On Dört Yaşında Bir Adam Hikayesi Tahlili, İncelemesi, On Dört Yaşında Bir Adam Hikayesi Özeti, Olay Örgüsü, Kahramanlar, Zaman, Mekan Tahlili İncelemesi
On Dört Yaşında Bir Adam (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin özeti,On Dört Yaşında Bir Adam olay örgüsü,On Dört Yaşında Bir Adam kahramanları, ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM, HİKAYE TAHLİL,
derskonum.com olarak bu sayfamızda değerli öğretmenlerimiz için bir paylaşımda bulunacağız. On Dört Yaşında Bir Adam Hikayesi Özeti, Olay Örgüsü, Kahramanlar, Zaman, Mekan Tahlili İncelemesi üzerine bir paylaşım yapıyoruz. Bize katkı sağlamak isteyen takipçilerimiz derskonum@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Değerli takipçilerimiz sizler için yine özgün ve yeni bir yazı hazırladık..
Yakup Kadri'ye ait bir hikayenin tahlilini yapacağız.. Enfes bir konu ve çarpıcı bir olay örgüsü ile bu hikayeyi çok beğeneceksiniz..
yazar hakkında bilgiler için tıklaa
ÖZETİ
Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varacağımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Arabamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.
Birden arabacının “Ülen, ülen ” diye seslendiğini duydum. Baktım yolun kenarında, sekiz on yaşlarında, sırtında iki çuval bir çocuk gidiyor. Meğer o da şehre gidiyormuş. Yanıma gelmesini, onu da götüreceğimizi söylediğimde inanası gelmedi. Sonra çuvalları arabacının yanına verip, büyük bir saygı ve terbiye ile gelip yanıma oturdu. On dört yaşında, babası askerde şehit düşmüş, yüklediği yemişleri pazarda satmak için götürüyormuş. Her hafta altı saat, sırtında çuvallarla şehre kadar yürüyor, götürdüklerini pazarda satıyor, ihtiyaçlarını alıp tekrar aynı yolu yürüyerek köyüne dönüyormuş.
Köyde de anasının ayakları tutmadığı için hemen hemen bütün işleri o görüyormuş. Nişanlı olan ablası, bugün yarın gelin gidecekmiş.
“Sen de evlensem.” dedim. Birden mahzunlaştı. Meğer düşmanlar, köylerinden çıkarken köyün diğer kızlarıyla beraber, bunun nişanlısının da ırzına geçmişler. Arkalarından gitmek istemiş, anası bırakmamış.
Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatının en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçesine bir köşeye sinmiş, otuz dört yaşında toy, ürkek bir küçücük çocuktum. O DA ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM.
Bakış Açısı:
On Dört Yaşında Bir Adam hikayesinin özeti,On Dört Yaşında Bir Adam olay örgüsü,On Dört Yaşında Bir Adam kahramanları, ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM, HİKAYE TAHLİL,
DERSKONUM.COM'UN değerli öğretmen-öğrenci-eğitim sever takipçileri.
Her dönem olduğu gibi yeni dönemde de yks notları, kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ve yazılı soruları ile yine yanınızdayız..
derskonum.com olarak bu sayfamızda değerli öğretmenlerimiz için bir paylaşımda bulunacağız. On Dört Yaşında Bir Adam Hikayesi Özeti, Olay Örgüsü, Kahramanlar, Zaman, Mekan Tahlili İncelemesi üzerine bir paylaşım yapıyoruz. Bize katkı sağlamak isteyen takipçilerimiz derskonum@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz. Özellikle derskonum@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
İyi çalışmalar..
doğru konum= derskonum
doğru konum= derskonum
destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız
Değerli takipçilerimiz sizler için yine özgün ve yeni bir yazı hazırladık..
Yakup Kadri'ye ait bir hikayenin tahlilini yapacağız.. Enfes bir konu ve çarpıcı bir olay örgüsü ile bu hikayeyi çok beğeneceksiniz..
yazar hakkında bilgiler için tıklaa
ÖZETİ
Sabahleyin çıktığımız köyden, yedi saatte kasabaya varacağımızı söylemişlerdi. Hangi yedi saat? Yol diye bir şey yok. Arabamız gâh tarlaların içinden, gâh bir çoban patikasından, gâh bir çakıl deryası içinden izi belli olmayan bir yolda gitmeye çalışıyor. Arabacıya kızıyorum; ancak o ne yapsın? Keşke buraları çok iyi bilen birisi olsaydı.
Birden arabacının “Ülen, ülen ” diye seslendiğini duydum. Baktım yolun kenarında, sekiz on yaşlarında, sırtında iki çuval bir çocuk gidiyor. Meğer o da şehre gidiyormuş. Yanıma gelmesini, onu da götüreceğimizi söylediğimde inanası gelmedi. Sonra çuvalları arabacının yanına verip, büyük bir saygı ve terbiye ile gelip yanıma oturdu. On dört yaşında, babası askerde şehit düşmüş, yüklediği yemişleri pazarda satmak için götürüyormuş. Her hafta altı saat, sırtında çuvallarla şehre kadar yürüyor, götürdüklerini pazarda satıyor, ihtiyaçlarını alıp tekrar aynı yolu yürüyerek köyüne dönüyormuş.
Köyde de anasının ayakları tutmadığı için hemen hemen bütün işleri o görüyormuş. Nişanlı olan ablası, bugün yarın gelin gidecekmiş.
“Sen de evlensem.” dedim. Birden mahzunlaştı. Meğer düşmanlar, köylerinden çıkarken köyün diğer kızlarıyla beraber, bunun nişanlısının da ırzına geçmişler. Arkalarından gitmek istemiş, anası bırakmamış.
Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatının en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçesine bir köşeye sinmiş, otuz dört yaşında toy, ürkek bir küçücük çocuktum. O DA ON DÖRT YAŞINDA BİR ADAM.
Konusu:
Atlı bir araba ile yola çıkan anlatıcı yolda bir çocuk görür yolu tarif etsin diye arabaya alır ve çocuk hayat hikayesini anlatır.
Teması:
Anadolu Yaşanan olumsuzluklar, Gerçek yaşanmışlıklar..
Olay Örgüsü:
OLAY ÖRGÜSÜ İÇİN TIKLAYINIZ.
Zaman:
Olay Örgüsü:
OLAY ÖRGÜSÜ İÇİN TIKLAYINIZ.
Zaman:
Milli mücadele yılları
Mekan:
Mekan:
Anadolu kasabası. Adı ifade edilmemiştir.
Kişiler:
Yazar Aynı zamanda Anlatıcı:
Çocuk
Arabacı
Yazar Aynı zamanda Anlatıcı:
Çocuk
Arabacı
Dil ve Anlatım :
Sade yalın halk dili kullanılmış. Yerel ifadelere yer verilmiştir.
Bakış Açısı:
Kahraman bakış açısı ile kaleme alınmıştır.