Küçürek hikâye türünün Türk edebiyat tarihi içindeki gelişimini ve bu türde verilmiş olan önemli eserler
Giriş
Edebiyatımızda kısa öykünün bir cümleye kadar küçülmüş şeklini ifade eden küçürek hikâyeler, bütün varlığıyla metnin hacmi ve içerdiği temanın anlatımdaki tasarrufu üzerine yoğunlaşır. Her şeyin çok hızlı değiştiği tüketim çağının bir uyumudur aslında küçürek hikâye. Yabancılaşma, umutsuzluk ve bunaltı ana izlekleri üzerine kurulan küçürek hikâyeler, millî renklerden
çok, bireysel öğeleri öne çıkaran bir anlatı türüdür
TÜRK EDEBİYATINDA İSE
👇👇👇
Klâsik Türk Edebiyatı döneminde yazılmış olan meseller, kısa öyküler, gazeller, rubailer, mesneviler, küçük mensur ve manzum hikâyeler bugünkü anlamda küçürek öykü sayılmasalar bile küçürek öykü felsefesini taşıyan tür olarak yerlerini korurlar.
Özellikle rubailer ve meseller bu açıdan çok önemlidir. Rubailer, kelime ekonomisi yönüyle de küçürek öyküyle benzerlik gösterir.
Gazel ise başlı başına küçürek öykü ile benzer özellikler taşır. Özelde kelime sayısı ve somuttan soyuta geçiş anlayışı her iki tür için çok önemlidir.
Küçürek öykünün nasihat ve vaazdan ziyade, varoluşsal kaygıyla sezdirme ve hissettirme misyonu Klâsik Türk Edebiyatında özelde gazel, kıta ve rubai ve tuyuğlarda kendini göstermektedir.
Ayrıca Klâsik Türk Edebiyatının lâ-dînî bir özellik de göstermesi küçürek öyküde olduğu gibi, varoluşsal kaygıları daha rahat ifade etmede yardımcı bir unsurdur. Küçürek öykü felsefesinde önemlilik arz eden zamansızlık ve yurtsuzluk itkisi, Klâsik Edebiyat formlarından rubai, tuyuğ, kıta, müfret, ebyâtlarda ve gazellerde şairlerce çokça işlenmiştir.
Osmanlı sahası ve etkileşim halinde olduğu özellikle Arap, İran ve Hint edebiyatlarında da görülür. Kısa öykücülük denilebilecek mesneviler, küçük hikâyeler, meseller, küçük manzum hikâyeler, karşılıklı konuşmayı içinde barındıran küçük manzum hikâyeler, manzum ve mensur nasihatnameler, Mevlana’nın mesnevisindeki küçük hikâyeler, Kelile ve Dimne’deki hikâyelerin büyük çoğunluğu bireyin felsefi duruşu, varlık âlemi karşısındaki duruşunu sergileyen özellikte küçük öyküleri barındırmaktadır. Özellikle meseller, kısa ve yoğunlaştırılmış yapıları, kişilerin temsili olmaları ve sembolik söylemleri ile küçürek öykülere çok yakındır
vermişlerdir. Bunların arasında Ferit Edgü yayınladığı çok kısa öykü kitaplarıyla dikkat çekmektedir. Erden, 90’lı yıllarda Ahmet
Erkan Doğan, Haydar Ergülen, Tarık Günersel, Ayşegül Gürdal, Özcan Karabulut, Sema Kaygusuz ve Murat Yalçın gibi
yazarların çok kısa öyküler kaleme aldığını
belirtmektedir
Giriş
Edebiyatımızda kısa öykünün bir cümleye kadar küçülmüş şeklini ifade eden küçürek hikâyeler, bütün varlığıyla metnin hacmi ve içerdiği temanın anlatımdaki tasarrufu üzerine yoğunlaşır. Her şeyin çok hızlı değiştiği tüketim çağının bir uyumudur aslında küçürek hikâye. Yabancılaşma, umutsuzluk ve bunaltı ana izlekleri üzerine kurulan küçürek hikâyeler, millî renklerden
çok, bireysel öğeleri öne çıkaran bir anlatı türüdür
“İlk çok kısa öykü derlemeleri 1960’lı yıllarda Robert Coover’ın çıkardığı TriQuarterly’nin “Küçük Öyküler” özel sayısında yayımlan mıştır. [7:92] Ancak çok kısa öykünün öyküden
farklı bir tür olarak belirginleşmesi 1980’li ve 90’lı yıllarda olmuştur.
farklı bir tür olarak belirginleşmesi 1980’li ve 90’lı yıllarda olmuştur.
Klâsik Türk Edebiyatı döneminde yazılmış olan meseller, kısa öyküler, gazeller, rubailer, mesneviler, küçük mensur ve manzum hikâyeler bugünkü anlamda küçürek öykü sayılmasalar bile küçürek öykü felsefesini taşıyan tür olarak yerlerini korurlar.
