YAĞMUR TEMALI ŞİİRLER ÜNLÜ ŞAİRLERDEN, YAĞMURLA İLGİLİ SÖZLER, ÜNLÜ SANATÇILARDAN YAĞMUR KONULU ŞİİRLER, YAĞMUR KONULU ŞİİRLER ÜNLÜ ŞAİRLERDEN, ŞİİRLER,
YAĞMUR
Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde,
Bir parça uzaklaş kederlerinden.
Bir ruh gülümsüyor gibi derinden,
Mehtabın ördüğü saatler nerde?
Varsın bahçelerde rüzgar gezinsin,
Yağmur ince ince toprağa sinsin,
* * * * * * *
YAĞMUR GÜL VE ELLER
Yel yapraklarımı savurur,
Dört yanım yağmurla örtülü;
Güz vaktim gerçek ya, ne yağmur!
Kafamda hep bir uykusuzluk
Ve masamda bir düşler gülü,
Gecenin içinde, soyunuk.
Ve bir düşünce arasında
Ellerim; beyaz, boş ve bencil,
Bu gül’le gece arasında,
* * * * * * *
YAĞMUR TANELERİ
Damla düştü toprağa cemre misali
En büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,
Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafı
Eksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,
Tek tek ama beraberce kardeşcesine
Göl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessiz
* * * * * * *
YAĞMURDA UNUTULAN ŞARKI
Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm
Önce ıpıslak iki kuş
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden
Sonra insanlar iki gözüm
İnsanlar
Kahrolmuş
Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu
Öksüz anılar üstüne iki gözüm
Kırık ikindiler üstüne
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu
İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar
Yüzler karanlıktı iki gözüm
Düşünceler dar
Bir geçit bulamıyordum sana
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik
Hep yabancıydı çaldığım kapılar
Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden
En kırık vaktidir uzak imbatların
Öykümüzün en yaralı yerinden
Damlar yüreğime ılık bir sızı
Sonra birden duyar gibi olurum
Hoyrat yağmurlar altında
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı…
BEKİR SITKI ERDOĞAN
* * * * * * *
YAĞMUR YAĞADURSUN
Dışarda yağmur yağadursun
Ve içerdeyse bütün eşyan
Esneyip senin gibi her an
Pencerelerden bakadursun
Dışarda yağmur yağadursun
Ve yağmur gibi sonsuz olan
Gözyaşların ve sayıklaman
Camlarda halka halka dursun
Dışarda yağmur yağadursun
Ve zaman, yavrum, zaman
Da yağmur gibi oluklardan
Ve ellerinden akadursun
CAHİT SITKI TARANCI
* * * * * * *
BU YAĞMUR
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden…
NECİP FAZIL KISAKÜREK
* * * * * * *
YAĞDIKÇA
Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü,
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan
Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler
Çalan, çaldıran, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul
Şehre bir yağmur yağdı
Ben ağladım
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan
Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses
Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü
yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk
sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı
Ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay
bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
Yağmur şehre bir yağdı
Ben ağladım
Ben ençok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben…
Yağmur…
Ağladım…
YILMAZ ERDOĞAN
* * * * * * *
SANA YAĞMUR DİYORUM
(gidersen hani sığınaklarım?
eksilir, zarar kalırım
kalırım!
yeni günün tenine dağılır yaralarım
sana yağmur diyorum…)
uzun boylu umuttun
tadında unutuldun
nerde büyük uçurumların
kış suların, yaz uykuların?
sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan
yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım
uslanmayalım!
gün, vursun yükünü gecenin hırkasına
yol, vursun sesini uzaklığın pasına
sesime kibrit çaksan tutuşacağım
sargısızım,
çoğalırım;
çoğaldıkça arsızım
sana yağmur diyorum…
en haklı aşk,
alkışsız sürebilendir
ve en haklı kavganın öznesi
ölmemek için dövüşürken de ölebilendir…
o an
işte o an
ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman
yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur
sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde?
yeter
kan sıçratmayın sabahın seherine
boğulursunuz
boğulursunuz!
YILMAZ ODABAŞI
* * * * * * *
“Yağmur başladı,
sen dedim camlara koştum.”
Ah Muhsin Ünlü
“Yağmur yağıyor, ıslanıyor etraf.
Ağlasak kimse anlamaz değil mi?”
Oğuz Atay
“İşte şu yağmur, işte şu balkon, işte ben.
Ben dediğim koskocaman bir oyuk.”
Edip Cansever
“Bu Allahsız, bu yağmur, işlemez karanlıkta.
Garipliğine yan, yan yürek yan.
Gitti giden, gitti giden.”
Gülten Akın
“Dışarıya yağmur, yüreğime hasret,
fikrime sen.
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen.”
Cemal Süreya
“Bir çiçek bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi.
Öptüm sonsuz gidişinden, saçlarının seyriyle seni.”
Cahit Zarifoğlu
“Ve güldün, rengârenk yağmurlar yağdI.”
Sezai Karakoç
“Eğer yağmur yağınca içeri gireceksen; seninle gitmem uzak ülkelere.”
Umay Umay
“Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.”
Turgut Uyar
“Dışarıda yağmur var ve gitmek için iyi bir gün. Yağmur var ve her şeyi gizlemek için iyi bir gün.”
Tarık Tufan
“Bana yağmuru anlatma, yağ!”
Victor Hugo
“Bazen rüzgarın saçımı dağıtmasına, yağmurun yüzümü ıslatmasına, birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm. Sonra; saçımı toplarım, şemsiyemi açarım, kalbimi kapatırım. Hepsi bu.”
Can Yücel
“Eğer şairsem beni tanırsan, yağmurdan korktuğumu bilirsen, gözlerim aklına gelirse; elimden tut yoksa düşeceğim.”
Atilla İlhan
“O üzüntü birdenbire gelir. Hava yağmurludur.”
Sait Faik Abasıyanık