SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA YENİYİ VE ESKİYİ SAVUNANLARLA ILIMLILARIN DÜNYA GÖRÜŞLERİ-SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA YENİYİ VE ESKİYİ SAVUNANLARLA ILIMLILARIN DÜNYA GÖRÜŞLERİ, SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNDE YENİYİ ESKİYİ SAVUNANLAR VE ILIMLILAR DÜNYA GÖRÜŞLERİ,
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNDEKİ eğilimleri şu şekilde açıklayabiliriz:
a. Yeniyi Savunanlar:
Tanzimat sonrası Türk edebiyatında Recaizade Mahmut Ekrem ve onun etrafında bir araya gelenler, yani Servet-i Fünun sanatçıları yeniyi savunanları temsil etmektedirler.
Batıyı Model Alan Yenilikçiler
b. Orta Yolu Savunanlar (Ilımlılar): Eserlerinde Yeniliklere Yer Verenler
Ilımlıların başında Muallim Naci yer almıştır. Muallim Naci, divan şiirine (eski edebiyata) karşı “ılımlı” yaklaşmıştır; Batı edebiyatının etkisiyle gelişen yeni edebiyata geçişin yavaş ve doğal bir süreçte gerçekleşmesi gerektiğine inanmıştır. Muallim Naci, eski edebiyatın tamamen atılmasına karşı çıkarak iyi yönlerinin korunması gerektiğini ileri sürmüş ve yeni edebiyatla bir sentez oluşturma yolu aramıştır.
Ilımlıların başında Muallim Naci yer almıştır. Muallim Naci, divan şiirine (eski edebiyata) karşı “ılımlı” yaklaşmıştır; Batı edebiyatının etkisiyle gelişen yeni edebiyata geçişin yavaş ve doğal bir süreçte gerçekleşmesi gerektiğine inanmıştır. Muallim Naci, eski edebiyatın tamamen atılmasına karşı çıkarak iyi yönlerinin korunması gerektiğini ileri sürmüş ve yeni edebiyatla bir sentez oluşturma yolu aramıştır.
Eskiyi tamamen reddetmeyen, Batı’yı da olduğu gibi taklide kalkmayan bu gruba “orta görüşte olanlar (ılımlılar)” denmiştir. Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Rasim gibi sanatçılar bu gruba dâhil edilir.
c. Eskiyi (Divan Edebiyatı Geleneğini) Savunanlar: Geleneksel Yaşama Biçimine Bağlı Olanlar
Hacı İbrahim Efendi ve grubu, eski edebiyatın kesin savunuculuğunu yapmışlardır.
Hacı İbrahim Efendi ve grubu, eski edebiyatın kesin savunuculuğunu yapmışlardır.
Eski edebiyatı savunanlarla ılımlılar, geleneksel yaşama biçimini sürdürmüşler; yeniyi savunanlar ise Batılı yaşama biçimini benimsemişlerdir.
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNDE YENİYİ SAVUNAN SANATÇILARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
- Yeniyi savunanlar ; yani Servet-i Fünun sanatçıları Recâizade Ekrem'in yönlendirmesiyle "Servet-i Fünun" dergisi etrafında toplanmışlardır.
- Yaşları ortalama 25 olan bu genç sanatçılar başta Fransızca olmak üzere çocuk yaşlarda Batı dillerini öğrenmiş ve Batılı eserlerini orijinallerinden okumuşlardır.
- Hemen hepsi Tanzimat döneminde açılan yabancı okullarda öğrenim görmüş, Batı kültürüyle yetişmişlerdir.
- II.Abdulhamit'in baskıcı yönetimi bu sanatçıların içlerine kapanmalarına ve sadece kendi ıstıraplarını karamsar bunalımlı bir şekilde dile getirmelerine neden olmuştur.
- Bu koşullardan dolayı sanatta estetik ve zevki ön planda tutmuş, toplumsal sorunlardan uzak durmuşlardır.
- Servet-i Fünun sanatçıları 2.Abdulhamit'in uyguladığı baskıcı yönetiminden çok etkilenerek 2.Abdulhamit'ten nefret ederler.
- Bu bunalımlardan kurtulmak gerçeklerden kaçıp kendi hayal dünyalarına sığınmak istemişlerdir.
- Tanzimat sanatçıları sosyal konumları bakımından yüksek tabakadan çıkmış ve yüksek memur kesimiyle yakından ilişkili içinde bulunmuşlardır.Servet-i Fünun nesli ise orta tabakadan oluşmuş ve Tanzimat sanatçılarının yaşadıkları çevreye yabancı kalmışlardır.