Mithat Cemal Kuntay Üç İstanbul Romanı Tahlili İncelemesi
Üç İstanbul Romanı Özeti,Üç İstanbul Konu,Üç İstanbul Tema,Üç İstanbul Kişiler,Üç İstanbul Olay Örgüsü,Üç İstanbul Zaman,Üç İstanbul Mekan,Üç İstanbul Tahlili İncelemesi, ROMAN TAHLİLLERİ,
Üç İstanbul Romanı Özeti, Konusu, Şahıs Kadrosu, Olay Örgüsü, Tahlili
Üç İstanbul Romanı Konusu :
Üç İstanbul Romanı Kişileri
Adnan, Süheylâ’nın başkaları aracılığıyla dile getirilmiş evlilik önerisini geri çevirecek, sonra kabul edecek, bu kez de gururu kırılmış Süheylâ evlenmek istemeyecektir. Tam o dönemde, Adnan cemiyetle ilişkisi sebebiyle tutuklanır...
Adnan İkinci Meşrutiyet’te avukatlık yapar, büyük para kazanır, toplumun önde gelen insanları arasına girer. Belkıs’sa gözden düşmüş bir ailenin kızı durumundadır. Devirler değiştikçe, mevki ve para da el değiştirmektedir. Adnan Belkıs’la evlenir.
Mütareke döneminde işleri bozulmuş, yoksullaşmış, gözden düşmüş Adnan’la, onu hiçbir zaman sevmemiş Belkıs ayrılırlar. Süheylâ yardım elini uzatır ve Adnan bu kez Süheylâ’yla evlenir.
Fakat Adnan annesi gibi veremden ölecek; Süheyla kocasının evrakı arasında Belkıs’ın fotoğrafını bulacak, aşkının boşunalığını anlayacaktır..
Adnan’la Belkis kişilikleri ilişkileri olaylar karşısındaki davranışları “sınıf değiştirmek isteyen bir aydınla, çöken bir zümrenim kadını” nın tipik kişilikleri ilişkileri, davranışlarıdır.
Üç İstanbul romanı üç ayrı dönemin toplum gercekliğimi yansıtması,Adnan’la Belkis gibi unutmuaz kahraman yaratması bakımından Mithat Cemal’in bu romanı bu gün ilgiyle okunmaktadır.
ROMANDA ZAMAN
olaylar 1980-1920 Arasında geçmektedir.
( II.Abdülhamit yönetimi dönemi
İttihatçıların hakim olduğu 1908-1910 dönem ve Mütareke yılları)
ROMANDA MEKAN
Üç İstanbul Romanı Özeti,Üç İstanbul Konu,Üç İstanbul Tema,Üç İstanbul Kişiler,Üç İstanbul Olay Örgüsü,Üç İstanbul Zaman,Üç İstanbul Mekan,Üç İstanbul Tahlili İncelemesi, ROMAN TAHLİLLERİ,
Üç İstanbul Romanı Özeti, Konusu, Şahıs Kadrosu, Olay Örgüsü, Tahlili
Üç İstanbul Romanı Konusu :
İşgal altındaki insanların hayatı, Batıyı yanlış taklit etme konusu ele alınmıştır.
Üç İstanbul Romanı Ana Fikri:
Kendi değerlerimizden uzaklaşırsak her türlü olumsuzluğa yakalanabiliriz. Bağımsızlığımızı ancak kendimize sahip çıkarak sürdürebiliriz.Kendi değerlerine ve kültürüne bağlılığın önemi
Üç İstanbul Romanı Kişileri
- Alb.Salim Bey
- Süheyla
- Belkıs
- Miralay Hüsrev
- Şair Raif
- Avukat Tevfik
- Dağıstanlı Hoca
- Salih Zeki
- derskonum
Üç İstanbul Romanı Özeti:
Adnan,Hukuk Mektebi’ni bitirmiştir-, Maliye Nazırı’nın kızı Süheyla’ya edebiyat, Erkân-ı Harp Müşiri’nin kızı Belkıs’a tarih dersi vermektedir. Süheylâ, Adnan’a; Adnan, evli Belkıs’a aşık olurlar. Genç adam bu arada gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girer.Adnan, Süheylâ’nın başkaları aracılığıyla dile getirilmiş evlilik önerisini geri çevirecek, sonra kabul edecek, bu kez de gururu kırılmış Süheylâ evlenmek istemeyecektir. Tam o dönemde, Adnan cemiyetle ilişkisi sebebiyle tutuklanır...
