sponsorlu reklam Admatic -sponsor

1980 Sonrası Türk Şiiri Özellikleri ve Temsilcileri

1980 Sonrası Türk Şiiri Genel Özellikleri ve Temsilcileri, 1980 Sonrası Türk Şiiri Özellikleri ve Temsilcileri, 1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİ, 1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ, 1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİ TEMSİLCİLERİ, 

derskonum.com'un  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

Derskonum.com ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 1980 Sonrası Türk Şiiri Özellikleri ve Temsilcileri üzerine bir paylaşım yapacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

doğru konum= derskonum

destek olmak için lütfen link paylaşınız


1980 Sonrası Türk Şiiri Özellikleri ve Temsilcileri

1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİ

1980 sonrasında Türk şiiri 12 Eylül askeri müdahalesinden sonra geçmişteki ideolojik ve siyasi havasından uzaklaşmış, yeni arayışlar içine girmiştir. Bu dönemde ortak bir şiir hareketi oluşmamıştır. Bir grup şairin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “açıklık politikası” soncu “yeni bütüncü” adını verdikleri bir yapılanma oluşmuşsa da, şiirde bir değişiklik yaratmamıştır.

Dönemdeki baskı yazın üzerinde olduğu gibi şiir üzerinde de etkisini göstermiş; bireyin kendini yalnız ve yabancılaşmış hissetmesi şiire de yansımıştır. Dönemde insanlara umut aşılayan tek girişim yayımladığı dergi ve haftalık kültür gazetesiyle “Yazko” olmuştur. 1980 sonrası şiirin ilk kaynakları, Üç Çiçek, Poetika, Şiir Atı, Fanatik, daha sonra da Sombahar….

Dönemin siyasi koşullarıyla kendi içine kapanan şairler, şiirin kendi iç meselelerine yönelmiş; kendinden önceki şiirleri özümsemiş, değerlendirmiş ve kavramıştır. Bunun sonucu olarak da dönemin en önemli eğilimi “geleneğe dönüş”; bu anlayışın en önemli temsilcisi de Hilmi Yavuz’dur.

Şairler, şiirin bir araç değil amaç olduğunu ve şiirin asıl konusunun insan olduğunu dile getirmişlerdir. “II. Yeni”nin imge anlayışına tekrar dönülmüş; şiir, dil üzerine kurulmuş ve çeviriler bu dönemin ana kaynaklarından birini oluşturmuştur.

“Şiir özgür ve bağımsız olmalıdır. Şiir bir parti veya örgütün düşünceleri doğrultusunda yazılmamalıdır. Şiirin toplumcusu bireycisi olmaz, şiir şiirdir.” anlayışıyla şiirler yazılmışsa da şairler idealist ise bireyci, materyalist ise toplumcudur görüşü hakimdir. Ancak 1980 sonrası bireycilik ön plana çıkmış, şair baskılar sonucunda içe dönük bir şiir anlayışıyla yazmıştır.

Dönem şairlerinin ortak özellikleri şunlardır: Politikleşen ve sloganlaşan ve gündem dışı kalan şiiri yeniden gündeme getirmeye çalışmak, Şiirle ilgili sınıflamalardan kaçınmak, şiiri bir araç olarak değil bir amaç olarak görmek, Şiir geçmişimize sahip çıkmak(İkinci Yeni de, 40 kuşağı da, Garip de, Divan Şiiri de, Halk Şiiri de bizimdir) vb..

1980’li yıllarda şiirde belirgin bir yoğunluk olmadığı için şairlerin şiir anlayışları da birbirleriyle uyum göstermemiştir. Şairler, imgeci, mitolojik, gelenekselci, toplumcu, yeni garipçi vb. olarak değerlendirilebilir.

