2019 2020 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sonuç Yayınları
Sonuç yayınları 9 sınıf edebiyat kitabı cevapları
DEĞERLİ derskonum.com TAKİPÇİLERİ
YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINDA DA BERABER OLACAĞIZ..
EĞER ACİL DURUM VARSA YORUM KISMINA YAZINIZ 😁
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTABI CEVAPLARI 77
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI SONUÇ YAYINLARI, 9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Kitap Cevapları Sayfa, 9.Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları Sonuç Yayınları,
DEĞERLİ derskonum.com TAKİPÇİLERİ
YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINDA DA BERABER OLACAĞIZ..
9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı DERSİNİN KİTAP CEVAPLARI SİTEMİZDE YAYINLANACAKTIR..
KİTAP CEVAPLARINI OKUL DERSLERİNE PARALEL ŞEKİLDE YAYINLAMAKTAYIZ.
EĞER ACİL DURUM VARSA YORUM KISMINA YAZINIZ 😁
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTABI CEVAPLARI 77
İYİ ÇALIŞMALAR
Cevap: Kapadokya’ya gitmiştim. Peri Bacaları çok hoşuma gitmişti. Çünkü geçmişten beri doğa olayları sonucu oluşmuş kültürel hazine değerindedirler.
2. Ezberinizde doğa konulu şiir var mı? Varsa arkadaşlarınıza okuyunuz.
Cevap: Ezberinizde doğa şiiri varsa okuyabilirsiniz.
3. Aşağıdaki şiirlerde doğanın nasıl anlatıldığını söyleyiniz.
Cevap: İlk iki ve dördüncü şiirde baharın gelişi ve tabiatın hareketlenmesinden bahsederken üçüncü şiirde bozkır hayatın içindeki karlı yaşamı anlatır.
Cevap: Okuma yazma bilmeyen, kendi halinde, büyük şehir karmaşasından uzak , sade yaşamı olan bir çobandan bahsedilir. Zaman tabiatı izleyerek onunla kucaklaşarak geçmektedir.
2. Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurup destimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
“Bingöl Çobanları” şiirinin ilk bölümünde konuşan kişi şair değil, çobandır. Şair burada âdeta kendini silerek çobanı hâkim kılmaktadır. Bir şiirde konuşan, şairin sesini ve söyleyişini emanet ettiği kişi ya da varlığa söyleyici denir. Siz de şiirin son bölümünde konuşan kişiyi, söyleyiciyi belirleyiniz.
Şiirde birden fazla söyleyici tercih edilmesinin şiire katkısını tartışınız.
Cevap: Bu, şairin, şehrin gürültülü hayatından usanmış olmasıyla izah olunabilir. Şâir, şehir hayatından memnun olmadığı için, bu basit Anadolu çocuğunun yaşayış tarzına gıpta ediyor ve onun şahsiyetiyle kaynaşıyor. Şiirine çobanı hâkim kılması, kendi yerine onu konuşturması, aynı psikolojik temayülün estetik görünüşüdür.
Bu biyografik bilgiyi şunun için veriyoruz: Kemalettin Kamu, ruhunda daima Bingöl çobanlarının hâtırasını taşımıştır. Şiiri, bu bakımdan içindeki çocuğun projeksiyonu mahiyetindedir. Çoban çocukla kaynaşmasının psikolojik sebebi budur.
3. Söyleyicinin Bingöl yaylalarının her karışında, yaşadığı ve tanık olduğu acı hatıralara şiirden örnekler gösteriniz.
Cevap: Sevdiğine kavuşamaması, başka köye gelin gitmesi,okuma yazma olmaması…
4. Okuduğunuz şiirde üzerinde söz söylenen, fikir yürütülen hangi olay, düşünce veya durumdan söz edilmektedir? Buradan hareketle şiirin temasını belirleyiniz.
Cevap: Çoban ve köy yaşamındaki olayların şairin hayatı üzerindeki etkisinden bahsetmektedir.
5. Söyleyiciye “kaval”ın uzun uzun anlattığı Anadolu gerçeği nedir? Bu “gerçek”ten hareketle çobanları anlayabilen, Anadolu insanıyla empati kuran, diğer insanların kişiliklerine değer veren söyleyicinin nasıl bir sosyal ortamda yetişmiş olabileceği hakkındaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: 2.soruda kısmen cevap verilmiştir. Yazar burada kendini ele almakta içindeki çocuğun çobanın durumunu, hatırasını ele almıştır.
6. “Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek” dizesinde duygular abartılı bir şekilde aktarılmıştır. Bir durumun ya da özelliğin bu şekilde olduğundan büyük gösterilmesine mübalağa (abartma) denir. Mübalağa sanatına şiirde başka örnekler gösteriniz.
