HAZIRLAYAN:DERSKONUM EDİTÖRÜ
Örnek-1
Ben
çektiğim kimler çeker
Gözlerim
kanlı yaş döker
Bulanık
bulanık akar
Dağlarım
seliyim şimdi (Kul Mustafa)
Örnek-2
İstedim
kendimi bu göle atam
Elimi
uzatıp yavruyu tutam
Örnek-3
Üstümüzden
gelen boran kış gibi
Şahin
pençesinde yavru kuş gibi
Seher
sabahında rüya düş gibi
Çağıta
bağırta aldı dert beni
Örnek-1
Ben
çektiğim kimler çeker
Gözlerim
kanlı yaş döker
Bulanık
bulanık akar
Dağlarım
seliyim şimdi (Kul Mustafa)
Örnek-2
İstedim
kendimi bu göle atam
Elimi
uzatıp yavruyu tutam
Örnek-3
Üstümüzden
gelen boran kış gibi
Şahin
pençesinde yavru kuş gibi
Seher
sabahında rüya düş gibi
Çağıta
bağırta aldı dert beni
Örnek-1
Ertesi
gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk
bir mart sabahı.. Buz tutuyor her soluk
,
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Örnek-2
Baygın
bir ihtizaz ile bi-huş akar dere,
Sahillerinde
çocuklar uzanmış çemenlere.
(Orhan
Seyfi Orhon)
Örnek-3
Miskin
Yunus biçareyim
Baştan
ayağa yareyim
Dost
ilinden avareyim
Gel
gör beni aşk neyledi
(Yunus Emre)
Fikrim
bir hulyaya bazı dalar da
Düşünür,
derim ki: "Bu odalarda
Kim
bilir kaç kişi oturmuş yatmış."
(Yusuf
Ziya Ortaç, Evim)
Ay
asar kandilini,
Suya
sarkan dilini.
Kimi
solgun, sarışın; kimi ak, kimi kara;
Kiminin
arkasından görünüyor Ankara.
Hey
Emre'm Yunus biçâre
Bulunmaz
derdine çâre
(Yunus
Emre)
Niçin
kondun a bülbül
Kapımdaki
asmaya
Ben
yarimden vazgeçmem
Götürseler
asmaya
Örnek-2
Bilmem
ki yaz mı gelmiş
Niçin
açmış gül erken
Aklımı
kayıp ettim
Nazlı
yarim gülerken
Örnek-3
Kendin
çöz kendin tara
Değmesin
el başına
Ben
yarime kavuştum
Darısı
el başına
Yandırdın
gönlümü aldın keman kaş
Gösterdin
zülfünü, eyledin bir hoş
Ürperme
veren hayale sık sık
Her
bir kapıdan giren karanlık
Çok
belli ayak sesinden artık
Dönülmez
akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu
son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
Benim
çektiğimi kim çeker
Gözlerinden
kanlı yaş döker
Bulanık
bulanık akar
Dağların
seliyim şimdi
Orhan
zamanından kalma bir duvar
Onunla
bir yaşta ihtiyar çınar
Zamanla
nasıl değişiyor insan
Hangi
resmime baksam ben değilim
Nerde
o günler, o şevk, o heyecan
Bu güler
yüzlü adam ben değilim
Yalandır
kaygısız olduğum, yalan
Çok
sürse ayrılık, aradan geçse çok sene
Biz
sende olamazsak bile sen bizdesin gene
Bin
bahçeli beldemizi yâd ellere bıraktık
Gölgesinde
barınacak tek ağacım yok artık
Kükremiş
sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım
dağları, enginlere sığmam, taşarım
Bursa’da
bir eski cami avlusu
Mermer
şadırvanda şakırdayan su
Bir
eşek var idi zâif u nizâr
Yük
elinden katı şikeste vü zâr
Niçin
kondun a bülbül
Kapımdaki
asmaya
Ben
yârimden vazgeçmem
Götürseler
asmaya
Kararmış
kara gözler
Dermanım
kara gözler
Gemim
deryada kaldı
Yelkenim
kara gözler
Dönülmez
akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Bu
son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
Huri
kızlar sürmelemiş gözünü
İlin
aşiretin çeksin nazmı
Kaldır
perçemini pörem yüzünü
. -
öldürüp
kanıma girme
Gayrılara
gönülverme
Ela
gözlerine siyah sürme
Çekme
beni öldürsün
Gurbet
o kadar açı
Ki
ne varsa içimde
Hepsi
bana yabana
Hepsi
başka biçimde
Hörü
melek var mı senin soyunda
Kız
nazarım kaldı usul boyunda
Ertesi
gün başladı gün doğmadan yolculuk
Soğuk
bir mart sabahı buz tutuyor her soluk
Bir
noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet
çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
Nazlı
yâre selâm saldım almamış
Almazsa
gam değil almayıversin
Sevdiği
Kemter’den vazgeçti ise
Bergüzâr
verdiğim almayı versin.
Bülbül
evler güle naz
Girdim
bir dost bağına
Ağlayan
çok gülen az
Yatma
a kız yüz üstü
Ak
gerdanlar nem alır
Ben
felek soygunuyum
Hırsız
gelse nem alır
Bilmem
ki yaz mı gelmiş
Niçin
açmış gül erken
Aklımı
kayıp ettim
Nazlı
yarim gülerken
Var
gez kayalıkta, dağda, kırda
Düş
bir çukura, geber, kakırda
N’oldu
sangi yeşil pancumn indi
Karanlık
akşamlara dödü ikindi
Tara
da zülfünü gerdana bırak
Görüşmek
isterim yolllarım ırak
www.derskonum.com