1980 SONRASI TÜRK ŞİİRİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ👇👇👇

  • Özgün imgelere başvurulmuştur.
  • Sanatçılarda anlaşılma kaygısı yoktur.
  • Kapalı anlatım benimsenmiştir.
  • Gelenekten etkilenir
  • Şiir, düz yazıya yaklaştırılmaya çalışılmıştır.  Düz yazıya yaklaşan bir üslupla, anlatmaya imkan veren temaları da şiirlerinde işlemişlerdir.
  • Büyük harf ve noktalama, genelde kullanılmamıştır.
  • Bu dönem şairleri birlikte dergiler çıkarmışlardır.
  • (Yazko Edebiyat, Üç Çiçek, Şiiratı ve Sombahar gibi dergiler bu dönemde etkilidir.)
  • Bu dönem şiiri belirli bir ideolojiden uzaktır.
  • 1980 şairleri için ortak bir anlayıştan çok, grupların ve kişilerin ayrı ayrı şiir anlayışlarından söz edilebilir.
  • İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirde olduğu gibi ideolojiyi şiirlerinde öncelikli bir öğe olarak görmemişlerdir.
  • İmge anlayışlarında uzak çağrışımlara önem vermeleri bakımından İkinci Yeni’yle yakınlıkları vardır.




1980 Sonrasının Şiirinde Öne Çıkan Anlayış
Yalnızca şiirin öne çıkarıldığı, aslolan üründür anlayışının egemen olduğu bir dönemdir 1980 sonrası şiiri. Bu dönemde şiirle yeniden yüzleşilir. İnsani duyarlılık ve evrensel deneyimler şiirin gözde değerleri olur. Hasan Bülent Kahraman'a göre: "daha içe dönük, daha durağan, daha dinlendirilmiş bir edebiyat anlayışıdır öne çıkan". Bu dönem şiiri bir iç hesaplaşmayı da birlikte getirir. İmgenin içeriği daha saydam hale gelir.
Çeviri bu dönem şiirinin ana ekseni dil üzerine oturur ve her türlü deneyimin önü açılır. Bu dönem içinde çoğunlukla özyaşam öyküsünden kaynaklanan olaylarla anlatımcı bir şiir geliştiren şairlerden birisi de Şavkar Altınel (1953)'dir. İngiliz şiirinden yaptığı çevirilerle ve kendi şiirleriyle edebiyat dergilerinde göründü. Şiirlerinde uzak ülkelere yapılan uçak yolculukları, hava akınları, II. Dünya Savaşı'nda acıklı tablolar, yabancı coğrafyalarda çekilmiş flu fotoğraflar yer alır.
1980 Kuşağı Şairleri Şiirlerinde En Çok Neyi Kurgulamışlardır?
Bu şairler yazdıkları şiirlerde geleneksel birikimin önemine vurgu yapmışlardır. En eskisinden en yenisine kadar Türk şiirine katkıda bulunmuş şairlerin eserlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini savunmuşlardır. 1980'lerde birbiriyle kimi zaman örtüşen kimi zamansa farklı yerlerde duran;

1980 Sonrası Şiirin Önemli Temsilcileri
HAYDAR ERGÜLEN (1956-…)
HÜSEYİN ATLANSOY (1962-…)
MURATHAN MUNGAN (1955-…)
SEDAT UMRAN (1926-2013)
  • Eşyanın iç dünyasını yansıtarak Türk şiirine büyük bir yenilik getirmiş şairdir. Cansız nesnelerin bilinmeyen dünyalarını okuyucuyla paylaşan Ümran, bilinçaltına attığı acılarını; sevinçlerini eşyanın kimliğinde dışa vurarak mutluluğa ulaşabileceğine inanmış bir sanatçıdır.
  • Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sedat Umran Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri
KÜÇÜK İSKENDER (1964-…)
SUNAY AKIN (1962-…)
  • Yeni Garipçi şiir anlayışını benimser.
  • Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli’nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır.
  • Daha Fazla Ayrıntı İçin Bkz. Sunay Akın Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri
  • Haydar Ergülen, 
  • Hüseyin Atlansoy, 
  • Murathan Mungan, 
  • Sedat Umran
  • Sunay Akın 
  • Küçük İskender, 
  • Akif Kurtuluş, 
  • Enver Ercan, 
  • Tuğrul Tanyol, 
  • Lâle Müldür, 
  • Osman Hakan A., 
  • İhsan Deniz, 
  • Oktay Taftalı, 
  • Ahmet Erhan, 
  • Metin Celâl, 
  • Necat Çavuş, 
  • Seyhan Erözçelik, 
  • Şavkar Altınel, 
  • Salih Bolat, 
  • Metin Cengiz, 
  • Roni Margulies, 
  • Ali Günvar, 
  • Adnan Özer, 
  • Vural Bahadır Bayrıl, 
  • Arif Ay, 
  • Birhan Keskin 
  • Turgay Fişekçi, 
  • Hüseyin Ferhad, 
  • Sina Akyol, 
  • Enis Batur, 

