Ağıt - AĞIT ÖRNEKLERİ, TÜRK EDEBİYATINDAKİ AĞIT ÖRNEKLER, EN GÜZEL AĞIT ÖRNEKLERİ,
Can evimden vurdu felek neyleyim
Ben ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yarim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karaları taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Varayım da mezarına varayım
Yürü bre Dadaloğlu'm yürü git
Baş ucunda el kavşurup durayım
Dertli dertli Çukurova yolunu tut
Dadaloğlu
ÇANAKKALE
Çanakkale derler yeşil gavaklı,
Mollaların mürekkebi boyaklı,
Neçe gulların var ağaç ayaklı,
Ağaç ayağınan gelsen n'olurdu.
Çanakkale derler yeşil söğütlü,
Neçe molla getti eli divitli,
Bi mektup atayım üstü tahütlü,
Mektubum ordunu bulur m'ola.
Ağılıdır Çanakkale goyağı,
Babamoğlu dizlerimin dayağı,
İrengide bana benzer bayağı,
Gurbanlar olurum babamoğluna.
Edem gözelidi gıyıdan getmiş,
Sürek öküz gibi boynunu bükmüş,
Şu gevur dinsizi denklemiş atmış,
Acep babamoğlun yudular m'ola.
Yumadan gabire godular m'ola. (Yaldızkaya 1992: 39)
ARZILI AĞITI
Duman durmuş Arzılı'nın dağına,
Yol (y)ıramış varamamış köyüne,
Haber verin âşiretinin beyine,
Gurbanlar olurum yaralı beyim,
Arzılı buraya aralı beyim.
Yeni çıkmış subayın da birisi,
Telde galmış saçların derisi,
Duydum'ola anasıynan garısı,
Gurbanlar olurum yaralı beyim,
Tayyare buraya aralı beyim.
Yaldızkaya, Ö. Faruk. Emirdağ Yöresi Türkmen Ağıtları. İzmir: Bayraklı Matbaası, 1992.
Mustafa'm
Kurtkulak’ı bucak bucak
Deste güller kucak kucak
Kalk gidelim can Mustafa’m
Kurtkulak’ı çok ısıcak
Kurtkulak’ı Urum mezar
Yel estikçe kumu tozar
Kalk gidelim can Mustafa’m
Buralarda yaram azar
Kurtkulak’ı, koca hanı
Yağmur yağar yunar kanı
Düşman sokunca süngüyü
Nasıl verdin tatlı canı
Ne yatıyon hecin gibi?
Kara bıyık sicim gibi.
Ben ağlarım başucunda.
Anan kızın bacın gibi.
Hele bakın yatışına,
Kollarının atışına
Kurban düştü Can Mustafa
Kurtkulak’ı yokuşuna
Aman Teyze aman deyze!
Ben ağlarım geze geze!
Kurban olam Hatça bacı!
Mustafa’m geldi mi size?
Çaylıdan da bir kuş uçtu
Uçtu Kurtkulak’a düştü.
Garip misin can Mustafa’m?
Kefenini eller biçti.
( Kadir Aslan, Milli Mücadelede İlk Kurşun ve Dörtyol, Dörtyol Belediyesi, Kültür yayınları, Color Ofset, İskenderun; 2008, shf, 49 )
Aliihsan'ın Ağıdı [1]
Gideceğim anamoğlu senin ardından,
Ben ölürüm yiğit edem derdinden,
Biriciktin kaldırdılar yurdundan,
Anamın oğluda bir tek gardaşım,
Ölesiye sana yanar ateşim.
İhsan davar keser sağ eli kanlı,
Ne bir dayı varda ne de bir emmi,
Kasaplar içinde gül edem ünlü,
Anamın oğluda gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yoluna ölüyüm.
Kelep kelep gül edemin kekili,
Anası gızından alır akılı,
İç cepleri burcu burcu kokulu,
Anamın oğlu da gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yerine ölüyüm.
Saçlarını taramışlar tel gibi,
Gardaşı yok emmisi yok el gibi,
35 yaşında gonca gül gibi,
Babamın oğlu da gurban olurum,
Kalk gardaşım ben yerine ölürüm.
