sponsorlu reklam Admatic -sponsor

ARABA SEVDASI İLE İLGİLİ SINAV SORULARI

ARABA SEVDASI İLE İLGİLİ SINAV SORULARI, ARABA SEVDASI İLE İLGİLİ SORULARI, ARABA SEVDASI SINAV SORULARI, ARABA SEVDASI, ÇALIŞMA KAĞITLARI, 




derskonum.com ' un değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.


Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için ARABA SEVDASI İLE İLGİLİ SINAV SORULARI, üzerine bir paylaşım yazacağız. 


Sizde eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

destek olmak için lütfen  LİNK paylaşınız


KAYNAK: DERSKONUM.COM

SORULAR 1.BÖLÜM

KİTABIN KONUSU NEDİR ?
konu:Bir görüşte aşık olan Fransız hayranı savurgan bir şahsın, kendi kendine gelin-güvey olarak yaşadıklarını anlatmaktadır.

KİTABIN ANA FİKRİ NEDİR?
ana fikir:Recaizade Mahmut Ekrem Araba sevdası romanında; kendi öz değer yargılarından koparak, bilinçsiz bir şekilde batılılaşmaya çalışan dejenere olmuş bir toplumu ve bu toplumun düştüğü traji komik durumu anlatır. Toplum ve kişiler kendi değer yargılarını bırakırlarsa komik duruma düşebilir. İnsanlar olduğu gibi davranmalı. Yapacaklarımızı özümseyerek bilincimizde, zihnimizde kendimize yapımıza ve çevremize oturtararak yapmalıyız. 


BİHRUZ BEY NASIL BİR KARAKTERTİR ?
ŞAHIS KADROSU BİHRUZ : Bihruz Bey, "Araba Sevdası" romanının baş kişisidir. 23-25 yaşlarında, kısaca boylu, güzel giyimlidir. Kişilik ve sahip olduğu değerler bakımından oldukça zayıftır. Batılılara özenen bir züppedir. Etrafındakilerle sürekli olarak Fransızca konuşması bu özentinin sonucudur. Ölçüsüz bir mirasyedi olan Bihruz Bey, oldukça savurgandır. Ayrıca gerçeklerden kaçan birisidir. Bütün hayat anlayışı başkalarına gösteriş yapmaktır.



Tamamını okuduğunuz “Araba Sevdası” romanının olay örgüsünü oluşturan olayların  size neler hissettirdiğini ve düşündürdüğünü defterinize yazınız.
 Bu eserin olay örgüsünden çıkarılacak • sonuç: Görünüşün insanı yanıltabileceği ve dış gö­rünüşe fazla aldanılmaması gerektiği yargısı çıkarılmaktadır. Bunun yanında insanın olayları kendi istediği gibi algılamayıp gerçeği görmesinin gerektiği, o zamanlarda görülen ve yabancı hayranlığından kay­naklanan Fransızca ile karışık bir dil kullanma durumu­nun kişilerin anlaşmasında zorluklar yarattığı ve önyar­gılı davranışların insanı ne derece hataya sürüklediği anlatılmaktadır.

Romandaki olayların gerçeklikle ilgisini Tanzimat Döneminin yaşama biçimiyle ilgili  araştırmanızdan edindiğiniz bilgilerin ışığında açıklayınız. Romandaki kişilerin Alafranga tarzı yaşam biçimine ve Fransızca öğrenmeye aşırı me­rakları Tanzimat döneminin en belirgin özelli­ğidir. Romanda batı özentisi ve eğitimsizliğin yaratmış olduğu trajikomik olaylar yer alıyor. Dolayısıyla anlatılan olaylar Tanzimat dönemindeki sosyal hayatın gerçekliğini ortaya koymaktadır.

1. Bihruz Bey, Periveş Hanım, Keşfî Bey ve Mösyö Piyer’in olay örgüsündeki işlevlerini tablo oluş­turarak defterinize yazınız.
Bihruz Bey, Periveş Hanım, Keşfî Bey ve Mösyö Piyer’in olay örgüsündeki işlevleri:
Bihruz BeyRomanın başından sonuna bütün olaylar Bihruz Bey'in etrafında gelişir. Olaylara yön veren, olay­ların akışını değiştiren en önemli faktör Bihruz Bey’in duyguları ve kararlarıdır.
Periveş HanımRomanda bir gizem olarak birçok olayın gelişmesine neden olmuştur. Periveş, Bihruz’un hayatındaki çalkantılardan ha­bersizdir. Yani haberi olmadan birçok ola­ya neden olmuştur.
Keşfî BeySöylediği yalanlarla Bihruz’un hayatını alt üst etmiş, olayların seyrini değiştirmiştir.
Mösyö PiyerBihruz’un yarım yamalak Fransızca öğren­mesinde katkısı olmuştur. Bihruz, elindeki serveti tükettikten sonra yanında konakta çalışanların işine son vermiş fakat Mösyö Piyer'i yanında tutmuştur. Çünkü Mösyö Piyer onun Alafranga kişiliğinin mimarıdır.

2. Tanzimat Döneminde (gerçek hayatta), roman kahramanlarına benzer kişilerin olup olamayaca­ğını tartışınız. Ulaştığınız sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Tanzimat Döneminde (gerçek hayatta), roman kah­ramanlarına benzer kişiler olabilir. Çünkü romanda­ki kişilerin yaşam tarzları ve eğilimleri o dönem in­sanının özelliklerine uymaktadır. (Fransızca merakı, alafranga giysiler, eğlence düşkünlüğü...)

