KELİMEDE ANLAM DEĞİŞMELERİ KONU ANLATIMI DERS NOTLARI, ANLAM DEĞİŞMELERİ KONU ANLATIMI, ANLAM DEĞİŞMELERİ, Anlam Genişlemesi, Anlam Daralması, Anlam iyileşmesi, Anlam kötüleşmesi,
Anlam
Genişlemesi
Bazı
sözcükler, anlam genişlemesi yoluyla yeni anlamlar kazanabilir. Başlangıçta tek
bir anlama gelen veya tek bir kavramı karşılayan kelimelerin zamanla farklı
anlamlara gelmesi farklı kavramları da karşılamasıdır.
Örneğin,
“yağlı” sözcüğü “yağı çok olan” anlamını taşır. Bu, yağlı sözcüğünün temel
anlamıdır.
“Yağlı
bir müşteri görse hemen ellerini ovuşturur.” cümlesinde “varlıklı, zengin” anlamında
kullanılmıştır.
“Böyle
yağlı bir iş hiç kaçırılır mı?” cümlesinde
ise “yağlı” sözcüğü, “çok fazla zahmet çekmeden, bol kazanç sağlayan” anlamında
kullanılmıştır. Görüldüğü gibi “yağlı” sözcüğü anlam genişlemesi yoluyla yeni
anlamlar kazanmıştır.
Anlam
Daralması
Bir
sözcüğün anlattığı varlık, nesne ya da eylemin ancak bir bölümünü, bir türünü
anlatır duruma gelmesidir. Dilimizdeki davar sözcüğü her türlü “mal ve varlık”ı
karşılarken günümüzde yalnızca “koyun” ve “keçi” türündeki hayvanları
karşılayacak biçimde kullanılmaktadır. İşte bu sözcükte anlam daralması vardır.
Günümüzde “incir” anlamına gelen ‘yemiş’ sözcüğü eskiden bütün meyveleri
karşılayacak bir anlama sahipti. Demek ki “yemiş” de anlam daralmasına
uğramıştır.
Anlam
Değişmesi
Bir
sözcüğün başlangıçta karşıladığı anlamdan uzaklaşarak zaman içinde başka bir
anlamı karşılayacak duruma gelmesidir.
“Tütün”
sözcüğü eskiden “duman” anlamında kullanılırken bugün “Nikotin içeren yapraklı
bitki” anlamında kullanılmaktadır. Görüldüğü üzere sözcük, anlam değişmesine
uğramıştır. Geçmişte “kolay, değersiz, hakir” anlamında kullanılan “ucuz’
sözcüğü, şimdilerde genellikle, “pahalı karşıtı, düşük fiyatlı” anlamında
kullanılmaktadır.
a.
Anlam iyileşmesi: Kimi
sözcüklerin başlangıçta kötü bir anlam taşırken zaman içinde iyi bir anlam
karşılayacak hâle gelmesidir.
Yavuz”
sözcüğü eskiden “kötü, hırsız” anlamını taşırken daha sonra “yiğit, kahraman”
anlamını karşılar duruma gelmiştir ki bu, anlam iyileşmesi vardır.
Çok
eskiden “emek” sözcüğü “acı, eziyet” anlamlarını içerirken günümüzde “bir işin
yapılması için harcanan beden gücü” anlamını yüklenmiştir.
b.
Anlam kötüleşmesi: Bir
sözcüğün başlangıçta iyi bir anlam taşırken zaman içinde kötü bir anlamı
karşılayacak hâle gelmesidir.
Dilimize
Arapçadan geçen ukala sözcüğü “akıllılar” anlamını taşırken bugün “kendini
akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan” anlamında kullanılmaktadır.
“Canavar”
sözcüğü başlangıçta “canlı, yaşayan, hayvan” gibi anlamlan karşılamıştır. Fakat
zamanla olumsuz bir anlam karşılar hâle gelmiştir. Demek ki bu sözcükte anlam
kötüleşmesi vardır.
Çok
Anlamlılık
Bir
sözcüğün ilk başta tek bir anlam taşırken zaman içinde başka anlamları
karşılamasına çok anlamlılık denir.
Örneğin
temel anlamı “sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak” olan kırmak
sözcüğünün zaman içinde 10’dan fazla anlam kazandığını görmekteyiz.
Ayrıca
“geçmek” sözcüğü,
“Elindeki
kitabı bırakıp diğer odaya geçti.” cümlesinde “bir yerden başka bir yere
gitmek” anlamında,
“Seven,
yârinden geçer mi?” cümlesinde
“bırakmak, vazgeçmek” anlamında,
“Bu
hastalık sana kimden geçti acaba?” cümlesinde “bulaşmak, sirayet etmek” anlamında,
“Bütün
günüm seni beklemekle geçti.” cümlesinde
“harcamak” anlamında kullanılmıştır.
Kelimenin
başka anlamları da vardır. Demek ki “geçmek”, çok anlamlı bir sözcüktür.