Salhane’den gelir sırtı ceketli,
Pazara giderdi eli sepetli,
Gardaşa yananın kalmıyor aklı,
Babamın oğlu da öldürdü beni,
Gülleri açarken soldurdu beni.
Gelmedi diyerek bana darılmış,
Helâllaşmış bacısına sarılmış,
Yaz gelirken beş guzudan ayrılmış,
Geliyor bayramlar ışıyın vakti,
Soğudu mu gül gardaşım bağrıyın tahtı.
http://omeryaldizkaya.8m.com/dil_tema_motif.html
SADIĞ’IN AĞIDI
Size diyom size anamın gızı,
Sadığ’ımın için uğrayın bazı,
Daha küçüğüdü Naziğ’in gızı,
Onaltı yaşında gelin aldıydım.
Güller düşsün Sadığ’ımın başına,
Gelin dayanamaz gelir eşine,
Sadığ’ımın tekeri de düşmüş peşine,
Gurbanlar olurum ıssız evlime.
Verin benim kemanımı sazımı,
Eğliyemiyom bu Naziğ’in gızını,
N’olaydı oğlum görseyidim yüzünü,
Gurbanlar olurum goç Sadığ’ıma.
Hemi allı giyer, hemi karalı,
Suhule burada Murat nereli,
Sadık gaza yapmış ağır yaralı,
Gadir asker olmuş duymadınız mı?
Sadığ’ın götürmüş duymadınız mı?
Gözünün üstüde saçın tarardı,
Dimitoğlu’nun Ceylan’ı arardı,
Garısına guzum başka yanardı,
Gözünü inanmaz öksüz guzumu,
Anasız babasız öksüz guzumu.
Tekin buralı da Sadık nereli,
Ağ işliğini al ganlara beleli,
Anan görmüş Suhule Sadık yaralı,
Sen benim gelinim öldürdün beni.
Aman aslan oğlum garını görmedi yüzün,
Asker olayıdın alırdım izin,
Sana diyom sana Suhule gızım,
Ben sana gıyamam hadi gidelim.
Değmem anam gızı sonra telime,
Ezilerek varıyom ben Naziğ’in evine,
Dayanamıyom anam gızı küçük geline,
N’ola O’na düğün etmeseydim,
Avucuna gına yakmasayıdım.
http://omeryaldizkaya.8m.com/dil_tema_motif.html
AĞIT
evimizin önünden sögüt söküldü
ihtiyar babamın beli büküldü
sırma saçlar tenişire döküldü
vuruldum anam vuruldum bi su ver bana
içmeden ölürsem dert olur bana
kalkın arkadaslar ölümü soyun
nişanlım duymadan mezara koyun
yumdum anam gözlerimi açamıyorum
sevgili yarimden geçemiyorum
bir incecik yok gidiyor talasa
kızık kanlar bulaşıyor mor fese
benden selam sölen cesur kardaşa
yumdum anam gözlerimi açamıyorum
ananmdan babamdan geçemiyorum
kalkın arkadaşlar çıramı yakın
nişanlım kınasın elime yakın
cenazem gidiyor adettir bakın
vuruldum anam vuruldum bir su ver bana
içmeden ölürsem dert olur sana.
ANONİM
ARGUVANLI ALİ AĞITI
Gır atımı çekin binem üstüne
Verin tüfengimi alam destime
Arguvan’ın Kürdü gelsin üstüme
Argavun’dan çıktım ikindi vakti
Yıkılsın ağamın sarayı tahtı
Çifte gelinlerin karalı bahtı
Argavun’dan çıktım yırganır(*4) dağlar
Kesildi mektubum bağlandı yollar
Bana da Argavunlu Ali Ağam derler
Aşağıdan geliyor Kürdün ağası
Elinde yanıyor tel cigarası
Yaram derindedir yoktur çaresi
Tüfek ata ata kollarım şişti
Arkama döndüm ki fidanım düştü
Allahım, ateşi evime düştü
Hozat’ın önünde çift pınar akar
Teneşir üstünde al kanım akar
Çifte yavrularım yoluma bakar.