3. Olaylar, hangi mekânlarda geçmektedir?
Romanda mekan olarak en çok Çamlıca’daki gezinti yerleri yer almaktadır.. Bihruz, Periveş'i görme umuduyla defalarca buraya gelmiştir. Bihruz, Beyoğlu sokaklarında gezmeyi çok sever. İşlerini pek önemsemez ama Çamlıca, Haydarpaşa ve Fenerbahçe'de arabayla (at arabasıyla) gezmek­ten çok zevk alır.
4. Olayların geçtiği mekânlar haritada gösterilebilir mi? Buözellik yönünden destan, masal, mes­nevi ile okuduğunuz romandaki mekânı karşılaştırınız. Benzer ve farklı yönleri tahtaya yazınız.
Olayların geçtiği ya da geçtiği düşünülen yerler ger­çek mekânlardır ve harita üzerinde gösterilebilir. (Beyoğlu, Çamlıca, Haydarpaşa...) Masallardaki mekânlar ise hayal ürünü ve olağanüstü yerlerdir.
20. ETKİNLİK: .. Düzenlenmesiyle epey uğraşılan bu bahçenin, Rumi takvime göre bin iki yüz seksen altı senesinin bahar mevsiminde açılacağı haberi, İstanbul ile üç beldenin halkı arasında duyulmuştu. (...) Bihruz Bey’in sözü doğruydu. Daha üç dört ay önce Pol ve Virjini’yi birlikte okumuşlardı. (...) Cumaya daha beş gün vardı ama nasıl olsa insan mut­lu olunca vakit çabuk geçiyordu.  cümlelerinde zamanı ifade eden kelimeleri aşağıya yazınız. Yukarıdaki kelimeleri ve yüklemlerin kip eklerini değerlendirdiğinizde olayın yaşandığı zamanla anlatıldığı zamanın ilişkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?“Duyulmuştu, doğruydu, okumuşlardı, beş gün vardı, çabuk geçiyordu" kelimelerinde görülen geçmiş zaman (-di’li geçmiş zaman) ekleri kullanılmıştır.
Roman ve öykülerde yüklemler bu zaman ekleriyle çekimlenir. Romanda anlatılan zaman geçmişte kalmıştır. Yazar ise geçmişe bakarak bu olayları izliyormuş gibi bize aktarır.
5. Romanın genelinde olayların geçtiği zamanı takvimde göstermek mümkün müdür? Açıklayınız. Romandaki olayların hangi yıl, hangi ay ve günde geçtiği belirtilmemiştir ancak anlatılanların Tanzimat döneminde yani on dokuzuncu yüzyılda geçtiği bel­lidir.
6. “Araba Sevdası” adlı romanla halk hikâyesini zaman açısından karşılaştırınız. Farklılıkları arka­daşlarınızla paylaşınız.
Araba Sevdası adlı romanda zaman gerçeklik özel­liği taşır, abartı yoktur. Zaman olaylar ve kişiler üzerinde oldukça etkilidir. Örneğin Bihruz Periveş'i görmeden önce son derece neşeli ve eğlenceli bir hayat yaşamaktadır. Periveş’i gördükten sonra aşk ve özlemle yanıp tutuşur. Geçen her gün, onu biraz daha yıkar. Halk hikâyesinde ise zaman kavramı olayları pek etkilemez. Tahir Mardin zindanlarında yedi yıl yatar fakat bu durum bir cümlede geçiştirilir. Ayrıca halk hikâyesinde belli bir tarihi dönem yoktur, hayali bir zaman vardır.
7. Eseri kişi, zaman, mekân ilişkisi yönünden değerlendiriniz. Metnin bu üç unsuru arasında bütünlük­ten mi, uyumsuzluktan mı söz edilebilir? Neden?
Bütünlük vardır. Kişiler Tanzimat sonrası Türk toplumunun özelliklerini yansıtır. Bu dönemdeki eğlence ve gez­me merakı, Alafranga tutkusu, Fransızca öğrenme çabaları, gençler arasında başlayan aşk ilişkileri hem kişi ile mekânın hem de kişi ile zamanın ilişki­sini yansıtmaktadır.
8. “Araba Sevdası” romanında temel çatışmayı oluşturan kavramlar nelerdir? Bu kavramları ve eserin temasını defterinize yazınız.
Eserdeki temel çatışma hayal-gerçek çatışmasıdır. Bihruz, bir hayal uğruna tüm hayatını ve servetini savurmuştur. Bu hayalin boş olduğunu öğrendiğinde ve gerçeklerle yüzleştiğinde ise çok geç olmuştur. Buna göre romanın teması “bilinçsiz batılılaşma”dır.
9. Tanzimat Döneminin sosyal hayatı ile ilgili araştırmanızdan edindiğiniz bilgilere dayanarak eser­de ele alınan temanın gerçekliğini belirleyiniz.
Yazar, kendi değerlerini küçümseyip bilinçsiz bir şekilde batılılaşmaya çalışan insanları ve onların düştüğü trajikomik durumları yansıtmaktadır. Romanda ele alınan bu so­runlar Tanzimat döneminin karakteristik sorunlarıdır ve gerçekliği yansıtır.

