kitabın DİĞER TÜM SAYFALARIN CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ
c. "Batılılaşma yolunda adımlar atılırken
Mustafa Kemal Paşa çok önemli saydığı bir başka konuyu da
ele aldı. Memleketimizde Batı memleketlerinde
olduğu gibi soyadları kullanılmıyordu. Aile isimleri, lakaplarla
veya baba adları ile anlatılmaya çalışıyordu.
Aynı küçük ismi taşıyan birçok insandan birini ayırabilmek,
ya takma ismiyle yapılıyor veya yabancılarla
temasta olan bazı kimseler genelde, biri baba adı olmak
üzere iki ad kullanıyordu. Mesela Millî
Mücadele sonunda 6 tane ‘Kâzım’ Paşa, Istiklal Mahkemesi üyeleri
arasında 4 tane ‘Ali’ Bey vardı. Bu kargaşalığa
bir son vermek gerekiyordu. Her ailenin bir soyadı almasına
karar verildi. Aile lakapları olanlar, bunları
soyadı olarak kullanabilecekler, ancak adın yeni Türkçe olmasına
çalışılacaktı. Soyadları kullanılması konusu
Haziran 1934'te kanunlaştı. Halka yardımcı olmak üzere,
değişik soyadların manalarını da gösteren
kitaplar alfabetik sıraya uyularak bastırıldı. Soyadları kısa
zamanda benimsendi ve uygulamaya geçildi.
Devlet dairelerine, soyadı olmadan işlem yapılmaması için
talimat verildi. Halk böylece zorlanıyordu.
Hatta soyadı bulmakta güçlük çekenlere, valiler, kaymakamlar,
idari müdürler soyadları veriyorlardı. Devamlı
üzgün görünen karamsar kişilere ‘Üzman’ veya devamlı
neşeli görünen iyimser kişilere ‘Gülman’ gibi
soyadlarının verildiği bile görüldü."
Kâzım ÖZALP
Yukarıdaki metne göre aşağıdaki cümlede boş
bırakılan yeri uygun şekilde tamamlayınız.
Yukarıdaki öğretici metinde yazıldığı dönemin
………....……. hayatına dair bilgiler verilmektedir.
ç. “William Harvey, incelemelerini daha ileri
götürerek damarların kanın akışına tek yönlü geçit verdiğini
belirler. Bu geçitler 'çek-valf' işlevi gören
kanatlarla donatılmıştır. Kanatlar, atardamarlarda kanın vücuda
akışını, toplardamarlarda kalbe dönüşünü sağlamaktadır.
Harvey kan dolaşımına ilişkin buluşunu
1628'de Latince yazdığı küçük bir kitapta (Hayvanlarda Kalp
ve Kan Devinimine Ilişkin Anatomik Bir Tez)
ortaya koymuştu. 1651'de yayınlanan ikinci kitabı embriyoloji
konusunda Antik Çağ'dan o güne uzanan yaklaşık
iki bin yıllık dönemde yapılan en önemli incelemeyi
içeriyordu.”
Cemal YILDIRIM
Yukarıdaki metne göre aşağıdaki cümlede boş
bırakılan yeri uygun şekilde tamamlayınız.
Yukarıdaki metnin yazılış amacı
................................................
d. “Yunus Emre, yeni vatan coğrafyasının
topraktan yükselen bütün güzel seslerini Türk halk diliyle birleştirmiş,
Anadolu Türkçesine o çağlara kadar hiçbiri
Türkçede görülmemiş bir musiki işlemiştir. Anadolu'da
bir felsefe olmaktan yükselerek bir iman
derecesine varan ve çok sayıda halkı kendi ışıklı çerçevesine
toplayan tasavvuf felsefesini, Yunus, Türk
diliyle söylemenin sırlarını bulmuştur.”
Nihad Sâmi BANARLI
Yukarıdaki metne göre aşağıdaki cümlede boş
bırakılan yeri uygun şekilde tamamlayınız.
Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi
………………...........................................…………….
e. “Azizim Yaşar Nabi Bey,
Cuma günü zahmet ederek istasyona kadar geldiğinize
teşekkür ederim. Sizinle o gün istediğim
kadar meşgul olamadığıma ve sonra da Istanbul'da
yazımı yazdıramadan eski harflerle göndermeye
mecbur kaldığıma mahcubum. Umarım ki
geçenkilerin dûnundan bir şey değildir, lütfen tashihlerini yapar
ve eğer gözümden kaçmış bir yanlış varsa onu
da tashih edersiniz.”
Abdülhak Şinasi HİSAR
Yukarıdaki metne göre aşağıdaki cümlede boş
bırakılan yere uygun kelimeyi yazınız.
Yukarıdaki öğretici metnin türü …….........….