Kaynak: Prof. Dr. Ahmet CAFEROĞLU, Güney Doğu İlleri Ağızlarından Toplamalar, 1945, s.116
CELAL’İN AĞITI
Ben de bu aslanı belalı gördüm
Kendiri boynunda dolanı gördüm
Sevmedim, sarmadım, saranı gördüm
Kara toprak sarmış, bana ne
Bu yiğit yaylayı, yarsız yaylamış
Deliymiş, geçidi bilmemiş, gölü boylamış
Aslan olduğunu kendi söylemiş
Gettim gördüm, mezerlerin içinde
O aslan, saçını kuru taramış
Getmiş içerlerde kendir aramış
Sevdalı mı ne, gözleri kararmış
Kara toprak sarmış, neyleyim?
Motorları var, kapıda duruyu
Anan yok, baban saçını yoluyu
El alem, buna bakıp gülüyü
Deli miydin sen aslan oğlum?
Geyinmiş taranmış çıkmış yamaca
Oğlan, gedeceğin yolu bahtılı
Soyunmuş kuzu da çimmek istiyi
Çimip çıkacağın gölü bahtılı
Süvüğün başında üşüyüp durma
Gamış parmakların soğuğa vurma
Ölümden korkup da geriye durma
Yiğidin alnına, yazılan gelir
Dağlardan aşağı ineyim düze
Kendir var boynumda, kimim var çöze
Anam yok, türkü yaka, ağıt düze
Oğlan oğlan, aslan oğlum
Sabahtan belimi kırdı, bağlayamadım
Ar ettim ellerden, ağlayamadım
Getti benim oğlum, eğleyemedim
Nereden geliyidi oğlanın yolu?
Derleyen: Mehmet Ali ÖZÇAMUR
Derleme Tarihi: 1985
http://www.turkulerdiyariarguvan.com/index.php?
Can evimden vurdu felek neyleyim
Ben ağlarım çelik teller iniler
Ben almadım toprak aldı koynuna
Yarim diyen bülbül diller iniler
Gider oldum Avşar ili yoluna
Bakmam gayrı bu diyarın gülüne
Karaları taksın çapar koluna
Yağız atlı nice kollar iniler
Varayım da mezarına varayım
Yürü bre Dadaloğlu'm yürü git
Baş ucunda el kavşurup durayım
Dertli dertli Çukurova yolunu tut
Dadaloğlu
ÇANAKKALE
Çanakkale derler yeşil gavaklı,
Mollaların mürekkebi boyaklı,
Neçe gulların var ağaç ayaklı,
Ağaç ayağınan gelsen n'olurdu.
Çanakkale derler yeşil söğütlü,
Neçe molla getti eli divitli,
Bi mektup atayım üstü tahütlü,
Mektubum ordunu bulur m'ola.
Ağılıdır Çanakkale goyağı,
Babamoğlu dizlerimin dayağı,
İrengide bana benzer bayağı,
Gurbanlar olurum babamoğluna.
Edem gözelidi gıyıdan getmiş,
Sürek öküz gibi boynunu bükmüş,
Şu gevur dinsizi denklemiş atmış,
Acep babamoğlun yudular m'ola.
Yumadan gabire godular m'ola. (Yaldızkaya 1992: 39)
ARZILI AĞITI
Duman durmuş Arzılı'nın dağına,
Yol (y)ıramış varamamış köyüne,
Haber verin âşiretinin beyine,
Gurbanlar olurum yaralı beyim,
Arzılı buraya aralı beyim.
Yeni çıkmış subayın da birisi,
Telde galmış saçların derisi,
Duydum'ola anasıynan garısı,
Gurbanlar olurum yaralı beyim,
Tayyare buraya aralı beyim.
Yaldızkaya, Ö. Faruk. Emirdağ Yöresi Türkmen Ağıtları. İzmir: Bayraklı Matbaası, 1992.