Adnan İkinci Meşrutiyet’te avukatlık yapar, büyük para kazanır, toplumun önde gelen insanları arasına girer. Belkıs’sa gözden düşmüş bir ailenin kızı durumundadır. Devirler değiştikçe, mevki ve para da el değiştirmektedir. Adnan Belkıs’la evlenir.
Mütareke döneminde işleri bozulmuş, yoksullaşmış, gözden düşmüş Adnan’la, onu hiçbir zaman sevmemiş Belkıs ayrılırlar. Süheylâ yardım elini uzatır ve Adnan bu kez Süheylâ’yla evlenir.
Fakat Adnan annesi gibi veremden ölecek; Süheyla kocasının evrakı arasında Belkıs’ın fotoğrafını bulacak, aşkının boşunalığını anlayacaktır..
ROMANIN OLAY TAHLİLİ
Çürüyen yozlaşan İstanbul ve bu İstanbul’un çürümüş yozlaşmış insanları .Bu romanda yazar İstanbulu’un üç kötü dönemini okuyucuya yansıtmaktadır.Yalnız kişisel çıkar ardında koşan insanlar ,dalkavuklar,jurnalcalcılar,ikiyüzlüler,birbirlerinin kuyusunu kuyusunu kazanlar gibi kişilerden söz eder.Bu roman kısaca Osmanlının yıkılış romanı da denebilir.
Adnan sınıf değiştirmek isteyen tipik bir Osmanlı-Türk aydınıdır. 93 harbi sebebiyle,sekiz yasındayken İstanbul’a göçen Adnan bir konak sahibidir.Refahına kavusup particiliğin tatlı yanlarına kandıktan sonra nihayet taparcasına sevdiği Belkis ile evlenir.Belkis yozlaşan bir tabakanın tipik bir örneğidir.
Adnan sınıf değiştirmek isteyen tipik bir Osmanlı-Türk aydınıdır. 93 harbi sebebiyle,sekiz yasındayken İstanbul’a göçen Adnan bir konak sahibidir.Refahına kavusup particiliğin tatlı yanlarına kandıktan sonra nihayet taparcasına sevdiği Belkis ile evlenir.Belkis yozlaşan bir tabakanın tipik bir örneğidir.
Adnan’la Belkis kişilikleri ilişkileri olaylar karşısındaki davranışları “sınıf değiştirmek isteyen bir aydınla, çöken bir zümrenim kadını” nın tipik kişilikleri ilişkileri, davranışlarıdır.
Üç İstanbul romanı üç ayrı dönemin toplum gercekliğimi yansıtması,Adnan’la Belkis gibi unutmuaz kahraman yaratması bakımından Mithat Cemal’in bu romanı bu gün ilgiyle okunmaktadır.
ROMANDA ZAMAN
olaylar 1980-1920 Arasında geçmektedir.
( II.Abdülhamit yönetimi dönemi
İttihatçıların hakim olduğu 1908-1910 dönem ve Mütareke yılları)
ROMANDA MEKAN
Romanda özellikle dört mekân öne çıkar
Hidayet’in Yalısı
Adnan’ın Aksaray’daki Mütevazı Evi
Erkânıharp Müşiri Kerim Paşa’nın Rumeli Kıyısındaki Mermer Yalısı
Maliye Nazırı’nın Bozdoğan Kemeri’ndeki Konağı
Üç İstanbul Romanı Şahıs Kadrosu, Olay Örgüsü, Yapı Yönünden Değerlendirilmesi
Hicbir romanımızda Üç İstanbul’da olduğu kadar bol troman kişisi yoktur.Adnan’la Belkis’in cevresinde gelişip genişleyen olaylat romanda irili ufaklı kırk kadar insanla anlatılmıştır. Adnan,sonuna kadar,Belkis’e aşık ve hayran,Belkis karşısında eziktir. Üç İstanbul romanı 710 sayfadan ibarettir. Milli Mücadele Dönemi yıllarını anlatan roman, o dönem toplumunun karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır. Üç ayrı dönemin anlatıldığı romanda yazarın gözlemciliği dikkat çekmektedir.