a.                  Romantik ve realist akımın ilkelerini tahtaya sıralayınız.
b.                  Araba Sevdası romanında hangi akımın etkisinin daha güçlü bir biçimde görüldü­ğünü tasvir ve tahlil cümlelerinden örnekler göstererek tartışınız. Ulaştığınız sonucu sebep­leriyle birlikte defterinize yazınız.
Araba Sevdası romanında yazar realizm akımının etkisinde kalmıştır. Mekân tasvirleri ayrıntılı değildir ve yazar olayları yorum katmadan, ol­duğu gibi aktarmaktadır.
10. Eserde ele alınan temanın, dönemin sosyal hayatıyla ilişkisi var mıdır? Niçin? Cevabınızı aşa­ğıdaki noktalı yerlere yazınız.
Araba Sevdası’nda ele alınan      teması sosyal hayatla ilişkilidir. Çünkü bilinçsizce batıya özenme, batıyı her yönüyle örnek alma dönemin sosyal bir sorunudur.
11. Bihruz Bey’in nasıl bir aile ortamında yetiştiğini metinden örneklerle açıklayınız. Bihruz’un bir hayale tutulmasının, varını yoğunu harcamasının nedenleri nelerdir?
Babası eski vezirlerdendir. Birçok farklı yerde çalış­tığından Bihruz’un eğitimiyle ilgilenemez fakat ona yüklü bir servet bırakır. Bihruz ise bu serveti zevk ve eğlence uğruna hızla tüketmeye başlar.
12. Aşağıda verilen parçadan hareketle romanın kim tarafından anlatıldığını, anlatıcının bakış açı­sını belirleyiniz.“... Zavallı Bihruz Bey, ne kadar çirkin olduğunu görebildiği an bu durumdan fazlasıyla nefret ederek kendi kendine şu şekilde söylenmeye başladı.. .Aşk bir insanın yalnız kalbine değil; aklına, fikrine, manevi güçlerine hâkimdir. Daima şüphe ve vesveseler içinde bulun­maktan hoşlandığı için kulak ve göz her istediği, her gördüğü şeyi onun mizacına göre duyup görmeye; düşünme gücü her kararını onun arzusuna göre vermeye mecburdur.Bihruz Bey’i, birkaç zamandır düşünce ve özlemlerinin aldığı ciddi tavra nazaran bir âşık kabul ettiğimize göre yalancı Keşfi Bey’den duyduğu kara haberlere inanmasını mazur görmemiz gerekir... ”
Roman üçüncü tekil kişi ağzından anlatılmıştır. İlahi bakış açılı anlatıcı vardır.
13. Recaizade Mahmut Ekrem, eserini sanat yapmak amacıyla mı, toplumu bilinçlendirmek ve eğit­mek amacıyla mı yazmış olabilir? Bihruz Bey’in tanıtıldığı bölümleri dikkate alarak düşüncenizi açıklayınız. Toplum için sanat anlayışı vardır.
14. Aşağıdaki paragrafta kullanılan dilin halk diline yakın, sade oluşu ile yazarın eseri yazmaktaki amacı arasında nasıl bir bağ kurulabileceğini açıklayınız. “...Bu bakışın manası Keşfi Bey’e: ‘Bey! Sen o arabaya hiç de yakışmıyorsun!’ demek miydi? Yoksa kendisine karşı: ‘Ne için böyle adi adamlarla görüşüyorsunuz?’ veyahut ‘Yanı­nızda o bulunmasaydı size daha başka türlü bakacaktım... ’ yollu bir şey miydi? Bunu derhâl anlamak Bihruz Bey için pek mühim ve bu da Keşfi Bey’in savunulmasına mütevakkıf idi... ”
Yazar, şiirlerine göre daha sade ve açık bir dil kul­lanmıştır. Ancak trajikomik bir roman için bu üslup yine de ağır sayılır. Yazarın halkın diline yakın bir dil kullanmasındaki amacı okuyucuyu daha kolay etkilemektir.
15. “Araba Sevdası” romanında yerli ve mahallî unsurların olup olmadığını tartışınız. Ulaştığınız so­nuç, eserin yerli ve mahallî unsurlar taşıdığı ise bu unsurlara eserden örnekler veriniz.
“Eski vezirlerden rahmetli (...) Paşa’nın oğlu” sözün­deki “rahmetli” tabiri mahalli bir unsurdur. Eserde bundan başka mahalli bir unsur yoktur.
16. Recaizade Mahmut Ekrem, bu eseri niçin yazmış olabilir?
Eserin yazılış amacı sosyal hayatın bir sorunu hali­ne gelen eğitimsizlik ve bilinçsiz batılılaşmanın teh­likelerini gözler önüne sermektir.
17. Bundan önce incelediğiniz iki romandan hangisinin teması, “Araba Sevdası”nın teması ile ben­zerlik göstermektedir?
Araba Sevdası romanının teması ile Felâtun Bey ile Râkım Efendi romanının teması birbirine benze­mektedir. Her iki romanda da yanlış batılılaşma anlatılmıştır.
22.ETKİNLİK:
“Araba Sevdası” romanını “Kerem ile Aslı” adlı halk hikâyesiyle olay örgüsü, kişiler, tema, zaman, mekân, dil ve anlatım yönlerinden karşılaştırınız. Benzerlik ve farklılıkları def­terinize yazınız.

Araba SevdasıKerem ile Aslı
Olay örgüsüBihruz’un aile yapısı ve çocukluğu Eğlenceli bir gençlik ve savurgan­lık Babasının ölümü Periveş’i tanıması Periveş’i arayış, aşk ve özlem Periveş’in öldüğü haberi ile başla­yan bunalımlı günler Periveş’le karşılaşma ve gerçeği anlamaPadişah ile keşişin çocuklarının olmaması İkisinin diyar diyar dolaşıp çare araması Padişahın hanımının rüya görmesi Kerem ile Aslı'nın doğuşu Aslı'nın ailesinin kaçıp gidişi Kerem ile Aslı’nın tesadüfen görüşüp aşık olmaları Keşişin tekrar kaçması Kerem’in diyar diyar dolaşıp Aslı’yı araması Aslı ile Kerem'in kavuşması Düğün gecesinde önce Kerem’in, sonra Aslı’nın ya­narak can vermeleri
KişilerBihruz, Periveş, Bihruz’un annesi, arkadaşı, Mösyö Piyer, Keşfî BeyAslı, Kerem, Padişah ve karısı, Keşiş ve karısı,Sofi, Halep paşası...
TemaBilinçsiz batılılaşmaAşkın gücü
ZamanTanzimat yıllarıBelirli olmayan bir zaman (izâfı zaman)
MekânSüleymaniye, Çamlıca, Beyoğlu sokakları, mesire yerleri, Haydar­paşa...İsfahan, Kelb, Gence, Revan, Çıldır, Ürgüp, Tiflis, Muş, Erzurum, Sivas, Parmak Ovası, Antakya, Ha­şan Kalesi, Tercan, Halep...
Dil ve anlatımAnlaşılır fakat edebi bir dilHalkın konuşma dili

