VATAN KONUSU İLE İLGİLİ KOMPOZİSYON,VATAN KONUSU İLE İLGİLİ GÜZEL BİR YAZI, VATAN KONULU KOMPOZİSYON, VATANLA İLGİLİ YAZI, ÖZGÜN YAZILAR,
VATANIM DA
VATANIM
Ilık
kış güneşinin yalancı bir bahar yaşattığı
yılın son ayının sıradan bir
günü...Sınıfımızın penceresinden bakıyorum gökyüzüne, mavileşen gökyüzünün
derinliklerinde kuşlar sürü sürü kim bilir hangi coğrafyaya doğru kanat çırpıyor.Su
toprağa çoktan karıştı, yaprak toprağa… Ağaçlar biz daha sıkı giyinirken attı
üzerindekileri, toprak alabildiğine sessizliğe karıştı.Haftanın son günü,son
ders saati...Birazdan İstiklal Marşı’nı okuyup evlerimize dağılacağız...
İstiklal
Marşı’nı okurken ne hissedersiniz? İstiklal Marşı’nı söylerken bayrağa baktığınızda aktı mı gözünüzden yaş, sızladı mı hiç yüreğiniz?
Düşündünüz mü bir hilal uğrunda ne güneşler battığını, o şanlı bayrağa kaç
şehit kanı aktığını? Sizi bilmem ; ama okulumuzdaki törenlerde İstiklal Marşı’mızı okurken ben türlü
düşüncelere kapılırım.Hafif esiyorsa rüzgar bir arkadaşımızın göndere usul sul çektiği bayramızın özgürce dalgalanışı
beni hep çok mutlu eder.
Bayrak;
hürriyetimizi simgeleyen kanlı bir gururdur. Bayrak bizimdir, geleceğimizdir.
Diğer ülkelerin bayrakları saraylarında üzerlerindeki şekillerle dikkat çekmeye
çalışırken bizim bayrağımızın ağır bir davası vardı sırtında. Severek, saygıyla
en yükseklere taşıdığı şehidimin kanı kurumamıştı, kurumayacaktı. Ulu Önder' in
hürriyeti teslim ettiği gençlerden çok büyük değildi süngü atan Mehmedimin
yaşı...
Bayrağım var ki vatanım da var, vatanım var ki
bayrağım da var...Bayrak ve vatan et ve tırnak gibi...
Vatan; can vererek alınan altında kefensiz
canların yattığı topraklardır. Acaba hayatın tatlı bir meltem yeli gibi estiği
ve üzerimizden türlü olumsuzlukları aldığı hayatın bahar anlarında aklımıza gelir mi toprak altında kefensiz
yatan kınalı kuzular... Peki ya biz de onların o soğuk, engebeli ölüm
yollarında, yokluk içinde ama tereddüt etmeden, mertçe; daha üzerinden yüz yıl
bile geçmeyen savaşta akıllarına gelmeseydik? Bir vatanım var diyebilir miydik?
Ne mutlu bir bayrağım var dalgalanıyor göklerde gönlünce, özgürlükte çimlenen
türküler duyuluyor her yerde, diyebilir miydik?
Her
adımında şehit, her adımında tozlu mezar vardır vatanımın...Kendi vatanında
Sarıkamış'ın dondurucu soğukluğu, lapa lapa karı bile inci olur düşer
üzerine.Mehmet Akif'in dediği gibi "toprak" diyerek geçilecek yerler
değildir bu cesur vatan. Öyle bir vatan ki dağlar Doğu, denizler Batı, ormanlar
Anadoludur.
Canım
vatanım, bahar yağmurları kadar bereketli, ninni masumluğunda konuşan bir ana
gibidir.Yüreğinde yörük yörük sevdalar gezdirir.İlkçağdan son çağa nice
medeniyet köprüleri kurulan vatanım...
Bağrında
nice kendisine kara sevdalı Yunus’lar,Mevlana’lar, Arif Nihat Asya’lar gibi ozanlar yetiştiren cennet vatanım...
Tarih
bir masal değil, geçmişten gelen bir görgü tanığıdır.Tarihin başından bu yana,
daima dünyada baş rolleri oynayan Türk milleti; cesurluk, yiğitlik, ataklık,
akıllılık, dürüstlük, kararlılık gibi karakter özelliklerini daima korumuştur.
Bu köklü geçmiş için, üç kıtaya yayılan ecdadımız için sahip çıkmalıyız
bayrağımıza, vatanımıza... İnsan kendi bayrağı değilse dalgalanan ne yapsın?
Kendi bayrağı ışık gelir karanlığa,güneş güneş doğar gecelere...
Sahip
çıkmalısın vatanına, bayrağına...Çarpmalı kalbin vatan için, uzatmalısın
ellerini hep ileriye, gözlerin parlamalı uzanınca bir el vatanın bir karış
toprağına...
Mehmet
Akif'in dizeleriyle harekete geçirmek, kıvılcım yakmak isterim kalbimizin
derin, sessiz köşelerde sakladığı sönmeye yüz tutmuşsa bayrak, vatan aşklarını....
Eş hele bir
dağları örten karı;
Ot değil
onlar, dedenin saçları!
Dinle: Şehid sesleridir, rüzgarı! /
Durma levend asker... Uğurlar ola!
DAMLA SEVEN 10/E