Mustafa'm
Kurtkulak’ı bucak bucak
Deste güller kucak kucak
Kalk gidelim can Mustafa’m
Kurtkulak’ı çok ısıcak
Kurtkulak’ı Urum mezar
Yel estikçe kumu tozar
Kalk gidelim can Mustafa’m
Buralarda yaram azar
Kurtkulak’ı, koca hanı
Yağmur yağar yunar kanı
Düşman sokunca süngüyü
Nasıl verdin tatlı canı
Ne yatıyon hecin gibi?
Kara bıyık sicim gibi.
Ben ağlarım başucunda.
Anan kızın bacın gibi.
Hele bakın yatışına,
Kollarının atışına
Kurban düştü Can Mustafa
Kurtkulak’ı yokuşuna
Aman Teyze aman deyze!
Ben ağlarım geze geze!
Kurban olam Hatça bacı!
Mustafa’m geldi mi size?
Çaylıdan da bir kuş uçtu
Uçtu Kurtkulak’a düştü.
Garip misin can Mustafa’m?
Kefenini eller biçti.
( Kadir Aslan, Milli Mücadelede İlk Kurşun ve Dörtyol, Dörtyol Belediyesi, Kültür yayınları, Color Ofset, İskenderun; 2008, shf, 49 )
Aliihsan'ın Ağıdı [1]
Gideceğim anamoğlu senin ardından,
Ben ölürüm yiğit edem derdinden,
Biriciktin kaldırdılar yurdundan,
Anamın oğluda bir tek gardaşım,
Ölesiye sana yanar ateşim.
İhsan davar keser sağ eli kanlı,
Ne bir dayı varda ne de bir emmi,
Kasaplar içinde gül edem ünlü,
Anamın oğluda gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yoluna ölüyüm.
Kelep kelep gül edemin kekili,
Anası gızından alır akılı,
İç cepleri burcu burcu kokulu,
Anamın oğlu da gurban oluyum,
Gül gardaşım ben yerine ölüyüm.
Saçlarını taramışlar tel gibi,
Gardaşı yok emmisi yok el gibi,
35 yaşında gonca gül gibi,
Babamın oğlu da gurban olurum,
Kalk gardaşım ben yerine ölürüm.
Salhane’den gelir sırtı ceketli,
Pazara giderdi eli sepetli,
Gardaşa yananın kalmıyor aklı,
Babamın oğlu da öldürdü beni,
Gülleri açarken soldurdu beni.
Gelmedi diyerek bana darılmış,
Helâllaşmış bacısına sarılmış,
Yaz gelirken beş guzudan ayrılmış,
Geliyor bayramlar ışıyın vakti,
Soğudu mu gül gardaşım bağrıyın tahtı.
http://omeryaldizkaya.8m.com/dil_tema_motif.html
SADIĞ’IN AĞIDI
Size diyom size anamın gızı,
Sadığ’ımın için uğrayın bazı,
Daha küçüğüdü Naziğ’in gızı,
Onaltı yaşında gelin aldıydım.
Güller düşsün Sadığ’ımın başına,
Gelin dayanamaz gelir eşine,
Sadığ’ımın tekeri de düşmüş peşine,
Gurbanlar olurum ıssız evlime.
Verin benim kemanımı sazımı,
Eğliyemiyom bu Naziğ’in gızını,
N’olaydı oğlum görseyidim yüzünü,
Gurbanlar olurum goç Sadığ’ıma.
Hemi allı giyer, hemi karalı,
Suhule burada Murat nereli,
Sadık gaza yapmış ağır yaralı,
Gadir asker olmuş duymadınız mı?
Sadığ’ın götürmüş duymadınız mı?
Gözünün üstüde saçın tarardı,
Dimitoğlu’nun Ceylan’ı arardı,
Garısına guzum başka yanardı,
Gözünü inanmaz öksüz guzumu,
Anasız babasız öksüz guzumu.
Tekin buralı da Sadık nereli,
Ağ işliğini al ganlara beleli,
Anan görmüş Suhule Sadık yaralı,
Sen benim gelinim öldürdün beni.