18. “Araba Sevdasından yola çıkarak Recaizade Mahmut Ekrem’in fikrî ve edebî yönüyle ilgili çı­karımlarınızı tahtaya maddeler hâlinde yazınız. Recaizade’nin fikrî ve edebi kişiliği:
Yazar, yanlış Batılılaşmaya karşıdır. Alafrangalık uğruna katlanılan komiklikleri, gençlerin içine düş­tüğü bocalamayı anlatır. Bihruz, yerli ve millî olan hiçbir şeyi beğenmez; Fran­sızca konuşup yazmaya özenir. Recaizade Mahmut Ekrem, kendi diline ve mili değerlerine yabancılaşan bu gençliği toplum için bir tehdit olarak görür. Yazar romanlarında toplumsal konulara ağırlık verir­ken şiirlerinde bireyselliğe yönelmiştir. Şiirde sanat için sanat anlayışını benimser. Edebiyatımızda realizmin etkisiyle yazılmış ilk ro­man Araba Sevdası'dır. Yazar bu romanda olaylara realist bir bakış açısıyla yaklaşmıştır.
19.
a. Aşağıdaki paragrafta sözü edilen mektupla ilgili değerlendirmeler kime aittir?
“tik karaladığı mektuba bile gülünecek şekilde hayrette bırakan bu komik gariplikleri, bu acayip yazıyı Bihruz Bey, büyük bir dikkatle neredeyse on defa okudu. Biraz fazla alafranga olmasından başka hiçbir kusurunu bulamadı... ”
Mektupla ilgili değerlendirmeler yazara aittir. Aşırı Fransızca kelimelerle yüklü bu mektup ya­zara göre komiktir.
b.                  Recaizade Mahmut Ekrem, “Araba Sevdası” romanında eserin yazarı olarak varlığını okuyu­cuya hissettirmekte midir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Eserin genelinde yazar, varlığını okuyucuya hissettirmiyor. Roman realist bir eser olduğu için yazar kişiliğini gizlemektedir. Yazar zaman zaman duygularını yansıtmış. (yukarıdaki mektup örneğinde olduğu gibi) Bu tutum realizmin ilkelerine aykırıdır. Eser ilk realist roman olduğu için yer yer romantik unsurlar görülür.
20. Aşağıda Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” romanı için yazdığı ön sözden bir bölüm verilmiştir. Romandan, Hikmet Feridun Es’in görüşlerinden ve Recaizade Mahmut Ekrem’e ait ön söz­den hareketle eser-yazar ilişkisi ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? .
.İnsanlığa bağlı olarak cereyan etmekte olan, ders alınması gereken olaylara ve du­rumlara şiir ve hikmetle karışık bir gözle bakılırsa hepsi de az çok hazin görünür. Bunlardan bir kısmının kederli gözyaşlanyla, diğer bir kısmının garip gülüşler ile kabul edilmesindeki fark, olayların içyüzündeki feciliğe değil; keyfiyyet-i itibare aittir. Gerçek veya imkân dairesin­de zihinde şekillendirilebilen ve yazılabilen büyük küçük hikâyeler ise olayların ve insanlığın hâllerinin ders veren birer aynasıdır... ”
Recaizade Mahmut Ekrem
Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası adlı romanının ön sözünde yazdığı şu cümle eser ya­zar ilişkisinin boyutlarını ortaya koyar: Gerçek veya imkân dairesinde zihinde şekillendirilebilen ve yazı­labilen büyük küçük hikâyeler ise olayların ve insan­lığın hâllerinin ders veren birer aynasıdır...”

“Çamlıca’nın güzel günlerinde ve Ekrem’in yeni şöhret olduğu ve gençliği döneminde o da Çamlıca müdavimleri arasına katılır. Hatta yalnız katılmakla kalmaz, sıhhatini ileri sürerek Çamlıca’nın Milllet Bahçesi’ne yakın bir de köşk kiralar. O yaz Ekrem’in en mesut günleri, çeşitli gönül maceraları da olur. Araba Sevdası’ndaki kişiler o yaz orada yaşamışlardır. ”
Hikmet Feridun Es
Hikmet Feridun Es, Recaizade’nin Çamlıca’ya sık sık gittiğini, burada bir köşk kiraladığını ve bazı gö­nül maceraları yaşadığını anlatmaktadır. O halde Araba Sevdası romanında yazarın kendi yaşamın­dan izler olduğunu söyleyebiliriz. Eser, yazarın ha­yatından, hayallerinden ve düşüncelerinden izler taşımaktadır.
SORULAR 2.BÖLÜM
👇