Değerlendirme
Roman çok fazla karaktere yer vermesi bakımdan zayıftır. Olayların birbiriyle bağlantısı tamamen tesadüflerle yapılmıştır. Mithat Cemal’in bu romanı yazarken Sait Paşa’nın yazılarından yararlanması ve romandaki her karakteri çevresindeki insanlardan esinlenerek oluşturması romanı objektif kılmaktadır. Bu roman İstanbul’da yaşanan gerçekleri yansıtmaya çalışmaktadır. Ama bu gerçekleri sunarken ahlaksızlıklara ve iğrençliklere fazlaca yer verilmiştir. Ahlaksızlıkların abartıldığı duygusundan,okuyucu kendini kurtaramaz. Çünkü dürüst karakterler romanda fazla yer almaz. Bu durum romanda bir dengesizlik oluşturur.
Romanda geçen aşkların çoğu maddi çıkarlara bağlıdır. Sadece Süheyla’nın aşkı ulvi sayılabilir. Kadın karakterler ahlaksızdır. Aşk maddidir. Sadakat hiç yoktur. Romanın geçtiği zamanda ahlaklı hiç kimsenin kalmadığı düşünülür. Kötülüklerin ve iğrençliklerin bu kadar abartılarak anlatılması,bu zamanlarda yaşayan farklı mekanlardaki insanlara yer verilmemesi romanı yer yer sıkıcı yapar.
Romanın birkaç olumlu yönünden biri;Ankara’nın tüm bu iğrençlikleri dışında bırakmasıdır. Bu,insana umut veren bir noktadır. Bu ahlaksızlıklar dışında güzel olan,temiz olan şeylerin hala yaşadığını az da olsa sezdirir.
Üç İstanbul Romanı Şahıs Kadrosu, Olay Örgüsü, Yapı Yönünden Değerlendirilmesi
Hicbir romanımızda Üç İstanbul’da olduğu kadar bol troman kişisi yoktur.Adnan’la Belkis’in cevresinde gelişip genişleyen olaylat romanda irili ufaklı kırk kadar insanla anlatılmıştır. Adnan,sonuna kadar,Belkis’e aşık ve hayran,Belkis karşısında eziktir. Üç İstanbul romanı 710 sayfadan ibarettir. Milli Mücadele Dönemi yıllarını anlatan roman, o dönem toplumunun karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır. Üç ayrı dönemin anlatıldığı romanda yazarın gözlemciliği dikkat çekmektedir.
Değerlendirme
Roman çok fazla karaktere yer vermesi bakımdan zayıftır. Olayların birbiriyle bağlantısı tamamen tesadüflerle yapılmıştır. Mithat Cemal’in bu romanı yazarken Sait Paşa’nın yazılarından yararlanması ve romandaki her karakteri çevresindeki insanlardan esinlenerek oluşturması romanı objektif kılmaktadır. Bu roman İstanbul’da yaşanan gerçekleri yansıtmaya çalışmaktadır. Ama bu gerçekleri sunarken ahlaksızlıklara ve iğrençliklere fazlaca yer verilmiştir. Ahlaksızlıkların abartıldığı duygusundan,okuyucu kendini kurtaramaz. Çünkü dürüst karakterler romanda fazla yer almaz. Bu durum romanda bir dengesizlik oluşturur.
Romanda geçen aşkların çoğu maddi çıkarlara bağlıdır. Sadece Süheyla’nın aşkı ulvi sayılabilir. Kadın karakterler ahlaksızdır. Aşk maddidir. Sadakat hiç yoktur. Romanın geçtiği zamanda ahlaklı hiç kimsenin kalmadığı düşünülür. Kötülüklerin ve iğrençliklerin bu kadar abartılarak anlatılması,bu zamanlarda yaşayan farklı mekanlardaki insanlara yer verilmemesi romanı yer yer sıkıcı yapar.
Romanın birkaç olumlu yönünden biri;Ankara’nın tüm bu iğrençlikleri dışında bırakmasıdır. Bu,insana umut veren bir noktadır. Bu ahlaksızlıklar dışında güzel olan,temiz olan şeylerin hala yaşadığını az da olsa sezdirir.
bazı yerlerde abartı olmuş ama ona rağmen çok güzel tavsiye ederim
YanıtlaSil