Aman aslan oğlum garını görmedi yüzün,
Asker olayıdın alırdım izin,
Sana diyom sana Suhule gızım,
Ben sana gıyamam hadi gidelim.
Değmem anam gızı sonra telime,
Ezilerek varıyom ben Naziğ’in evine,
Dayanamıyom anam gızı küçük geline,
N’ola O’na düğün etmeseydim,
Avucuna gına yakmasayıdım.
http://omeryaldizkaya.8m.com/dil_tema_motif.html
AĞIT
evimizin önünden sögüt söküldü
ihtiyar babamın beli büküldü
sırma saçlar tenişire döküldü
vuruldum anam vuruldum bi su ver bana
içmeden ölürsem dert olur bana
kalkın arkadaslar ölümü soyun
nişanlım duymadan mezara koyun
yumdum anam gözlerimi açamıyorum
sevgili yarimden geçemiyorum
bir incecik yok gidiyor talasa
kızık kanlar bulaşıyor mor fese
benden selam sölen cesur kardaşa
yumdum anam gözlerimi açamıyorum
ananmdan babamdan geçemiyorum
kalkın arkadaşlar çıramı yakın
nişanlım kınasın elime yakın
cenazem gidiyor adettir bakın
vuruldum anam vuruldum bir su ver bana
içmeden ölürsem dert olur sana.
ANONİM
ARGUVANLI ALİ AĞITI
Gır atımı çekin binem üstüne
Verin tüfengimi alam destime
Arguvan’ın Kürdü gelsin üstüme
Argavun’dan çıktım ikindi vakti
Yıkılsın ağamın sarayı tahtı
Çifte gelinlerin karalı bahtı
Argavun’dan çıktım yırganır(*4) dağlar
Kesildi mektubum bağlandı yollar
Bana da Argavunlu Ali Ağam derler
Aşağıdan geliyor Kürdün ağası
Elinde yanıyor tel cigarası
Yaram derindedir yoktur çaresi
Tüfek ata ata kollarım şişti
Arkama döndüm ki fidanım düştü
Allahım, ateşi evime düştü
Hozat’ın önünde çift pınar akar
Teneşir üstünde al kanım akar
Çifte yavrularım yoluma bakar.
Kaynak: Prof. Dr. Ahmet CAFEROĞLU, Güney Doğu İlleri Ağızlarından Toplamalar, 1945, s.116
CELAL’İN AĞITI
Ben de bu aslanı belalı gördüm
Kendiri boynunda dolanı gördüm
Sevmedim, sarmadım, saranı gördüm
Kara toprak sarmış, bana ne
Bu yiğit yaylayı, yarsız yaylamış
Deliymiş, geçidi bilmemiş, gölü boylamış
Aslan olduğunu kendi söylemiş
Gettim gördüm, mezerlerin içinde
O aslan, saçını kuru taramış
Getmiş içerlerde kendir aramış
Sevdalı mı ne, gözleri kararmış
Kara toprak sarmış, neyleyim?
Motorları var, kapıda duruyu
Anan yok, baban saçını yoluyu
El alem, buna bakıp gülüyü
Deli miydin sen aslan oğlum?
Geyinmiş taranmış çıkmış yamaca
Oğlan, gedeceğin yolu bahtılı
Soyunmuş kuzu da çimmek istiyi
Çimip çıkacağın gölü bahtılı
Süvüğün başında üşüyüp durma
Gamış parmakların soğuğa vurma
Ölümden korkup da geriye durma
Yiğidin alnına, yazılan gelir
Dağlardan aşağı ineyim düze
Kendir var boynumda, kimim var çöze
Anam yok, türkü yaka, ağıt düze
Oğlan oğlan, aslan oğlum
Sabahtan belimi kırdı, bağlayamadım
Ar ettim ellerden, ağlayamadım
Getti benim oğlum, eğleyemedim
Nereden geliyidi oğlanın yolu?
Derleyen: Mehmet Ali ÖZÇAMUR
Derleme Tarihi: 1985
http://www.turkulerdiyariarguvan.com/index.php?