Eserde hangi konu işlenmiştir?
Bir sokak kadını uğruna bütün varlığını düşünmeden , sorumsuzca harcayan ve nihayet düştüğünü farkettiğinde ise çok geç kaldığını gören Bihruz Bey’in kişiliğinde dönemin traji komik durumu ele alınmaktadır.
Yazarın konuya bakış açıları nelerdir?
Yazar , kendi öz değer yargılarından koparak , bilinçsiz bir şekilde batılılaşmaya çalışan dejenere olmuş bir toplumu ve bu toplumun düştüğü traji komik durumu , romanın kahramanı Bihruz Bey’in kişiliğinde eleştirel bir biçimde işleyerek ele almıştır.
Eserin ana olayı nedir? ( Araba sevdası )
Araba Sevdası romanı realizmin etkisiyle yazılması ve batı hayranlığı yolunda düşülen garip durumları eleştirmesidir.
Yazar nasıl bir ana düşünceye ulaşmaktadır?Araba sevdası )
Yazar oldukça zengin ve beyinsiz bir delikanlının geçirdiği bir aşk macerası günün terbiye olayları , özel ders veren yabancılar alafrangalık merakı gibi devrin toplumsal dertlerini toplar.Yalnız kitabın bir kusuru vardır ; o da Recaizade Mahmut Ekrem Bey’in hiç yapamayacağı işe, hiciv ve mizaha merak etmesidir. Bu yüzden üslubu boş yere ağırlaşır ve roman hızını kaybeder.
Eserin planı nasıldır?Araba sevdası )
Giriş bölümünde olayın kahramanlarının fiziksel ve ruhsal tanıtımları, aile yapısı anlatılmaktadır. Gelişme bölümünde Bihruz Bey, Periveş Hanım’ın öldüğünü zannedip üzülmesi ve mirasını yavaş yavaş kaybettiği anlatılıyor. Sonuç bölümünde ise öldü zannettiği kadının ablasına kardeşinin mezarını sorar fakat konuştuğu kadın Periveş Hanım’dır. Periveş hanım Bihruz Bey’le dalga geçerek rezil etmiştir.
Yazılış Tekniği Yönünden:Araba sevdası )
Eserin yazılış tekniği nasıldır?
Avrupalılaşmayı yanlış anlayan ve aile servetini bu yanlış anlayışa vekaba sevda maceralarına kurban eden bir zilhniyeti hiciv için yazılmış olan bu romanı üslup ve teknik bakımlardan zayıftır.
Çeşidi ne olabilir?
“Araba Sevdası” romanının çeşidi romantik romandır. Romantik roman duyguların ve hayallerin egemen olduğu romandır.
Kahramanları Yönünden:Araba sevdası )
Eserin belli başlı kahramanları kimlerdir?
Bihruz Bey, Keşfi bey, Mösyö Piyer, Periveş Hanım, Çengi Hanım.
Bu kahramanların ruhsal ve fiziksel özellikleri nelerdir?
Bihruz Bey: Alafrangalığa özenir, süslü ve gösterişi sever. Şık giyinir. Şımarık sorumsuz ve züppe bir gençtir.
Mösyö Piyer: Beyin nabzına göre şerbet veren kurnaz bir ihtiyardır.
Periveş Hanım: Sarışın , orta boylu , narin yapılı , gönül avcısı , edalı bir yosmadır.Gözleri ise çok güzel , çizgili koyu sarı , kaşları kumral , kilolu , burnu ise incecik , ağzı küçük ve biçimlidir.
Çengi hanım: Uzun boylu, Periveş hanımdan daha yaşlı ve kiloludur. Mavi gözlü, esmer yüzlü süekli konuşan, gülmeyi çok seven, yaşına göre çok dinç biridir.
Keşfi Bey: Bihruz Bey gibi züppe alafrangalığa özenen süsü ve gösterişi seven biridir. Ayrıca yalancıdır.
Kahramanlar arasındaki bağıntılar nelerdir?Araba sevdası )
Bihruz Bey ile Keşfi Bey arakadaştırlar. Periveş Hanım’lada Çengi Hanım arkadaştırlar. Mösyö Piyer ise Bihruz Bey’in Fransızca öğrtmenidir.
Kahramanlar hangi sosyal tabakaya mensupturlar?Araba sevdası )
Bihruz Bey eski vezirlerden artık hayatta olmayan ‘…..’paşanın oğludur. Keşfi Bey ‘de birinci sınıf bir insandır. Öğretmen Mösyö Piyer orta tabakadan bir insandır. Periveş Hanım ve Çengi Hanım ise düşük tabakadandır.
Yazar, kahramanlarını seçerken nelere dikkat etmiştir?
Recaizade Mahmut Ekrem edebiyatımızın ilk eleştirmeni olması nedeniyle batı hayranlığını tenkit edebileceği kahramanlar seçmeye dikkat etmiştir.
Olaylar karşısında kahramanların durumu nasıldır?
Bihruz Bey, Periveş hanıma aşık olmuştur. Yalnız sevdiği kadının öldüğünü duyunca çok üzüntülü bir yaşam südüü. Her şeye boş verir. Periveş hanım ile arkaşı ise olaylar karşısında dalgacı tavırları vardır. Mösyö Piyer ile Keşfi Bey de kendi çıkarlarını düşünmektedirler.
 ( Araba Sevdası )Yer ve Zaman Yönünden:
Olay nerede veya nerelerde geçmektedir? Buranın belli başlı özellikleri nelerdir?
Olay Çamlıca parkında geçmektedir.Çamlıca parkı ; büyük , gösterişli ve gerçekten gönül açıcı bir bahçesi vardır.Renk renk , çeşit çeşit birsüü ağaçlar vardır.Biraz ileride düzlüğün ortasında üstü kapalı , çevresi açık , kulübe tarzında ufak tefek büfeler vardır. Biraz ileride büyük bir göl ve gölün üstünde köprü vardır.Oralardabirde gazino vardır.
Araba sevdası – Olay ortaya konulurken yer, nasıl ele alınmaktadır?
İstanbul’un en iyi semti olan Çamlıca’nın güzellikleri ele alınmıştır.
Olayın akışında zaman kırımları var mıdır?Araba sevdası )
Zaman, belli bir düzenlilik içerisinde mi sunulmaktadır?
Olayın akışında zaman kırımları vardır. Zaman, belli bir düzenlilik içerisinde sunulmuştur. Kış mevsimini Süleymaniye’de evinde, yaz mevsimini Çamlıca’daki lüks evinde geçirmiştir.
Dil ve Anlatım Yönünden:Araba sevdası )
Eserin dili anlaşılır nitelikte midir?Araba sevdası )
Romanda çoğunlukla osmanlıca kelimeler kullanılmıştur.Arada Fransızca kelimeler de kullanılmaktadır.Araba sevdası romanının dili bu yüzden anlaşılır nitelikte değildir?
Yazar, sözcükleri kullanırken seçici davranmış mıdır?
Yazarın kullandığı sözcükler özellikle seçilmiş gibidir.Çok zengin anlamlı kelimeler kullanılmıştır.
Yazar, konuşmalarda ve anlatımlarda dili nasıl kullanmaktadır?
Genelde gayet düzgün bir anlatım dili vardır. Araba sevdası romanında anlatılanlarının gerçekliği belirlenmiştir. Yazarın kendine göre özgü anlatımı vardır.
araba sevdası – Anlatım kaçıncı kişi ağzından yapılmaktadır?
Araba sevdası romanında anlatım yazar tarafından yapılmıştır.
Yazar dil ve anlatımı, yaşadığı dönemle uygunluk göstermekte midir?
Yazarın dil anlatımı, yaşadığı döneme uygunluk göstermektedir. Gayet kibar, hoş, özenle seçilmiş şekilde kelimeler kullanıp anlatılmıştır.
Araba Sevdası romanında anlatımda akıcılık nasıl sağlanmıştır?
Bihruz Bey’in sevdiği Periveş Hanım’a olan aşkını anlatması ve aşkı yüzünden kederlenmesi romanın anlatımında akıcılığı sağlamıştır.
{mospagebreak}
Yazarın Kişiliği Yönünden:
Yazar, hangi edebiyat anlayışını benimsemiştir?
Yazar, Araba sevdası romanında ‘realist roman’edebiyat anlayışını benimsemiştir.
Yazarın edebi kişiliğinde en belirgin özellik nedir?
Yazarın edebi kişiliğinde en belirgin özellik gerçekçi oluşudur.
Yazarın romanlarında işlediği belirgin bir konu var mıdır?
Batı hayranlığını eleştirmesidir.
Yazarın önemli eserleri nelerdir?
Şiir:
Nağme-i Seher (1871)
Yadigar-ı Şebab (1873)
Zemzeme (3 cilt, 1883-85)
Nejat Ekrem (şiirler , anılar , 1910)
Nefrin (1916)
Tefekkü (1886 Nazım ve nesir karışık)
Pejmüde (1895 Nazım ve nesir karışık)
Roman:
Araba Sevdası (1898 , 5. basım 1985)
Hikaye:
Şemsa (1895)
Muhsin Bey Yahut Şairliğin Hazin Bir Neticesi (1890)
Oyun:
Afife Anjelik (1870)
Vuslat Bahut Süeksiz Sevinç (1875)
Çok Bilen Çok Yanılır(1914)
İnceleme-Eleştiri:
Talim–i Edebiyat (1882)
Takdir-i Elhan (Menemenlizade Tahir’in kitabına ön söz , 1883)
Takrizat (1888)


