9.SINIF EDEBİYAT CEVAPLARI EKOYAY YAYINLARI SAYFA, 9.SINIF EDEBİYAT CEVAPLARI EKOYAY YAYINLARI SAYFA 89, 9.sınıf edebiyat kitabı tüm cevapları, TÜRK DİLİ EDEBİYATI CEVAPLARI, SAYFA 89
1-Kocakarı ile Ömer” adlı manzum hikâye, belli bir olay etrafında kurulmuştur. Manzumedeki olay örgüsünü belirleyerek aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.
2-Sınıfa getirdiğiniz şiir metinleri ile “Kocakarı ile Ömer” manzumesini karşılaştırarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.
a) Manzume ve şiir arasında ahenk, yapı, tema, dil ve ifade biçimi bakımından ne gibi farklılıkların olduğunu belirtiniz.
İkisinde de ahenk unsurları bulunur.Şiirde yapı unsurları yoktur.Her ikisinde tema karşımıza çıkar.İkisi de dizelerle ifade edilir.
b)İncelediğiniz şiir ve manzumenin hangisinde anlatma ve göstermenin, hangisinde bireyselliğin, duygusallığın ve çağrışımın ağırlıklı olarak bulunduğunu belirleyiniz. Belirlediğiniz özelliklerden hareketle şiir ve manzumenin anlatım özellikleri bakımından farkını sözlü olarak ifade ediniz.
Manzumede anlatma ve gösterme şiirde bireysellik,çağrışım ve duygusallık bulunur.Manzume bir olayı şiir şeklinde bizlere sunar.Şiirde ise duyguların ifade edildiğini görürürüz.
c) Sınıfa getirdiğiniz metinler ve “Kocakarı ile Ömer” metnin de kullanılan kavramların anlamlarını, nerede ve nasıl kullanıldıklarını metinlerden örnekler vererek açıklayınız.
Uhrevî:Yani kutsiyet.(Şiir metinlerinde karşımıza çıkabilir.)
sîne:Yani göğüs(Divan şiirinde sık sık kullanılır)
3-. Manzumede anlatılanların düz yazı olarak anlatılıp anlatılamayacağını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Olay örgüsü olduğundan düz yazı şeklinde anlatılabilir.Bunun yanında şahis kadrosu,mekan ve zaman da yer alır.
4-Okuduğunuz metin, estetik bir kaygıyla mı yoksa öğretici bir kaygıyla mı yazılmıştır? Sözlü olarak ifade ediniz.
Sanatsal metinler elbetteki estetik bir kaygıyla yazılır fakat manzume geleneğinde öğreticilik yönü de karşımıza çıkar.
5- Okuduğunuz metne bakarak manzumelerin öğretici metin olarak kullanılmaları konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Manzumelerin kıssadan hisse vermesi okuyucular için önemlidir.Şiir şeklinde oluşturulan bu hikayelerin öğreticilik yönü bulunabilir.Çünkü hikayelerin okuyucuya iletmek istedikleri bir ana fikir ya da başka bir deyişle vermek istedikleri mesaj vardır.
6-Kocakarı ile Ömer” manzumesinde anlatma ve gösterme; şiirde bireysellik, duygu ve çağrışım önemlidir. Bu bilgiler ışığında “Kocakarı ile Ömer” metnini yorumlayınız.
Söz konusu metinde verilmek istenen bir mesaj vardır.Duygusal bir hikaye anlatmaktadır.Torunları açlıktan kırılan bir ninenin İslam halifesi HZ.Ömer'e sitemleri anlatılmaktadır.Yaşanan bir olayı gündeme getirmiştir Mehmet Akif.Buradan hareketle yöneticilerin gerekirse kapı kapı gezmek suretiyle hizmette bulunmaları gerektiğini anlatmaktadır.
1. Etkinlik: Beğendiğiniz manzumeleri bir deftere toplayarak antoloji oluşturunuz. Sevdiğiniz manzumelerdenbazılarını ezberleyiniz.
Aşağıda Yahya Kemal'e ait bir manzume örneği verilmiştir.
NAZAR -Yahya Kemal Beyatlı
Gece Leylâ'yı ayın on dördü
Koyda tenhâ yıkanırken gördü.
"Kız vücûdun ne güzel böyle açık!
Kız yakından göreyim sâhile çık!"
Baktı etrâfına ürkek ürkek
Dedi: "Tenhâda bu ses nolsa gerek"
"Kız vücûdun sarı güller gibi ter!"
Dedi: "Tenhâda bu ses nolsa gerek?"
Aranırken ayın ölgün sesini
Soğuk ay öptü beyaz ensesini.
Sardı her uzvunu bir ince sızı;
Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı.
Soldu günden güne sessiz soldu!
Dediler hep: "Kıza bir hâl oldu!"
Tâ içindendi gelen hıçkırığı
Kalbinin vardı derin bir kırığı.
Yattı bir ses duyuyormuş gibi lâl.
Yattı aylarca devâm ett bu hâl.
Sindi sîmâsına akşam hüznü.
Böyle yastıkda görenler yüzünü
Avuturlarken uzun sözlerle
O susup baktı derin gözlerle.
Evi rüzgâr gibi bir sır gezdi
Herkes endîşeli bir şey sezdi.
Bir sabah söyledi son sözlerini
Yumdu dünyâya elâ gözlerini;
Koptu evden acı bir vâveylâ
Odalar inledi: "Leylâ! Leylâ!"
Geldi köy kızları el bağladılar...
Diz çöküp ağladılar ağladılar!
Nice günler bu şeâmetli ölüm
Oldu çok kimseye bir gizli düğüm;
Nice günler bakarak dalgalara
Dediler: "Uğradı Leylâ nazara!"
Gece Leylâ'yı ayın on dördü
Koyda tenhâ yıkanırken gördü.
"Kız vücûdun ne güzel böyle açık!
Kız yakından göreyim sâhile çık!"
Baktı etrâfına ürkek ürkek
Dedi: "Tenhâda bu ses nolsa gerek"
"Kız vücûdun sarı güller gibi ter!"
Dedi: "Tenhâda bu ses nolsa gerek?"
Aranırken ayın ölgün sesini
Soğuk ay öptü beyaz ensesini.
Sardı her uzvunu bir ince sızı;
Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı.
Soldu günden güne sessiz soldu!
Dediler hep: "Kıza bir hâl oldu!"
Tâ içindendi gelen hıçkırığı
Kalbinin vardı derin bir kırığı.
Yattı bir ses duyuyormuş gibi lâl.
Yattı aylarca devâm ett bu hâl.
Sindi sîmâsına akşam hüznü.
Böyle yastıkda görenler yüzünü
Avuturlarken uzun sözlerle
O susup baktı derin gözlerle.
Evi rüzgâr gibi bir sır gezdi
Herkes endîşeli bir şey sezdi.
Bir sabah söyledi son sözlerini
Yumdu dünyâya elâ gözlerini;
Koptu evden acı bir vâveylâ
Odalar inledi: "Leylâ! Leylâ!"
Geldi köy kızları el bağladılar...
Diz çöküp ağladılar ağladılar!
Nice günler bu şeâmetli ölüm
Oldu çok kimseye bir gizli düğüm;
Nice günler bakarak dalgalara
Dediler: "Uğradı Leylâ nazara!"