  • Akgün Akova, 
  • Melisa Gürpınar, 
  • Yaşar Miraç

Bu dönemin Şairlerine Yol Gösteren Sanatçılar
Birbirinden farklı anlayışlardaki şairlerin yol göstericileri olarak Yahya Kemal BeyatlıAhmet HaşimBehçet NecatigilHilmi YavuzEnis Batur gibi isimlerin yönlendirici etkileri vardır.
1980'ler şiiri İkinci Yeni'yi andıran bir şiirdir.
Seyhan Erözçelik (1962)'in şiirlerinde her şey bilerek konmuş bir buzlu camın ardından seyrediliyor duygusunu verir okuyuculara. Kırık dökük, sırçadan yapılmış bir dünyada kapılar sımsıkı kapatılır.
1980 sonrası şiirinde; Türk şiir birikimini yeniden ve bir bütün olarak değerlendirme çabası vardır. Farklı şiir anlayışlarının aynı zaman diliminde temsilcileri bulunmaktadır. Yapı ve söyleyişe içerikten çok fazla önem vermiştir. İkinci Yeni şiirine özgü uzak çağrışımlara yeniden değer verilmiştir. Yeni imgeler peşinde koşulduğu da bir gerçektir. Bu dönemde şiir düz yazıya yaklaştırılmıştır.
80'li ve 90'lı yıllar, radyo ve televizyonda özel kanalların varlığı ile birlikte popüler kültür ortamının oluşturduğu, desteklendiği bir dönemdir. Türk ve dünya edebiyatından önemli ve değer taşıyan şiirler, bir kompozisyon hâline getirildikten sonra, dramatize edilerek tiyatro sanatçıları tarafından görsel-işitsel kültür ortamına taşınmıştır.
1980'li Yıllar Şiirinde Öne Çıkan Konular
1980 sonrası şiirin en önemli yanlarından birisi özellikle konu açısından irdelendiğinde şehirli kimliğinin ön planda olmasıdır.
Özellikle büyük metropollerde yaşayan kişilerin şehre ve insana yabancılaşması, gelenek ve teknoloji arasında sıkışıp kalmaları, geçmişte var olan ama kendilerini ifade edemeyen alt kültür gruplarının bir kimlikle ortaya çıkmaları en belirgin temaları oluşturmaktadır.

1980 şiirindeki eğilimleri şöyle sınıflandırabiliriz:
1. İmgeci şiir: Tuğrul Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celal, Mehmet Müfit, Akif Kurtuluş, Seyhan Erözçelik, Ahmet Güntan...
2. Anlatımcı şiir: Turgay Fişekçi, Roni Margulies...
3. Folklorik ve mitolojik şiir: Yaşar Miraç, Adnan Özer, Hüseyin Ferhad, Murathan Mungan...
4. Mistik-metafizikçi şiir: Hüseyin Atlansoy, Ali Günvar...
5. Gelenekselci şiir: Osman Hakan A., Sefa Kaplan...
6. Toplumcu gerçekçi şiir: Ahmet Erhan, Salih Bolat, Şükrü Erbaş, Metin Cengiz, Ali Cengizkan, Nevzat Çelik...
7. Yeni garipçi şiir: Sunay Akın, Oğuzhan Akay

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

sponsor reklamı

SPONSOR REKLAMI

derskonumesnk