SORULAR 3.BÖLÜM

1. “Araba Sevdası” romanı hangi edebiyat dönemimize aittir?
a) Servet-i Fünun Edebiyatı
b) Tanzimat Edebiyatı
c) Milli Edebiyat
d) Cumhuriyet Dönemi
e) Fecr-i Ati Edebiyatı

2. Romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) İlk edebi romanımızdır.
b) İlk tarihi romanımızdır
c) İlk realist(gerçekçi) romanımızdır.
d) İlk köy romanımızdır
e) İlk polisiye romanımızdır.

3. Yazarın edebi kişiliği olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Tüm edebî hayatı boyunca gençlere edebiyatı öğretme gayreti içinde olmuştur.
b) Edebiyatın yenileşmesi üzerinde yoğun çalışmaları olan bir sanatçıdır.
c) Eski edebiyatı savunanlara karşı yeni edebiyatı savunmuştur. Döneminde üstat olarak tanınır.
d) Tek romanı vardır o da Araba Sevdası’dır
e) Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir.

4. …Araba durduğu gibi Bihruz Bey “siyeh-çerde”si geldiği zaman nasıl davranarak konuşmak için de ne önlemler almak gerekeceği konusunda zihnini bir daha işletmeye başladı. Zihni bu planları düzenlemekle uğraştığı kadar gözleri de yokuşun başından birer ikişer gelen arabalara dikkat ediyordu…
Romandan alınmış olan yukarıdaki parçada hangi anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır?
a) Kahraman anlatıcı bakış açısı
b) Gözlemci anlatıcı bakış açısı
c) Çoğul bakış açısı
d) Hepsi
e) İlahi anlatıcı bakış açısı

5. Romanda mekan kavramıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Bihruz Bey, yazın Çamlıca’daki köşkte, kışın Süleymaniye’deki konakta yaşar.
b) Bihruz Bey, yazın Süleymaniye’deki konağında kışın Çamlıca’daki köşkte yaşar
c) Bihruz Bey, yaz-kış Çamlıca’da yaşar
d) Bihruz Bey yaz-kış Süleymaniye’de yaşar.
e) Bihruz Bey ve ailesi yaz-kış Beyoğlu’ndaki konaklarında yaşarlar

6. Keşfi Bey romanda yalancılığıyla ünlü bir tip olarak karşımıza çıkar. Hatta iş arkadaşları ona “Kırk Yalan” lakabını vermişlerdir. Yazar romanda işlemiş olduğu tiplerin kısaca geçmişlerinden bahsederek o tipin, tip özelliklerini nasıl edindiğiyle ilgili bizlere bilgiler vermiştir.
Bu bilgilerden yola çıkarak Keşfi Bey’in yalancı bir kimliğe dönüşmesinin altında yatan asıl sebep nedir?

