HAYALİNİZDE CANLANDIRDIĞINIZ BİR OLAYI MASAL BİÇİMİNDE YAZINIZ, HAYALİMİZDEKİ OLAYIN MASAL OLARAK YAZILMASI,
Hayalinizde canlandırdığınız bir olayı masal biçiminde yazınız
ÖZ KIZ VE ÜVEY KIZ
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken bir vakit yeni büyüyen 2 kızıyla dul ve kötü kadın varmış. Bu kötü kadının kızlarından birisi öz , diğeri ise üvey kızıymış. Küçük ve güzel kız onun üvey kızıymış ve o güzel kız yumuşak bir kızmış fakat annesi onu hiç mi hiç sevmezmiş. Bütün kötü işlerini üvey kıza yaptırırmış . Büyük kız ise annesi gibi kendini beğenmiş çirkin bir kızmış.
Bir vakit küçük üvey kız pınardan su dolduruyormuş. Çeşme başında ise yaşlı ve güzel bir kadın ile karşılaşmış. “Günaydın yavrum " demiş. “Bana biraz su verir misin?” Genç kız ise Tabi nineciğim veririm , diye cevap vermiş. Böylece üvey ve güzel kız yaşlı kadına suyu vermiş. Oysa yaşlı kadın esasen bir periymiş. Yaşlı kadın , kıza buna karşı sana hediye vereceğim. Her söz deyişinde ağzından değerli inciler çıkacak , demiş. Kız eve dönünce başından geçenleri analığına anlatmış. Kız konuşur iken hep ağzından inciler saçılmış. Kötü kadın bu hale şaşırmış. Hemen büyük ve çirkin olan kızını da pınara göndermiş. Çirkin kız bakmış, kardeşinin söylediği yaşlı kadın bir türlü gelmemiş. Tek bir kız gelip su istemiş. Öz kızı gelince kötü kadın "Ne oldu ?" diye sormuş. Kız da Ne olacak; biri benden su istedi. Ben de ona kendin al ." demiş ve ağzından kötü şeyler çıkmış. Çirkin kadın sinir ile Bütün suç senin deyip diğer kızı dövmüş. Sonra da onu evden kovmuş. Kız ağlayarak gezer iken yakışıklı prense rastlamış. Kız yakışıklı prense başından geçen olayları anlatmış. Perinin verdiği güzel hediyeler prensin dikkatini çekmiş . Kız ile oracıkta hemen evlenmiş. Kırk gün kırk gece düğün yapmışlar. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
ÖZ KIZ VE ÜVEY KIZ
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken bir vakit yeni büyüyen 2 kızıyla dul ve kötü kadın varmış. Bu kötü kadının kızlarından birisi öz , diğeri ise üvey kızıymış. Küçük ve güzel kız onun üvey kızıymış ve o güzel kız yumuşak bir kızmış fakat annesi onu hiç mi hiç sevmezmiş. Bütün kötü işlerini üvey kıza yaptırırmış . Büyük kız ise annesi gibi kendini beğenmiş çirkin bir kızmış.
Bir vakit küçük üvey kız pınardan su dolduruyormuş. Çeşme başında ise yaşlı ve güzel bir kadın ile karşılaşmış. “Günaydın yavrum " demiş. “Bana biraz su verir misin?” Genç kız ise Tabi nineciğim veririm , diye cevap vermiş. Böylece üvey ve güzel kız yaşlı kadına suyu vermiş. Oysa yaşlı kadın esasen bir periymiş. Yaşlı kadın , kıza buna karşı sana hediye vereceğim. Her söz deyişinde ağzından değerli inciler çıkacak , demiş. Kız eve dönünce başından geçenleri analığına anlatmış. Kız konuşur iken hep ağzından inciler saçılmış. Kötü kadın bu hale şaşırmış. Hemen büyük ve çirkin olan kızını da pınara göndermiş. Çirkin kız bakmış, kardeşinin söylediği yaşlı kadın bir türlü gelmemiş. Tek bir kız gelip su istemiş. Öz kızı gelince kötü kadın "Ne oldu ?" diye sormuş. Kız da Ne olacak; biri benden su istedi. Ben de ona kendin al ." demiş ve ağzından kötü şeyler çıkmış. Çirkin kadın sinir ile Bütün suç senin deyip diğer kızı dövmüş. Sonra da onu evden kovmuş. Kız ağlayarak gezer iken yakışıklı prense rastlamış. Kız yakışıklı prense başından geçen olayları anlatmış. Perinin verdiği güzel hediyeler prensin dikkatini çekmiş . Kız ile oracıkta hemen evlenmiş. Kırk gün kırk gece düğün yapmışlar. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.