Noktalama İşaretlerinin İşlevi ve Önemi, NOKTALAMANIN ÖNEMİ VE İŞLEVİ, NOKTALAMA İŞARETLERİNİN İŞLEVİ VE ÖNEMİ,
Noktalama işaretlerinin görev ve işlevlerini tanırsak okuduğumuzu daha iyi anlar anlatmak istediğimizi de yazıya dökerken daha iyi anlatırız. Bir bakıma noktalama işaretleri, konuşurken söylediklerimizin daha iyi anlaşılması için yaptığımız el yüz işaretleri ya da duraklama ve tonlamanın yazıdaki karşılıkları gibidir. Cümlelerimizin anlamına el yüz hareketlerimizle ya da ses tonumuzla yaptığımız katkıyı yazıda noktalama işaretleri karşılar. Onların aracılığıyla yazıda bize iletilmek istenen düşünceleri daha kolay ayırabilir, daha kolay kavrayabiliriz. Yazıdaki her noktalama işareti bize bir uyarı gibidir. Bizi kimi konuları uzun uzun açıklamaktan, zaman kaybından kurtarıp işimizi kolaylaştırır.
Noktalama işaretleri bir yönüyle trafikte öndeki sürücünün (yazarın) arkasından gelen sürücüye (okura) verdiği ışıklı işaretlere benzer. O da okuyucularına nokta (.) virgül (,), noktalı virgül (;), iki nokta (:), üç nokta (…), sıra noktalar (….), soru işareti (?), ünlem işareti (!), tırnak işareti (“ “), parantez ( )… gibi işaretlerle hangi düşüncenin hangi düşünceyi izleyeceğini göstermek ister. Yalınlaştırarak söylemek istersek noktalama işaretlerinin amacı, genellikle cümlenin bölümleriyle, cümlelerle arasındaki ilgi ve ilişkiyi göstermektir. Böylelikle yazının düzenlenmesine yardımcı olmaktır.
Bize düşen de okurken bu işaretleri anlamlandırarak onların cümle içinde ve cümleler arasında gösterdiği, kurduğu ilişkiyi doğru bir biçimde algılamaktır. Bu işaretlerin başlıcalarını görevleriyle birlikte tanıyalım. Şunu da belirtelim:
Önemli olan, bunların görevlerini ezberlemek ya da kural olarak bellemek değildir. Okurken bunların yazıya neler kattığını görebiliyorsak; yazarken bu işaretleri cümlenin anlatımına uygun bir biçimde bilinçli olarak kullanabiliyorsak o zaman noktalama işaretlerini öğrenmiş sayılırız.
Noktalama işaretlerinin görev ve işlevlerini tanırsak okuduğumuzu daha iyi anlar anlatmak istediğimizi de yazıya dökerken daha iyi anlatırız. Bir bakıma noktalama işaretleri, konuşurken söylediklerimizin daha iyi anlaşılması için yaptığımız el yüz işaretleri ya da duraklama ve tonlamanın yazıdaki karşılıkları gibidir. Cümlelerimizin anlamına el yüz hareketlerimizle ya da ses tonumuzla yaptığımız katkıyı yazıda noktalama işaretleri karşılar. Onların aracılığıyla yazıda bize iletilmek istenen düşünceleri daha kolay ayırabilir, daha kolay kavrayabiliriz. Yazıdaki her noktalama işareti bize bir uyarı gibidir. Bizi kimi konuları uzun uzun açıklamaktan, zaman kaybından kurtarıp işimizi kolaylaştırır.
Noktalama işaretleri bir yönüyle trafikte öndeki sürücünün (yazarın) arkasından gelen sürücüye (okura) verdiği ışıklı işaretlere benzer. O da okuyucularına nokta (.) virgül (,), noktalı virgül (;), iki nokta (:), üç nokta (…), sıra noktalar (….), soru işareti (?), ünlem işareti (!), tırnak işareti (“ “), parantez ( )… gibi işaretlerle hangi düşüncenin hangi düşünceyi izleyeceğini göstermek ister. Yalınlaştırarak söylemek istersek noktalama işaretlerinin amacı, genellikle cümlenin bölümleriyle, cümlelerle arasındaki ilgi ve ilişkiyi göstermektir. Böylelikle yazının düzenlenmesine yardımcı olmaktır.
Bize düşen de okurken bu işaretleri anlamlandırarak onların cümle içinde ve cümleler arasında gösterdiği, kurduğu ilişkiyi doğru bir biçimde algılamaktır. Bu işaretlerin başlıcalarını görevleriyle birlikte tanıyalım. Şunu da belirtelim:
Önemli olan, bunların görevlerini ezberlemek ya da kural olarak bellemek değildir. Okurken bunların yazıya neler kattığını görebiliyorsak; yazarken bu işaretleri cümlenin anlatımına uygun bir biçimde bilinçli olarak kullanabiliyorsak o zaman noktalama işaretlerini öğrenmiş sayılırız.