a) Aslında Keşfi Bey fakir bir ailenin çocuğudur. Zengin tabaka içinde yer edinebilmek için kendisini zengin gibi göstermiş bu durum da onda yalan söyleme alışkanlığına sebep olmuştur
b) Keşfi Beyin babası da yalancıdır ve babasındaki bu özellik kan yoluyla oğluna da geçmiştir.
c) Keşfi Bey’in dayısı tüccardır. Keşfi Bey de uzun bir süre dayısının yanında çalışmıştır. Tüccar olan dayısının alacaklılarına yalan söyleyip onları başından savuşturması yöntemini Keşfi Bey de zamanla öğrenmiş böylece yalan söyleme alışkanlığını kazanmıştır.
d) 3-5 yaşlarından itibaren ebeveynleri ve dadıları tarafından çocuğun isteklerinin yerine getirilmemesi ya da getirilememesi konusunda çocuğun kandırılarak oyalanması biçimindeki eğitim politikaları buna neden olmuştur.
e) Keşfi Bey aslında daha önceden doğru konuşmayı ilke haline getirmiş dürüst bir kişi iken arkadaşları tarafından sürekli aldatılıp sömürülmüştür. Bu durum da onda hınç ve öfkeye neden olmuş bunun üzerine doğruluk ilkesini karşısına alarak yalancı bir insan olup çıkmıştır.

7. Aşağıda roman kişileri ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
a) Bihruz Bey eski vezirlerden artık hayatta olmayan bir paşanın oğludur.
b) Periveş Hanım Bihruz’a aşık olmuş bir kadındır.
c) Keşfi Bey Bihruz Bey’in daire arkadaşıdır.
d) Mösyö Piyer Bihruz Bey’in Fransızca öğretmenidir.
e) Periveş Hanım ve Çengi Hanım düşük tabakadandır.

8. Bihruz Bey yazdığı mektubu Periveş’e nasıl ulaştırır?
a) Yazdığı mektubu bir gün sokakta rastladığı Çengi Hanım’a verir ve mektubu Periveş Hanım’a ulaştırmasını ister
b) Yazdığı mektubu uşağı aracılığıyla gönderir.
c) Periveş Hanımların arabasına gelir ve dışarıdan mektubu Gülşeker Hanımın eline tutuşturur.
d) Bir çiçek demeti yaptırır ve yazdığı mektubu çiçek demetinin arasına koyarak onu çiçekçiden Periveş Hanım’ın oturduğu adrese götürmesini ister.
e) Yazdığı mektubu Periveş’e ulaştıracak cesareti kendinde bulamayıp platonik aşkıyla avunmaya çalışır.

9. Romanda aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
a) Doğu değerleriyle Batı’nın ilim ve tekniğini birleştirme.
b) Bilinçsiz Batılılaşma
c) Batı hayranlığı
d) Mirasyedilik.
e) Yozlaşma

10. Okuduğunuz romanla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?
a) Romanın sonunda Bihruz Bey ile Periveş Hanım evlenmişler roman mutlu bir sonla bitmiştir.
b) Bihruz Bey Periveş’e kavuşamamanın derdiyle yatağa düşmüş ölmüştür. İkisi de mezarlıkta yan yana gömülmüşlerdir
c) Bihruz Bey hastayken annesi oğlunun durumuna dayanamamış vereme yakalanmıştır. Bihruz Bey iyileşmiş annesi ölmüştür.
d) Bihruz Bey, bütün bu olup bitenlerde Keşfi’nin parmağı olduğunu anlamış ve Keşfi’yi öldürmüştür.
e) Bihruz Bey Periveş Hanım’ın kız kardeşi değil de onun gerçekten Periveş Hanım olduğunu öğrendiğinde korkunç bir hayal kırıklığı yaşamıştır.

11. Bihruz Bey neden doğru düzgün eğitilememiş, bilgiden yoksun yetiştirilmiştir?
a) Babası görev icabı vilayet vilayet dolaştığından onun eğitimiyle fazla ilgilenemediği için. Sonradan özel hocalar tutsa da bu pek işe yaramamıştır.
b) Ticaretle uğraşan babası iflas ettiğinden çocuğunu eğitimine maddi olanak sağlayamadığı için…
c) Babasını 5 yaşlarındayken kaybetmiş babadan yoksun büyüdüğü için…
d) Küçük yaşlarındayken annesiyle babası ayrılıp boşandıklarından ihmal edildiği için…
e) Annesi ve babasını çok küçük yaşlarındayken kaybettiğinden akrabalarının himayesinde büyütüldüğü için…

12. Romanda Periveş Hanımın geçmişiyle ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
a) 16 yaşındayken babasını yitirmiş kötü yola düşmüştür.
b) Annesi ölünce bir başına kalmış hayat tecrübesinden yoksun olduğundan dolayı kötü yola düşmüştür.
c) Eşini aldattığından dolayı eşi onu evden atmış ve kötü yola düşmüştür.
d) Daha öncesinde namuslu bir hayat sürerken tesadüfen Çengi Hanımla tanışınca kötü yola düşmüştür.
e) Annesi ve babasını sekiz yaşlarındayken kaybetmiş ve sokaklarda dilencilik yaparken kötü insanların eline düşmüştür.