Cevap: Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi dizesinde her gün yapılmayan bir eylemi abartarak her gün yapmış gibi anlatmaktadır.
“Suna”mın başka köye gelin gittiği akşam.
Bu dizelerde sevgili narinliği ve güzelliği bakımından “suna”ya benzetilmiş ancak sadece suna söylenerek sevgili kastedilmiştir. Kendisine benzetilen söylenmiş ama benzeyen söylenmemiştir. Bir teşbihte benzeyen ya da kendisine benzetilenle yapılan sanata istiare denir. Sadece kendisine benzetilenle yapılan istiareye açık istiare denir. “Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!” dizesinde bayrak, kaşları çatılmış bir insana benzetilmiş ancak insan ( kendisine benzetilen ) açıkça söylenmemiştir. Sadece benzeyenle yapılan bu istiareye de kapalı istiare denir.
Siz de şiirin aşağıdaki dizelerinde geçen istiareyi bulunuz.
Cevap:Vahşi kayaları insana benzetmiştir.Fakat benzetmenin unsurlarından yalnızca birini –vahşi kayayı-söyleyip diğerini söylememiştir. Kapalı istiare vardır.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Cevap: Bu söz sanatları anlama dayalı söz sanatları olup bu tarz sanatların şiirde kullanılması şiire estetik anlamda güzellik katmaktadır. Şiirde önemli olan düz bir anlatım değil dolaylı olarak ifade edilmesidir. Bunu da mecazımürsel, istiare, teşbih gibi sanatlarda kolaylıkla bulabiliriz.Mesela
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
dizelerinde iki kapılı han dünya hayatı olup iki kapısından da kasıt olarak doğum ve ölüm ifade edilmiştir. Bu durum şiire ayrı bir güzellik katmakla birlikte bunu dizeleri ” Bu dünyada gece gündüz gidiyorum.” şekline çevirirsek anlatım sadeleşip sıradanlaşır.
8.
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
Yukarıdaki dizelere hâkim olan duyguyu bulunuz. Bu dizelerden anladıklarınızı sözlü olarak ifade ediniz.
Cevap: Günün bitişiyle birlikte çobanın ya da insanın ayrılığı daha baskın şekilde hissetmesinden bahsetmektedir.
Kaynak: 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sonuç Yayınları 3. Ünite Şiir Sayfa 75, 76, 77, 78, 79, 80 Bingöl Çobanları Metni Etkinlik Soruları
DERSE HAZIRLIK
1. Çevrenizde çok beğendiğiniz bir doğa parçasının özelliklerini sınıfta arkadaşlarınıza anlatınız.Cevap: Kapadokya’ya gitmiştim. Peri Bacaları çok hoşuma gitmişti. Çünkü geçmişten beri doğa olayları sonucu oluşmuş kültürel hazine değerindedirler.
2. Ezberinizde doğa konulu şiir var mı? Varsa arkadaşlarınıza okuyunuz.
3. Aşağıdaki şiirlerde doğanın nasıl anlatıldığını söyleyiniz.
Cevap: İlk iki ve dördüncü şiirde baharın gelişi ve tabiatın hareketlenmesinden bahsederken üçüncü şiirde bozkır hayatın içindeki karlı yaşamı anlatır.
9. Sınıf Sonuç Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 78 Cevabı
1. “Bingöl Çobanları” adlı şiirde sözü edilen çobanın hangi özellikleri ön plana çıkarılmıştır? Okuma yazma bilmeyen bu çoban, zamanın geçtiğini nasıl belirlemektedir?Cevap: Okuma yazma bilmeyen, kendi halinde, büyük şehir karmaşasından uzak , sade yaşamı olan bir çobandan bahsedilir. Zaman tabiatı izleyerek onunla kucaklaşarak geçmektedir.
2. Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurup destimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
“Bingöl Çobanları” şiirinin ilk bölümünde konuşan kişi şair değil, çobandır. Şair burada âdeta kendini silerek çobanı hâkim kılmaktadır. Bir şiirde konuşan, şairin sesini ve söyleyişini emanet ettiği kişi ya da varlığa söyleyici denir. Siz de şiirin son bölümünde konuşan kişiyi, söyleyiciyi belirleyiniz.
Şiirde birden fazla söyleyici tercih edilmesinin şiire katkısını tartışınız.
Cevap: Bu, şairin, şehrin gürültülü hayatından usanmış olmasıyla izah olunabilir. Şâir, şehir hayatından memnun olmadığı için, bu basit Anadolu çocuğunun yaşayış tarzına gıpta ediyor ve onun şahsiyetiyle kaynaşıyor. Şiirine çobanı hâkim kılması, kendi yerine onu konuşturması, aynı psikolojik temayülün estetik görünüşüdür.
