Hikâye geleneğimizin geçmişten günümüze gelişimi nasıldır değerlendiriniz
Tanzimat döneminden önce Osmanlıda ve Türk toplumunda hikaye türü yoktu. Halk hikayeleri, mesneviler, destanlar ve masallar hikaye edici anlatımla yazılan eserler vardı.
Dede Korkut Hikayeleri Destan geleneğinden halk hikayeceğiline ilk geçiş ürünüdür. Batılı anlamda ilk hikaye ise Tanzimat döneminde ortaya çıkmıştır. Bu anlamda Tanzimat dönemi ilk hikaye örneklerinin verildiği dönem olmuştur.
Avrupaî (batılı) tarzda ilk hikâyeler, Tanzimat Edebiyatı döneminde görülmüştür.
Edebiyatımızda İlk hikaye yazarları, Ahmed Midhat, Emin Nihat, Samipaşazade Sezai ve Nabizade Nazım’dır.
👉 İlk öykü denemesi, Emin Nihat'ın Müsameretnâme'sidir (1873).
👉 Edebiyatımızda ilk hikâye Ahmet Mithat Efendi'nin ‘Letâif-i Rivayet’idir.
Letaif-i Rivayet (1870-1895): Ahmet Mithat, 1870 yılından itibaren, Letaif-i Rivayat genel adı altında bir dizi de yayımlamaya başladı. Çoğunlukla büyük hikayelerden kurulu olmakla beraber, bu diziyi meydana getiren yirmi dokuz kitap arasında üç roman (Cinli Han, Bir Acibe-i Saydıyye, Çingene) ve bir de dram (Eyvah!) yer almıştır.
Batı tarzı hikayenin ilk örneklerini Servet-i Fünûncular vermiştir. (Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf )
Milli edebiyat döneminde milliyetçi konular işlenmiş, dil sade ve yalındır. Cumhuriyet döneminde ve günümüzde ise modern hikaye türünde eserler bol miktarda yaygınlaşmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, Milli Edebiyat Döneminden tanınan Halide Edip, Yakup Kadri, Reşat Nuri hikaye de yazmışlardır.