kitabın DİĞER TÜM SAYFALARIN CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ
185
3. “Öyle bir birleşme biçimi bulmalı ki ortak
güç, birleşmeye katılan her ortağın hem malını hem de kendini
korusun. Böylece ortaklığa giren herkes,
sonuç olarak gene kendini koruyor demektir ve gene eskisi
gibi hürdür, kendi kendinin buyruğu altındadır.
Işte toplumsal antlaşmanın çözdüğü ana sorun bu sorundur.
Toplumsal antlaşmanın hükümleri sözleşmenin
özüyle öyle bağlıdır ki amaca uymayan en küçük
değişiklik antlaşmayı bozar. Antlaşmanın
bütün özü, şu tek hükümdedir: Her ortağın bütün haklarıyla, kendini
topluma, toplumun bütününe bağlaması. Herkes
bütün haklarıyla kendini topluma verdiğinden ortaklığa
girme koşulları herkes için eşittir.
Her birimiz, bütün kişiliğimizle güçlerimizi
genel oyun yüce yönetimine bıraktık.”
Jean Jacques ROUSSEAU (Jan Jak Roso)
Yukarıdaki metinle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
A) Yazarın düşünceleri, döneminin bireyci
zihniyetini yansıtması sonucuna
B) Toplumun, insanların ihtiyaçlarından doğduğu
sonucuna
C) Insanın toplumun değil, toplum insanın
ürünü olduğu sonucuna
D) Toplumun yararına bireylerin haklarının
kaldırılabileceği sonucuna
E) Yazarın, çoğunluğun onayladığı bir
yönetimi savunduğu sonucuna
4. "Lakin Meşrutiyet' ten sonra, bir şair
zümresini ve yeni bir çığırı demirden elinde tutan bir baş zuhur
etmediğinden, benlik taşkınlığından başka bir
kudreti olmayan teferrüt coşkunları şiirin mutlak tariflerini
ortaya sürdüler. Gelip geçici dâhilerin,
birbirinin ayağını kaydırarak teselsül ettiklerini gördük. Lakin, bunların
arkasından, hemen, daha vahim bir takım
türedi. Bu takımdaki müddeiler, evvelkiler gibi, şiirle
alakadar da değildiler; şiiri
söylediklerinden veyahut anladıklarından değil, şiiri cemiyet-i beşeriyeye en
nâfi
ve uygun bir kıymete talep eden
rehberlerdi."
Yahya Kemal BEYATLI
Yukarıdaki parçadan hareketle metnin
yazıldığı dönemin sosyal, kültürel, sanat hayatıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Meşrutiyet' ten sonra bazı şairler şiirin
mutlak tariflerini yapmışlardır.
B) Meşrutiyet'ten sonra bazı şairlerin başarıları
gelip geçici olmuştur.
C) Yeni şairler, şiiri farklı bir amaç için
kullanmışlardır.
D) Meşrutiyet' ten sonra iki farklı şair
grubu ortaya çıkmıştır.
E) Yazar, yeni şairlerin şiir bilgilerini
takdir etmektedir.
5. “Alman tarihçilerinin dilinde ‘kültür’ lafı,
daha önce mevcut olan ‘medeniyete’ çok yakın bir mana
kazanır. Bununla beraber birtakım ayrılıklar
önerilir. Kültür, insanoğlunun fizik dünyaya, fizik çevreye söz
geçirmek için sahip olduğu kollektif araçlar
bütünüdür. Başka bir deyişle ilim, teknik ve uygulamalarıdır.
Medeniyet ise insanın kendini inzibat altına
alması, fikirce, ahlakça, ruhça yükselmesi için lüzumlu olan
kollektif araçların tümü, güzel sanatlar,
felsefe, din ve hukuk gibi.
Medeniyet kelimesi ilmî ve teknik gelişme, şehirleşme,
sosyal organizasyonun giriftliği bakımından
daha ileri bir aşamada bulunan toplumlar için
kullanılır. Kelimenin eski anlamı bu idi. Zamanımızda daha
çok, sanayileşme, modernleşme, gelişme gibi
lafızlar tercih edilmektedir. Medeniyet kelimesinin beraberinde
getirdiği değer hükümlerinden sıyrılmanın başka
çaresi yoktur.”
Cemil MERİÇ
Yukarıda aynı metinden iki paragraf
verilmiştir. Bu paragraflarla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi
söylenemez?
A) Aynı konuyu farklı yönleriyle işledikleri
B) Bilgi verme amacı taşıdıkları
C) Kendi başlarına bir düşünceyi anlattıkları
D) Asıl konu etrafında birleştikleri
E) Birbiriyle çeliştikleri