Bu biyografik bilgiyi şunun için veriyoruz: Kemalettin Kamu, ruhunda daima Bingöl çobanlarının hâtırasını taşımıştır. Şiiri, bu bakımdan içindeki çocuğun projeksiyonu mahiyetindedir. Çoban çocukla kaynaşmasının psikolojik sebebi budur.
3. Söyleyicinin Bingöl yaylalarının her karışında, yaşadığı ve tanık olduğu acı hatıralara şiirden örnekler gösteriniz.
Cevap: Sevdiğine kavuşamaması, başka köye gelin gitmesi,okuma yazma olmaması…
4. Okuduğunuz şiirde üzerinde söz söylenen, fikir yürütülen hangi olay, düşünce veya durumdan söz edilmektedir? Buradan hareketle şiirin temasını belirleyiniz.
Cevap: Çoban ve köy yaşamındaki olayların şairin hayatı üzerindeki etkisinden bahsetmektedir.
5. Söyleyiciye “kaval”ın uzun uzun anlattığı Anadolu gerçeği nedir? Bu “gerçek”ten hareketle çobanları anlayabilen, Anadolu insanıyla empati kuran, diğer insanların kişiliklerine değer veren söyleyicinin nasıl bir sosyal ortamda yetişmiş olabileceği hakkındaki düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: 2.soruda kısmen cevap verilmiştir. Yazar burada kendini ele almakta içindeki çocuğun çobanın durumunu, hatırasını ele almıştır.
6. “Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek” dizesinde duygular abartılı bir şekilde aktarılmıştır. Bir durumun ya da özelliğin bu şekilde olduğundan büyük gösterilmesine mübalağa (abartma) denir. Mübalağa sanatına şiirde başka örnekler gösteriniz.
Cevap: Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi dizesinde her gün yapılmayan bir eylemi abartarak her gün yapmış gibi anlatmaktadır.
1. ETKİNLİK
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,“Suna”mın başka köye gelin gittiği akşam.
Bu dizelerde sevgili narinliği ve güzelliği bakımından “suna”ya benzetilmiş ancak sadece suna söylenerek sevgili kastedilmiştir. Kendisine benzetilen söylenmiş ama benzeyen söylenmemiştir. Bir teşbihte benzeyen ya da kendisine benzetilenle yapılan sanata istiare denir. Sadece kendisine benzetilenle yapılan istiareye açık istiare denir. “Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!” dizesinde bayrak, kaşları çatılmış bir insana benzetilmiş ancak insan ( kendisine benzetilen ) açıkça söylenmemiştir. Sadece benzeyenle yapılan bu istiareye de kapalı istiare denir.
Siz de şiirin aşağıdaki dizelerinde geçen istiareyi bulunuz.
Cevap:Vahşi kayaları insana benzetmiştir.Fakat benzetmenin unsurlarından yalnızca birini –vahşi kayayı-söyleyip diğerini söylememiştir. Kapalı istiare vardır.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Cevap: Bu söz sanatları anlama dayalı söz sanatları olup bu tarz sanatların şiirde kullanılması şiire estetik anlamda güzellik katmaktadır. Şiirde önemli olan düz bir anlatım değil dolaylı olarak ifade edilmesidir. Bunu da mecazımürsel, istiare, teşbih gibi sanatlarda kolaylıkla bulabiliriz.Mesela
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
dizelerinde iki kapılı han dünya hayatı olup iki kapısından da kasıt olarak doğum ve ölüm ifade edilmiştir. Bu durum şiire ayrı bir güzellik katmakla birlikte bunu dizeleri ” Bu dünyada gece gündüz gidiyorum.” şekline çevirirsek anlatım sadeleşip sıradanlaşır.
8.
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
Yukarıdaki dizelere hâkim olan duyguyu bulunuz. Bu dizelerden anladıklarınızı sözlü olarak ifade ediniz.
Cevap: Günün bitişiyle birlikte çobanın ya da insanın ayrılığı daha baskın şekilde hissetmesinden bahsetmektedir.
Kaynak: 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sonuç Yayınları 3. Ünite Şiir Sayfa 75, 76, 77, 78, 79, 80 Bingöl Çobanları Metni Etkinlik Soruları
DİĞER SAYFALAR SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTAP CEVAPLARI SAYFA
DİĞER SAYFALAR SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTAP CEVAPLARI SAYFA
DİĞER SAYFALAR SAYFALAR İÇİN TIKLAYINIZ.