi altında bulunan aydınların birçoğu Avrupa'ya özellikle de Paris'e kaçmışlardır. Ülkedeki bu baskıcı yönetim zamanında herhangi bir savaş olmamasına rağmen Batı karşısındaki gerileme devam etmiştir. Sosyal yaşamda, özellikle Tanzimat'ın ilanından sonra meydana gelen değişiklikler yavaş yavaş toplum tarafından kabullenilmiş ve devletle birlikte halk da yüzünü Batı'ya dönmeye başlamıştır.
Servet-i Fünun Döneminde, II. Abdülhamit'in baskıcı yönetimi altında bulunan aydınların birçoğu Avrupa'ya özellikle de Paris'e kaçmışlardır. Ülkedeki bu baskıcı yönetim zamanında herhangi bir savaş olmamasına rağmen Batı karşısındaki gerileme devam etmiştir. Sosyal yaşamda, özellikle Tanzimat'ın ilanından sonra meydana gelen değişiklikler yavaş yavaş toplum tarafından kabullenilmiş ve devletle birlikte halk da yüzünü Batı'ya dönmeye başlamıştır.