Özellikle rubailer ve meseller bu açıdan çok önemlidir. Rubailer, kelime ekonomisi yönüyle de küçürek öyküyle benzerlik gösterir.
Gazel ise başlı başına küçürek öykü ile benzer özellikler taşır. Özelde kelime sayısı ve somuttan soyuta geçiş anlayışı her iki tür için çok önemlidir.
Küçürek öykünün nasihat ve vaazdan ziyade, varoluşsal kaygıyla sezdirme ve hissettirme misyonu Klâsik Türk Edebiyatında özelde gazel, kıta ve rubai ve tuyuğlarda kendini göstermektedir.
Ayrıca Klâsik Türk Edebiyatının lâ-dînî bir özellik de göstermesi küçürek öyküde olduğu gibi, varoluşsal kaygıları daha rahat ifade etmede yardımcı bir unsurdur. Küçürek öykü felsefesinde önemlilik arz eden zamansızlık ve yurtsuzluk itkisi, Klâsik Edebiyat formlarından rubai, tuyuğ, kıta, müfret, ebyâtlarda ve gazellerde şairlerce çokça işlenmiştir.
Osmanlı sahası ve etkileşim halinde olduğu özellikle Arap, İran ve Hint edebiyatlarında da görülür. Kısa öykücülük denilebilecek mesneviler, küçük hikâyeler, meseller, küçük manzum hikâyeler, karşılıklı konuşmayı içinde barındıran küçük manzum hikâyeler, manzum ve mensur nasihatnameler, Mevlana’nın mesnevisindeki küçük hikâyeler, Kelile ve Dimne’deki hikâyelerin büyük çoğunluğu bireyin felsefi duruşu, varlık âlemi karşısındaki duruşunu sergileyen özellikte küçük öyküleri barındırmaktadır. Özellikle meseller, kısa ve yoğunlaştırılmış yapıları, kişilerin temsili olmaları ve sembolik söylemleri ile küçürek öykülere çok yakındır
BATILI ANLAMDA
üçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedir
üçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedir
üçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedir
üçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedirüçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedirüçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedirüçürekhikâyetürüAnadolu’yagirmekte
gecikmemiş Batı’yıtakipedenaydınlar
90’lıyılardabutürünyetkinörneklerini
vermişlerdir.BunlarınarasındaFeritEdgü
yayınladığıçokkısaöykükitaplarıyladik‐
katçekmektedir.Erden,90’lıyıllardaAhmet
ErkanDoğan,HaydarErgülen,Tarık
Günersel,AyşegülGürdal,ÖzcanKara‐
bulut,SemaKaygusuzveMuratYalçıngibi
yazarlarınçokkısaöykülerkalemealdığını
belirtmektedir
Küçürek hikâye türü Anadolu’ya girmekte gecikmemiş Batı’yı takip eden aydınlar 90’lı yılarda bu türün yetkin örneklerini vermişlerdir. Bunların arasında Ferit Edgü yayınladığı çok kısa öykü kitaplarıyla dikkat çekmektedir. Erden, 90’lı yıllarda Ahmet
Erkan Doğan, Haydar Ergülen, Tarık Günersel, Ayşegül Gürdal, Özcan Karabulut, Sema Kaygusuz ve Murat Yalçın gibi
yazarların çok kısa öyküler kaleme aldığını
belirtmektedir
KAYNAKLAR
*KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA KÜÇÜREK ÖYKÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ Ahmet İÇLİ*
KÜÇÜREK HİKÂYE VE SAMİM KOCAGÖZ’ÜN “EMEKLİ” HİKÂYESİNİN TAHLİLİ Muharrem KAPLAN
Dr., Qafqaz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bakü / AZERBAYCAN
*KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA KÜÇÜREK ÖYKÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ Ahmet İÇLİ*
KÜÇÜREK HİKÂYE VE SAMİM KOCAGÖZ’ÜN “EMEKLİ” HİKÂYESİNİN TAHLİLİ Muharrem KAPLAN
Dr., Qafqaz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Bakü / AZERBAYCAN
KÜÇÜREKHİKÂYEVESAMİMKOCAGÖZ’ÜN“EMEKLİ”
HİKÂYESİNİNTAHLİLİ
MuharremKAPLAN
Dr.,QafqazÜniversitesi,EğitimFakültesi,
TürkDiliveEdebiyatıBölümü
Bakü/AZERBAYCAN
KÜÇÜREKHİKÂYEVESAMİMKOCAGÖZ’ÜN“EMEKLİ”
HİKÂYESİNİNTAHLİLİ
MuharremKAPLAN
Dr.,QafqazÜniversitesi,EğitimFakültesi,
TürkDiliveEdebiyatıBölümü
Bakü/AZERBAYCAN