13. Bihruz’un Kalem’deki mesai arkadaşlarındandır. Lakabı Bilgin’dir. “Ayaklı Kütüphane” diye nitelendirilecek kadar bilgilidir. Doğu ve Batı edebiyatları hakkında çok şey bilir. Hatta Bihruz’un yanlış anlam verdiği “Bir siyeh-çerde civandır” mısrasında geçen ‘siyeh-çerde’ sözcüğünün doğru anlamını o söylemiştir.
Yukarıda belirgin özellikleri verilen kişi kimdir?
a) Keşfi Bey
b) Naim Efendi
c) Hüsnü Bey
d) Atıf Bey
e) Salih Bey

14. Bihruz Bey, Periveş Hanım’a yazacağı mektup için aklına bir şey gelmeyince hangi çareye başvurur?
a) Arkadaşı Keşfi’den yardım ister.
b) Hocası Mösye Piyer’e yazdırır.
c) Kitaplardan yararlanır.
d) Tavan arasındaki eşyaları karıştırırken annesinin evlenmeden önce babasına yazmış olduğu bir aşk mektubu eline geçer ve ondan yararlanır.
e) Dadısından mektup konusunda fikir vermesini ister

15. Bir dönemin zihniyet unsurları (sosyal, siyasi, kültürel vs.) o dönemde yazılmış bir esere şu veya bu şekilde yansır.
Aşağıdakilerden hangisi o dönemden romana yansıyan zihniyet unsurlarından biri değildir?
a) Fransızca hayranlığı
b) Mösyö Piyer’in okumakta olduğu gazetelerdeki Süveyş Kanalı meselesi ve Fransızların askeri düzenlemelerle ilgili haberleri.
c) Mektubun bir iletişim vasıtası olmasındaki işlevselliği
d) İstanbul’un otomobille tanışması ve otomobil sahibi olmanın alafranga tiplerde bir tutkuya dönüşmesi
e) Kalem denilen devlet dairesinde şiirde geçen sözcüğün anlamı konusunda yaşanan tartışmalardan o dönemde Arap alfabesinin kullanılıyor olması.

16. Bihruz Bey romanda bir Periveş’i kimden kıskanmıştır?
a) Mösyö Piyerden
b) Keşfi’den
c) Fabrika Sahibi Jak Kondaraki’den
d) Uşağı Andon’dan
e) Kalemdeki mesai arkadaşlarından biri olan Naim Efendiden

17. Keşfi Bey’den Periveş Hanımın öldüğünü öğrenmesinden itibaren Bihruz Bey’in durumuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Keşfi kızın tifodan öldüğünüz söyler. Oysa Bihruz Bey’e göre kız tifodan değil veremden ölmüştür. Vereme neden olan da kızın kendisini çok sevmesi ve kederlenmesidir. Kendisini bu şekilde avutur.
b) Kızın mezarını arayıp bulmak için çabalar, ama yerini bilmediğinden dolayı bulamaz.
c) Fransızca kitaplarda kendi ruh durumuna uygun şiirler okur kitaplar satın alır.
d) Kız mezarda yatarken eğlence alemlerine karışmayı kalabalık ortamlarda gezmeyi kendisine yakıştırmaz ve Ramazan orucu tutar, camilere gider ve namaz kılar.
e) Sevdiği kızı unutabilmek için İstanbul’u terk ederek başka şehirde yaşamaya karar verir

18. Bihruz Bey bir gün vapurla karşıya geçmek için Üsküdar İskelesi’ne gider. Memur vapurun hemen kalkacağı için ona acele etmesini söyler. Bihruz Bey buna aldırış etmez ve bekleme salonundan geçerken vapur hareket etmeye başlar, koşup iskelenin ucuna vardıysa da yetişemez, vapur iskeleden epeyi açılmıştır. Vapurdaki insanlar iskelede bekleyen Bihruz’u elleriyle göstererek haline gülüşmektedirler. Bu gülüşen insanlar arasında Periveş Hanım’ın yüzünü görünce gözlerine inanamaz.
Bihruz Bey vapurdaki yüzler arasında Periveş’i görünce ne yapar?
a) Bir kayık kiralar ve onunla gider.
b) Vapurla iskele arasındaki mesafeye aldırmayarak vapura ulaşmak için suya atlar.
c) Periveş Hanım’ın vapurla döneceği düşüncesiyle akşama kadar İskele’nin bekleme salonunda kızı bekler.
d) Gördüğü kişi Periveş Hanım olamaz. Çünkü Periveş ölmüştür. Bilincinin kendisine oyun oynadığını düşünür ve oradan ayrılır.
e) Vapurda gülüşen insanlar arasında Periveş de vardır. Sevdiği kızın haline gülmesi onu bir hayli üzmüş, rencide etmiştir. Artık Periveş Hanım onun için bitmiştir. Zihninden ve kalbinden söküp atar.

19. Yazar, romanının bir yerinde Keşfi Bey’den bahsederken onun şahsında alafrangalılığın özelliklerini bir bir saymıştır.
Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
a) Avrupalılar gibi süslü gezmek
b) Türkçe sözcüklerin arasına Fransızca sözcükler serpiştirmek
c) Koltuğun altında roman taşımak.
d) Caka satmak amacıyla Türk-Müslüman değerlerinin yoğun olarak yaşandığı yerlerde gezip dolaşmak.
e) Savurganlığa ve sefahate, borç etmeye özenmek

20. Bihruz Bey’in valide dediği annesiyle ilgili diyalogları romanda iki yerde geçer. Bihruz Bey’in annesine, annesinin de oğluna karşı tutumuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
a) Annesi oğlu için her türlü fedakarlığı yapan bir kadındır.
b) Annesi Bihruz Bey’in konuşurken araya Frenkçe sözcükler kullanmasından hoşlanmaz.
c) Oğluna karşı sevgisini hiçbir zaman kaybetmemiştir.
d) Annesi, oğlunun halinden anlayan bir duyarlı bir kadındır.
e) Bihruz Bey, annesine karşı daima saygısızlık etmiş bir tiptir. Bu tavırlarıyla kadını hep kırıp ağlatmıştır


BU SAYFAYI TESTLERİ WORD DOSYASI HALİNDE CEVAP ANAHTARI İLE BİRLİKTE İNDİR

1 Yorumlar

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk